Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1676 E. 2022/1797 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1676
KARAR NO: 2022/1797
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2020
NUMARASI: 2018/1102 E. – 2020/200 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinden özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman şirketleri kanunu çerçevesinde Finansal Kurumlar Birliğince 02.11.2017 tarih, … tescil ve … sözleşme numaralı düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, malın tüm ekipman ve aksesuarları ile birlikte davalı kiracıya teslim edildiğini, davalı tarafın müvekkili şirket ile arasında Finansal kiralama sözleşmelerinin hükümlerine aykırı hareket ettiğini, kira bedellerini ve borçlarını ödemekle temerrüde düştüğünü ve kendilerine vadesi gelen borçlarını ödemeleri için; Beyoğlu … Noterliğinin 15.08.2018 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesinin borçlulara keşide edildiğini ve FKK’nun ilgili Maddesi gereğince temerrüde düşülen borçlarını 60 gün içerisinde ödemesi aksi takdirde bu sürenin sonunda sözleşmenin fesih olunacağının ve tüm kira bedellerinin muaccel olacağının ihtar edildiğini, davalı tarafın ihtarnamede belirtilen 60 gün süre içerisinde ödemediğini, davalının sözleşmeye uymaması neticesi, sözleşmenin fesih olması, davalı ile müvekkili şirket arasındaki sürekli borç ilişkisini sona erdirdiğini, davalı tarafın kiralama konusu menkul malları rızası ile müvekkili şirkete iade etmediğinden, müvekkili şirketin mülkiyet hakkının tespitiyle, menkul malların müvekkili şirkete aynen iadesi için davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini ve haklarının zayi olmaması açısından dava haklarının saklı kalması kaydı ile İstanbul 3. ATM 2018/1442 D.İş sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararının alındığı ve bu kararın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icraya konu edildiğini ifade ederek, sözleşme fesih edildiğinden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 6361 Sayılı finansal kiralama sözleşmesi hükümleri gereğince mülkiyeti müvekkili şirkete ait kiralananın müvekkiline iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde, mal bedelinin sözleşmede belirlenmiş temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, avukatlık vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermeyerek 6100 Sayılı HMK’nın 128. maddesi uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmış, davalı vekili yargılama sırasında sunduğu yazılı ve sözlü beyanları ile davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Davacı tarafından, yükümlülüklerin yerine getirilmesi Noter kanalı ile ihtar edilmesine rağmen, davalı tarafça, yükümlülüklerin yerine getirildiğine dair herhangi bir beyan veya delil sunulmamıştır. Davacının ticari defterlerinin incelenmesinde defterlerinin lehine delil teşkil edeceğinin kabulü ile davacının yükümlülüklerini yerine getirmediği sabit hale gelmiştir. Davalı taraf her ne kadar dava konusu malı teslim için hazır olduğunu davacıya bildirdiğini davacının teslim almadığını, şantiyenin kapanması sebebiyle malın başka bir adrese taşındığını davacıya bildirildiğini ve davacı tarafından teslim alınmadığını iddia etmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 39. maddesi uyarınca, kiralayanın sözleşmeyi fesih etmesi halinde malın kiracı tarafından kiralayana iade ve teslim etmesi gerekmektedir. Sözleşmenin bu hükmü uyarınca malın aynen iade yükümlülüğü davalıya aittir. Davalı iadeyi sağlama yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, sözleşmenin feshinin geçerli olduğu kanaati ile davanın kabulüne” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacı Şirket’in isteği doğrultusunda kiralanan işbu malların Kütahya şantiyesinden teslim alınabileceğinin Müvekkili tarafından karşı tarafa iletildiğini, fakat Davacı Şirketin ilgili malları Kütahya şantiyesinden teslim almadığını, söz konusu malların teslimden hiçbir zaman kaçınmamış olan müvekkilinin, Kütahya şantiyesinin kapanması ve malların hala karşı tarafça teslim alınmaması sebebiyle, ilgili malları kendi çalışanları aracılığı ile … ve … plakalı araçlarla “… Mah. … Cad. No:… Sultanbeyli/İstanbul” adresindeki depoya taşıttığını ve ilgili adresi Davacı tarafa ilettiğini, Davacı vekilinin dilekçesinde yer alan “Müvekkili tarafından malların teslim edilmesi için hiçbir girişimde bulunulmadığı” iddiasının gerçeği katiyen yansıtmadığını, finansal kiralamaya konu mallar Müvekkili tarafından İstanbul’a getirildiği gibi ilgili malların iadesini sağlama amacıyla Davacı Şirkete birçok kez yazıldığını, buna rağmen davacı taraftan hiçbir menfi/müspet herhangi bir dönüş alınamadığını, davacı taraf bu malları teslim almaktan kaçındığını, İstinafa konu işbu dava yönünden müvekkilinin kusuru bulunmadığını, gerekçeli kararda yargılama ve vekalet ücreti giderleri yönünden müvekkili aleyhine verilen kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, somut olay bakımından davacı tarafın müvekkille iletişime geçmediğini, müvekkiline dönüş yapmadığını ve bu sebeple finansal kiralamaya konu malların iadesinin gerçekleştirilemediğini, ayrıca yargılama süresince de bu hal devam etmiş olup; davacı tarafın doğrudan doğruya yargılamanın uzamasına sebebiyet verdiğini, müvekkili aleyhine hükmolunan yargılama ve vekalet ücreti giderlerinin kaldırılmasını, Finansal kiralamaya konu malların “… Mah. … Cad. No:.. Sultanbeyli/İSTANBUL” adresinden teslim alınmasına ilişkin davacı tarafa süre verilmesine, işbu davanın açılmasında hiçbir kusuru olmayan müvekkili yönünden yargılama ve vekalet ücreti giderlerine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı/Borçlu’nun Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında borçlarını ödemeyerek temerrüde düşmesi sebebiyle Müvekkili Şirket tarafından Beyoğlu … Noterliği 15.08.2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, söz konusu ihtarname ile 60 gün içinde borcun ödenmemesi sebebiyle Sözleşme’yi feshettiğini, akabinde, ihtarname de Sözleşme’nin feshi sonrasında 3 gün içerisinde finansal kiralamaya konu malların Müvekkili Şirket’e teslim edilmek üzere, Müvekkilİ Şirket’in kanuni ikametgahı olan “… Cad. No:… Kat:… Esentepe Şişli/İstanbul” adresinde hazır bulundurulmasının ihtar edildiğini, İhtarname ile tanınan süreye rağmen Davalı/Borçlu, sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ödemediği gibi finansal kiralamaya konu edilen malları Müvekkili Şirket’e teslim etmediğini, Davalının istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu adrese Müvekkili Şirket tarafından gidileceğini, ancak Davalı’nın belirtmiş olduğu adres Müvekkili Şirket’i yanıltmaya yönelik olabileceğinden süre verilmesini istediklerini, kiralanan malların iade edilmesindeki yükümlülüğün Davalı tarafta olduğunun keşide edilen ihtarname ile de ortada olduğunu, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; 6361 Sayılı Finansal Kiralama Factoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 31. ve 33. maddesi hükümlerine dayalı olarak açılmış olup, finansal kiralama konusu malın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkindir. Finansal Kiralama konusu mal, 6361 Sayılı Yasanın 23/1. maddesi gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. Anılan Yasanın 24. maddesi hükmü gereğince de, kiracı, sözleşme süresinde finansal kiralama konusu malın zilyedi olup; malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 6361 Sayılı Yasanın 30/1. maddesine göre sözleşme süresinin dolması, 30/2. maddesine göre sözleşmenin diğer sebeplerle sona ermesi ve 31. maddesi hükmüne göre de sözleşmenin ihlali hallerinde, aynı yasanın 33. maddesi gereğince kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları, kiralayana derhal geri vermekle yükümlüdür. Eldeki davada davalı/ kiracının ödeme planına göre temerrüte düştüğü bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Bu sebeple şartları oluşmakla davacının sözleşmeyi haklı sebeple fesih hakkı doğmuş ve malın iadesini talep edebilme koşulları oluşmuştur. İstinaf istemine ilişkin uyuşmazlık davacının bu malları teslim almaktan kaçınıp kaçınmadığı, dava açılmasına davalının sebebiyet verip vermediği ve yargılama giderlerinden sorumlu olup olmadığı hususundadır. Mahkemece, davalı taraf her ne kadar dava konusu malı teslim için hazır olduğunu davacıya bildirdiğini davacının teslim almadığını, şantiyenin kapanması sebebiyle malın başka bir adrese taşındığını davacıya bildirildiğini ve davacı tarafından teslim alınmadığını iddia etmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin 39. maddesi uyarınca, kiralayanın sözleşmeyi fesih etmesi halinde malın kiracı tarafından kiralayana iade ve teslim etmesi gerektiğine hükmetmiş olmakla her ne kadar 39. Maddede açık şekilde davalının malı teslim etmesi gerektiği belirtilmemiş ise de, davalı savunmalarında davacıya teslim için bilgi verildiğini kanıtlayan yazılı ya da sözlü bir delillin dosyaya sunulmamış olması sebebiyle dava açılmasına davalının sebebiyet verdiği anlaşılmakla istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/02/2020 tarih ve 2018/1102 E., 2020/200 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/12/2022