Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1636 E. 2022/1645 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1636
KARAR NO: 2022/1645
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 20/09/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/162 E.
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesi (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili talep dilekçesinde özetle; Müvekkil … A.Ş.’nin (“… Mobilya”), … şirketlerinden biri olup, …’dan aldığı “franchise hakkı” çerçevesinde Türkiye’deki … mağazalarını işlettiğini, müvekkil … Mobilya’nın, … ile franchise anlaşması yaparak Türkiye perakende sektörüne önemli bir dünya markasını kazandırmış olduğunu, müvekkilinin mağazalarında binlerce çeşit ürünü tüketicilere sunduğunu, müvekkilin bu ürünlerinden birinin de “…” isimli ağırlıklı battaniye ürünü olduğunu, müvekkilinin, davalı yanın müvekkiline ve avukatlık bürosuna gönderdiği e-postalar ve İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdindeki 2022/47 D.İş numaralı delil tespiti sonucu davalının … sayılı faydalı modelinden haberdar olduğunu ve davalının haksız lisans taleplerine karşılık, “…” ürünlerinin davalının … sayılı faydalı modeline tecavüz etmediğinin tespiti için iş bu menfi tespit davasını açmış olduklarını, müvekkilinin “…” ürününün … sayılı faydalı modele tecavüz etmediğinin gösterilmesi amacıyla davalıya ait faydalı modelin tek bağımsız istemi olan 1. istemi unsurlarına ayrılarak tablo halinde sunulduğunu ve akabinde bu unsurların “…” ürünün unsurları ile detaylı karşılaştırılmasının yapıldığını, bu karşılaştırmanın yapılması patent ve faydalı model hukukunun temelinde yer alan bir zorunluluk olduğunu, “…” ürününde … sayılı Faydalı Modelin 1. İsteminin F2, F3.2, F4, F5.1, F5.2 unsurları bulunmamakta olduğunu, davalıya ait faydalı modelde insan sağlığına yararlı taşlar yer almasına rağmen, müvekkilinin satışını yaptığı üründe PET plastik pellet/topakların kullanıldığını, davalının patenti yedi katmandan oluşmasına rağmen müvekkilinin ürünün 5 katmandan oluştuğunu belirterek, davalıya ait faydalı modelin hükümsüzlüğüne, müvekkilinin ürünün davalının faydalı modeline tecavüz etmediğinin tespitine, davada verilecek karar kesinleşinceye kadar davalıya ait … sayılı faydalı modelin müvekkile karşı ileri sürülmesinin tedbiren önlenmesine, üçüncü kişilere devrinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 06/07/2022 tarihli ara kararıyla; “…yargılama sırasında üçüncü kişiye devredilmesi halinde taraf teşkilinin zaman alabileceği, davacının haklı olması durumunda hakkını elde etmesinin güçleşebileceği, bu taleple ilgili olarak da HMK 390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği anlaşılmakla, dava konusu … tescil numaralı faydalı modelin tescil belgesinin dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devrinin önlenmesi ve davalının … tescil numaralı faydalı modelden kaynaklanan haklarını davalı tarafça satışı yapılan “…” isimli ağırlıklı battaniye ürünü için davacıya karşı kullanılmasının dava sonuçlanıncaya kadar önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına” karar verilmiştir.İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin itiraz dilekçesinde özetle; Dosyada davacının … sayılı faydalı modele ilişkin bir hükümsüzlük istemi bulunmamakta olduğunu, davacının hükümsüzlük istemi olmamasına rağmen, itiraza konu 06/07/2022 taihli ihtiyati tedbir kararının gerekçesinde “davalıya ait faydalı modelin hükümsüzlüğüne,” yazılarak taleple bağlılık ilkesi aşılarak … sayılı faydalı model dava konusu olmamasına rağmen üçüncü kişilere devri engeller mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğunu ve diğer taraftan davacının tecavüzün vaki olmadığının tespiti talebi doğrultusunda dosyada herhangi bir teknik bilirkişi raporu olmamasına rağmen 30.000,00 TL karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğunu, marka ve patent hukukuna ilişkin davalarda da, ilk derece mahkemeleri tarafından istikrarlı bir şekilde, dosyada herhangi bir uzman görüşü yahut bilirkişi raporu olmadan ihtiyati tedbir kararları verilmemekte olduğunu, nitekim uyuşmazlıkların esasının genelde teknik incelemeyle aydınlığa kavuşmakta olup, HMK’nın 266. maddesi uyarınca çözümünün hukuk dışında teknik bilgiyi gerektirmekte olduğunu, davacının taleplerinin teknik bir bilgi ve incelemeyi gerektirmesine rağmen herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, davacının soyut beyanlarıyla ihtiyati tedbir kararı verildiğini, üstelik davacı tarafın dava dilekçesinde İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/47 D. İş numaralı dosyadan bahsettiğini, işbu davayı açmasının gerekçesi olarak anılan dosyada yaptırılan delil tespiti dosyasını gösterdiğini, yine davacı tarafından sunulan mail yazışmalarında, 2022/47 D. İş numaralı dosyada bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda tecavüzün vaki olduğunun tespit edildiğinin yazılı olduğunu, davacıdan sadır olan tüm bu bilgilere rağmen, mahkeme tarafından Anad. 2. FSHHM 22/47 D. İş numaralı dosya incelenmeden, dosyada bulunan tecavüzün vaki olduğuna ilişkin bilirkişi raporunun görmezden gelindiğini ve aleyhe dayanaksız bir şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğunu, davacının bir hükümsüzlük talebi olmamasına rağmen, sanki hükümsüzlük talebi varmışçasına dava konusu olmayan … sayılı faydalı model üzerine üçüncü kişilere devri engeller mahiyette ihtiyati tedbir kararı konulduğunu, müvekkili adına tescilli faydalı model belgesini ve buradan kaynaklı haklarını devretmek gibi bir düşüncesi olmamasına rağmen, söz konusu sicilin açık kaynaklardan ulaşılabilecek durumda olup, hali hazırda müvekkilinin faydalı model belgesine dayanarak üçüncü kişi firmalarla akdettiği sözleşmeleri tehlikeye atmakta olduğunu, müvekkilinin dava dışı firmalarla lisans sözleşmeleri mevcut olup, bu durumun dava dışı üçüncü firmalar nezdinde tedirginliğe sebep olduğunu ve aradaki güven ilişkisini sarsmakta olduğunu, tüm bu milyonlarca liralık tehlikeye ve riske rağmen somut olayın özellikleri düşünülmeksizin ve orantısız bir şekilde 30.000,00 TL teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verildiğini, müvekkilinin faydalı modelindeki tüm unsurların “…” ürününde bulunmadığı, bunlardan birinin dahi bulunmaması halinde tecavüzden bahsedilemeyeceğini, buna dayanak olarak da tarafı bulunmadığı bir dosyada alınan bilirkişi raporunu dayanak gösterildiğini, anılan bilirkişi raporunun sadece makina mühendisi bir kişi tarafından kaleme alınmış olup, bilirkişi raporunda ise tekstil uzmanı bir bilirkişi ve marka vekili bir hukukçunun yer aldığını, davacının dayandığı bilirkişi raporunda müvekkiline ait ürünün fiziksel olarak incelenmemiş, 22/47 Değişik İş numaralı dosyada alınan bilirkişi raporunda ise hem davacının hem de müvekkilinin ürünü fiziki olarak incelenmiş olduğunu, davacı taraf her ne kadar, müvekkilin faydalı model istemlerinde yer alan unsurların, davacı müvekkilinin ürünü “…” isimli üründe bulunmadığından bahsetmişse de 22/47 Değişik İş numaralı dosyadan alınan bilirkişi raporunda isabetle belirtildiği üzere tecavüz unsurunun, müvekkilinin ürününde kullanılan tekniğin aynen kullanılması olduğunu, davacı tarafın müvekkilinin faydalı model unsurunda yer alan yeniliği şifalı taşlara indirgemeye çalışıyorsa da, ağırlığın “Şifalı Taşlar Veya Cam Küreciklerle” sağlanması amaçlandığını, müvekkilinin ürünü yalnızca doğal taşlı olmasıyla yenilik unsurunu içermemekte olup, aynı amaca hizmet ettiği açık olan poliüretan maddeden üretilmiş parçalarla yorganın ağırlaştırılmasının da, buluştaki istemin öngördüğü işlev ile eş işlevi aynı yolu izleyerek gösterdiği ve aynı teknik sonucu yarattığından tecavüz bulunduğunun kabulünün gerektiğini, müvekkilinin adına faydalı modelde tescilli unsurlardan en önemlilerinden birisi ağırlığın yorgan üzerindeki hücreler marifetiyle homojen bir şekilde yayıldığını, davacı tarafın ürününde de aynı tekniğin kullanıldığını ve müvekkilinin ürününün kötü bir şekilde taklit edildiğini belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise davacının ticari hacmi ve davacı şirketin büyüklüğü ile ihtiyati tedbir konulan faydalı model belgesine dayalı müvekkil şirketin pek çok akdinin bulunması ve bu ihtiyati tedbir kararının anılan akitleri tehdit etmesi dava dışı üçüncü kişiler nezdinde müvekkile olan inancı ve ticari güveni ağır bir şekilde zedelemesine ve şirketin ticari itibarına ciddi zarar vermesine rağmen orantısız ve haksız bir şekilde belirlenen 30.000,00 TL Tutarındaki teminatın en az 1.000.000,00 TL olarak belirlenmesine bu yolla ihtiyati tedbir kararında belirlenen teminata karşı itirazın dikkate alınarak teminatın yeniden belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 20/09/2022 tarihli ara kararıyla; “Davalının 06.07.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına yaptığı itirazın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Davalının … tescil numaralı faydalı modelinin dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesine dair verilen ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, bu konuda TPMK’ya müzekkere yazılmasına, Davalının teminatın arttırılması talebinin KISMEN KABULÜNE, Daha önce belirlenen 30.000,00 TL nakdi teminatın 100.000,00 TL olarak arttırılmasına, davacı tarafa eksik kalan teminatı tamamlamaları için 1 haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağının ihtarına, (ihtar yapıldı), Davalının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Müvekkili şirket tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvuruya istinaden … sayılı faydalı model belgesi verildiğini, anılan faydalı model belgesinin “Doğal Taşlı ve Ağırlık İçeren Bir Yorgan” ismiyle anıldığını, müvekkilinin talebi üzerine piyasada müvekkilinin faydalı model belgesi aldığı ürüne benzer ve müvekkilinin faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarını ihlal etme potansiyeli olan 2 adet ürün alınarak İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi 2022/47 Değişik İş numaralı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğunu, bu ürünlerden birisinin de davacı tarafa ait “…” isimli ürün olduğunu, uzunca bir süre raporun dosyaya ibraz edilmediğini, Davacı … firmasına dosyadan herhangi bir tebligat yapılmamasına rağmen, 13.06.2022 tarihinde … vekili tarafından anılan değişik iş dosyasına vekaletname sunulduğunu ve akabinde 15.06.2022 tarihinde dosyaya davacı … Mobilya vekili tarafından beyan dilekçesi sunulduğunu, bu tarihten hemen sonra 16.06.2022 tarihinde davacı … Mobilya tarafından satışı gerçekleştirilen “…” isimli ürünün müvekkilinin faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarını ihlal ettiği ve tecavüz oluşturduğuna dair bilirkişi raporunun dosyaya ibraz edildiğini, sulh görüşmeleri sonuçlanmadan davacı tarafından 05.07.2022 tarihinde istinaf incelemesine konu menfi tespit davasının açıldığını, Davacı tarafın işbu dosyada menfi tespit talebiyle birlikte ilgili faydalı modelin üçüncü kişilere devrini engeller mahiyette ihtiyati tedbir ve yine faydalı model belgesinden kaynaklanan hakların davacı müvekkiline karşı ileri sürülememesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, -Davacı tarafın işbu davayı açarken tarafı dahi olmadığı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/72 Esas sayılı dava dosyasında yer alan bilirkişi raporuna soyut ve mesnetsiz bir şekilde dayanarak taleplerini sıraladığını, söz konusu dosyadaki menfi tespit talebine konu ürünün kendi ürününden farklı olmasına rağmen bahse konu dosyadaki rapordan soyut bir şekilde bahsederek sözde iddialarına dayanak göstermeye çalıştığını, diğer taraftan davacı … Mobilya, ihtiyati tedbir talebinde bulunurken kendi aleyhine delil tespiti isteminde bulunulan İstanbul Anadolu 2. FSHHM 2022/47 Değişik İş sayılı dosyayı da zikretmesine rağmen, ihtiyati tedbir talebini değerlendiren mahkemenin söz konusu dosyadaki raporu görmeden ve incelemeden davacı lehine ihtiyati tedbir kararı verdiğini, İstanbul Anadolu 2. FSHHM 22/47 D. İş numaralı dosyada davacının aleyhine, davacının “…” isimli ürününün müvekkilinin faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarını ihlal ettiğine dair bilirkişi raporu varken Sayın Mahkemenin son derece hatalı bir biçimde davacı lehine ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verdiğini, bilirkişiler tarafından davacı tarafın “…” isimli ürününün, … no.lu faydalı model belgesi ile korunan buluştaki istem 1 de belirtilen ve tarifnamede tanımlanan iki elyaf arasına şifalı taşlar yerleştirilmesi ve böylece eşit ağırlık sağlanmaya çalışılması tekniğinin aynen kullanıldığı ve bu sebeple tespit talep eden yanın … no.lu faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil ettiği sonuç ve kanaatine varıldığını, davacı taraf her ne kadar kendi ürününde cam boncuk veya şifalı taş kullanılmadığı bunun yerine plastik paletlerin kullanıldığını bu bahisle tecavüzün mevcut olmadığını iddia etse de raporda zikredildiği üzere eşit ağırlık sağlanmaya çalışılması tekniğinin aynen kullanılmasının ve plastik paletlerin cam boncuk veya şifalı taşlar ile kullanım amaçları doğrultusunda eşdeğer nitelikte olması sebebiyle tecavüzün mevcut olduğunu, -Taraflarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz dilekçesi ekinde İst. Anadolu 2. FSHHM 22/47 Değişik İş nolu dosyadaki bilirkişi raporunun ibraz edildiğini ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasını mahkeme aksi kanaatte ise bu ihtiyati tedbir kararlarının üçüncü kişilere açık sicilde görünüyor olması ve bunun müvekkilinin ticari faaliyetlerini olumsuz olarak ciddi bir şekilde etkiliyor olması sebebiyle teminatın 1.000.000,00 TL olarak belirlenmesi talebinde bulunulduğunu, ancak Mahkeme tarafından ihtiyati tedbir kararına karşı itirazlarının kısmen dahi olsa hukuka aykırı ve gerekçesiz bir şekilde reddedildiğini, -Dosyada davacının davanın esası hakkında haklı olduğunu gösterir hiçbir somut delil olmamakla birlikte davacının haksız olduğunu gösterir ve müvekkilinin faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz edildiğini gösterir bilirkişi raporu varken İlk Derece Mahkemesinin davacı lehine ihtiyati tedbir kararı verdiğini, verilen bu ihtiyati tedbir kararları ile dosyada müvekkili aleyhine tarafların menfaat dengesinin bozulmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin faydalı model belgesi ile ilgili üçüncü şahıslarla yaptığı lisans sözleşmelerinin olduğunu, bu lisans sözleşme süreçlerine ilişkin mail yazışmalarının 20.09.2022 tarihli duruşmada mahkemeye ibraz edildiğini, anılan yazışmalarda dava dışı üçüncü şahıs firmaların ihtiyati tedbir gibi durumları sözleşmeden koşulsuz şartsız cayma gerekçesi olarak sözleşmeye eklemek istediklerini, lisans sözleşmesi yapılan bu firmalar ile müvekkili şirketin arasındaki ticari ilişkinin mahkeme tarafından belirlenen 100.000,00 TL’lik teminat tutarının çok üzerinde olduğunu, bu teminat bedelinin ihtiyati tedbir kararı sebebiyle müvekkili şirketin ticari ilişkileri üzerinde oluşan riski karşılamaktan oldukça uzak olduğunu,-Uyuşmazlık konusu faydalı model belgesinin uygulandığı ürünlerin yorgan vb. ürünler olduğunu ve sonbahar kış sezonuna girilecek olması sebebiyle satışların artacağı gözetildiğinde, müvekkilinin tecavüz sebebiyle mahrum kalacağı satış miktarlarının ve davacı firmanın tecavüz yoluyla gerçekleştireceği satışların da dikkate alınmasının zorunlu olduğunu, teminat tutarının hukuka aykırı olduğnu, teminatın 1.000.000,00 TL olarak yeniden belirlenmesine 6100 Sayılı Yasanın 390. Maddesine ve 392. Maddesinin 1. Fıkrasına aykırı 06.07.2022 tarihli “Davalının … tescil numaralı faydalı modelden kaynaklanan haklarını davalı tarafça satışı yapılan “…” isimli ağırlıklı battaniye ürünü için davacıya karşı kullanılmasının dava sonuçlanıncaya kadar ÖNLENMESİNE” kararının ve bu karara istinaden 20.09.2022 tarihinde verilen 1,3,4 ve 5 numaralı ara kararların istinaf istemleri doğrultusunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı yanın dayanak gösterdiği 2022/47 D.İş. sayılı delil tespiti başvurusu kapsamında alınan bilirkişi raporunun üçüncü kişi … ve müvekkiline karşı açtığı Anadolu 2. FSHHM’nin 2022/47 D.İş. sayılı delil tespiti dosyası kapsamında alındığını, söz konusu bilirkişi raporunun hukuki açıdan fahiş derecede hatalı değerlendirmeler içerdiğini, gıyapta alınmış hukuka ve usule aykırı surette tecavüz değerlendirmesi de içeren bir rapor olduğunu, söz konusu raporda, davalı yanın faydalı modeli bir kenara bırakıldığını, davalıya ait olduğu iddia edilen bir ürün ile müvekkilinin … adlı ürünü karşılaştırıldığını, oysa … sayılı faydalı modelin ihlal edilmesi için faydalı modelin 1 numaralı isteminin tüm unsurlarının müvekkilinin … adlı ürününde bulunması gerektiğini, … sayılı faydalı modelin tek bağımsız istemi olan 1 numaralı bağımsız istemi ve F2, F3.2, F4, F5.1 ve F5.2 unsurlarının müvekkilinin … ürününde bulunmadığını, … ürününde “plastik pelet” kullanılırken, faydalı modelde “şifalı taşlar” kullanılıyorsa burada pek tabii ki bir aynen kullanımın olmadığının açık olduğunu, bu iki unsurun birbirinden farklı olduğunu, faydalı model belirli bir katman sayısı, bu katmanların arasına yerleştirilen düğmeli yapıya sahip hücreler, vakumlama veya sıcak baskı tekniği uygulanarak taşların hapsedilmesi gibi birçok ek unsura sahip olduğunu, bu unsurların davalı yan tarafından yok sayılsa da, faydalı modelin koruma kapsamının tüm unsurları birlikte oluşturmakta olduğunu ve bu unsurların da … ürününde olmadığını, bilirkişi …’nın … ürünlerinin de davalı yanın … sayılı faydalı modelini ihlal ettiği sonucuna vardığını, taraflarınca yapılan takipler neticesinde … tarafından davalıya ait faydalı modelin hükümsüz kılınması istemiyle bir dava açtığının tespit edildiğini, …, dava kapsamında faydalı modelden doğan hakların kendisine ait ve içeriğinde ağırlık olarak cam kürecikler kullanılan … adlı ürüne karşı kullanılmasının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinde de bulunduğunu, … tarafından açılan ve İlk Derece Mahkemesi nezdinde görülen 2022/72 E. esas numaralı dosya kapsamında İlk Derece Mahkemesi …’nın ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdiğini, bu kapsamda, bilirkişi heyetine İstanbul Teknik Üniversitesi kadrosunda bulunan ve saygın bir uzman olan Dr. … atandığını ve eşdeğerler doktrini yoluyla tecavüz olasılığı da dikkate alınarak kapsamlı bir ihlal değerlendirmesi yapıldığını, 2022/72 E. esas sayılı davada alınan bilirkişi raporu kapsamında, davalı yanın atıfta bulunduğu 2022/47 D.İş. sayılı delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunun tam aksi yönde tespitlere yer verildiğini, gerçekten de … sayılı faydalı modelin koruma kapsamının, tekniğin bilinen durumuna dahil olan plastik pellet unsurunu kapsamadığını ve sonuç olarak müvekkilinin … ürününün … sayılı faydalı modele tecavüz etmediğinin açık olduğunu, müvekkilinin … ürününde davalıya ait faydalı modelden farklı olarak plastik pelet (F3.2) kullanılmasının yanı sıra F2, F4 ve F5.1 ve F5.2 unsurlarının da yer almadığını, basiretli bir tacir gibi davranma yükümü altındaki davalı yanın, elindeki faydalı modelin sadece “insan sağlığına faydalı taşlar” içeren ürünleri kapsamına aldığını çok iyi biliyor olmasına rağmen ve hatta sadece bu özellikteki ürün için faydalı model tescilini elde ettiğini de biliyorken; son derece kötü niyetli bir tutumla piyasadaki her ağırlıklı battaniye-yorgan ürünü üreticisinden “lisans” talep ederek haksız kazanç elde etme peşine düştüğünü, müvekkillerinin plastik pelletleri ağırlık olarak kullanan ve diğer pek çok unsur açısından farklılıklar içeren … ürününün davalının faydalı modeline tecavüz etmediğini, faydalı modelin müvekkiline karşı ileri sürülmesinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının Türk Marka ve Patent Kurumu siciline işlenmediğini, davalının üçüncü kişilerle olan ticari ilişkilerini tehlikeye sokacak herhangi bir durum bulunmadığını, davalı yan aleyhine alınan ihtiyati tedbir kararının, davalının faydalı modeline ilişkin olarak lisans vermesini, bu faydalı modeline dayanarak ticaret yapmasını etkilemediğini, yalnızca müvekkilinin … ürünlerine ilişkin ticaretlerini kısıtlamamasını sağladığını, bu ihtiyati tedbir kararının yapısı gereği, karşı yanın ticaretini durduracağı, faydalı modelini anlamsız hale getireceği yönünde yaratılmaya çalışılan intibanın gerçekliği olmadığını, davalı yanın teminat tutarının son derece fahiş bir tutar olan 1.000.000 TL’ye yükseltilmesi gerektiği yönündeki talebini destekleyecek hiçbir hukuki, finansal veya teknik açıklama veya delil sunamadığını, ihtiyati tedbir kararları karşılığında hükmedilen teminat tutarının olur da ihtiyati tedbir kararı haksız çıkarsa, aleyhine tedbir kararı verilen tarafın olası zararlarını temin etmek için getirilmiş bir mekanizma olduğunu, Davalı yan şayet 1.000.000TL’lik bir zararı olacağını iddia ediyorsa öncelikle satışlarını, karlılık oranı ve pazarını ispat eden deliller ile müvekkili aleyhine iş bu faydalı model hakkını kullanamazsa neden ve nasıl bu kadar yüksek bir zarara uğrayacağını ispat etmek zorunda olduğunu, teminat tutarını arttırma talebinin müvekkili şirketi baskı altına almayı amaçlayan kötüniyetli bir talep olduğunu, tüm istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davalı vekilinin ilk istinaf sebebi; davacı tarafça yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediğine ilişkindir. 10/01/2017 tarihinde 29944 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159/1. maddesinde; ” Bu kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini talep edebilir.” düzenlemesi uyarınca tedbir talep edilebilir, 159/3. Maddesinde; “ihtiyati tedbirler ile ilgili bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun uygulanacağı” düzenlemesi mevcuttur. 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesi; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği”, HMK 309/3. maddesi gereği, tedbir talep eden taraf dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesinde, bu kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişilere hükmün etkinliğini temin etmek üzere ihtiyati tedbir talep etme hakkı tanınmış, ihtiyati tedbirlerle ilgili bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesi gereği, delillerin değerlendirilmesi sonucu ulaşılacak yaklaşık ispat, tedbir kararı verilmesi için yeterlidir. İhtiyati tedbir, 6769 Sayılı Kanun’da ve HMK’da düzenlenmiş geçici hukuki koruma türü olup, tedbir talebinin yapıldığı tarihte dosyaya sunulan dayanak belgeler nazara alınarak ve dava sonunda verilecek karar yönünden ihsası rey oluşturmamak kaydı ile gerekçeleri açıklanarak verilmesi gerekir.Dosyada mevcut K İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi 2022/47 Değişik İş numaralı dosyasında yaptırılan bilirkişi raporu ile davacıya ait … ürününün … yapılan incelemede; “…” isimli ürünün davalının faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarını ihlal ettiği tespit edilmiştir. Davalıya ait … nolu buluşun özetinin; 1 numaralı bağımsız istemi ve F2, F3.2, F4, F5.1 ve F5.2 unsurlarının bulunduğu belirtilmiştir. Davalı vekilinin cevap, tedbire itiraz ve istinaf başvuru dilekçesinde beyan ettiği, ve davacının dava dilekçesi ile iddia ettiği faydalı model belirli bir katman sayısı, bu katmanların arasına yerleştirilen düğmeli yapıya sahip hücreler, vakumlama veya sıcak baskı tekniği uygulanarak taşların hapsedilmesi gibi birçok ek unsurun olduğunun anlaşıldığı, faydalı modelin koruma kapsamının ve bu unsurların da … ürününde olup olmadığı ve bu unsurların faydalı modeli ihlal ettiğine dair belirlemenin, ürünlerin davacının ürünlerinin birebir davalı şirketin faydalı model hakkında belirtilen unsurlara ilişkin iddiasının yargılama sırasında teknik bilirkişiden alınacak rapor ile tespit edilecektir. Alınan raporda tüm bu hususların karşılanmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece tedbir talebinin, yapıldığı tarihte dosyaya sunulan dayanak belgeler nazara alınarak değerlendirilmesi gerekip, mahkemeye sunulan raporda kısmi yapılan inceleme ile faydalı modelin TPMK kaydı sunulmak suretiyle yaklaşık ispat olgusu gerçekleştiğinden, davalı vekilinin yaklaşık ispatın gerçekleşmediğine ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Mahkemece 100.000,00 TL nakdi veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu karşılığı sadece davacının ürününe karşı ileri sürülmemesi yönünde karar verildiğinden, davalının faydalı modelden kaynaklanan haklarını, davacının dava konusu ürünü dışında kullanma hakkı devam ettiğinden, dosya kapsamına göre teminat miktarının yeterli olduğu anlaşılmakla birlikte, yargılama aşamasında mahkemece talep üzerine veya re’sen her zaman arttırılabileceğinden, teminat miktarına yapılan istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir kararı 6769 Sayılı Kanun’da ve HMK’da düzenlenmiş geçici hukuki koruma türüdür. Bu niteliği itibariyle tedbir talebinin yapıldığı tarihte dosyaya sunulan dayanak belgeler nazara alınarak ve dava sonunda verilecek karar yönünden ihsası rey oluşturmamak kaydı ile gerekçeleri açıklanarak verilmesi gerekir. Davacı tarafın iddiasını kanıtlayarak lehine karar alması durumunda, tedbir kararı verilmemesi ve davalı tarafın faydalı modelden doğan haklarını davacıya karşı ileri sürmesi halinde, davacının ürünü piyasaya sunamamaktan kaynaklı zararı olacağından, mahkemece de bu kapsamda sadece davacının ürününe karşı ileri sürülmemesi yönünde karar verildiğinden, aleyhine tedbir ve tespit istenen vekilinin tüm istinaf sebeplerinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 20/09/2022 tarih ve 2022/162 E. sayılı ara kararına karşı aleyhine tedbir ve tespit istenen davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/09/2022