Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1515 E. 2022/1486 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1515
KARAR NO: 2022/1486
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 07/09/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/219 E.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalı-karşı davacı vekili 06/09/2022 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı karşı davalı tarafın ve şirket yetkilisinin haksız fiilleri sebebiyle müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlara uğramış olduğunu, uğramaya devam ettiğini, bu eylemlerin müvekkilinin özellikle de mevcut ve potansiyel müşterileri ile arasındaki ilişkilere telafisi olmayan zararlar verdiğini iddia ederek, davaya konu haksız rekabet fiillerinin gerçekleştirilmesinin ya da tekrarlanmasının yasaklanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ayrıca hükümsüzlüğünü ve iptali talep edilen … ve … sayılı tasarım tescilleri ile, … sayı ile tescilli markanın üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesi ile bu marka ve tasarım tescillerinden doğan hakların müvekkiline, müvekkili ile bu ticaret yapan üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin tedbiren önlenmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 07/09/2022 tarihli ara kararıyla; “Hükümsüzlük ve iptal davası açılmış olmakla, taraf teşkilinde güçlük yaşanmaması bakımından karşı dava konusu edilen … ve … sayılı tasarım tescilleri ile, … sayı ile tescilli markanın 3.kişilere devrinin önlenmesi bakımından kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, sair ihtiyati tedbir taleplerinin ise mevcut delil durumu ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44.Hukuk Dairesi’nin kararı karşısında reddine” karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Asıl dava yönünden ihtilafın, davacı/karşı davalının, karşı dava ile hükümsüzlüğü talep edilen … sayı ile tescil edilmiş bulunan “delinatörlü stopper” ile … sayılı “trafik bariyer tasarımı” konulu tasarımlara müvekkillerinin tecavüz eylemlerinin tespiti ve kaldırılması ve koruma süresi dolan … sayılı “esnek şerit ayırıcı” ve … “çekmeceli dolap” konulu tasarımlardan dolayı müvekkillerinin haksız rekabet teşkil eden iş ve eylemleri sebebiyle; haksız rekabetin, tespiti ve kaldırılması; … başvuru numaralı … A.Ş. … başvuru numaralı üstün trafik ve … başvuru numaralı … marka haklarına davalı/karşı davacı müvekkillerinin tecavüz teşkil eden iş ve eylemleri sebebiyle; marka hakkına tecavüzün, tespiti ve kaldırılması iddia ve taleplerine ilişkin olduğunu, Davacı/karşı davalının işbu taleplerinin sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğramış olmakla beraber müvekkili adına ikame edilen karşı dava ile, Davacı/karşı davalı adına … sayı ile tescil edilmiş çoklu tasarım tescili kapsamında yer alan 1, 2, 3 ve 7 sıra numaralı ve … sayılı tasarımların SMK’nın 56. maddesinde yer alan yenilik ve ayırt edicilik koşullarından yoksun olması sebebiyle SMK m. 77/1 (a) uyarınca hükümsüzlüğü ve Türk Patent ve Marka Kurumu sicilinden terkini, davacı/karşı davalı adına … sayı ile tescil edilmiş … a.ş. şekil markasının Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 26/1 (a) hükmü uyarınca tüm mallar ve tüm hizmetler bakımından iptal halinin doğduğu tarihten itibaren ileriye etkili olacak şekilde iptali ve Türk Patent ve Marka Kurumu sicilinden terkini, HMK m. 390/II uyarınca müvekkil davalı/karşı davacının haklarının korunması bakımından zorunluluk olduğundan, dava konusu … ve … sayılı tasarım tescilleri ile … sayılı … a.ş. şekil markasının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde dava sonuçlanıncaya kadar ve tedbirin niteliği gereği takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi, Davacı/karşı davalının tasarım ve marka tescilinden doğan hakların müvekkili ve müvekkili ile bu taraflarla ticaret yapan üçüncü kişilere karşı ileri sürebilmesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi, Haksız rekabet teşkil edecek nitelikteki davacı / karşı davalı eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, haksız rekabetin men’i, kaldırılması, haksız rekabet oluşturan yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesi, yargılama süreci bitene kadar uygulanmak üzere, davaya konu haksız rekabet fiillerinin gerçekleştirilmesinin ya da tekrarlanmasının yasaklanması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi, Hükümsüzlük ve iptal taleplerini havi karşı davanın bekletici mesele kabul edilmesi ile her türlü masraf ve ücretin davacı/karşı davalıya yükletilmesi, 2021/322 D.İş sayılı dosya üzerinden rapor tanzim eden Bilirkişi Heyeti hakkında Sayın Mahkemeniz tarafından suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesinin talep edildiğini, tedbir taleplerinin reddedildiğini, gerekçe olarak gösterilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin 30.06.2022 tarih, 2022/803 E. ve 2022/1127 K. sayılı kararının marka iptaline yönelik açılan davaya ilişkin olduğunu, karşı tarafın marka tescilinden doğan haklarının müvekkili ve müvekkili ile bu taraflarla ticaret yapan üçüncü kişilere karşı ileri sürebilmesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuki ve somut zeminden yoksun olduğunu, ilgili kararda, karşı tarafın marka haklarına dayalı tedbir taleplerinin reddedildiğini, -Karşı tarafın tasarım tescilinden doğan haklarının müvekkili ve müvekkili ile bu taraflar ticaret yapan üçüncü kişilere karşı ileri sürebilmesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi taleplerinin de reddedildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin 30.06.2022 tarih, 2022/803 E. ve 2022/1127 K. sayılı kararı ile her ne kadar “davacı adına tescilli … tescil no’lu endüstriyel tasarım, … tescil no’lu endüstriyel tasarım, … tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarım ve … tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarımlarına yönelik kullanımlarına ilişkin tedbir’ kararına hükmedilmişse de, günümüzde gelinen aşamada, karşı dava ile … tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarım ve … tescil no’lu çoklu endüstriyel tasarımların hükümsüzlüğünün talep edildiğini, tedbir kararına konu … ve … sayılı tasarım tescillerinin yenilenmediğini, … sayılı tasarım yenileme işlemine konu olmamasının yanı sıra, tescilin talep edildiği 04.03.2011 tarihinde dahi koruma şartlarından yoksun olduğu gerekçesiyle yargı kararı ile hükümsüz kılınmış bir tasarım olduğunu, davacının tedbir talebinin kabul edilmesinde davaya konu tasarımlar ile tespit dosyasından temin edilen rapor, davacının haklılığını yaklaşık olarak ispatladığı yönünde rol oynamışsa da, hükümsüzlük davasının ikame edilmesi ile de işbu dilekçelerine konu tedbir taleplerinin silahların eşitliği ilkesi gereği ispatlandığının kabulü gerektiğini, -Taraflar arasındaki ilişkinin çok eski yıllara dayandığını, davacı/karşı davalının marka, tasarım, ticaret unvanına taleplerinin sessiz kalma yoluyla hak kaybı müessesesi uyarınca dinlenebilirliğini yitirdiğini, -Karşı taraf şirketin ve şirket yetkilisinin haksız fiilleri sebebiyle müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlara uğramış olduğunu ve uğramaya devam ettiğini, karşı tarafın fiillerinin, müvekkilinin özellikle mevcut ve potansiyel müşterileri ile arasındaki ilişkilere telafisi olmayan zararlar verdiğini, karşı tarafın taleplerine dayanak gösterdiği tasarım tescillerinin ya koruma süresi sona ermiş olduğunu, ya hükümsüzlük davası ile geçerlilikleri tartışmalı hale geldiğini, ya da huzurdaki dosyaya konu tasarımlar gibi tescil başvurusundan önce kamuya sunulduğunu, karşı tarafın devam eden ve haksız rekabet teşkil eden işbu eylemlerinin ve yargılama süreçlerinin uzunluğu karşısında ise hükmün etkinliğinin sağlanabilmesi adına, huzurdaki yargılama süreci bitene kadar uygulanmak üzere, davaya konu haksız rekabet fiillerinin gerçekleştirilmesinin, tekrarlanmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğini, Davacı / karşı davalının, karşı davaya konu tasarım ve marka tescilinden doğan hakların müvekkili ve müvekkil ile bu taraflar ticaret yapan üçüncü kişilere karşı ileri sürebilmesinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama süreci bitene kadar uygulanmak üzere, davaya konu haksız rekabet fiillerinin gerçekleştirilmesinin ya da tekrarlanmasının yasaklanması yönünde İhtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Davacı karşı davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; -Davalı-karşı davacının … başvuru numaralı markanın iptalini talep ettiğini anılan markanın davacı-karşı davalı tarafından uzun süredir, kesintisiz ve yoğun biçimde kullandığını iptal talebinden kaynaklı tedbir taleplerinin esastan reddi gerektiğini, davalı-karşı davacının cevap dilekçesinde, dava konusu tasarımları hiç kullanmadığını savunduğunu, tasarımı hiçbir şekilde üretmediği, kullanmadığı ve ticarete konu etmediği yönündeki beyanları bulunan tarafın, aynı dava konusu tasarımlar açısından hükümsüzlük davası açmakta hukuki yararının olmadığını, dosya kapsamında sunulan deliller incelendiğinde dava konusu tasarımların hükümsüz kılınmasına neden olacak mahiyette bir delil bulunmaması sebebiyle yaklaşık ispat koşulu yerine getirilmediğinden, dava konusu tasarımlar açısından davalı-karşı davacının tedbir talebinin esastan reddi gerektiğini, davalı-karşı davacı, davacı-karşı davalının haksız rekabet teşkil eden eylemleri bulunduğu iddiasında ise de bu kapsamda dosyaya sunulmuş bir delil mevcut olmadığından yaklaşık ispat koşulu bu talep açısından da yerine getirilmemiş olup bu sebeple haksız rekabete yönelik tedbir taleplerinin esastan reddi gerektiğini kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.10/01/2017 tarihinde 29944 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159/1.maddesinde “Bu kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini talep edebilir.” düzenlemesi uyarınca tedbir talep edilebilir, mahkemece 159/2. maddesi uyarınca “davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması”, “sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretim veya ithal edilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara yada patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil, bulundukları her yerde el konulması ve bunların saklanması”, “herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi” konusunda tedbir kararı verilebilir. 159/3. maddesinde; “ihtiyati tedbirler ile ilgili bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun uygulanacağı” düzenlemesi mevcuttur.6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesi ise; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği”, HMK 390/3 mad. “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” hükmünü taşımaktadır.Görüldüğü üzere, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Eldeki uyuşmazlığın da bu yasal düzenlemeler çerçevesinde çözülmesi gerekmektedir.Davalı-karşı davacı taraf, davacı-karşı davalının marka ve tasarım tescilinden kaynaklı haklarının kendisine karşı ileri sürülmesinin önlenmesini talep etmiş ise de, davacı-karşı davalının marka ve tasarım tescillerinden doğan haklarının tescillerin hükümsüzlüğüne karar verilinceye kadar engellenmesi için ciddi bir tehlikenin bulunması gerekmekte olup, davalı-karşı davacı hükümsüzlük talep etmekle birlikte, ciddi tehlikenin mevcut olduğuna dair dosyada yeterli delil sunmadığı, sunulan delillerin ciddi zarar tehlikesini gerektirir delil niteliğinde olmadığı, taraflar arasındaki yarar dengesi ve yargılamada yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmemiş olması sebebiyle tedbir talebinin reddine karar verildiği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte irdelendiğinde, bir sonuca varılması için öncelikle yapılacak esas yargılamada, tasarım belgelerinin, marka hakkına dayalı tescil belgelerinin, tarafların ticari kayıtlarının da incelenmesi gerektiği bu sebeple, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir isteyen davalı- karşı davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 07/09/2022 tarih ve 2022/219 E. Sayılı ara kararına karşı davalı karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davalı karşı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı karşı davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/10/2022