Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1633 E. 2022/1625 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1633
KARAR NO: 2022/1625
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 20.09.2022- 13.10.2022
NUMARASI: 2022/136 Esas
ASIL DAVA KONUSU: Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğü
KARŞI DAVA KONUSU: Faydalı Modele Tecavüz, Haksız Rekabet, Maddi- Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu mutfak davlumbazlarının elektronik sistemini kontrol etmeye yarayan “davlumbaz kontrol kartı” buluşuna ilişkin … numaralı faydalı model davalı istemlerinin kanunda aranan şartlara uygun olmadığı yani yeterince açık olmadığı, önceki patentler ile kullanımlar sebebi ile yeni olmadığı, yenilik içermediği, buluş olmadığı iddiası ile SMK m.144 gereği hükümsüz kılınması ile davalının taleplerinin haksız olduğu iddiası ile müvekkilinin maddi- manevi zarara uğramamasını temin amacıyla dava sonuçlanıncaya kadar mezkur faydalı modelin sağlamış olduğu hakların müvekkiline karşı kullanılmaması ve dava sonuçlanana kadar faydalı modelin üçüncü kişiye devrin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; Asıl dava davacısının iddia ettiği vakıaları inkar etmiş ve ilk derece Mahkemesinin 27.06.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile müvekkiline ait … tescil numaralı faydalı modelin 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda TPMK kaydına huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını kabul etmediklerini beyanla asıl davanın reddini savunmuştur.
KARŞI DAVA: Davalı- karşı davacı karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mutfak davlumbazlarının elektronik sistemini kontrol etmeye yarayan “davlumbaz kontrol kartı” buluşunun sahibi olduğundan bahisle mezkur faydalı modelin/ ürünün (… numaralı ürün) alenen davacı- karşı davalı tarafından taklit edilerek üretilip kötü niyetli olarak faydalı model hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edecek şekilde müvekkillerinin müşterilerine sattığı iddiası ile tecavüzün tespitini, tecavüzün durdurulmasını, tecavüzün kaldırılması ile yoksun kalınan kazanç da dahil olmak üzere maddi ve manevi zararın tazminini, tecavüz konusu ürünler ve üretiminde kullanılan araç ve gereçlere el konulmasını, el konulan ürünlerin imha edilmesini, imhası mümkün görülmezse müvekkiline mülkiyet hakkı tanınmasını, mahkeme kararının günlük gazetede ilan edilmesini veya taraflarınca bildirilecek sektörde yer alan tüm davlumbaz üreticilerine tebliğ edilmesini, davacı- karşı davalının haksız rekabeti ile kazanç kaybına uğradığından bahisle müvekkilinin belirsiz alacak olarak 150.000-TL maddi tazminat ile yoksun kaldığı kazancın tazminine hükmedilmesini, sektörde itibarının zedelendiğinden bahisle 50.000-TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı- karşı davalı karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; Karşı davacının iddia ettiği vakıaları inkar ile karşı davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi tarafından 20.09.2022 tarihli ara karar ile ”… Davalı-karşı davacı tarafından 06/09/2022 tarihli karşı dava dilekçesi uyarınca asıl davacı -karşı davalı tarafından üretilen ürünlere el konulması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur. … 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. … 6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/son maddesinde ise tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. … İncelenen dosya kapsamına göre, Davalı-karşı davacı tarafından 06/09/2022 tarihli karşı dava dilekçesi ile, asıl davacı -karşı davalı tarafından üretilen ürünlere el konulması yönünde ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de; asıl dava 30/06/2022 tarihli ara karar ile davaya konu davalı-karşı davacı adına tescilli … numaralı faydalı modelden doğan hakların asıl davacı ya karşı kullanılmaması yönünde 150.000 TL teminat karşılığında tedbir kararı verildiği, asıl davacı tarafından teminatın yatırıldığı, buna göre de; asıl davadaki iş bu tedbir kararının mevcudiyeti sebebi ile karşı davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir kararlarının uygulama olanağının kalmadığı, karşı davacı tarafından 30/06/2022 tarihli tedbir kararına itiraz edildiğinin de görüldüğü, bu aşamada 30/06/2022 tarihli tedbir kararı sebebi ile karşı davacının tedbir talebinin reddine, iş bu 30/06/2022 tarihli tedbir kararının itiraz neticesinde kaldırılması halinde veya ilerleyen aşamalardaki durum ve koşullarda değişiklik olması halinde talep halinde tedbir talebinin yeniden değerlendirilmesine karar verilerek bu aşamada koşulları oluşmayan tedbir talebinin reddine … 1-Davalı- karşı davacı vekilinin tedbir talebinin REDDİNE, …” karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından 13.10.2022 tarihli ara karar ile “… Mahkememizde yapılan murafaa duruşması sonunda verilen 13/10/2022 tarihli ara kararı gereğince; … Mahkememiz 27/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararında sonuç olarak; “TALEBİN KABULÜ ile davalıya ait olduğu belirtilen Dava konusu … tescil numaralı faydalı model tescil belgesinin davalı adına kayıtlı ise, dava sonuçlanıncaya kadar, 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda markanın TPMK KAYDINA TEMİNATSIZ OLARAK İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, davalı dava konusu markayı devretmek için ciddi bir girişimi olur ve müşteri bulduğunu veya ekonomik zararının bulunduğunu ileri sürerek bu konuda delil ibraz etmesi halinde bu hususun tekrar ele alınmasına, bu hususta TPMK’ya müzekkere yazılmasına”, karar verilmiştir. … Mahkememiz 30/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararında sonuç olarak,”İhtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile tedbir talep eden eden tarafından tebliğ tarihinden itibaren 1 HAFTALIK KESİN SÜRE içerisinde, 150.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu Mahkememize depo edildiğinde; Davalının 2019/01805 numaralı faydalı modelin koruma kapsamından kaynaklanan hakların dava kesinleşinceye kadar davacıya karşı kullanılmasının önlenmesi için TEDBİR KONULMASINA”, karar verilmiştir. … Tedbire itiraz eden davalı-karşı davacı vekili 06/09/2022 tarihli dilekçesi ile mahkememizden verilen 27/06/2022 tarihli ve 30/06/2022 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, mahkememizce tedbire itirazın değerlendirilmesi bakımından mahkememizce murafaa günü belirlenmiş ve taraflara murafaa gün ve saati tebliğe çıkmıştır. … 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. … 6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/son maddesinde ise tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. … Mahkememiz tarafından itirazın duruşmada değerlendirilmesi için murafaa günü belirlenmiştir … Tedbire itiraz eden davalı – karşı davacı vekili murafaa duruşmasında dosyaya sunulan mütalalar ve değişik iş dosyası ile davacı – karşı davalı tarafından müvekkilinin faydalı modele tecavüzü açık olduğunu, ayrıca davacı tarafından mail yazışmaları, müvekkilinin faydalı modeline taklit edilmeye çalıştığı belirtildiğini. Yine müvekkilinin faydalı modeline defaten itiraz edilmesine rağmen reddedildiğini. Müvekkilinin faydalı modelden doğan hakları kısıtlandığını, verilen her iki tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. … Davacı – karşı davalı vekili mürafa duruşmasında; Öncelikle tedbire itiraz süresinde olmadığını, uzman görüşü TPMK ya bağlı iştirak Türk SMD kuruluşundan alındığını bu sebeple itibar edilmesi gerektiğini davalı – karşı davacının faydalı modeli bir çok kişi tarafından kullanılmakta olduğunu yenilik özelliğine haiz olmayan ayrıca yeterince açık olmayan bir buluş olduğunu, hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğunu, tedbir varken karşı dava açılması da usul ve yasaya uygun olmadığını. Tedbir kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir. … HMK 394/2.madde gereğince ihtiyati tedbir kararının uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa tedbirin uygulanmasından itibaren, hazır bulunmuyorsa tedbiri uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde ihtiyat tedbirin şartlarına ,Mahkemenin yetkisine, ve teminata ilişkin olarak kararı veren Mahkeme’ye itiraz edebilir. … İddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı-karşı davacı vekilinin Mahkememiz tarafından verilen 27/06/2022 tarihli ve 30/06/2022 tarihli ara kararlara karşı itirazda bulunulmuş ise de; itiraza konu tedbir kararlarının davalıya 02/08/2022 tarihinde bizzat tebliğ edildiği davalı vekilince ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinin 06/09/2022 tarihinde verildiği, ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin işlemlerin adli tatil süresinde de devam edeceği ihtiyati tedbire itiraz süresinin 1 hafta olduğu ve dosya durumu itibari ile tedbire itirazın son gününün 09/08/2022 olduğu bu sebeple itirazın süresinde olmadığı …” gerekçesi ile davalı- karşı davacı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik itirazlarının süresinde olmaması sebebi ile reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekilinin 20.09.2022 tarihli ara karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; Yargılama safhalarındaki beyanlarını ve tedbir taleplerini tekrarla, müvekkilinin buluşu olan Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde faydalı model olarak tescil edilen davlumbaz kontrol kartının taklitlerinin dava süreci boyunca üretilmesinin ve satılmasının telafisi mümkün olmayacak şekilde müvekkilini mağdur edeceğini, müvekkilinin faydalı modelden doğan korumasının davacı/ karşı davalıya karşı ileri sürülmesinin 150.000-TL teminat karşılığında engellenmesini, yaklaşık ispat şartını sağlayan ve haklılıklarını ispat eden delillerin dosyaya sunulduğunu beyanla kararın kaldırılmasını ve tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı-karşı davacı vekilinin 13.10.2022 tarihli ara karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; Yargılama safhalarındaki beyanlarını ve davacı- karşı davalı lehine verilen tedbire itirazlarını tekrarla, İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı/ karşı davalı lehine verilen 13.10.2022 tarihli ara kararın (ihtiyati tedbire itirazlarının reddi kararı) itirazları doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı- karşı davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili lehine tedbire hükmedilmesinin isabetli olduğunu, davalı- karşı davacının süresinde itirazda bulunmaması sebebiyle itirazının reddedilmesinin yerinde olduğunu, taleplerinin haklı olduğunu, dosyada sunulu bilgi- belge ve delillerle, raporlarla davalının patentinin yenilik içermediğini yaklaşık olarak ispatladıklarını beyanla, davalı- karşı davacının 26.06.2022 ve 30.06.2022 tarihli ara kararlara yönelik olarak gerçekleştirdiği itiraz süresinin ve 13.10.2022 tarihli ara karara yönelik olarak gerçekleştirmiş olduğu istinaf kanun yoluna başvuru süresinin usule uygun olmamasından ötürü istinaf başvurusunun usulden reddine, 13.10.2022 ve 20.09.2022 tarihli ara kararların hukuka uygun olmasından ötürü davalı- karşı davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi savunulmuştur. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan/ olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep şu şekildedir: Asıl dava; SMK m.144’ten kaynaklanan, 2019/01805 numaralı faydalı modelin yenilik içermediği ve açık olmadığı iddiası ile, hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.Karşı dava; faydalı modelin/ ürünün (… numaralı ürün) karşı davalı tarafından alenen kötü niyetli olarak taklit edilerek üretildiği, faydalı model hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edecek şekilde karşı davacı müşterilerine sattığı iddiası ile, patente tecavüz tespiti ve haksız rekabetin tespiti ile maddi- manevi tazminat- yoksun kalınan kazancın tazmini istemine ilişkindir. İlk derece Mahkemesi tarafından; davacının faydalı modelin üçüncü kişiye devrin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş, davalının itirazı süresinde olmadığından bahisle davalının itirazı reddedilmiş, karşı davacının karşı davalı tarafından taklit olarak üretildiği iddia olunan davlumbaz kontrol kartlarının satışlarının durdurulması ve taklit ürünlere el konulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebi reddedilmiş, davalı- karşı davalı verilen iş bu kararların yerinde olmadığından bahisle istinaf talebinde bulunmuştur. Uyuşmazlık; Patent hükümsüzlüğüne ilişkin istemli asıl davada, davalı adına kayıtlı … numaralı faydalı modelin 3. kişilere devrinin önlenmesi yönünde verilen ihtiyati tedbire itirazın süre sebebiyle reddinin hukuka uygun olup olmadığı; faydalı modelin/ ürünün (… numaralı ürün) karşı davalı tarafından alenen kötü niyetli olarak taklit edilerek üretildiği, faydalı model hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edecek şekilde karşı davacı müşterilerine sattığı iddiası ile açılan patente tecavüzün tespiti ve haksız rekabetin tespiti ile maddi- manevi tazminat- yoksun kalınan kazancın tazmini istemine ilişkin karşı davada karşı davalı tarafından taklit olarak üretildiği iddia olunan davlumbaz kontrol kartlarının satışlarının durdurulması ve taklit olduğu iddia olunan ürünlere el konulmasına yönelik karşı davacının ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin hukuka uygun olup olmadığı noktasındadır. Marka- patent hukukundan doğan hak, mülkiyet hakkı olup, mülkiyet hakkı Anayasa ile teminat altına alınmış ise de; bu koruma sınırsız değildir. Mülkiyet hakkı mahkeme kararı ile geçici hukuki koruma türü olan ihtiyati tedbir yolu ile kısıtlanabilir. 6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesi ile ihtiyati tedbir kararı, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki koruma niteliğindedir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartı gerekmektedir. Ayrıca sınai mülkiyet hukukunda tescilli patentler bakımından 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.159’da özel bir düzenleme yer almaktadır. İhtiyati tedbir kararı, talep edildiği tarih itibariyle dosya kapsamında mevcut deliller değerlendirilerek verilmesi gereken geçici hukuki koruma türüdür. Bu sebeple yasa koyucu, mutlak ispatı değil yaklaşık ispatın varlığını yeterli görmüştür. Asıl dava açısından, davacı taraf tedbir talep ettiği faydalı modelin hükümsüzlüğünü talep ettiğinden, hükümsüzlük kararının neticeleri ve davada tarafların hak ve menfaat dengeleri nazara alınarak, patent hakkının 3. kişilere devir yönünden kısıtlanması mülkiyet hakkının ihlali mahiyetinde olmadığından, üçüncü kişilere devir suretiyle taraf teşkilinde sorunlar yaşanmaması ve usul ekonomisi prensipleri gereği, davalı vekilinin tedbir kararının müvekkilinin faydalı model hakkının ihlaline sebebiyet verildiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiş, ilk derece Mahkemesi tarafından itiraz süre sebebiyle reddedilmekle birlikte bu yönden yapılan incelemede de itirazın 6100 Sayılı HMK’nın 391, 394, uyarınca itirazın tedbir şartlarına- teminata yönelik öğrenmeden itibaren 1 haftalık kesin sürede yapılması gerektiği yönündeki ilk derece Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir. Karşı dava açısından, karşı davalı tarafından taklit olarak üretildiği karşı davacı tarafından iddia olunan davlumbaz kontrol kartlarının satışlarının durdurulması, taklit olduğu iddia olunan ürünlere el konulmasına yönelik karşı davacının tedbir talep ettiği belirlenmekle yapılan değerlendirmede, asıl davadaki hükmedilen ve isabetli bulunan tedbir kararının mevcudiyeti sebebi ile karşı davacı tarafından talep edilen ihtiyati tedbir kararlarının uygulama olanağının kalmaması, mahkemece asıl davadaki tedbir kararının itiraz neticesinde kaldırılması halinde veya ilerleyen aşamalardaki durum ve koşullarda değişiklik olması halinde talep halinde tedbir talebinin yeniden değerlendirilmesine ilişkin hüküm verdiği dikkate alınmakla ilk derece Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararlarında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı- karşı davacı vekilinin istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 20.09.2022- 13.10.2022 tarih ve 2022/136 Esas sayılı ara kararlarına karşı davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Asıl dava yönünden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davalı-karşı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Karşı dava yönünden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davalı-karşı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4- Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 7- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/11/2022