Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1443 E. 2022/1507 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1443
KARAR NO: 2022/1507
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2022
NUMARASI: 2022/687 E. – 2022/691 K.
DAVANIN KONUSU: Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan Tedbir Talebi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili 12/05/2022 tarihli talep dilekçesinde özetle; Aleyhine ihtiyati haciz talep edilen faktoring sözleşmesi borçlusu … tarafından 33.000-TL bedelli çekin müvekkili şirkete verildiğini, çekin diğer borçlu … tarafından …’e hizmet bedeli fatura karşılığında verildiğini, çekin 29.04.2022 tarihli vadesinde ve bedeli tutarında son ciranta/ hamili/ kendisine ödenmediğini, bu sebeple çekte borçlu görünenler hakkında İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçluların mal kaçırma ihtimali bulunduğundan, borçluların taşınır, taşınmaz ile üçüncü kişilerdeki hakları ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 16.05.2022 tarihli kararı ile: Mahkeme tarafından % 15 teminat ile ihtiyati haciz talebi kabul edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … vekili 25.05.2022 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ikametgah adresinin Çarşamba ilçesi olduğunu, çekin keşide yerinin Çarşamba olduğunu, bu sebeple davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin Samsun Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin mağdur durumda olduğunu beyan ederek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … vekili 25.05.2022 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dava değeri dikkate alındığında aşkın haciz uygulandığını, ihtiyati hacze dayanak icra takibine yönelik olarak yetkiye, borca ve imzaya itiraz davasının İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/386 Esas sayılı dosyası ile görüldüğünü, dosya derdest olduğunu beyan ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili 30.05.2022 tarihli itirazlara cevap dilekçesinde özetle; Aleyhine ihtiyati haciz talep edilen faktoring sözleşmesi borçlusu … tarafından 33.000-TL bedelli çekin müvekkili şirkete verildiğini, çekin diğer borçlu … tarafından …’e hizmet bedeli fatura karşılığında verildiğini, çekin 29.04.2022 tarihli vadesinde ve bedeli tutarında son ciranta/ hamili/ kendisine ödenmediğini, ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu, yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, TBK m.89 gereği alacaklı durumundaki müvekkilinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunu, emsal mahiyette yargı kararları bulunduğunu, İİK m.265 gereğince ihtiyati haciz sebeplerine, yetkiye ve teminata itiraz edilebileceğini, aksi yöndeki itirazların dinlenemeyeceğini beyanla itirazların reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesinin itirazlar üzerine verdiği 22.06.2022 tarihli ek kararı ile: ”… talebin, çeke dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkin olduğu, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilleri tarafından her ne kadar ihtiyati hacze yetki yönünden itiraz edilmiş ise de; ihtiyati hacze dayanak çekin ibraz edildiği ve ödeme yasağı bulunduğundan işlem yapılamadığı, götürülecek borca dönüşen istem bakımından alacaklının kendi yerleşim yeri itibariyle yetkili olan Mahkememizden talepte bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararına yapılan yetki itirazlarının iş bu gerekçelerle yerinde olmadığı; ihtiyati haciz kararının infazında aşkın haciz uygulandığı iddiası bakımından Mahkememizce değerlendirme yapılamayacağı; İcra Mahkemesindeki yetkiye, borca, imzaya itiraz davasının da ihtiyati haczin şartları bakımından irdelenebilecek bir husus olmadığı …” gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazların reddine karar vermiştir. Aleyhine ihtiyati haciz talep edilen/ ihtiyati hacze itirazı reddedilen karşı taraf … vekilinin 06/07/2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; Kararı veren ilk derece mahkemesinin yetkisiz olduğunu, buna ilişkin itiraz ettiklerini ancak hatalı şekilde itirazlarının reddedildiğini, söz konusu çekte gerek keşide yeri, gerekse borçluların yerleşim yeri açısından yetkili yer mahkemesinin Samsun Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, keşide yerinin açıkça ÇARŞAMBA yazıldığını, tüm borçluların da adresinin Samsun Çarşamba olduğunu, Çarşamba ilçesi içinde ihtiyati haciz kararını Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi verebileceğini, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile esas takibe geçildiğini, icra hukuk mahkemesince aynı çekten kaynaklı yetkisizlik kararı verdiğini, çelişki bulunduğunu, söz konusu çekte imzaların müvekkile ait olmadığını, 33.000-TL lik alacak için müvekkilin tüm mal varlığına ihtiyati haciz konulduğunu, müvekkilin ticaretinin bitmek üzere olduğunu, yargılamanın uzun sürdüğünü, mağdur edildiğini, mahkemenin vermiş olduğu ihtiyati hacze ilişkin yetki itirazının reddine dair kararın kaldırılmasını, yetki itirazlarının kabulünü talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekilinin 25.07.2022 tarihli istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ihtiyati hacze konu çeki usule ve yasaya uygun ciro yolu ile iktisap eden iyi niyetli son meşru hamil olduğunu, müvekkili şirketin Faktoring Usul Ve Esaslarına ilişkin Kanun ve Yönetmelikle bağlı olup kanun hükmü gereğince faktoring işlemlerine esas çeke ilişkin alacağın devralınması için mal veya hizmet alımını gösterir faturanın tavsik edilmesi gerektiğini buna uygun müvekkili şirketin dava konusu çeke ilişkin alacağı devralırken … ve bir önce ki ciranta olan … arasındaki ticari ilişkiyi gösterir fatura ile tevsik belgesinin de temin edildiğini, müvekkili şirketin alacağı usul ve yasaya uygun olarak üstlenmiş olduğunu ve alacaklı sıfatını kazandığını, çekin ibrazı ve ödeme yasağı kararı uyarınca ödenmemesi karşısında TBK m.89 gereğince alacaklı müvekkilinin yerleşim yerinin yetkili hale geldiğini, yetkili mahkemelerin ise İstanbul Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu, İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin sayılı olduğunu, çekteki imzanın sahteliği iddiasının bu itiraz sebepleri arasında yer almadığını beyanla borçlu …’ün istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini savunmuştur. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan/ olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep şu şekildedir: İstinafa konu talep; İİK’nın 257.maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararına İİK’nun 265. maddesi gereğince süresi içerisinde yapılmış itirazın reddine dair ilk derece mahkemesinin ek kararının, mahkemenin yetkisiz olduğundan ve çekte imzanın sahte olduğundan bahisle kaldırılmasına ilişkindir. 2004 Sayılı İİK’nın 265/1. maddesi gereğince borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İmzaya itiraz, İİK’nın 265/1. maddesinde sayılan itirazlardan olmayıp iş bu itiraz yargılamayı gerektirmektedir. Bu yönden karşı taraf borçlu …’ün istinafı yerinde görülmemiştir. 2004 Sayılı İİK’nun 258. maddesinde; ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili olan mahkeme tarafından karar verileceği, İİK’nın 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesinde, HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmek suretiyle HMK’ya atıfta bulunulduğundan, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı; borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E.-2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamlarında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2019 tarih, 2019/1365 E. ve 2019/980 K. sayılı kaldırma kararında vurgulandığı üzere muhatap bankaya ibraz edilen ve ödeme yasağı sebebiyle karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından ve HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelecektir. İhtiyati hacze konu … A.Ş- Çarşamba Şubesi’ne ait ve Çarşamba Acıpayam adresinde keşide edilen çekin muhatap bankaya ibraz edildiği, ödeme yasağı sebebiyle çekin karşılıksız kaldığı anlaşıldığından, atıf yapılan Yüksek Mahkeme kararlarında da açıklandığı üzere; muhatap bankaya ibraz edilerek ödeme yasağı sebebiyle karşılıksız kalan talep konusu çek, artık aranacak borç olmaktan çıkarak götürülecek borç niteliği kazanmıştır. 6100 Sayılı HMK.’nun 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtildiği gibi ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirketin yerleşim yerinin bulunduğu Şişli/İstanbul adresinin adli yargı olarak bağlı olduğu, İstanbul Merkez (Çağlayan) Mahkemeleri yetkili hale geldiğinden, mahkemece de aynı gerekçe ile itiraz reddedildiğinden, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu … vekilinin yetki itirazı yerinde olmadığından, imzaya itirazı da itiraz sebepleri arasında yer almadığından istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, yapılan inceleme sonucunda ilk derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla karşı taraf vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/05/2022 tarih ve 2022/687 D.İş., 2022/691 K. Sayılı ek kararına karşı, karşı taraf vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Karşı taraf vekili tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/10/2022