Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1498 E. 2022/1528 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1498 Esas
KARAR NO: 2022/1528
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/07/2022
NUMARASI: 2022/532 E.
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (Menfi Tespit)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 03/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati tedbir talep davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin, teminat mukabilinde durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçesiyle tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında bir finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda sözleşme konusu iş makinelerinin kendilerine teslim edildiğini, ancak ödemede temerrüte düşülmesi sebebiyle, karşı tarafın açtığı İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/86 Esas sayılı dosyasında tedbiren makinelerin karşı yana teslimine karar verildiğini, Sözleşme kapsamında teminat amacıyla karşı tarafa verilen dört adet senedin icra takibine konu edildiğini, Sözleşmede aksi bir değer kararlaştırılmadıkça, iade edilen malın satış bedelinin, vadesi gelmemiş finansal kiralama bedelleri ile varsa kiralayanın bunu aşan zararı toplamından yüksek olması durumunda aradaki fark kiralayan tarafından kiracıya ödeneceğinin kararlaştırıldığını, iade alınan malın üçüncü kişilere finansal kiralama yöntemiyle kiralanması hâlinde de aynı esasların uygulanacağını, davalının müvekkilinden vadesi gelmemiş sekiz adet finansal kiralama bedeli olan 4.037,07 TL x 8 = 32.296,56 TL ile varsa ve ispat etmek şartıyla zararlarını talep edebileceğini, dava konusu iş makinelerinin davalıya teslim olunduğunu ve makineler üzerinde tasarruf yetkisinin davalıya geçtiğini, cüz’i bir faiz tutarı hariç, davacının 32.296,56 TL haricinde davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını, Davalının, dava konusu makineleri teslim aldıktan sonra, bu makineleri bir başkasına verdiğini, sundukları bilirkişi raporunda, makinelerin değerinin 100.000 – 120.000 TL + %8 KDV aralığında olduğunun beyan edildiğini, makinelerin değerinin, kalan sekiz adet finansal kiralama taksitlerinin toplamından üç kat daha fazlasına tekabül ettiğini, bu durumda, müvekkilinin davalıya değil, davalının 6361 sayılı yasa’nın 33’ncü maddesi hükmüne göre müvekkilinden fazladan tahsil etmiş olduğu tutarı, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödeme borcu bulunduğunu, Davalının, sözleşmenin akti aşamasında vadesi gelmemiş kiralama bedellerinin teminatı amacıyla verilen ve elinde tuttuğu her biri 16.01.2014 keşide tarihli ve 24.223,00 TL bedelli; 05.03.2014 tediye tarihli, 05.09.2014 tediye tarihli, 05.03.2015 tediye tarihli ve 04.09.2015 tediye tarihli 4 adet senedi, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas (Eskisi … Esas) sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, İ.İ.K’nun haciz yasağı ilkelerini de hiçe sayarak, müvekkilinin geçimini sağladığı tarlalarına ve haline münasip tek evine haciz koyup, malların satışını talep ettiğini, bu işlemlerin hukuka aykırı olduğunu, İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/86 Esas sayılı dosyasında verilen kararın yaklaşık ispat koşulunu sağladığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, Mahkemece 29.07.2022 tarihli ara karar ile, ”tedbir talebinin reddine” ilişkin olarak verilen ara kararın istinaf incelemesi yoluyla kaldırılması istemlidir. Taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi akdedildiği, İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/86 Esas, 2017/76 Karar sayılı dosyasında, eldeki davanın davacısı olan davalının kira bedellerinin ödenmesinde temerrüde düşmüş olması sebebiyle sözleşmenin feshiyle birlikte kiralanan malın davacıya iadesine karar verildiği hususları çekişmesizdir.İhtiyati tedbir talep davacı vekili eldeki davada, finansal kiralama sözleşmesi kapsamında fazla ödediğini iddia ettiği bedelin istirdadını talep etmekte olup, fazla ödeme iddiasıyla birlikte, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen dört adet senedin, vadesi gelmemiş kiralama bedellerinin teminatı amacıyla verildiğini ileri sürmüş ve bu kapsamda tedbiren İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Ancak fazla ödeme ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen senetlerin teminat amacıyla verildiği iddialarının yargılamaya muhtaç olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 389.maddesinde, tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartının arandığı, İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/86 Esas, 2017/76 Karar sayılı dosyasında verilen kararın, taraflar arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesine konu malın iadesine ilişkin olduğu, Mahkemece kira bedellerinin ödenmesinde temerrüde düşüldüğü yönünde tespitte bulunulduğu görülmekle, bu kararın eldeki davada talep edilen tedbir açısından yaklaşık ispat koşulunu sağlamayacağı, aksi yöndeki istinaf sebebinin yerinde olmadığı, mevcut delillere göre yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığı anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece ”İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının uyuşmazlık konusu olmadığı” gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiş olması yerinde görülmese de, kararın sonuç itibariyle doğru olduğu anlaşılmış olup, hükmün gerekçesinin kaldırılarak, ihtiyati tedbir talebinin reddi yönünde yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına yönelik aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan sebeplerle, İlk Derece Mahkemesinin 29/07/2022 tarihli ara kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçe yönünden tedbir talebinin reddine dair karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE, 2- Re’sen yapılan inceleme sonucu; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/07/2022 tarih, 2022/532 E. Sayılı ara kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b 2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, bu kapsamda;3- İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, 4- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı ihtiyati tedbir talep edence peşin yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 5- İstinaf yargılaması için talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,6- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 03/11/2022