Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1688 E. 2022/1679 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1688 Esas
KARAR NO: 2022/1679
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 06/10/2022
NUMARASI: 2022/153 E.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Resmi Makamlarca Açılan Hüküm. İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İlk Derece Mahkemesince 03/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile; “… davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren 30.000,00 TL teminat karşılığı kabulüne, davalıların 2016/04024 tescil numaralı tasarımdan doğan haklarını davacı aleyhine kullanmasının tedbiren önlenmesine,” karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı taraf 09/08/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkili adına tescilli tasarımın, piyasadaki başkaca ürünlerden ayrıt edici nitelikte olduğunu, bu hususun TPMK tarafından yapılan araştırmalarda da tespit edildiğini, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini, bu sebeple de ihtiyati tedbirin koşullarının oluşmadığını savunarak, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekilinin bu talebi üzerine İlk Derece Mahkemesince duruşma açılarak, 06/10/2022 tarihli ara karar ile; ”… tedbir için aranan koşulların gerçekleştiği ve yeterince teminat alındığı…” gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili … adına TPE nezdinde … no ile tescilli endüstriyel tasarımın tescil tarihinden önce kullanımda olduğunu, TPE nezdinde yeterli araştırma yapılmaksızın tescil yapıldığını, söz konusu tescilli tasarımın yenlik ve ayırt edicilik özelliklerini haiz olmadığı iddiasıyla tescilin hükümsüzlüğü talebiyle huzurdaki davanın açıldığını ve ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, akabinde mahkemece 30.000,00 TL teminat bedeli karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiğini, bu karara yapılan itirazların ise reddine karar verildiğini,İhtiyati tedbir kararının ancak ve ancak dava konusu ile alakalı verilebileceğini, öte yandan işbu yargılamanın konusunun endüstriyel tasarım tescilinin hükümsüzlüğü olduğunu, davacının ihtiyati tedbire yönelik bu taleplerinin ancak marka tecavüzü men, ref, önleme davasında ele alınıp değerlendirilebileceğini, Müvekkili adına TPE nezdinde tescillenmiş tasarımın piyasadaki başkaca ürünlerden ayırt edici nitelikte olup bu hususun TPE tarafından yapılan araştırmalar neticesinde de tespit edildiğini, tedbir kararı verilmesi huzurdaki dava görülmekteyken hukuki anlamda mümkün olsaydı dahi davacının ihtiyati tedbir şartlarından olan “yaklaşık ispat” kuralını dahi dava dilekçesi ve ekleri ile yerine getiremediğinin açık olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik sebebiyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu görülmektedir.Somut dava, davalılar adına … tescil numarası ile kayıtlı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü davası olup, eldeki tedbir talebi açısından yenilik ve ayırt edicilik unsurlarının yaklaşık ispat ölçüsü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, ancak İlk Derece Mahkemesince gerek 03/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararında ve gerekse 06/10/2022 tarihli tedbire itirazın reddi kararında hükmün belirtilen yönlerden gerekçe içermediği, bu bakımdan yapılacak inceleme, HUMK’nın 275 vd. maddeleri uyarınca (HMK 266 vd.) özel ve teknik bilgiyi gerektirmekte olup, Mahkemece de bilirkişi görüşüne başvurularak ve yaklaşık ispatın hangi delillere göre sağlandığı tartışılarak gerekçeli bir şekilde karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olması ve ilk derece mahkemesi kararının tüm istinaf sebepleriyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün bulunmamakla davalıların 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalılar vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile;2- Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/10/2022 tarih, 2022/153 E. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/12/2022