Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1724 E. 2022/1767 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1724
KARAR NO: 2022/1767
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26/04/2022 ve 29/06/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/260 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …’in diğer davalılar … Tic. Ltd. Şti. ile … hakkında İzmir …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, İİK m.89 gereği kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle iptali için açılan icra hukuk mahkemesindeki davanın reddine ilişkin kararının istinaf aşamasında olduğunu, İİK m.72 kapsamında davalılara borçlu olmadığının tespitini, İİK m. 72 uyarınca da icra veznesine yatan paranın alacaklı davalı …’e ödenmemesi yönünde tedbire hükmedilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından 26.04.2022 tarihli ara karar ile “… Celbedilen ticaret sicil kayıtlarına göre davalı …’ın diğer davalı şirketin münferiden temsilcisi olduğu, icra dosyası örneği celbedilmiş olup kapsamının dava ve cevap dilekçesinde açıklanan şekilde olduğu ve davalı …’in takip alacaklısı, davalı …’ın takip borçlusu olduğu, kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığı işlemiş faiz kalemleri ile birlikte toplam 587.015 TL’nin takibe konulduğu; davalı şirketin haciz ihbarnamesine bağlı olarak borçlu durumuna gelen 3. şahıs konumunda olduğu, davacı ile ilgili haciz ihbarnamesine konu borcun 720.359 TL olduğu ve eldeki davanın 720.359 TL dava değerine göre açıldığı; İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/789 Esas sayılı dosya üzerinden usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine karar verildiği ve kararın istinaf aşamasında olduğu anlaşılmıştır. … Delillerin toplanması yönünden oluşturulan ara kararların yerine gelmesine bırakılan tedbir talebi yönünden ara kararlar yerine geldikten sonra ve davacı vekilinin 21/04/2022 tarihli başvurusu üzerine dosya tedbir talebi yönünden ele alınmıştır. … Dava İİK Madde 72 düzenlemesi kapsamında menfi tespit davası olup, ileri sürülen tedbir talebi ise ”İcra Veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi”ne yöneliktir. … Davanın takip tarihinden ve haciz ihbarnamelerinden sonra 12/04/2022 tarihinde açılmış olması, davacının haciz ihbarnamelerine bağlı olarak takip borçlusu haline gelmiş olması, HMK M.389 ve devamı maddelerinde belirtilen mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebi ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerine ilişkin yasal düzenleme ile İİK Madde 72/3 düzenlemesi, yakın ispata ilişkin koşullar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir talebinin karşılanması için gerekli yasal ve maddi şartların olayda gerçekleştiği; İİK.Madde 72 düzenlemesi ve dosya kapsamı gözetildiğinde haciz ihbarnamesine konu borç miktarı 720.359 TL üzerinden %15 teminat alınmasının uygun olacağı …” gerekçesi ile İİK m.72/3 doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, haciz ihbarnamesine konu borç miktarı 720.359 TL üzerinden %15 teminat karşılığı 108.053,85‬ TL tutarında nakit ya da kesin ve süresiz nitelikteki banka teminat mektubu karşılığında teminata bağlı olarak ve dava sonuna kadar olmak üzere; İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra veznesine girecek paranın İİK. Madde 72/3 düzenlemesi çerçevesinde ihtiyati tedbir yoluyla alacaklıya ödenmemesine karar verilmiştir. Davalı … ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi ile özetle; Davacının süresini kaçırmış olmalarından dolayı İİK m.89/3 menfi tespit davası açamadıkları için İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davası açtıklarını beyan ettiğini, İİK m.72’ye göre sadece takip borçlusunun menfi talep isteyebileceğini, davacının bu durumda taraf sıfatının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu sebeple tedbirin de hayli hayli reddinin gerektiğini, davanın İİK m.89/3 kapsamında menfi tespit davası olmadığının tartışmasız olduğunu, zaten bu konuda bir çekişme bulunmadığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/4-2059 Esas 2015/1488 Karar sayılı 05.06.2015 tarihli kararı gereğince menfi tespit davasına ilişkin on beş günlük sürede bu dava açılmazsa üçüncü kişinin yedinde sayılan malı veya zimmetinde sayılan parayı icra dairesine teslim etmesi gerektiğini, davacının açabileceği tek bir davanın İİK 89/5 maddesince düzenlenmiş olan istirdat davası olduğunu, oysaki davacının davasını İİK 72. maddesine göre açtığını üstüne basa basa vurguladığını, o halde davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, bununla birlikte davacının İİK 89/5. maddesince düzenlenmiş istirdat davasını da açamayacağını çünkü ön koşul olan İİK 89/3. maddesince parayı, (borcu) ödemekle yükümlü olan davacının, borcunu ödemiş olması gerektiğini davacı tarafından borcun ödenmediğini, bu nedenle de davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2019/ 1592 Esas 2019/ 6041 Karar sayılı 16.12.2019 tarihli kararında da belirtildiği üzere dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava tarihi itibariyle davacının takibe konu borcu ödemediğinin anlaşıldığını, somut davada İİK.89/5. maddesinin uygulama yeri bulunmadığını, neticeten davacı davasını İİK 72. maddesine göre açmış olsa bile dava şartı yokluğu sebebiyle (Dava ehliyeti); İİK 89/5 maddesine göre açılmış olsa bile dava şartı (Dava tarihi itibari ile borcun ödenmemiş olması) yokluğu sebebi ile davanın esası hakkında inceleme yapılmasının mümkün olmaması karşısında inceleme yapılması mümkün olmayan davada ihtiyati tedbir kararının da verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir. İstinafa konu ilk derece Mahkemesi tarafından verilen 29.06.2022 tarihli ara karar ile “… A)Tedbire itiraz yönünden : 1-Tedbirin süresinde infaz edilmediğine ilişkin itirazın kabulü ile Yasal süresi içinde icraya konulmayan ve Mahkememizin bu 2022/260 Esas sayılı dosyası üzerinden 26/04/2022 tarihinde verilen ve İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden uygulanan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, 2-Karar örneğinin UYAP üzerinden İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına bildirilmesine, B)Bu duruşmada ileri sürülen tedbir talebi yönünden: 1-İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile; Haciz ihbarnamesine konu borç miktarı 720.359 TL üzerinden %15 teminat karşılığı 108.053,85‬ TL tutarında nakit ya da kesin ve süresiz nitelikteki banka teminat mektubu karşılığında teminata bağlı olarak ve dava sonuna kadar olmak üzere; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra veznesine girecek paranın İİK. Madde 72/3 düzenlemesi çerçevesinde ihtiyati tedbir yoluyla alacaklıya ödenmemesine, 2-Teminat şartı 16/05/2022 tarihinde ibraz edilen teminat mektubu ile karşılanmış olacağından yeniden teminat alınmasına yer olmadığına; teminat şartının yerine gelmiş olduğuna, …” gerekçesi ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; İtiraz dilekçelerindeki ve yargılama safhalarındaki beyanlarını tekrarla, yetkili yer mahkemesine ilişkin itirazlarının (takip dosyası ve davalının ikametgahı gereği İzmir mahkemelerinin yetkili olduğundan bahsile) bulunduğunu ve bunun kamu düzeninden olduğunu, görevli mahkemenin de asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış olduğu belirlenmekle sair itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini, davacının hiç bir farklı gerekçe göstermediği halde Mahkeme tarafından tekrar aynı mahiyette ihtiyati tedbire hükmetmesinin usul ve yasaya açık, kesin olarak aykırı olduğunu beyanla ara kararların kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Eldeki menfi tespit davasında istinafa konu talep; ilk derece Mahkemesi tarafından verilen; 1-26.04.2022 tarihli tedbirin süresinde infaz edilmediğine ilişkin itirazın kabulü ile İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden uygulanan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması kararı ile 2- Davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile haciz ihbarnamesine konu borç miktarı 720.359 TL üzerinden %15 teminat karşılığı 108.053,85‬ TL tutarında nakit ya da kesin ve süresiz nitelikteki banka teminat mektubu karşılığında teminata bağlı olarak ve dava sonuna kadar olmak üzere İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra veznesine girecek paranın İİK m.72/3 gereği ihtiyati tedbir yoluyla alacaklıya ödenmemesi ve teminat şartı 16/05/2022 tarihinde ibraz edilen teminat mektubu ile karşılanmış olacağından yeniden teminat alınmasına yer olmadığı kararına ilişkindir. 26.04.2022 tarihli ihtiyati tedbire ilişkin kabul kararı, tarafların ikrarında olduğu üzere infaz edilmediğinden kendiliğinden kalkmış olup bu hususta davalı itirazı fiilen kabul edilmiş olduğundan itirazı kabul olan davalının itiraza ilişkin karara karşı istinafı yerinde bulunmamıştır. İstinaf dilekçesinde yer alan sair hususlar tedbire değil de, davanın esasına yönelik olup yargılama gerektirdiğinden iş bu ara karara ilişkin istinaf incelemesi ile birlikte değerlendirilmesi mümkün değildir. Diğer yandan 29.06.2022 tarihinde Mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş olup bu karara karşı itiraz yolu açık olduğundan ve bu hususta değerlendirme yetkisi ilk derece Mahkemesinde bulunduğundan, ilk derece Mahkemesi tarafından kanun yolunun yanlış gösterildiği tespit olunmakla 6100 HMK’nın 341/1-b. maddesi kapsamında kalmayan karara karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; Davalı …’in 26.04.2022 tarihli ihtiyati tedbire itirazının kabulüne ilişkin 29.06.2022 tarihli ara karara karşı istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı …’in 29.06.2022 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin ara karara karşı istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 341/1.-352/1.-394. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26.04.2022 tarih ve 2022/260 E. Sayılı ihtiyati tedbire itirazın kabulü kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı … vekilinin 29.06.2022 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin karara karşı istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/1.-352/1.-394. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, 3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davalı … tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,4- Davalı … tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine7- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/12/2022