Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1484 E. 2022/1510 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1484
KARAR NO: 2022/1510
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28.07.2022
NUMARASI: 2022/556 Esas
DAVANIN KONUSU:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/06/2022 keşide tarih, 01/08/2022 vade tarihli ve 180.000-TL bedelli senedin teminat senedi olması sebebiyle davalılara borçlu olunmadığının tespitini, senedin iptalini ve davalı tarafından dava konusu senedin icra takibine konu edilebilme ihtimaline karşın vade tarihinden önce ikame edilmiş iş bu davada teminatsız veya taktir edilecek teminat mukabilinde ”Davaya Konu Senedin İhtiyati Hacze Konu Edilmesinin Önlenmesi, İhtiyati Hace Konu Edilmesi Halinde Konulan İhtiyati Hacizlerin Kaldırılması, Davaya Konu Senedin İcra Takibine Konu Edilmesinin Önlenmesi, Davaya Konu Senedin İcra Takibine Konu Edilmesi Halinde Takibin Durdurulmasına ve Hacizlerin Kaldırılması,” yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olan senedin keşidecisinin ve kefilinin davacılar olduğunu, lehtarın davalı olduğunu, senedin 15/06/2022 keşide tarihli olduğunu, senedin 01/08/2022 vade tarihli ve 180.000-TL bedelli olduğunu, senedin bedeli ödenmediğinden İstanbul Anadolu …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takibe girişildiğini, davacıların ödemeden kaçınmak için menfi tespit davası açtığını, senedin teminat senedi olmadığını, senette veya her hangi bir sözleşmede buna ilişkin kayıt bulunmadığını, yazılı belge ile ispatın zorunlu olduğunu, emsal mahiyette yargı kararları bulunduğunu, tanıkla ispatın mümkün olmadığını, müvekkilinin inşaat işleri yaptığını bu sebeple davacıların müvekkiline borçlarının bulunduğunu, ödenmeyen senedin iadesinin dürüstlük kuralına aykırı şekilde iadesinin talep edildiğini, müvekkilinin alacağı likit ve haklı bir alacak olmasına rağmen davacı tarafından haksız ve mesnetsiz açılan bu dava sebebiyle müvekkilin alacağını geç tahsil etmesinin söz konusu olduğunu, bu sebeple davanın reddine ve İİK m.72/4 uyarınca müvekkilin uğradığı zararın tazmini için davacı borçlunun yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine karar verilmesi savunulmuştur. İlk Derece Mahkemesinin 28.07.2022 tarihli tensip 6 numaralı ara kararı ile; ”… Davaya konu davalının zilyetliğinde bulunan; keşidecisi ve kefili davacılar, lehtarı davalı olan, 15/06/2022 keşide tarihli, 01/08/2022 vade tarihli ve 180.000-TL bedelli senet hakkında İİK m.72/1 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine, senedin takibe konulmasının davanın tarafları ile sınırlı olmak üzere kabulüne, takip konusu 180.000-TL üzerinden %20’si olan 36.000-TL’nin nakit veya bu miktarda süresiz koşulsuz kesin banka teminat mektubunun güvence olarak alınmasına ve güvence koşulu yerine getirildiğinde ve davacı vekilinin talebi üzerine karardan bir suretin ilgili (bildirilmesi halinde) icra dairesine gönderilmesine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece Mahkemesinin 28.07.2022 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne ilişkin kararın istinaf edildiğini beyanla, davaya konu olan senedin keşidecisinin ve kefilinin davacılar olduğunu, lehtarın davalı olduğunu, senedin 15/06/2022 keşide tarihli olduğunu, senedin 01/08/2022 vade tarihli ve 180.000-TL bedelli olduğunu, senedin bedeli ödenmediğinden İstanbul Anadolu …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takibe girişildiğini, davacıların ödemeden kaçınmak için menfi tespit davası açtığını, senedin teminat senedi olmadığını, senette veya her hangi bir sözleşmede buna ilişkin kayıt bulunmadığını, yazılı belge ile ispatın zorunlu olduğunu, emsal mahiyette yargı kararları bulunduğunu, tanıkla ispatın mümkün olmadığını, müvekkilinin inşaat işleri yaptığını bu sebeplerle davacıların müvekkiline borçlarının bulunduğunu, ödenmeyen senedin iadesinin dürüstlük kuralına aykırı şekilde iadesinin talep edildiğini, müvekkilinin alacağı likit ve haklı bir alacak olmasına rağmen davacı tarafından haksız ve mesnetsiz açılan bu dava sebebiyle müvekkilin alacağını geç tahsil etmesinin söz konusu olduğunu beyanla izah olunan sebeplerle ve re’sen gözetilecek sebeplerle istinaf incelemesi yapılarak İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/556 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararının kaldırılmasına, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı vekili tarafından istinaf konusu yapılan husus, ihtiyati tedbirin kabulü kararının kaldırılmasına ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 394. maddesi ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz yolunu düzenlemiş olup madde ”(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.) Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. (5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” hükmünü haizdir. İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar 6100 Sayılı HMK’nın 341. maddesinde şu şekilde sayılmıştır: (1) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir: a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar. (2) Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir. (3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda üç bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. (4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. (5) İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir. İstinaf aşamasında ön incelemeyi düzenleyen 6100 sayılı HMK’nın 352. Maddesi ”(1) Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda aşağıdaki durumlardan birinin tespiti hâlinde öncelikle gerekli karar verilir : a) İncelemenin başka bir dairece veya bölge adliye mahkemesince yapılmasının gerekli olması b) Kararın kesin olması c) Başvurunun süresi içinde yapılmaması ç) Başvuru şartlarının yerine getirilmemesi d) Başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi (2) Ön inceleme heyetçe veya görevlendirilecek bir üye tarafından yapılır ve ön inceleme sonunda karar heyetçe verilir. (3) Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” hükmünü haizdir. Davalının istinaf talebinin, tarafların yokluğunda ilk derece mahkemesi tarafından verilen ihtiyati tedbir talebinin kabul kararına yönelik olduğu tespit edilmekle, bu karara karşı davalı tarafın itiraz yoluna başvurması gerektiği açık ve net bir şekilde kanunda belirlenmiş olmakla ve verilen karar istinafı kabil olmayan kararlardan olmakla, istinaf başvurusu şartının sağlanmadığına kanaat getirilmiş, davalının talebi itiraz olarak nitelendirilerek ilk derece Mahkemesi tarafından belirlenecek murafaa gün ve saatinin şerhli davetiye ile taraflara bildirilip itiraz incelemesi yapılması gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-ç maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/556 Esas Sayılı- 28.07.2022 tarihli kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-ç maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- 6100 Sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4- 6100 Sayılı HMK’nın 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince iadesine, 6-6100 Sayılı HMK’nın 7035 Sayılı yasanın 30. maddesiyle değişik 359/3 maddesi gereğince kararın kesin olması sebebiyle ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-ç. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nun 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/10/2022