Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1410 E. 2022/1353 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1410 Esas
KARAR NO: 2022/1353
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2022
NUMARASI: 2022/221 E. – 2022/608 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’in … Ltd. Şti’nin vize başvuruları için Macaristan Başkonsolosluğu’nun tek yetkilisi olup, bu işleri için uygun bir yer arayışı sırasında, dava dışı eski unvanı … Ltd. Şti. yeni unvanı … Ltd. Şti. isimli şirketin yetkilisi ve şirket müdürü, … ile tanıştığını ve …’a ait … isimli şirketin tüm demirbaşlarının davacıya ait … isimli şirkete devredildiğini, … istifa edip ayrıldığı ve demirbaşlar da … isimli şirkete devredildiği halde, …’nın önceki alacaklısı …’ın … Şirketi’ne karşı başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasından, davacıya ait iş yerine gelindiğini, … tarafından istihkak iddiası ve haczedilen malların satın alındığına dair faturaların sunulduğunu, İstanbul 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/697 Esas 2022/24 sayılı kararı ile verilen süre içinde, İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/92 Esas sayılı dosyasında istihkak davasının açıldığını, gerçeğe aykırı tutanak tutulması sebebiyle memur … hakkında İstanbul C. Başsavcılığı 2022/26855 soruşturma dosyasında suç duyurusu yapıldığını, İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/369 Esaslı dosyada bulunan fotoğraflarla iddiaları ispatlanacağından, fotoğrafların celbedilmesini, davacının haciz baskısı altında 5 adet senedi düzenleyip davalıya teslim ettiğini, bu senetlerin lehtar kısmı boş olup, teminat senedi olduklarını ve kambiyo senedi niteliklerinin bulunmadığını, bu sebeplerle davacının 15/03/2022 vade tarihli 161.908,00 TL bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini, birleşen İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/291 Esas 2022/312 Karar sayılı dosyasında 5 senedin ikincisi olan 15/02/2022 vade tarihli 161.908,00 TL bedelli senetten dolayı, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/238 Esas 2022/332 Karar sayılı dosyada üçüncü senet olan 15/04/2022 vade tarihli 161.908,00 TL bedelli senet için borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının kabulünü ve davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, haksız haciz baskısı altında teminat senedi olarak verildiğini iddia edilen 5 senetten vadesi gelen 3’ü için açılmış olan (birleşen 3 dosya) borçlu olunmadığının tespiti davası (menfi tespit) olduğu, menfi tespit davalarında yetkinin İİK’nın 72/son maddesine göre belirleneceği, icra takibi başlamadan açılan menfi tespit davasında yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu, taraflar arasında başlamış bir icra takibi bulunmadığı, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esaslı dosyasındaki taraflar incelendiğinde; alacaklının davalı …, borçlunun ise davacı dışında … Ltd. Şti. olduğu, dolayısıyla taraflar arasında davaya konu senetlerle ilgili bir icra takibi olmadığı anlaşıldığından, yetkili mahkemenin sadece davalının ikametgahı mahkemesi olup, davalı taraf süresinde yetki itirazında bulunduğundan ve İİK’nın 72/son maddesine göre yetkili mahkeme İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan yetkisizlik” kararı verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Huzurdaki davada iptali istenen senetlere dayanılarak yapılan herhangi bir icra takibi mevcut olmadığından, ikame edilen huzurdaki davada yetki yönünden uygulanması gereken maddelerin 2004 sayılı İİK 50/1 maddesi ile 6102 sayılı TTK’nun 777/3. maddesi olduğunu, İİK’nun “Yetki ve itirazları” başlıklı 50/1. Maddesinde; “Para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkildir…” 6102 sayılı TTK’nun “bono veya emre yazılı senet” üst başlığı ve “unsurlarının bulunmaması” alt başlıklı 777/3. maddesi uyarınca; “Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır” düzenlemesi olduğunu, Senetten kaynaklanan davaların genel yetkili yer olan davalının ikametgahında açılabileceği gibi, her iki kanun madde düzenlemesi göz önüne alındığında senette öngörülen ödeme yerinde ve senedin tanzim yerinde de açılabileceğini, Somut olayda iptale konu senetlerin düzenlenme yerinin ve senede dayalı protokolün yapıldığı yerin İstanbul olduğunu, ayrıca davalı tarafın, dava konusu senetlerden 15.03.2022 vade tarihli senet ile ilgili İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlattığından, İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisini zımnen kabul ettiğini, mahkemenin sadece genel yetki kuralı doğrultusunda yetkisizlik kararı vermesinin hukuken hatalı olduğunu, 2-Müvekkili …’in yetkilisi olduğu … Ltd. Şti.’nin, 31 Ağustos 2017 tarihinde turizm ve vize işleri ile uğraşmak üzere Ümraniye/İstanbul adresinde kurulduğunu, müvekkilinin yetkilisi olduğu … Ltd. Şti’nin, … Ltd. Şti. ile ihalenin kazanılması şartına bağlı olarak 21 Eylül 2017 tarihinde devir protokolü imzaladığını, 19 Ekim 2017 tarihli genel kurulda şirket merkezinin yukarıda yazılı olan adresine taşınması ve şirket müdürü olarak dava-dışı …’nın atanması konusunda karar aldığını, tüm demirbaşların kıymet takdiri yapılarak, devir sözleşmesi gereğince fatura karşılığı … Ltd. Şti.’ne ödendiğini, yaşanan anlaşmazlık akabinde dava-dışı …’nın, … Tic. Ltd. Şti. müdürü görevinden istifa ettiğini ve kendine ait … Tic. Ltd. Şirketi merkezini de 07.11.2017 tarihinden itibaren “Şişli İstanbul” adresine taşıdığını, 3-Davalı …’ın, dava dışı … Ltd. Şti. aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını ve 07.10.2021 tarihinde borçlu ile hiçbir bağlantısı olmayan müvekkilinin yetkilisi olduğu şirkete ait işyeri adresinde bazı mallar üzerine haciz tatbik edildiğini, tutanakta yer alan tüm taşınır malların … Tic. Ltd. Şti.’ne ait olduğunu ve şirket çalışanı … tarafından haczedilen malların faturalarının sunulduğunu, buna rağmen müvekkilinden haciz ve muhafaza baskısı ile davaya konu senetlerin zorla alındığını, akabinde … Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı ile dava dışı … Ltd.Şti. aleyhine İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/92 E. sayılı istihkak davası ikame edildiğini, bekletici mesele yapılmasını, 4-Dava dışı borçluya takibe konu ödeme emrinin tebliğ edildiği 12.01.2017 tarihinde, … Ltd. Şti’nin faaliyetlerine henüz başlamadığını, … Tic. Ltd. Şti.’nin istihkak iddiasına ilişkin karar verilirken gerçeğe aykırı şekilde düzenlenen 26.06.2020 tarihli tutanağın esas alındığını, Covid sebebiyle işletmelerin kapalı olduğu dönem fırsat bilinerek 26.06.2020 tarihinde … Ltd. Şti. adresine hacze gelindiğini, haciz tutanağında, adreste dava dışı borçlunun tabelaları olduğu, faaliyetine devam ettiğine yönelik tespit yapıldığını, haciz tutanağını düzenleyen memur hakkında İstanbul C. Başsavcılığı’na (2022/26855 soruşturma) suç duyurusunda bulunulduğunu … Ltd. Şti.’nin pandemi sebebiyle Macaristan Dış İşleri Bakanlığının almış olduğu karara istinaden, şirket merkezinin de bulunduğu adresteki kapıya not yapıştırarak faaliyetlerine ara verdiğini, 5-İstanbul 17.İcra Hukuk Mahkemesi’nin istihkak yönünden kararı henüz tebliğ edilmeden, 03.02.2022 tarihinde davalı-alacaklı vekilinin talebi ile davaya konu icra dosyasından yeniden hacze gelindiğini, haciz tatbik edilen adresin … Tic. Ltd. Şti.’ne ait olduğunu, adreste dava dışı borçluya ait herhangi bir mal bulunmamasına rağmen davalı- alacaklı vekilinin ısrarlı tutumu sebebiyle, haciz ve muhafaza baskısı altında müvekkili … tarafından davalı-alacaklı vekiline 5 adet senet düzenlenip teslim edildiğini, davalı-alacaklı vekili söz konusu senetlerin teslimine yönelik protokole “hiçbir baskı altında kalmadan” şeklinde ibare yazılmazsa muhafaza işlemine devam edileceği yönünde müvekkilini zorladığını, senetlerin haciz baskısı altında alındığını, müvekkili ve yetkilisi olduğu şirketin davalı-alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, 6-Müvekkilinin yetkilisi olduğu şirkete ait ve istihkaka konu malların haczini engellemek adına cebri icra tehtidi altında davaya konu senetlerin “lehtar” kısmı boş bir şekilde davalı vekiline verildiğini, haciz tehdidi altında alınan senetlerin, kayıtsız şartsız borç ikrarını havi olma şartını ortadan kaldırdığını, 7-Senet metnindeki unsurların eksikliği halinde TTK 776 ve 777. maddeleri gereğince kambiyo senedi vasfında olmayacağını, izah olunan sebeple; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/221 E. 2022/608 K. sayılı dosyasından verilen 21.06.2022 tarihli yetkisizlik kararının istinaf incelemesi ile kaldırılarak ilk derece mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilerek esas incelemeye geçilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; keşidecisi olduğu 15/03/2022 vade tarihli 161.908,00 TL bedelli, 15/02/2022 vade tarihli 161.908,00 TL bedelli, 15/04/2022 vade tarihli 161.908,00 TL bedelli senetlerin haciz baskısı altında düzenlendiğinden bahisle, senetlerden dolayı davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece; Menfi tespit davalarında yetkinin İİK’nın 72/son maddesine göre belirleneceği, icra takibi başlamadan açılan menfi tespit davasında yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu, taraflar arasında başlamış bir icra takibi bulunmadığı, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esaslı dosyasında alacaklının davalı …, borçlunun ise davacı dışında … Ltd. Şti. olduğundan, taraflar arasında davaya konu senetlerle ilgili bir icra takibi olmadığı anlaşıldığından, yetkili mahkemenin sadece davalının ikametgahı mahkemesi olacağı, davalı taraf süresinde yetki itirazında bulunduğundan ve İİK’nın 72/son maddesine göre yetkili mahkeme İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan, yetkisizlik kararı verilmiştir. Karar aleyhine davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Menfi tespit davası İİK’nun 72.maddesinde düzenlenmiş olup; icra takibinden önce ve icra takibinden sonra açılabilir. İİK 72/son maddesindeki düzenleme uyarınca; menfi tespit davaları, icra takibinden sonra açılması halinde takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi ile davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir ise de; icra takibinden önce açılacak menfi tespit davasının davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekir. Davaya konu 15/03/2022 vade tarihli 161.908,00 TL bedelli, 15/02/2022 vade tarihli 161.908,00 TL bedelli, 15/04/2022 vade tarihli 161.908,00 TL bedelli senetlerin keşidecisi, davacı …, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 03/02/2022 ve hamiline düzenlenmiş olup, mevcut hali ile TTK’nun 776. maddesi hükümlerine uygun düzenlenmiş bono vasfında kambiyo senedidir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/02/2017 tarihli 2016/6766 esas ve 2017/1045 karar sayılı kararında; Dava İİK 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, dava icra takibinden önce açıldığından İİK 72/son maddesi uyarınca yetkili mahkemenin, davalının yerleşim yeri mahkemesi olup, 6100 sayılı HMK’nın 7. maddesi uyarınca davalı birden fazla ise dava, davalıların birinin yerleşim yerinde açılabileceği belirtilmiştir. İİK 72/son maddesinin düzenlemesinden ve yerleşmiş Yargıtay kararlarından, icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında HMK’daki genel yetki kuralları ve taraflar arasındaki hukuki ilişkiye uygulanması gereken yetki kuralına göre yetkili mahkemenin belirlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Davalı …’ın dava dilekçesindeki yerleşim yeri Güzelbahçe/İzmir olduğundan, HMK 6. maddesindeki genel yetki kuralı uyarınca yetkili mahkeme İzmir Mahkemeleri ise de; 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesi gereği, para borçları alacaklının ayağına götürülmesi gereken borçlardan olduğundan, HMK’nun 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de takipten önce açılan menfi tespit talebinde, yetkili mahkeme haline gelir. Dava dilekçesinde davacının yerleşim yeri; Üsküdar/İstanbul olması sebebiyle İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili mahkemedir. Menfi tespit davası bonoya dayalıdır ve bononun keşide yeri İstanbul olarak belirtilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca, keşide yeri de kambiyo hukuku ilişkisinin kurulduğu yer olarak yetkili mahkemelerden biri olup, menfi tespit davasına konu bonoların keşide yeri olan İstanbul Mahkemeleri de davada yetkilidir. Yukarıda açıklanan hususlar gereğince ilk derece mahkemesi dava konusu bonoların keşide yeri itibariyle davayı görmekte yetkili olduğundan, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilerek esasa girilmesi gerektiği halde, davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddine karar verilmesi yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf sebebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a/3. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın esasla ilgili yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarih, 2022/221 E. 2022/608 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5-Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 06/10/2022