Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1681 E. 2022/1811 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1681
KARAR NO: 2022/1811
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 07/06/2022
NUMARASI: 2022/160 E. (İhtiyati tedbir)
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Bakırköy 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/100 D. İş sayılı dosyasındaki delil tespiti ve ihtiyati tedbir talepli 18/04/2022 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkilinin raf sistemleri sektöründe kurulmuş ve yaklaşık yirmi yıldır faaliyet gösteren bir firma olduğunu, gerek yurt içi gerekse de yurt dışında birçok büyük mağaza, market ve kurumun raf işlerini yaptığını, müvekkilinin bu bağlamda TPMK nezdinde …, … tescil numaralı markaların sahibi olduğunu, karşı tarafın “www…com” internet adresindeki kullanımlarının müvekkilinin marka hakkını ihlal ettiğini belirterek, anılan internet adresindeki kullanımın markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, tedbiren internet sitesine erişimin ve haksız kullanımlarının engellenmesini, var ise “…” şeklindeki tabela, kartvizit ve markayı taşıyan ürünlere el konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/100 D. İş sayılı dosyasındaki 13/05/2022 tarihli İhtiyati Tedbir Kararında özetle; “Bilirkişi 11/05/2022 tarihli raporunda; “Aleyhine tespit talep edilen www…com URL adresinin “raf sistemleri tanıtım ve satışına yönelik olduğu”, aleyhine tespit talep edilen www…com URL adresindeki kullanımların markasal nitelik arz ettiği, aleyhine tespit talep edilen www…com alan adının, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Site Bilgileri Sorgu Sayfasında yapılan Whois sorgusunda, alan adının sahiplik bilgilerine dair bir veriye ulaşılamadığı, aleyhine tespit istenilenin, tespit talep edene ait markada yer alan ve esas/ayırtedici “…” ibaresini, “…” şeklinde kullanımı nedeniyle, tarafların emtiaları/hizmetleri, faaliyet alanları ve müşteri kitlesi dikkate alındığında, karıştırılma ihtimalinin muhtemel olduğu değerlendirilmekle birlikte, markaya tecavüz ve haksız rekabete ilişkin nihai değerlendirmenin tarafların sunacağı tüm deliller kapsamında esas yargılama içinde yapılabileceği tespit edilmiş olup,” hususları tespit ve rapor edilmiş olup, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda SMK 159 ve HMK 389 maddeleri koşulları oluştuğundan takdiren 50.000,00 TL teminat karşılığı www…com isimli internet adreslerine Türkiye’den erişimin tedbiren engellenmesine karar vermek gerekmiştir. Talep eden vekilinin, karşı yanın … şeklindeki tabela ve kartvizitlerine, markayı taşıyan ürünlere el konulması talebinin, mahallinde inceleme yapılmadığından reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin raf sistemleri sektöründe kurulmuş ve yaklaşık yirmi yıldır faaliyet gösteren bir firma olduğunu, gerek yurt içi gerekse de yurt dışında birçok büyük mağaza, market ve kurumun raf işlerini yaptığını, müvekkilinin bu bağlamda TPMK nezdinde …, … tescil numaralı markaların sahibi olduğunu, müvekkili adına tescilli “…” markasının tersten yazılışı olan “…” ibaresini davalı tarafın TPMK nezdinde … tescil numaralı markanın tescilini alarak, iltibas oluşturacak düzeyde benzer bir internet adresini haksız bir şekilde kullanarak marka hakkına tecavüze sebebiyet verdiğini iddia ederek, davalı adına … sayı ile tescilli “…” ibareli markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesini ve müvekkilinin davaya konu markalarının benzerlerini taşıyan ve davalı tarafından kullanılan tabela, broşür, katalog gibi tanıtıcı her türlü argüman ile iltibas teşkil eden ürünlerin ve bu ürünleri üretmeye yarayan her türlü araç ve gereç, kalıp, ambalaj gibi tüm malzemelerin bulundukları her yerde tedbiren el konulmasını, davalının markasının hükümsüzlüğüne, markalar sicilinden terkinine, müvekkilinin markasına tecavüzün tespiti ile men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, “Bakırköy 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/100 d.iş sayılı dosya sında alınan bilirkişi raporuna göre davacılının ihtiyati tedbir talebinin hükümsüzlüğü istenen … tescil numaralı markanın 3.kişilere devrinin önlenmesine yönünden kabulüne, sair tedbir taleplerinin TPMK kayıtları ve mevcut delil durumuna göre bu aşamada reddine” karar verilmiştir.Davalı vekili 20/06/2022 ve 28/06/2022 havale tarihli cevap ve ihtiyati tedbire itiraz dilekçelerinde özetle; Tarafların marka isimlerinin tamamen birbirlerinden farklı olduğunu, verilen tedbir kararları neticesinde müvekkilinin olumsuz etkilendiğini, bu nedenlerle verilen ihtiyati tedbirlere itiraz ederek kaldırılmasını talep etmiş;Mahkemenin 07/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararıyla “Davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, davalı adına tescilli ise … tescil numaralı markanın 3.kişilere devrinin önlenmesi açısından takdiren teminatsız olarak TPMK sicil kaydına tedbir konulmasına, sair tedbir taleplerinin TPMK kayıtları ve mevcut delil durumuna göre bu aşamada reddine” dair karar verildiğini; davadan önce Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2022/100 Değişik iş sayılı dosyasında verilen 13/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararında da “SMK’nın 159 ve HMK 389 maddeleri koşulları oluştuğundan takdiren 50.000,00 TL teminat yatırıldığında ya da muteber bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde ibrazı halinde ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; bilirkişi raporunda tespit edilen davalıya ait www…com isimli internet adreslerine Türkiye’den erişimin tedbiren engellenmesine, talep eden vekilinin, karşı yanın … şeklindeki tabela ve kartvizitlerine, markayı taşıyan ürünlere el konulması talebinin reddine” dair karar verildiğini, bu karar sebebiyle müvekkilinin mağdur olduğunu, tedbirin kaldırılarak internet sitesine erişimin yeniden sağlanmasını” istemiştir.İlk derece mahkemesinin 13/09/2022 tarihli İhtiyati Tedbire İtiraza ilişkin Ara Kararında özetle; “Mahkemece duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucunda, “Dosya kapsamı deliller, incelenen TPMK kayıtları ve değişik iş dosyasında aldırılan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir için SMK 159 ile HMK 389 ve devamı maddelerinde aranan koşulların gerçekleştiği anlaşılmakla, davalı vekilinin Bakırköy 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/100 d.iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir ve mahkememizce verilen ihtiyati tedbire itirazının reddine” karar verilmiştir.Davalı vekili 29/09/2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;Bilirkişi raporuna istinaden verilen tedbir kararı neticesinde müvekkilin internet sitesinin kapatılmasının hukuka aykırı olduğunu, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığını, internet sitesinin kime ait olduğunun bile tespit edilmediğini, bu karar sebebiyle müvekkilin işlerinin olumsuz etkilendiğini, davanın esasını çözecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğini, orta düzey tüketicilerin bu iki markayı karıştırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının markasını, farklı şekillerde kullanması sebebiyle asıl müvekkilinin markasına saldırıda bulunulduğunu, davacının marka patent kütüğüne kayıtlı markasının ve yazılışının kayıtlara uygun olmadığını ve davacının kötü niyetli olduğunu, belirterek ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddi kararının ve ihtiyati tedbir kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Talep, markanın hükümsüzlüğü ve terkini davası kapsamında ve davadan önce verilmiş ihtiyati tedbir kararlarına vaki itirazın reddine ilişkin kararın ve ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılması istemine ilişkindir.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun (SMK) 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.HMK’nın “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindeki 389/1. maddesine göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik sebebiyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerekmektedir. Ayrıca HMK’nın 390/3. maddesi “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü içermektedir. Bu düzenleme gereğince, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin kabulü hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu görülmüştür.Dava konusu çekişme dikkate alındığında, tedbir talep edilen davalıya ait markanın üçüncü kişilere devredilmek suretiyle taraf teşkilinde sorunlar yaşanmaması ve usul ekonomisi prensipleri gereği tedbir kararı verilmesi ve bilirkişi raporu doğrultusunda davalının kullanımında olan www…com internet adresine erişimin teminat mukabilinde erişiminin engellenmesine karar verilmesi isabetli bulunmuştur.Tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece Mahkemesi’nin kararında esas ve usul yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13/09/2022 tarih ve 2022/160 E. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/12/2022