Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1311 E. 2022/1280 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1311
KARAR NO: 2022/1280
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/01/2022
NUMARASI: 2021/530 E. – 2022/18 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takiplerine konu çeklerin üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmaması ve alacaklıya herhangi bir borcunun olmaması sebebiyle, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, ihtiyati tedbir kararı ile icra takiplerinin durdurulmasına karar verilmesini, talep konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; imza inkarına konu çekler üzerinde davacının ismine ait hiç bir ibare olmadığını ve takiplerde de borçlu sıfatı bulunmadığını, davacıya her hangi bir ödeme emri gönderilmediğini, davacı tarafın aktif dava ehliyeti olmadığından öncelikle davanın husumet yönünden reddini, davacının dilekçesinde çekte zaten olmayan imzanın kendisine ait olmadığını dile getirmiş ise de, uyuşmazlık konusu çekin takip borçlusu … tarafından faktoring sözleşmesi kapsamında müvekkiline devir ve ciro edildiğini, vadesinde çek bedelinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığını, haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Uyuşmazlığın, davaya konu çekteki imzaların davacıya ait olup olmadığı, takip dosyasındaki borcun ve davacı tarafın dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davalının iyi niyetli meşru hamil olup olmadığı, kötü niyet tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında; … A.Ş. tarafından, … İnş. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 24.938,24 TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında; … A.Ş. tarafından, … İnş. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 29.098,42 -TL toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, Bir hakkı dava etme yetkisinin (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine ait olduğu, bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğunun, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirleneceği, ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğundan, taraf sıfatının usul hukukunun da düzenleme alanında olduğu, (Kuru, Baki-Arslan, Ramazan-Yılmaz, Ejder: Medeni Usul Hukuku, Yetkin Yayınları, Ankara 1995, 7.baskı, s.231) Mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerektiği, taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğinde olduğu, (Hukuk Genel Kurulu’nun 23.06.2004 gün ve 2004/4-371 E. 2004/375 K.; 18.04.2007 gün ve 2007/5-233 E., 2007/221 K.; 04.03.2009 gün ve 2009/10-34 E. 2009/104 K.; 04.11.2009 gün ve 2009/2-402 E., 2009/484 K.; 03.02.2010 gün ve 2010/4-4 E., 4 K. sayılı içtihatları) Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu çeklerde davacının herhangi bir borçlu sıfatının bulunmadığı, ancak çeklerde ciranta konumunda olan … Ltd. Şti’nin İTO kayıtlarına göre eski ortak ve yöneticisi olduğu, şirket kaşesi üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığı yönünde iş bu davayı açtığı, ne var ki takip dosyalarında şirket tüzel kişisinin borçlu sıfatı bulunduğundan davacının gerçek kişi olarak iş bu davayı açmakta taraf, dava ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının da kaldırılmasına, davacının bu davayı açmakta kötü niyetli olduğuna dair inandırıcı kanıt bulunmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Takibe konu çeklerde bulunan imzaların müvekkiline ait olmadığını, davalı vekili tarafından 08/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde çeklerde davacının ismine ait hiç bir ibare ve takiplerde borçlu sıfatı bulunmadığı, davacıya yöneltilen her hangi bir takip, gönderilen bir ödeme emri ile talep edilen bir ödeme olmadığı beyan edilmesine rağmen, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün .. ve …Esas sayılı dosyaları üzerinden müvekkili aleyhine haksız ve hukuka aykırı icra takibi başlatıldığını, Antalya Genel İcra Dairesi’nin … ve … Talimat dosyaları ile müvekkilinin konutunda fiili haciz işlemi yapıldığını, İcra takibinin başlatıldığı, usulsüz tebligat yapıldığı ve fiili haciz işlemi yapıldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmaktayken, mahkeme tarafından bildirdikleri icra takip dosyalarının ilgili müdürlükten istenmediğini ve incelenmediğini, Mahkemenin gerekçeli kararında “davaya konu çeklerde davacının herhangi bir borçlu sıfatının bulunmadığı, ancak çeklerde ciranta konumunda olan …Tic. Ltd. Şti’nin eski ortak ve yöneticisi olduğu, şirket kaşesi üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığı” nın belirtildiğini, ancak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden müvekkilinin, … Hayvancılık ve İnşaat Tic. Ltd. Şti’de yönetici olarak bulunduğu, yöneticilik ve ortaklığının sona erdiği tarihin ve imza yetkisinin bulunup bulunmadığı sorulmadığından eksik inceleme yapıldığını, İcra takiplerinde ve talimat dosyasında alacaklı taraf … A.Ş. olduğundan huzurdaki davanın bu şirkete açılması gerektiğini, 6100 Sayılı HMK’nun 31. maddesindeki düzenleme uyarınca taraflar arasında yukarıda belirtilen ihtilaflar çözülmeden, ilgili ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmadan, belirtilen icra takip dosyaları incelenmeden davanın reddine karar verilmesinin açıkça HMK 31. maddesine aykırı olduğunu, davada “Husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine” karar verilecek olsa dahi belirtilen eksiklikler giderilmeden bu sonuca ulaşılmasının açıkça hukuka, hakkaniyete ve objektifliğe aykırı olacağını, izah edilen ve re’sen dikkate alınacak sebeplerle; İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/01/2022 tarihli 2021/530 Esas ve 2022/18 Karar sayılı kararının kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulü ile %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyaları ile aleyhine başlatılan icra takiplerine konu çeklerin üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı ve alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle borçlu olmadığının tespitine, takiplerin iptaline, takip kötüniyetli olduğundan %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesine ilişkindir. Mahkemece; Davaya konu çeklerde davacının herhangi bir borçlu sıfatının bulunmadığı, ancak çeklerde ciranta konumunda olan … Tic. Ltd. Şti’nin İTO kayıtlarına göre eski ortak ve yöneticisi olduğu, şirket kaşesi üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığı yönünde bu davayı açtığı, takip dosyalarında şirket tüzel kişisinin borçlu sıfatı bulunduğundan davacının gerçek kişi olarak bu davayı açmakta taraf ve dava ehliyeti bulunmadığından, davanın aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının da kaldırılmasına, davacının bu davayı açmakta kötü niyetli olduğuna dair inandırıcı kanıt bulunmadığından, davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Karar aleyhine davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Mahkemece, 23/09/2021 tarihli müzekkereler ile; İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … ve .. Esas sayılı dosyaları ile Antalya Genel İcra Dairesi’nin … ve … Talimat dosyalarının istendiği, 28/09/2021 tarihinde Antalya Genel İcra Dairesi’nce dosyaların bir örneğinin UYAP üzerinden gönderildiği, yine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarının bir örneğinin UYAP sistemi üzerinden gönderildiği tespit edilmiştir. İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının; … A.Ş. tarafından … A.Ş. Firuzköy Şubesi’nden …ŞTİ tarafından, ….Şti emrine keşide edilmiş … seri no’lu 23.000,00 TL’lık 30/01/2020 keşide tarihli çek dayanak gösterilerek, borçlular; … Ticaret Limiteo Şirketi, 2. … Hayvancılık ve İnşaat Ticaret Limited Şirketi, 3. …, 4. … Ticaret Limited Şirketi aleyhine, kambiyo senetlerine mahsus yolla başlatılmış icra takibi olduğu, İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; … A.Ş. tarafından …bank A.Ş. Avcılar Şubesi’nden … Şti tarafından, … Hayvancılık ve İnş. Tic. Ltd. Şti. emrine keşide edilmiş … seri no’lu 23.500,00 TL’lık 14/01/2020 keşide tarihli çek dayanak gösterilerek, borçlular; … Ev Tekstili Gıda Mamülleri San. ve Tic. Ltd. Şti., 2. … Hayvancılık ve İnş. Tic. Ltd. Şti., 3. … aleyhine, kambiyo senetlerine mahsus yolla başlatılmış icra takibi olduğu, her iki dosyada da davacı …’un borçlu sıfatının bulunmadığı tespit edilmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının dayanağı … bank A.Ş. Avcılar Şubesi’nden …ŞTİ tarafından, … Hayvancılık ve İnşaat Ticaret Limited Şirketi emrine keşide edilmiş … seri no’lu 23.500,00 TL’lık 14/01/2020 keşide tarihli çekin lehtar … Hayvancılık ve İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından, …’e, …’in tarafından … A.Ş.’ne ciro edildiği, bankaya … A.Ş. tarafından ibrazında kısmen karşılıksız olduğu kaşesinin basıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasının dayanağı … Bankası A.Ş. Firuzköy Şubesi’nden …Şti. tarafından, ….Şti. emrine keşide edilmiş … seri no’lu 23.000,00 TL’lık 30/01/2020 keşide tarihli çekin, lehtar ….Şti. tarafından … İnş. Tic. Ltd. Şti.’ne, … Hayvancılık ve İnş. Tic. Ltd. Şti. tarafından …’e, … tarafından … A.Ş.’ne ciro edildiği, bankaya … A.Ş. tarafından ibrazında kısmen karşılıksız olduğu kaşesinin basıldığı tespit edilmiştir. Menfi tespit davası, 2004 Sayılı İİK’nun 72. maddesinde düzenlenmiş olup, maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında yada icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalı hukuk davası olarak açılır. Maddenin düzenlemesi uyarınca menfi tespit davasının borçlu tarafından, alacaklıya karşı açılması gerekir. Davacı vekili 11/01/2022 tarihli oturumda; müvekkilinin davaya konu çekte ciranta konumundaki … Hayvancılık şirketi eski ortağı olabileceğini, bu doğrultuda Antalya’da müvekkilinin adresine haciz işlemleri için gelindiğini, müvekkilinin borçla alakası olmadığını ve kaşe üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını beyan ettiğinden, davaya konu çekte ciranta … Hayvancılık Şirketi adına atılan imzanın ve borcun inkar edildiği tespit edilmiştir. Davacının borçlu olmadığının tespitini talep ettiği … A.Ş. Firuzköy Şubesi’nden keşide edilen … seri no’lu 23.000,00 TL’lık 30/01/2020 keşide tarihli çek ile … bank A.Ş. Avcılar Şubesi’nden keşide edilmiş … seri no’lu 23.500,00 TL’lık 14/01/2020 keşide tarihli çekte şahsi olarak keşideci ve ciranta sıfatının bulunmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar ticaret sicil müdürlüğünden çeklerin keşide tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili kişi yada kişiler sorulmamış ise de; takibin kambiyo niteliği bulunan çeke dayalı olması sebebiyle borçlu sıfatının TTK’daki şirketler ve kambiyo hukukuna göre belirlenmesi gerekir. … Hayvancılık ve İnş. Tic. Ltd. Şti. çeklerde ciranta konumunda olup, TTK’daki şirketler ve kambiyo hukuku düzenlemeleri uyarınca şirket kaşesi üzerine atılan imza şirketi bağlayacağından, davacının şahsi sorumluluğu ve borçlu sıfatı bulunmadığından, İİK 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açmak için davacı olma (aktif dava) ehliyeti mevcut değildir. Davada tarafların davacı ve davalı olma sıfatlarının mevcudiyeti mahkemece re’sen incelenmesi gerektiğinden, mahkemece davanın sıfat yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesinde yasal düzenlemelere aykırılık bulunmadığından istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/01/2022 tarih ve 2021/530 E. 2022/18 K. Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/09/2022