Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/133 E. 2022/314 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/133
KARAR NO: 2022/314
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2021
NUMARASI: 2020/196 E. – 2021/1059 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/271 Esas sayılı dosya numarası ile menfi tespit davası açılmış olsa da ara buluculuk şartı gerçekleşmemiş olduğundan söz konusu davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddedildiğini, davalı tarafın alacaklı sıfatı ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile müvekkiline karşı icra takibi yaptığını, anılan icra takibine konu çek müvekkilimin … Bankası Kartal Şubesine ait olan çeklerinden biri olduğunu, alacaklı-davalı … ile bir ticari ilişkisinin de mevcut olmadığını, müvekkilime aynı dönemde çok fazla icra takibi başlatıldığından, süreç içerisinde çekle ilgili gelişen diğer olaylar öğrenilmek sureti ile işbu çekle ilgili itiraz ve menfi tespit davası açma zorunluluğunun doğduğunu, bahse konu çekle ilgili olarak müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 1. İcra Ceza Mahkemesinde 2019/110 e. Sayılı dosya ile karşılıksız çek suçlaması nedeniyle dava açılmış olduğunu ve yargılamasısın devam ettiğini belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının huzurdaki davayı, müvekkil tarafından kendisine karşı açılmış ve derdest olan icra ceza dosyasında bekletici mesele yapma niyetiyle ikame etmiş olduğunu, Borçlu- Davacının bu davayı açarak, İstanbul Anadolu 1.İcra Ceza Mahkemesi 2019/110 E. Sayılı dosyası ile görülen karşılıksız çek keşide etmek suçuna ilişkin dosyanın huzurdaki dosyayı bekletici mesele yapmasını planladığını, davalı müvekkil …’ın, ciranta ve yetkili hamil olduğunu, çeki direk davacı borçludan almadığını, dolayısıyla davacının lehtara karşı ileri sürebileceği hususların müvekkilini kambiyo hukukunun mücerretliği gereği bağlamadığını belirterek davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Dava icra takibine konu edilen çek nedeni ile menfi tespit istemine ilişkin olup, davacı vekilince sunulan dava dilekçesi ve 04/06/2021 tarihli beyan dilekçeleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacı tarafından takibe konu çekin dava dışı takibin diğer borçlusu …’ye verildiği, çekin veriliş amacının temelde …’ın yetkilisi olduğu … asansör isimli firmadan alınması planlanan asansör yapımı işi olduğu, … şirketi tarafından da çekin malzeme temini hususunda davalı …’e verildiği anlaşılmıştır. Ancak bu noktada çekin bir ödeme aracı olması nedeni ile ödemesi yapılan işin yerine getirilmediği ispatlanmalı buna ek olarak ise taraflar arasında bir sözleşmeye dayanılıyor ise ilk önce bu sözleşme ispatlanmalıdır. Ancak davacının anlatımlarından da anlaşıldığı üzere davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamakta olup illetten mücerret olan kambiyo senedine dayalı olarak borçsuz olduğu iddiası ispatlanamamıştır. Zira bu noktada davacı tarafından çek karşılığı yerine getirilmeyen bir edim var ise kendisi ile sözleşme ilişkisi içerisinde olan … firmasına karşı bir dava açılmalı ve bu husus o davada tartışılmalıdır. Sonuç itibariyle yasal şartlarını haiz ciro zinciri sağlıklı ve meşru hamil tarafından takibe konu edilen çek ve takip dosyası nedeni ile davacının menfi tespit isteminin reddine,” dair karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 04/06/2021 tarihli beyan dilekçelerinde müvekkilinin, çeki kendisine vermiş olduğu … ile aralarındaki hukuki ilişkiden bahsedilmiş olup …’nin mahkemece tanık sıfatıyla dinlenilmesini talep ettiklerini, ancak işbu taleplerine rağmen ilgili şahsın mahkemece dinlenilmediğini, ayrıca çekteki imzanın müvekkile ait olduğu da imza araştırması yapılmak suretiyle mahkemece sabit kılınmadığını, açıklanan nedenlerle mahkemece eksik yargılama yapılmış olup usul ve yasaya aykırı olarak tesis edilen İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/196 E. 2021/1059 K. Sayılı, 12/10/2021 tarihli ilamının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılarak dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine tevdiini; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmilini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava icra takibine konu edilen çek nedeni ile, İİK 72. maddesi gereğince menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı tarafın alacaklı sıfatı ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile müvekkiline karşı icra takibi yaptığını, anılan icra takibine konu çekin, müvekkilinin … Bankası Kartal Şubesine ait olan çeklerinden biri olduğunu, alacaklı-davalı … ile bir ticari ilişkisinin de mevcut olmadığını, müvekkiline aynı dönemde çok fazla icra takibi başlatıldığından, süreç içerisinde çekle ilgili gelişen diğer olaylar öğrenilmek sureti ile işbu çekle ilgili itiraz ve menfi tespit davası açma zorunluluğunun doğduğunu, bahse konu çekle ilgili olarak müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu 1. İcra Ceza Mahkemesinde 2019/110 e. Sayılı dosya ile karşılıksız çek suçlaması nedeniyle dava açılmış olduğunu ve yargılamasısın devam ettiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili, borçlu- davacının bu davayı açarak, İstanbul Anadolu 1.İcra Ceza Mahkemesi 2019/110 E. Sayılı dosyası ile görülen karşılıksız çek keşide etmek suçuna ilişkin dosyanın, huzurdaki dosyayı bekletici mesele yapmasını planladığını, davalı müvekkili …’ın, ciranta ve yetkili hamil olduğunu, çeki direk davacı borçludan almadığını, dolayısıyla davacının lehtara karşı ileri sürebileceği hususların, müvekkilini kambiyo hukukunun mücerretliği gereği bağlamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili yukarıdaki sebeple kararı istinaf etmiştir. Davalı tarafından davacı ve dava dışı şirket aleyhinde toplam 13.620,03 TL üzerinden, … Bankası Kartal/ İstanbul Şb., Ait … seri numaralı, 13.500,00 TL bedelli, 25/09/2018 keşide tarihli çekten dolayı icra takibi başlatıldığı görülmüştür. 6102 sayılı TTK’nın 790. maddesinde “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılır.” denilmiştir. Bu madde hükmüne göre dava konusu çekteki görünürdeki şekli ciro silsilesine göre davalı, yetkili hamil konumundadır. Bu maddeye göre, davacının, kendisinin yetkili hamil olduğunu kanıtlaması yanında, yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu da kanıtlaması gerekir. Dosya kapsamına göre, davacı tarafından takibe konu çekin, dava dışı ve diğer takip borçlusu …’ye verildiği, çekin veriliş amacının, …’ın yetkilisi olduğu … asansör isimli firmadan alınması planlanan asansör yapımı işi olduğu, … şirketi tarafından da çekin malzeme teminine karşılık olarak davalı …’e verildiği, bu durumda, çekin davalıya TTK hükümlerine uygun bir şekilde intikal ettiği ve davalının yetkili hamil olduğu, aksinin veya davalının çeki iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlayamadığı, davacının anlatımlarından da anlaşıldığı üzere davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamakta olup, bu konuda tanık dinlenmesinde ve imza incelemesi yapılmasında hukuki bir yarar bulunmadığı, illetten mücerret olan kambiyo senedine dayalı olarak borçsuz olduğu iddiasının davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesinin dosya kapsamına uygun olduğu, bu doğrultuda ilk derece mahkemesince açıklanan ve benimsenen sebeplerle dosya içeriğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2021 tarih ve 2020/196 E., 2021/1059 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/02/2022