Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1601 E. 2023/49 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1601
KARAR NO: 2023/49
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 02/09/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/172 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/01/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin 29.07.2022 tarihli dilekçesi ile özetle; İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili 29.07.2022 tarihli dilekçesi ile özetle; mahkemece müvekkili adına tescilli “…+Şekil” markası ile iltibasa neden olduğu için davalı tarafça www….com adresinde kullanılan “…+Şekil” markasının kullanımının durdurulması için bu siteye erişimin engellenmesi kararı verildiğini, internet sitesinin sadece url değiştirilerek kanuna karşı hile yoluna başvurularak http://…com ile https://…com yapıldığını, daha önceden verilen 2022/108 D.İş numaralı kararda internet sitesinin konusu, içeriği ve arayüzü dahil her şeyi aynı olup sadece birisi www ile başlayıp, bir diğerinin http ve https ile başlamakta olduğunu, dava konusu, içeriği ve arayüzleri aynı olan 2022/108 D.iş sayılı kararın dayanak gösterilerek www…com için verilen tedbirin http://…com ve https://…com internet sitesi için de internet erişiminin engellenmesi kararı verilmesini ve 22.07.2022 tarihli tensip zaptının 13 nolu ara kararının rücu edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 02/09/2022 tarihli ara kararıyla; “Alınan bilirkişi raporu göz önünde bulundurulduğunda, davalıya ait olduğu iddia edilen http://…com ve https://…com alan adlı internet sitelerinin içeriğinde markaların veya benzerlerinin kullanıldığı tespit edilemediğinden, HMK 390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmemiş olup, ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Daha önce aynı konuda İstanbul Anadolu 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2022/101 D.iş sayılı dosyasından tedbir talebinde bulunulduğunu, Mahkeme dosyasından alınan rapora istinaden belirtilen internet sitelelerindeki yayınların marka hakkına tecavüz olduğu tespit ederek https://www…com/ alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, karar verildiğini, bu kararın gerekçesinde fashion tv markasını başka mecrada kullanıldığı tespit edilemediğinden talebin kısmen kabul edildiğine karar verildiğini, yaptıkları araştırmalar neticesinde erişimin engellenmesi kararı verilen https://…com adresinin url’si değiştirilerek https://…com/ olarak kullanımına devam edildiğini, karşı tarafın kanuna karşı hile uygulayarak sitenin sadece url si değiştirerek içeriğinin tamamen aynı şekilde kalarak kullanıma hazır, işler hale getirildiğini, aynı amaçla aynı içeriklerle kullanmakta olan sitenin kullanımının engellenmesi gerektiğini, -Dosyadaki raporda … markası ile davalının … ibareli markasının benzemediğinin söylendiğini, … markasının ismi uzun bir şekilde yazılarak markanın tanıtılmasına yardımcı olunduğunu, … kısaltmasının …, … kısaltmasının ise … gibi marka isimler kısaltma isimlere ihtiyaç duyduğunu, müvekkiline ait … tescil numaralı … ibareli … kısaltması olarak ise … televizyonda çok uzun süredir yayın yapan bir marka olduğuna binaen … kısaltması ile anılmaya başlanılacağını, söz konusu bu durumda markalarının, davalı markasıyla karıştırılmaması olasılığı düşünülemeyeceğini, ayrıca müvekkiline ait … ve davalıya ait … birbirini anımsatan, birbirinin uzantısı şeklinde algılandığını, bu durumun ileride … almak isteyen insanların sehven … almasının olası bir durum haline geleceğini, tokenlerin sanal bir para birimi olduğu için sadece belirli başlı uygulamalarda bulunabildiğini, uygulamaların sayısının az ve kısıtlı olduğunu, müvekkili ile davalı markalarının tokenlarının aynı yerlerde satışa çıkarılacağını, aynı kesime hitap edeceği için markaların kısaltmaları göz önüne alındığında karıştırılması ve/veya birbirinin devamı olarak algılanmasının söz konusu olacağını, bahse konu … tv’nin bir televizyon olup, markasının da televizyona ilişkin olduğunu, … tescil numaralı “… TV” markasının … TV. COM … isimli bir şirket adına 32. ve 33. sınıflarda tescilli olduğunu, ancak bu markanın 36. sınıfta yer alan “…” için tescilli olmadığını, tespit yapılan internet sitesinde ve sosyal medya hesabında “… ” markasının kripto para satışı amacıyla kullanılmasına devam edilmesinin 36. sınıfta “finansal ve parasal hizmetler” için tescilli “… +Şekil” markasının sahibi olan tedbir isteyenin zararına neden olabileceğini, -Aleyhine tedbir istenenlerin markası gibi müvekkili tarafından daha önce kullanılan fashıononetv adlı kanalın da ülkelerinde tanındığını ancak bu tanınırlığın markanın kendi sınıfında geçerli olduğunu, -Müvekkilinin … tescil numaralı “…+şekil” ibareli markasının 36.sınıf “finansal ve parasal hizmetler” kapsamında tescilli olduğunu, tespite konu internet sitelerinde “…” ve “…” ibarelerinin markasal olarak kullanıldığını, tespite konu sitelerdeki kullanımların tespit talep edene ait … tescil numaralı “…+şekil” ibareli markanın 36.sınıf “finansal ve parasal hizmetler” kapsamında olduğunun, taraf markalarının benzer olduğunun, aralarında karıştırılma ihtimali olduğunun oldukça açık olduğunu, -Karşı yanın açık ve net olarak kötü niyetli olarak markalarına tecavüz ettiğini, bu tecavüzü haklı kılmak adına da belirli senaryolar ürettiğini, karşı tarafın … çıkartacak olmasının, iddiaya göre dünyaca ünlü tv olmasının müvekkilinin tescilli markasının tecavüzüne hak vermediğini, -Marka hakkına tecavüz sayılacak hallerin 556 sayılı KHK de ile belirlendiğini ve bu fiillere karşı hukuki ve cezai takibat imkanının, hak sahiplerine tanındığını, -… markasının müvekkili şirkete ait tescilli marka olduğunu, Müvekkilinin bu markası ile yeni … çıkaracağını, aleyhine tedbir istenenlerin ekli reklamları ile zarara uğramakta, çıkartacağı … ile aleyhine tespit isteyenler arasında iltibas olması nedeniyle zor durumda kaldığını, markayı basılı evraklarda; internet sitelerinde vb. mecralarda, kısaltılmış firma adı olarak kullandıklarını, -… ibaresinin, müvekkili şirkete ait tescilli … markası ve … şirketin ticaret unvanı konusunda iltibas yaratacak nitelikte olduğunu, kullanımının haksız rekabet olarak tanımlandığını, -Aleyhine tespit istenen şirketin, müvekkilinin tescilli markasına son derece benzeyen … ibaresini bilerek ve iltibas yaratmak amacıyla kullandığını, bu hususun TTK 57/5.m.ne aykırılık teşkil ettiğini, -… ve … ibaresinin şirket unvanı ve marka gibi kullanılmasının, haksız rekabet teşkil etmekle birlikte, 556 sayılı Kanuna da aykırılık teşkil ettiğini, aleyhine tespit istenen şirketin kullandığı “…” ibaresinin müvekkilinin tescilli markasına aynen benzediğinden bu durumun haksız rekabet nedeniyle müvekkilinin markasına tecavüz oluşturduğunun tespitine, ihtiyati tedbir yolu ile aleyhine tespit istenenin müvekkilinin tescilli markasını kullandığı ürün ve reklamların durdurulmasına, ilgili internet sitelerinine erişiminin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6769 Sayılı SMK’nun 7.maddesinde; marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnalarının, 1-Bu kanunla sağlanan marka koruması tescil yolu ile elde edilir. 2-Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin izinsiz olarak yapılması halinde aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır; -Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması, -Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal ve hizmetleri kapsayan, bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, -Aynı, benzer veya farklı mal ve hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması, 6769 Sayılı SMK’nun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiler; -Marka sahibinin izni olmaksızın markayı 7.maddede belirtilen biçimlerde kullanmak-Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek,-Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, olarak düzenlenmiştir. HMK 389.maddesinde; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesini önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” HMK 394. maddesinde;” …ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak kararı veren mahkemeye itiraz edilebilir. İtiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.” HMK 341/1.maddesinde; “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” 6769 Sayılı Kanun’un 159.maddesinde; “Bu kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanım ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir” düzenlemeleri mevcuttur. Davacı tarafın HMK 389 ve 6769 Sayılı Kanun’un 159.maddesi kapsamında tedbir talep edebilmesi için davalı kullanımının, kendi markasına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmesi, mevcut durumda değişiklik olacağını, tedbir kararı verilmediği taktirde hükmün infazının zorlaşacağını, imkansız hale geleceğini, bu fiillerden zararının doğduğunu, doğma ihtimali bulunduğunu yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde kanıtlaması gerekir. Davacı taraf dava dilekçesinin açıklama kısmında ihtiyati tedbir olarak davalının http://…com ve https://….com URL adresinde yer alan web sitesine erişimin engellenmesini talep etmiş olup, dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporunda “…” davacı markası ile davalının kullanımı arasında benzerlik bulunmadığının belirtildiği, davacı taraf her ne kadar benzer olduğu, kısaltılmış hali olduğu, diğer dosyada alınan tedbir kararı ile kararın çeliştiği ve davalının kötüniyetli olarak bu markayı bu şekilde kullandığı yönünde itiraz etmiş ise de, bu itirazların yargılama gerektirdiği, mevcut durum ve şartlara göre tedbir talebinin değerlendirilmesi gerektiği, ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafın ileri sürdüğü iddiaların incelenmesinin yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat olgusunun bu aşamada gerçekleşmemiş olduğu, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla; dosyadaki belgelere, inceleme sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 02/09/2022 tarih ve 2022/172 E. Sayılı ara kararına karşı talep eden davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/01/2023