Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1621 E. 2023/521 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1621
KARAR NO: 2023/521
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/09/2022
NUMARASI: 2021/659 E. – 2022/716 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin miras bırakanı muris … tarafından düzenlendiği iddia edilen 01/09/2019 vade tarihli ve 560.000 TL bedelli bonodan dolayı mirasçı müvekkillerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü genel haciz yolu ile takip başlatıldığını, müvekkillerinin murisinin takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığını, bononun kambiyo senedi vasfını taşımadığını, sahte olarak düzenlendiğini, imzanın kambiyo senedi düzenleme iradesini içermediğini, imzanın murise ait olmadığını, dilekçesinde açıkladığı şekilde müvekkillerinin murisinin 18/10/2019 vade tarihli 200.000 TL bedelli bono ve 20/12/2018 vade tarihli 400.000 TL bedelli bonodan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, müvekkillerinin takipten dolayı borçlu olması durumunda dahi işbu bono ve sözleşmelerden dolayı müvekkillerinin alacaklı konumda olduklarını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından ve bonolardan dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davalının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Somut olayda davacı taraf, takip dayanağı bonodaki imzanın murislerine ait olmadığını ileri sürmüş olup, imzanın bonoyu düzenleyene ait olduğunun kanıtlanması için bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur. Davacı taraf, imza inkarında bulunduğuna göre, imzanın borçlu davacıların murisine ait olduğunun kanıt yükümlülüğü alacaklıda olup, verilen kesin süreye rağmen alacaklı davalı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmamıştır. Dosyadaki diğer delillerle de imzanın bonoyu düzenleyene ait olduğunun kanıtlanması mümkün olmadığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Takip dayanağı bono yönünden imza incelemesi yaptırılamaması nedeniyle alacaklının kötüniyeti kanıtlanamadığından ve bu nedenle koşulları oluşmadığından davacı tarafın kötüniyet tazminatı isteminin reddine” gerekçesiyle; davanın kabulüne, İstanbul …İcra Müd.nün … Esas Sayılı dosyasında takibe konu yapılan düzenleyeni …, lehtarı …, düzenleme yeri İstanbul, düzenleme tarihi 01/09/2018, vade tarihi 01/09/2019 olan 560.000,00 TL bedelli bonodan dolayı davacıların, davalı takip alacaklısına borçlu olmadıklarının tespitine, koşulları oluşmadığından davacı tarafın tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili 11/10/2023 tarihinde kararın bozulmasına yönelik istinaf dilekçesi sunmuştur.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; takibe dayanak bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili tarafından ilk derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurulmuş ise de, davalı vekili e-imzalı 02/05/2023 tarihli dilekçesi ile istinaf kanun yolu başvurularından feragat ettiklerini bildirmiş olup dosyanın incelenmesinde Gaziosmanpaşa … Noterliği’ne ait 01/12/2020 tarih, … yevmiye no’lu vekaletnamesinde “kanun yollarından feragat etmeye” yetkili ve e-imzasının güvenli olduğu tespit edilmiştir. İstinaf başvuru hakkından feragati düzenleyen HMK m.349/2’de, başvuru yapıldıktan sonra feragat edilir ve dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karar bağlanmamış ise başvurunun feragat nedeniyle reddolunacağı hüküm altına alınmıştır. Davalı vekili tarafından 02/05/2023 tarihli dilekçe ile istinaf başvurusundan feragat edildiğinden vekaletnamenin incelenmesi neticesinde davalı vekilinin kanun yollarından feragat etmeye yetkili ve e-imzasının güvenli olduğu belirlenmekle 6100 Sayılı HMK’nın 349/2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf aşamasında istinaftan vazgeçmesi sebebiyle istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 349/2. maddesi gereğince REDDİNE,2- Davalı vekili tarafından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf talebinde bulunan davalı tarafa iadesine, 3- İstinaf talebinde bulunan davalı tarafça yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz başvurusunda bulunma yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/05/2023