Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1345 E. 2022/1372 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1345 Esas
KARAR NO: 2022/1372
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/08/2022 (Ek Karar)
NUMARASI: 2022/999 D.İş. – 2022/996 K.
DAVANIN KONUSU: Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan Tedbir Talebi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili verdiği dilekçede özetle; … Bankası, 30/06/2022 Keşide tarihli 45.000,00 TL bedelli çeke ve Faktoring sözleşmesine dayanarak 45.000,00 TL alacağın temini için İİK 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesinin 22/07/2022 tarihli D.İş kararıyla; “İhtiyati haciz isteminin kabulü ile 45.000,00 TL alacağın temini bakımından İİK 257 vd.maddeleri uyarınca borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ,İcra İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde İhtiyaten Haczine, %15 teminat (6.750,00 TL) alınmasına,” karar verilmiştir. Borçlular … Limited Şirketi ve … vekili İhtiyati Haciz kararına karşı dilekçesinde özetle; Karşı her iki borçlu yönünden Mahkemenin yetkisine ve borçlu … yönünden imzaya itiraz ettiğini, ayrıca davalı faktoring şirketin alacağın temliki hükümlerine göre söz konusu çeki devraldığını, … ve … arasındaki fatura ibraz edilmeden ve usulüne uygun faktoring sözleşmesi bulunmadığı halde ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasaya uygun olmadığını, ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmediğini, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/30148 soruşturma sayılı dosyasından soruşturmanın devam ettiğini, ayrıca Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/399 esas sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını ve ödeme yasağı kararı alındığını, buna rağmen verilen ihtiyati haciz kararının yasalara aykırı olduğunu, çekin süresinde bankaya ibraz edilmediğini ve usulüne uygun kaşe basılmadığını, alacağım temlik hükümlerine göre devredildiğinden kambiyo vasfını taşımadığını beyanla; ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın yetki ve diğer hususlar yönünden kabulüne karar verilmesini ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.İlk derece mahkemesinin 17/08/2022 tarihli ek kararıyla; “Mahkemece verilen 22/07/2022 tarihli 2022/999 d.iş ve 2022/996 Karar sayılı ihtiyati haciz kararına karşı taraf … ve … Limited Şirketi vekili tarafından yapılan yetki itirazının kabulüne, Mahkememizce verilen 22/07/2022 tarihli 2022/999 d.iş ve 2022/996 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının itiraz edenler … ve … Limited Şirketi yönünden kaldırılmasına, itiraz eden vekili İcra dosyasına yönelik tedbiren durdurma ve hacizlerinin kaldırılması talebinin reddine” karar verilmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Müvekkilinin davaya konu çekleri usul ve yasaya uygun şekilde ciro yoluyla iktisap etmiş olduğunu, iyi niyetli son meşru hamil olduğunu, -Borçlunun her ne kadar davaya konu icra takibinde yetkiye itiraz etmişse de; takibe konu çekin muhatap bankaya ibraz edildikten sonra götürülecek borç haline dönüştüğünü, Muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksızdır işlemi gören çeklere dayalı kambiyo senetlerine mahsuz haciz yoluyla icra takibine başvuracak alacaklıların TBK md 89/1 gereğince kendi yerleşim yeri icra müdürlüklerinde de icra takibine başvurabileceklerini, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, -Somut olayda ihtiyati haciz kararı için gerekli ve yeterli tüm şartların mevcut olduğunu, borçlu itiraz dilekçesinde çekteki imzanın sahte olması sebebi ile Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma yürütüldüğünü ve tüm bunların yanı sıra çek hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiğinden bahisle mahkemece usulüne uygun olarak verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu iddia ettiğini ancak ödeme yasağı kararının hasımsız verilen bir karar olup, müvekkilinin ödeme yasağı kararının verildiği davada taraf dahi olmadığını, ödeme yasağı olsa dahi müvekkili şirketin çeki fatura tavsik ederek devralan iyi niyetli meşru hamil konumunda olduğunu, tedbir kararının geçici bir hukuki koruma olduğundan ve müvekkilinin tedbir kararına taraf olmadığından takip konusu çek hakkında icra takibi başlatmasına ve ihtiyati haciz isteminde bulunmasına engel teşkil eden hiçbir sebep bulunmadığını, -İtiraz eden borçlunun çekteki imzasının kendisine ait olmadığı iddiasının müvekkili şirketin borçlular aleyhine icra takibi başlatmasına engel olmadığını, Müvekkilinin çeki ciro yoluyla iktisab ettiğini, çek üzerindeki imzaların geçerliliğini bilebilecek durumda olmadığını, Yerleşik Yargıtay içtihatları da nazara alındığında çek üzerindeki keşideci imzasının sahteliği iddiasının iyiniyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, borçlunun imzaya itirazlarının İİK md. 265’de tahdidi olarak sayılan itiraz sebeplerinden olmadığını, İhtiyati hacze itiraz edenin, itiraz sebeplerinin menfi tespit davasına konu olabilecek nitelikte olduğunu, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/999 E. sayılı dosyasında tesis edilen 17/08/2022 tarihli ek kararın ortadan kaldırılmasına ve borçlunun haksız ve kötü niyetli ihtiyati hacze itirazlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir.Karşı taraf vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; -Çekin keşide yerinin, borçluların yerleşim yeri ve muhatap bankanın bulunduğu yerin Kayseri olduğunu, ihtiyati haciz kararı hukuka aykırı olduğundan, ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati haczin kaldırılması yerinde bir karar olduğunu, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İhtiyati haciz ve ihtiyati hacze itiraz 2004 Sayılı İİK’nın 257. vd maddelerinde düzenlenmiştir.Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E. – 2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamlarında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2019 tarih, 2019/1365 E. ve 2019/980 K. sayılı kaldırma kararında vurgulandığı üzere; muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından ve 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 Sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelecektir. Çekin götürülecek borç niteliği kazanabilmesi için bankaya ibrazı zorunlu ise de, karşılıksızdır işlemi yapılmasına gerek yoktur.Banka tarafından herhangi bir sebeple karşılıksızdır işlemi yapılmayıp çek bedeli de ödenmeyebilir. Çek süresinde ibraz edilmekle götürülecek borç niteliği kazanacaktır. Atıf yapılan Yüksek Mahkeme kararlarında da açıklandığı üzere muhatap bankaya ibraz edilerek bedeli tahsil edilmeyen talep konusu çek, artık aranacak borç olmaktan çıkarak götürülecek borç niteliği kazanmıştır. 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 Sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtildiği gibi ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirketin yerleşim yeri de yetkili hale gelmiştir. Alacaklı, borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğinden, davacı taraf, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E.-2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamları uyarınca TBK 89. maddesi uyarınca yetkili hale gelen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talepte bulunduğundan, mahkemece yetkili olduğu halde, ihtiyati hacze yetki yönünden yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi usule aykırı olduğundan, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf sebebinin kabulü ile kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması gerekmediğinden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/08/2022 tarih, 2022/999 D.İş. ve 2022/996 K. Sayılı ek kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, 3- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/999 D.İş., 2022/996 K. ve 22/07/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının aynen DEVAMINA, 4- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 133,00 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 2.400,00 TL maktu vekalet ücretinin karşı taraflardan müteselsilen tahsiliyle, ihtiyati tedbir talep edene verilmesine, 6- İstinaf talebi kabul edildiğinden ihtiyati haciz talep eden tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 7- İstinaf yargılaması için ihtiyati haciz talep eden tarafından yapılan 220,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 50,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 270,70 TL’nin itiraz eden karşı taraflardan müteselsilen tahsiliyle talep edene verilmesine, 8- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 9- 6100 Sayılı HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına, 10- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06/10/2022