Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1591 E. 2023/63 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1591
KARAR NO: 2023/63
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 26/07/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/162 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili tedbir talepli dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin hava taşımacılığı iletişimi ve bilgi teknolojileri çözümlerinde dünya çapında lider şirketlerden biri olduğunu ve havayolları, havaalanları ve uluslararası kuruluşlar için çeşitli entegrasyonlar ve iletişim teknolojisi çözümleri sunduğunu, …’nın yenilikçi yazılım ürünleri yelpazesi içerisinde, havaalanı operasyonlarını desteklemek ve geliştirmek üzere tasarlanmış entegre bir yazılım uygulaması paketi olan Ortak Kullanımlı Terminal Ekipmanı yazılım paketi(CUTE Suite) yer aldığını, 2019’un sonlarında …, münhasır hak sahipliği …’ya ait PM yazılımının, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün (DHMİ) işletmeciliğini yürüttüğü Balıkesir Kocaseyit Havaalanı’ndaki bir iş istasyonunda kullanıldığı konusunda uyarıldığını, 23/12/2019 tarihinde Edremit 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/246 d.iş sayılı dosyasında delil tespiti talebinde bulunulduğunu, sonrasında CUTE Suite yazılımının Balıkesir Kocaseyit Havaalanının yanı sıra DHMİ’nin işletmeciliğini üstlendiği Erzincan ve Mardin Havaalanlarının da lisanssız ve tamamen hukuka aykırı şekilde kullanımda olduğunu tespit ettiklerini, buna bağlı olarak, DHMİ ve ilgili havaalanları vasıtasıyla dostane yollarla sağlanacak işbirliği neticesinde mütecavizlerin kimliklerini tespit etmek ve CUTE Suite yazılımının kullanımının hukuka aykırı olduğunu bildirmek için DHMİ ve ilgili havaalanlarına ihtarname gönderildiğini, DHMİ tarafından verilen cevap yazısında bakım/onarım ve yazılım güncelleme hizmeti alındığı ve hizmetlerin “… – … Bilgi Sistemleri” firmasınca sağlandığı yönünde bilgi verildiğini, davalının Türkiye’nin çeşitli havalimanlarındaki müvekkili şirket yazılımını hiçbir lisans almaksızın kullanmasının, FSEK ve TTK kapsamında haksız ve hukuka aykırı olduğunu, delil tespiti sonucu alınan bilirkişi raporundaki teknik tespitler bakımından hatalı değerlendirmeler yapıldığından davalının haksız kullanımının tespiti bakımından ilgili havalimanlarındaki teknik kayıtların kopyasının alınması ve üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davalının eylemlerinin, tüm hakları müvekkiline ait olan CUTE Suite yazılımını haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilinin izni olmaksızın kullandığını, bu kapsamda, …’nın yazılımlar üzerinde bulunan fikri mülkiyeti, işinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu nedenle buna ilişkin haklarının korunması, ticari geleceğini ciddi şekilde etkilediğini, tüm fikri mülkiyet haklarının sahibi olan müvekkilinin yazılımının lisanssız şekilde kullanımı sebebiyle ciddi zarara uğradığından dava hakkında karar verilene kadar, müvekkilinin uğramış olduğu zararların büyümemesi için müvekkiline ait yazılımın haksız ve hukuka aykırı olarak kullanıldığı Balıkesir Kocaseyit, Erzincan ve Mardin Havaalanlarına müzekkere yazılarak CUTE Suite yazılımının kullanımının dava süresince tensip zaptı ile tedbiren yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 26/07/2022 tarihli ara kararıyla; ” tedbir talebine dayanak delil olarak incelenen Edremit 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/246 d.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda tespit mahallinde kullanılmakta olan otomasyon yazılımında talep edene ait herhangi bir uygulamanın aktif olarak kullanıldığı yönünde tedbir kararı için gerekli yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından talebin reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkil şirkete ait eser niteliğindeki Cute Suite yazılımının müvekkil şirketin hiçbir suretle izni ve sağladığı lisansı olmamasına rağmen çoğaltıldığı bilgisayarlara yüklenmek suretiyle yayıldığı ve aktif olarak ticari faaliyetlerinde kullandığı ve bunu kişisel bir kullanım olarak sınıflandırılamayacağını, bu bağlamda davalı mütecaviz hakkında FSEK 66. ve devamı hükümlerinde düzenleme, davayı açtıklarını davalının dava konusu eylemlerini TTK’nın 54. ve devamı hükümleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğini, mahkemece gerekçe gösterilen bilirkişi raporunun teknik hususlar bakımından hatalı değerlendirmeler içerdiğini, davalının açıkça hukuka aykırı kullanımını büyük ölçüde ispat edildiğinden müvekkil şirkete ait yazılımının dava süresince ilgili havaalanlarında kullanımının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunun kabulüne, 26/07/2022 tarihli ara kararın kaldırılmasına, müvekkil şirketin uğramış olduğu zararların ve olası yeni zararlarında önüne geçilebilmesi için müvekkil şirkete ait yazılımın haksız ve hukuka aykırı olarak kullanıldığı, Balıkesir Kocaseyit, Erzincan ve Mardin Havaalanlarına müzekkere yazılarak ilgili yazılımının kullanımının tedbiren yasaklanmasının tedbiren yasaklanmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun “İhtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbirin niteliği” başlığını taşıyan 159. maddesinde, bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişilerin dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilecekleri, ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesi uyarınca, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yine HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Görüldüğü üzere HMK’da ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için haklılığın tereddütsüz şekilde ispatı şartı aranmamakta, yaklaşık olarak ispat yeterli görülmektedir. Buna göre, talep edenlerin tedbir taleplerinin kabulü için karşı tarafın kullanımlarının tedbir talep edenin hakkına tecavüz teşkil ettiğinin ispatı gerekli olup, bu hususun da ancak yargılama sırasında gerekli deliller toplanarak, toplanan delillere göre ürünler üzerinde uzman bilirkişiler aracılığıyla yaptırılacak inceleme sonucu anlaşılabileceği, Edremit 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/246 D.İş sayılı dosyasından alının bilirkişi heyet raporunda yapılan inceleme ve analizler neticesinde kullanılmakta olan otomasyon yazılımında (idaas) içerisinde … firmasına ait herhangi bir uygulamanın aktif olarak kullanılmadığının tespit edildiğini, her ne kadar bilgisayarda kurulu olarak görülmüş olsa da (3 pc de 1 tanesinde) ilgili havayolu şirketlerinin yazılımları içerisinde herhangi bir kısayol yada tetikleyecek bir uygulama görülmediğini, yeni otomasyon uygulaması olan idaas kurulumlarında klasör adı olarak sıta devam edecek şekilde işlem yaptığının tespit edildiğini klasörün yada dosyanın adının sıta olmasının herhangi bir yazılımı ifa ettiği düşünülemeyeceği belirtildiğinde; bu aşamada talep edilen tedbir isteminin kabulü için gerekli yasal şartların oluşmadığı görülmekle, iddianın bu aşamada yaklaşık olarak ispat edilemediği, ilk derece mahkemesinin açıkladığı gerekçe dairemizce uygun görüldüğünden, tedbir talebinin reddi kararının yerinde olduğu kanaatiyle, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26/07/2022 tarih ve 2022/162 E. sayılı ara kararına karşı talep eden davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19/01/2023