Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1625 E. 2022/1656 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1625
KARAR NO: 2022/1656
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/09/2022
NUMARASI: 2022/440 E. – 2022/796 K.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Alacak)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında “1 ADET 2014 MODEL … TESCİL PLAKA NOLU … TİPİ … ŞASİ SERİ NOLU, … MOTOR SERİ NOLU, … MARKA KANAL KAZICI VE YÜKLEYİCİ”nin davalıya teslim edildiğini, davalının sözleşmeden doğan borçlarını ödemediğini, bunun üzerine noter kanalı ile ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, bu nedenle müvekkili tarafından sözleşmenin feshedildiğini belirterek davanın kabulü ile sözleşmeye konu malların müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesinin 2020/990 Esas, 2022/629 Karar sayılı, 14/04/2022 tarihli ilamıyla, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/4. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar vermiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “…dava değeri olarak tespit edilen 243.615,18 TL üzerinden hesap edilen 4.160,33 TL harçtan başlangıçta yatırılan 853,88 TL peşin harcın mahsubu ile eksik 3.306,45 TL harcın iki haftalık kesin süre içerisinde davacı tarafça tamamlanması, aksi halde Harçlar Kanunu’nun 28., 30. ve 32. maddeleri uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına, üç aylık yenileme süresi içerisinde eksik harcın tamamlanması ile birlikte yenileme talebinde bulunulmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına karar verildiği, ara karar gereğince davacı tarafça eksik harcın tamamlandığı davanın esası yönünden ise; mahkememizce karar kaldırma ilamı öncesi verilen kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, rapor kapsamında, davalı kiracının dava konusu malın kira bedelini ödemede temerrüde düştüğü tespit edilmiş olduğundan davacı tarafça sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ve davalı kiracıya teslim edildiği sabit olan malın mülkiyet hakkı sahibi davacı kiralayana iadesinin gerektiği kanaatine varılmakla davanın kabulüne” karar verilmiştir.Davalı asil istinaf dilekçesinde özetle; -Verilen kararın haksız ve hukuksuz olduğunu, ortada herhangi bir teslim edeceği araç yokken ve söz konusu kanal kazıcı ve yüklenici aracı daha önceden davacı tarafa teslim ettiğini delilerle ispatladığı halde sayın yerel mahkemece yeniden bu aracın davacı tarafa teslimine karar verildiğini ve haklı olarak hem davanın kabulüne, hem davacı tarafından yatırılan harcın kendinden alınmasına hem de Avukatlık ücretine mahkum ettiğini, bunu kabul etmesinin mümkün olmadığını çünkü bu davada esas mağdur olan kesinlikle kendisi olduğunu, kendisinin 15.12.2016 tarihinde davacı şirketten bir adet kanal kazıcı ve yüklenici aracı 65.000 EURO karşılığında satın aldığını ve bu konuda aralarında sözleşme yaptıklarını ancak davacı tarafın kendisine verdikleri bu kanal kazıcı ve yüklenici aracı sanki kiralık olarak vermiş gibi sözleşmede belirttiklerini, kendisinin bu hususun daha önce farkına varmadığını,söz konusu bu aracı aldıktan sonra her ay aylık 1470 EURO para olarak ve 15 ay boyunca toplam 23.000 Küsur EURO para ödediğini, kendisinin bu kanal kazıcı ve yüklenici aracı bu kez … Seramik fabrikasına aylık 1200 EURO paraya kiraya verdiğini bu aldığı kira parası yetmediği için ayrıca ben her ay cebinden 370 EURO parada cebinden üzerine koyarak davacı tarafa verdiğini, kendisinin aracı kiraya verdiği oto seramik fabrikasının iki ay gecikmeli olarak ödeme yapmayınca ve kendisinin de bu kiralık verdiği aracı onlardan geri isteyince bu kez bu seramik fabrikası söz konusu kanat kazıcı aracı sakladıklarını ve iki bu aracı sakladıktan sonra bu kez davacı … şirketinin kendisinden habersiz olarak Seramik fabrikasından söz konusu kanal kazıcı ve yüklenici aracı alıp götürdüğünü, bu olaydan iki ay sonra haberi olduğunu ve kendisinin Seramik fabrikasına gittiğinde bu fabrikanın iflas ettiğini bu nedenle elindeki kendisine ait olan bu yüklenici aracı davacı tarafa bilerek teslim ettiğini, davacı tarafın kendisinin onlardan aldığı kanal kazıcı ve yüklenici aracı ilgili Seramik fabrikasından gidip almadıklarını söylediklerini daha sonra kendi şahit beyanlarıyla davacı tarafın gidip seramik fabrikasından aldığını ispat ettiğini ve buna göre davacı tarafın da mecbur kalarak söz konusu kanal kazıcı ve yüklenici aracı aldıklarını itiraf ettiğini, ortada kendisinin onlara teslim edeceği herhangi bir kanal kazıcı ve yüklenici araç kalmamış olduğunu bu nedenlerle verilen kararın lehime bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf birinci derece mahkemesinde ileri sürmediği vakıaları istinaf başvurusu yoluyla sunduğunu, HMK’nın 357. maddesinde “…bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz” hükmü yer aldığını, davalının ileri sürmeye çalıştığı bu vakıalara bu aşamada artık dayanamayacağını, davalının sözleşmenin feshinden önce yapmış olduğu ödemelerin davalının müvekkiline olan borçlarına mahsup edilmiş olup davalı vadesinde ödediği kiralarına istinaden de ekipmanı kullanmaya ve yarar elde etmeye devam ettiğini, ekipmanın İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1234 E. Sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının infaz edilmesi neticesinde teslim alındığını, davacı malı iade ettiğini belirtmiş olsa da uyuşmazlık, dava ve sözleşme konusu malın kirasının ödenmesinde temerrüde düşülüp düşülmediği sebebiyle; malın müvekkili şirkete iadesinin gerekip gerekmediği ve sözleşmenin feshinin uygun olup olmadığında noktasında olduğunu, davalının sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi sonucunda müvekkilinin açtığı bu davada haklılığı ispat edildiğinden davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin ödemesine hükmedilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu 18. vd. maddeleri (Mülga 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunun 24 ve 25. maddesi) hükümlerine dayalı olarak açılmış olup, finansal kiralama konusu malın davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi istemine ilişkindir. 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyeti davacı finansal kiralama şirketine aittir. Sözleşmenin sona ermesiyle davacının malın iadesini isteme hakkı mevcuttur. Davacı, 6361 Sayılı Kanun’un 30/2. ve 31/2 maddeleri gereğince fesih ihbarında bulunmuş, akabinde bu davayı açmıştır. Finansal Kiralama konusu mal 6361 Sayılı Kanunun 18. ve 23. maddeleri (mülga 3226 sayılı Kanunun 17. maddesi) gereğince kiralayan şirketin mülkiyetindedir. 6361 sayılı Kanun 24/1.maddesi (mülga 3226 Sayılı Kanun 13. maddesi) hükmü gereğince de kiracı, sözleşme süresince finansal kiralama konusu malın zilyedi olup, malı sözleşmede öngörülen şart ve hükümlere göre özenle kullanmak zorundadır. 6361 Sayılı Kanun 30.maddesi sözleşmenin sona ermesi, 31.maddesi sözleşmenin ihlali (finansal kiralama bedelini ödemede temerrüde düşme), 32.maddesinde de sözleşmenin feshinin sonuçları düzenlenmiş; (mülga 3226 sayılı Yasa’nın 21.maddesine göre, sözleşme süresinin dolması, 22.maddesine göre sözleşmenin diğer sebeplerle sona ermesi ve 23.maddesi hükmüne göre de sözleşmenin ihlali hallerinde aynı yasanın 24 ve 25.mad. gereğince) ve 6361 sayılı Kanunun 33/1.maddesinde de sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde (ve yine 30/2.maddede öngörülen “kiracının tasfiye sürecine girmesi gibi” hallere ilişkin olarak sözleşmenin kiracı tarafından feshi halinde de), kiracı finansal kiralama konusu mal yahut malları kiralayana geri vermek ve teslim etmekle yükümlüdür. Dosyaya sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde, davalı kiracının finansal kiralama sözleşmesinde belirtilen ödeme tablosu dahilinde kira bedelini ödemediği saptanmıştır. 6361 Sayılı Kanun 23/1.maddesi uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayana aittir. Yine 6361 Sayılı Kanun’un 33/1. maddesi hükmüne nazaran da sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde kiracı malı iade ile yükümlüdür. Davalı, finansal kiralama bedelini ödediğini, yahut ödememesi gerektiğini, bedelin istenebilir olmadığını, Türk Medeni Kanunun 6. maddesi ve HMK. 200 ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca yasal delillerle kanıtlayamadığından sözleşme hükümlerine göre malın aynen iadesi ile yükümlü olduğu sonucuna varılmış olup ayrıca davalının dava dışı şahsın ödemesi gerektiğine ilişkin istinaf sebebinin de şahsi defi niteliğinde olup, davacıya karşı ileri sürülemeyeceğinden yerinde olmadığı davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2022 tarih ve 2022/440 E., 2022/796 K. sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 16.641,35 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 853,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.787,47 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 24/11/2022