Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1692 E. 2022/1701 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1692 Esas
KARAR NO: 2022/1701 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/08/2022
NUMARASI: 2022/1085 D. İş Esas – 2022/1104 D. İş Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; Müvekkili ile karşı taraf arasında finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği bir adet forkliftin borçlu-karşı tarafa teslim edildiğini, kiracının sözleşmeye konu kira borçlarını vadesinde ödemediğinden noterlik aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede 60 gün içerisinde borçlarını ödemesini, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, 60 günlük süre geçmesine rağmen borçların ödenmediği gibi kiralanan malın müvekkile teslim edilmediğini, bu nedenle talebin sözleşmenin 9/c maddesine göre teminatsız olarak kabulü ile ihtiyati tedbir kararı verilerek, borçlu-karşı tarafa teslim edilen iş makineleri ve ekipmanlarının müvekkiline teslimine karar verilmesini talep etmiştir.İhtiyati haciz talep eden vekili 26/08/2022 tarihli talep dilekçesiyle özetle; Mahkemenin ihtiyati tedbir kararının infazı için 12/08/2022 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden başvuru yapıldığını, kararın fiilen infazı için Banaz İcra Müdürlüğüne talimat gönderildiğini, Banaz İcra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyası kapsamında, ihtiyati tedbir kararına konu mala ilişkin devam eden yargılamalar olduğundan kararın uygulanıp uygulanmayacağı hususunun bildirilmesinin istenildiğini; bu hususun Mahkemeden sorulması üzerine konunun infaza ilişkin olması sebebiyle Mahkemece bir değerlendirme yapılmayacağının bildirildiği; bunun üzerine … İcra Müdürlüğünce Mahkemenin anılan değerlendirmesi gönderilerek eşyanın tesliminde bir sakınca olmadığı ancak malın satışı, ihalenin feshi ve teslimi konularında talimat icra dairesinin yetkili olduğunun bildirildiğini; bu cevap üzerine Banaz İcra Müdürlüğü tarafından eşyanın teslimi hususunda açık ve net bir cevabın verilmesinin istenildiğini; bu yazıya cevaben … İcra Müdürlüğünün 18/08/2022 tarihli kararıyla karar konu eşyaya ilişkin ihalenin feshi davasının sonuçlanmaması sebebiyle malın ihtiyati tedbir talep eden vekiline teslim edilmemesinin Banaz İcra Müdürlüğüne bildirildiğini; ancak işbu şikayet başvurusuna konu … İcra Müdürlüğünün 18/08/2022 tarihli kararının hatalı, dayanaktan yoksun ve kamu düzenine aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının infazını gerçekleştiren icra müdürlüğünün işlemlerine karşı şikayetleri inceleme görevinin kararı veren mahkemeye ait olduğunu; buna göre Yargıtay Kararlarında da belirtildiği üzere talimat icra dairesinin kendisine verilen talimat işlemini yerine getirmek zorunda olduğunu, HMK uyarınca icra müdürlüğünün ihtiyati tedbir kararını uygulamak durumunda olduğunu belirterek, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 18/08/2022 tarihli, ihtiyati tedbir kararının uygulanmamasına, ihtiyati tedbir kararına konu malın müvekkiline teslim edilmemesine dair kararının kaldırılmasını, buna dair kararın bildirildiği müzekkerenin iptalini, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına/infazına dair kararın icra müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmesini” talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “Talep dilekçesinin ekinde sunulan sözleşme, ihtarname ve diğer tüm belgelere göre talebin yerinde olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile taraflar arasında imzalanmış … numaralı finansal kiralama sözleşmesinin 9/c maddesi gereğince teminat alınmaksızın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 391 ve devamı maddeleri gereğince kiralama suretiyle davalıya teslim edildiği bildirilen sözleşmeye konu forkliftin ihtiyati tedbir yolu ile davalıdan alınarak davacıya teslimine ve karardan bir örneğin İstanbul İcra Müdürlüğü’ne tevdiine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince; “Mahkemece, talebin icra müdürlüğü kararının şikayet yoluyla kaldırılması olduğu, ihtiyati tedbir kararını veren mahkemenin görevinin, ihtiyati tedbire itiraz ve ihtiyati tedbire muhalefet halinde cezalandırma talepleri ile sınırlı olduğu, icra müdürlüğünün şikayete konu kararının infaza ilişkin olup, infaz aşamasında icra müdürlüğü işlemlerine karşı şikayet yoluyla başvurulacak merciin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK) 16. maddesi uyarınca icra mahkemesi olduğundan somut icra müdürlüğü işlemine karşı yapılan şikayet başvurusunda mahkeme görevsiz olduğundan ihtiyati tedbir talep eden tarafın şikayet dilekçesinin görev yönünden reddine istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar” verilmiştir.İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle;İhtiyati tedbir kararının infazı için İstanbul … İcra Müdürlüğüne başvurulduğunu, bu kapsamda karara konu malın tesliminin sağlanması için malın bulunduğu yer olan Banaz İcra Müdürlüğüne talimat yazıldığını, yapılan yazışmalar kapsamında mal üzerindeki haciz sebebiyle satışının gerçekleştirildiği ancak ihalenin feshi için dava açıldığından bahisle ihtiyati tedbir kararına istinaden teslimin yapılıp yapılamayacağı hususunun … İcra Müdürlüğünden sorulduğu ve nihai olarak … İcra Müdürlüğünce18/08/2022 tarihinde mala ilişkin ihalenin feshi davasının sonuçlanmaması sebebiyle malın alacaklı vekiline teslim edilmemesine karar verildiğini, bu kararın kaldırılması hususunda şikayet yoluyla ihtiyati tedbir kararı veren mahkemeye başvurduklarını ancak mahkemenin hatalı bir şekilde şikayete konu kararının infaza ilişkin olması sebebiyle icra mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek şikayet dilekçesinin görev yönünden reddine karar verildiğini, dilekçelerinde belirttikleri Yargıtay kararlarından da görüleceği üzere ihtiyati tedbir kararının infazını gerçekleştiren icra müdürlüğünün işlemlerine karşı şikayetleri inceleme görevinin kararı veren mahkemeye ait olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasını ve …. İcra Müdürlüğü’nün 18/08/2022 tarihli, ihtiyati tedbir kararının uygulanmamasına, ihtiyati tedbir kararına konu malın müvekkiline teslim edilmemesine dair kararının kaldırılmasını, buna dair kararın bildirildiği müzekkerenin iptalini, ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına/infazına dair kararın icra müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, HMK’nın 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, asliye ticaret mahkemesi tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının yerine getirilmesi kapsamında verilen icra müdürlüğü kararının kaldırılması (şikayet) istemine ilişkindir. İstinaf başvurusuna konu dosya incelendiğinde, ihtiyati tedbir talep eden finansal kiralama şirketi ile karşı taraf arasında finansal kiralama sözleşmesi bulunduğu, bu kapsamda karşı tarafa sözleşmeye konu malın teslim edildiği ancak karşı tarafın sözleşme hükümlerine riayet etmemesi sebebiyle gerekli şartların oluştuğu beliritilerek malın finansal kiralama şirketine teslim edilmesi hususunda mahkemeden ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu; mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile malın finansal kiralama şirketine teslimine ve karardan bir örneğin İstanbul İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği; karara istinaden talep eden vekilinin 12/08/2022 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğüne başvurarak malın bulunduğu yer olan Banaz İcra Müdürlüğüne talimat yazılmak suretiyle malın teslim işlemlerinin yerine getirilmesini istediği; bu talep üzerine … İcra Müdürlüğünce, 15/08/2022 tarihinde malın talep edene teslimi hususunda Banaz İcra Müdürlüğüne talimat yazısı gönderdiği; 17/08/2022 tarihinde Banaz İcra Müdürlüğünün karara konu malın başka bir icra dosyasından hacizli olması sebebiyle malın ihale edildiği ancak bu ihaleye karşı açılmış olan ihalenin feshi davasının halen devam ettiğini belirterek maşın talep edene teslim edilip edilmemesi hususunun sorulduğu; bunun üzerine … İcra Müdürlüğünce bu hususun 17/08/2022 tarihinde kararı veren mahkemeden sorulduğu ancak mahkemece sorulan hususun infaza yönelik olması sebebiyle Mahkemece bir değerlendirme yapılmayacağının bildirildiği; akabinde aynı tarihte … İcra Müdürlüğünce, Mahkemenin anılan değerlendirmesi de Banaz İcra Müdürlüğüne gönderilerek eşyanın tesliminde bir sakınca olmadığı fakat malın satışı, ihalenin feshi ve teslimi konularında talimat icra dairesinin yetkili olduğunun bildirildiği; bu cevap üzerine aynı tarihte Banaz İcra Müdürlüğü tarafından eşyanın teslimi hususunda açık ve net bir cevabın verilmesinin istenildiğini; bu yazıya cevaben … İcra Müdürlüğünün 18/08/2022 tarihli kararıyla, karara konu eşyaya ilişkin ihalenin feshi davasının sonuçlanmaması sebebiyle malın ihtiyati tedbir talep eden vekiline teslim edilmemesinin Banaz İcra Müdürlüğüne bildirildiği ancak bu kararın hatalı olduğu iddia edilerek, şikayet yoluyla söz konusu kararın kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini mahkemeden istedikleri ancak mahkemece, şikayete konu İstanbul … İcra Müdürlüğü işlemine karşı yapılan şikayet başvurusunu inceleme görevinin icra hukuk mahkemesine ait olduğundan bahisle şikayet dilekçesinin görev yönünden reddine karar verildiği tespit edilmiştir. HMK’da istinaf kanun yoluna başvurulabilecek ihtiyati tedbir kapsamında verilmiş olan kararlar açıkça düzenlenmiştir. Buna göre “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı HMK’nın 341/1/a maddesinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara; “İhtiyati tedbir kararı” başlıklı 391/3. maddesinde ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına; “İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz” başlıklı 394/5. maddesinde itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği kabul edilmiştir. Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir kapsamında verilen tüm kararlara karşı kanun yolu açık değildir. Kanun koyucu bu yöndeki iradesini hem kanun yoluna başvurulabilecek tedbir kararlarını açıkça belirterek, hem de bunların dışındaki kararlara karşı kanun yollarına başvurulmasını yasaklayarak düzenlemiştir. HMK’nın 391 inci maddesinde sadece ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüşken, 394 üncü maddesinde ise sadece ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulacağı düzenlenmiştir.Ancak ihtiyati tedbirin uygulanması kapsamında mahkemece verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Kanun koyucunun, ihtiyati tedbire ilişkin tüm kararlara karşı kanun yolunu açma gibi bir iradesinin olmadığı HMK’nın 395 ve 396 ncı maddelerinin gerekçesinden de açıkça anlaşılmaktadır. Özellikle HMK’nun 396’ncı maddesine karşılık gelen Hükümet Tasarısının 400’üncü maddesinin gerekçesinde bu husus çok açık ve ayrıntılı şekilde ifade edilmiştir. Bu gerekçeye göre, “İhtiyatî tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasını düzenleyen bu maddede de, yukarıda belirtilen iki maddedeki ortak yönler dikkate alınarak itiraza ilişkin benzer hükümlere ayrıca atıf yapılmıştır.Ancak, itiraz üzerine verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurulması hakkındaki fıkraya atıf yapılmamıştır. Zira, hâl ve şartların değişmesi, hukukî bir değerlendirmeden daha çok, maddî şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, bir çok kez hâl ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması, ihtiyatî tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır. Kanun yolunun açılmış olmasının amacı, ihtiyatî tedbirlerle ilgili temel hukukî ve prensip hatalarının önüne geçmektir. Bu sebeple, ihtiyatî tedbirin reddi ve ihtiyatî tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir. Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez. Kanun yolu incelemesinde bu husus da değerlendirilerek bir karar verebilme imkânı kapalı değildir.” Madde gerekçesi çok açık olup, özellikle “ihtiyatî tedbirin reddi ve ihtiyatî tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânı getirilmiştir. Hâl ve şartlarda değişiklik bakımından o anda kanun yoluna başvurulamaması, daha sonra işin esasıyla ilgili kanun yoluna başvurulması durumunda, bu hususun incelenmeyeceği anlamına da gelmez.” ifadesi karşısında, ihtiyati tedbir kapsamında verilen tüm kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceği kabul edilemeyecektir.Türk Medeni Kanun’unun 1. maddesine göre, “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.” Yukarıdaki bentlerde sözüyle ve özüyle açıklanan ihtiyati tedbirin uygulanması kapsamında verilmiş olan kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceğini öngören bir hüküm bulunmamaktadır. Kanunun açık hükmüne aykırı bir yorum, ancak bu konuda teknik bir gerekçe sunulması hâlinde mümkün olup, bunun dışındaki bir sebeple kanunun açık hükmüne aykırı şekilde karar verilemez. Kanun koyucunun ihtiyati tedbir kapsamında verilen tüm kararlara karşı kanun yolunu açmasına yasa yapma tekniği bakımından bir engel olmadığı dikkate alındığında, kanunda yer almayan bir kuralın içtihat yoluyla konulması yorum kuralları ile bağdaşmadığı gibi kanuna aykırı (contra legem) yorum sayılır. Nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 01/10/2013 gün, 2013/12479 Esas, 2013/15056 Karar sayılı kararı da bu yöndedir. Kaldı ki HMK’da sınırlı sayıda sayılmış olan kanun yoluna başvurulabilecek hallerin de bilindiği gibi kıyas yoluyla genişletilmesi veya bir uygulama tesis edilmesi de mümkün bulunmamaktadır. Somut olayda, yukarıda da özetlendiği üzere istinafa konu kararın HMK’nın 393. maddesi kapsamında verilen bir karar olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre başvuruya konu karar istinafa tabi değildir. Açıklanan bu gerekçelerle talep eden vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. ve 346/1. maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Tedbir talep eden vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. ve 346/1. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinin USULDEN REDDİNE, 2- İstinaf talebinin esası incelenmediğinden talep eden tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde talep edene iadesine,3- İstinaf yasa yoluna başvuran talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerilerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. ve 346/1. maddeleri gereğince, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-g. maddesi gereğince, KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/12/2022