Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1719 E. 2022/1812 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1719 Esas
KARAR NO: 2022/1812 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2022
NUMARASI: 2022/1096 D. İş E.- 2022/1126 D. İş K.
TALEBİN KONUSU: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; 01/08/2022 keşide ve 01/08/2022 vade tarihli, 71.820,00 TL bedelli … seri nolu çekin borçlu tarafından tüm talep ve ihtarlara rağmen ödenmediğini belirterek borçlunun borca yetecek miktardaki mal, hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, “alacaklının borçlulardan alacağı olan 71.820,00 TL alınmasının temini bakımından vaki isteği İcra İflas Kanununun 257. Maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunmuş, alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer taraflarla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı kafi teminat (%15) mukabilinde … borçluların gösterilen malları ile alacaklarının; İcra ve İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde, ihtiyaten haczine” karar verilmiştir.Karşı taraf … Tic. Ltd. Şti. vekili ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde özetle; Karara konu çekteki imzaların müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, bu hususta Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/556 E. sayılı dosyasında menfi tespit davası açmış olduklarını, müvekkilinin kaçma veya mal kaçırma amacı olmadığını, müvekkilinin adresinin ve çekin keşide edildiği yerin Ankara olması sebebiyle mahkemenin yetkisiz olduğunu ve yetkinin Ankara mahkemelerine ait bulunduğunu ve teminat miktarının da düşük belirlendiğini belirterek itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesinin 06/10/2022 tarihli İhtiyati Haciz Kararına İtiraza ilişkin Ara Kararı: Mahkemece duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda, “İhtiyati haciz isteyen taraf çeke dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuş olup, dayanak çekin keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Ankara olduğu anlaşılmaktadır.Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde veya muhatap bankanın bulunduğu yerde ihtiyati haciz isteyebilecektir. Dosyanın incelenmesinde itiraz eden … Ticaret Limited Şirketi’nin adresinin Ankara ili olduğu anlaşılmaktadır. Hakkında ihtiyati haciz kararı verilen diğer borçlu …’nin adresinin de Ankara olduğu, Mahkememizin 16/08/2022 tarihli kararı ile borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı verildiği anlaşılmıştır… Çekin ibrazının borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyonu yoktur. Dolayısıyla çekin bankaya ibrazıyla borçlunun ödeme yapacağı kimseyi tespit ettiği ve aramanın tüketildiğini kabul etme ve bunun sonucu olarak da çek borcunun götürülecek borca dönüştüğünü kabul etme olanağı yoktur. Yine kambiyo senetlerinde ve bu bağlamda çekte hak doğrudan doğruya çeke ait kayıtları ihtiva eden evrakta tecessüm ettiği için çekteki borcu tek başına para borcu sayma olanağı da yoktur. Bu yönüyle TBK’nun 89/1 maddesine göre çekteki borcun götürülecek borç olduğunu kabul etme imkanı bulunmamaktadır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … Tic. Ltd. Şti. vekilinin yetki itirazının kabulü ile; mahkememizin 2022/1096 D.İş esas 2022/1126 D.İş karar sayılı 16/08/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının işbu borçlu yönünden kaldırılmasına (Benzer mahiyette içtihat İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 06/06/2022 tarih, 2022/485 Esas ve 2022/990 Karar ile aynı dairenin 22/09/2022 tarih, 2022/1023 Esas ve 2022/1500 Karar sayılı ilamları) ” karar verilmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Çeke dayalı borçların aranacak borç niteliğinde olduğu, aranacak borçların borçlunun ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği, bu sebeple ilk aşamada TBK m.89/1 hükmünün uygulama imkânının olmadığını; ancak aranacak borçların, borçlunun aranması, devamında sonuç alınamaması durumunda aranacak borç nitelikleri tüketilerek sona erer ve götürülecek borç niteliğine dönüştüğünün kabul edildiğini, aynı şekilde çekin alacaklısı tarafından muhatap bankaya ibraz edildiğinde muhatap banka tarafından çek hakkında karşılıksızdır veya ödeme yasağı işlemi yapılırsa çekin artık aranacak borç niteliğini kaybettiğini ve nitelik olarak götürülecek borca dönüştüğünün kabul edildiğini; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi de 2016/12481 E., 2016/8797 K. sayılı ilamında “Oysa muhatap bankaya ibraz edilen ancak karşılıksız kalan çeke dayalı borcun, bu şekilde aranması tüketildikten sonra, götürülecek borç niteliğine dönüştüğü gözetilerek, HMK’nın ….maddesi uyarınca ifa yeri olarak BK.’nın 98. madde hükmü nedeniyle, alacaklının ikametgah yeri mahkemesi de yetkili mahkemelerden biridir.” tespitini yaparak, muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksızdır işlemi gören çeklerin aranacak borç niteliğini kaybederek artık götürülecek borç niteliğine dönüştüğünün kabul edildiğini, İstanbul BAM. 44. HD’nin 2021/593 E. ve 2021/598 K. sayılı ilamında da “Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E.-2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. Sayılı ilamlarında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2019 tarih, 2019/1365 E. ve 2019/980 K. sayılı kaldırma kararında vurgulandığı üzere; muhatap bankaya ibraz edilen ve borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından ve HMK’nun 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelecektir. İhtiyati hacze konu … Bankası Erzurum/Sanayi Sitesi Şubesi’ne ait 30/01/2021 keşide tarihli ve 40.000,00-TL. meblağlı çekin 01/02/2021 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiği, çekin ödeme yasağı sebebi ile ödenmediği anlaşıldığından, atıf yapılan Yüksek Mahkeme kararlarında da açıklandığı üzere muhatap bankaya ibraz edilerek karşılıksız kalan talep konusu çek, artık aranacak borç olmaktan çıkarak götürülecek borç niteliği kazanmıştır. 6100 Sayılı HMK.’nun 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesinde belirtildiği gibi ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirketin yerleşim yerinin ( … Sok. …/… … Plaza … Blok Kat:… Mecidiyeköy- Şişli/ İstanbul) bulunduğu yer mahkemesiolan İstanbul Merkez (Çağlayan) Mahkemeleri de yetkili hale gelmiştir.” şeklinde sonuca varıldığını; karşı taraf … Ltd. Şti. ile müvekkili arasında imzalanan 30/03/2022 tarihli Faktoring Sözleşmesi’nin 8. maddesinde ” Taraflar arasında bu sözleşmeden doğabilecek tüm uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul (Çağlayan) mahkeme ve icra daireleri yetkilidir.” şeklinde yetki şartı öngörüldüğünü, borçlulardan biri için yetkili bulunan mahkemeden ihtiyati haciz kararı alınabileceğini; sonuç olarak, muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksızdır/ödeme yasağı işlemi gören çeklere dayalı ihtiyati hacize başvuracak alacaklılar TBK m.89/1 gereğince, alacaklı yerleşim yeri mahkemelerinde de ihtiyati haciz isteminde bulunabilecekleri sonucu çıktığını, ihtiyati haciz talep eden alacaklı müvekkilinin yerleşim yerinin de Beşiktaş/İstanbul olduğu göz önünde bulundurulduğunda talebin mahkemeden istenildiğinin tespit edileceğini, bu sebeple İstanbul Mahkemesi yetkili olduğundan yerel mahkemenin yetki itirazının kabulüne ilişkin kararının yerinde olmadığını belirterek ihtiyati haciz kararına karşı yapılan itirazın kabulü kapsamında verilmiş yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İhtiyati haciz ve ihtiyati hacze itiraz 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 257. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E. – 2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamlarında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2019 tarih, 2019/1365 E. ve 2019/980 K. sayılı kaldırma kararında vurgulandığı üzere; muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından ve HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelecektir. Çekin götürülecek borç niteliği kazanabilmesi için bankaya ibrazı zorunlu ise de, karşılıksızdır işlemi yapılmasına gerek yoktur. Banka tarafından herhangi bir sebeple karşılıksızdır işlemi yapılmayıp çek bedeli de ödenmeyebilir. Çek süresinde ibraz edilmekle götürülecek borç niteliği kazanacaktır. Atıf yapılan Yüksek Mahkeme kararlarında da açıklandığı üzere muhatap bankaya ibraz edilerek bedeli tahsil edilmeyen talep konusu çek, artık aranacak borç olmaktan çıkarak götürülecek borç niteliği kazanmıştır. HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak TBK’nın 89. maddesinde belirtildiği gibi ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirketin yerleşim yeri de yetkili hale gelmiştir.Yukarıdaki açıklamalar kapsamında alacaklı, kendi yerleşim yerinde, borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. Buna göre ihtiyati haciz talep eden taraf, TBK 89. maddesi uyarınca yetkili hale gelen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talepte bulunduğundan, mahkemece yetkili olduğu halde, ihtiyati hacze yetki yönünden yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi usule aykırı olduğundan, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Talep eden vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile,2- İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2022 tarih, 2022/1096 E. ve 2022/1126 K. sayılı ara kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,3- İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1096 D. İş E. 2022/1126 K. ve 16/08/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının aynen DEVAMINA,4- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 133,00 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,5- İstinaf talebi kabul edildiğinden ihtiyati haciz talep eden tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,6- İstinaf yargılaması için talep eden tarafından yapılan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 97,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 317,70 TL yargılama giderinin karşı taraftan müteselsilen tahsiliyle talep edene verilmesine,7- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,8- 6100 Sayılı HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına,9- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve İİK’nın 258/(3). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/12/2022