Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1289 E. 2022/1344 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1289 Esas
KARAR NO: 2022/1344
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 31/05/2018
NUMARASI: 2017/38 E. – 2018/196 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)|Marka (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun kamu tüzel kişiliğine haiz olup TSE markasını çeşitli şekillerde düzenleyerek TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, … markasının herhangi bir yerde kullanılması için markayı kullanmak isteyen tarafın müvekkili ile marka sözleşmesi yapması gerektiğini, müvekkili kurum ile hiç bir bağı olmayan www….com adresli web sitesinin ana sayfasında tescilli baklava dilimi şeklindeki … marka ve logosunun davalı tarafından izinsiz olarak kullandığını, bu kullanımın İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2016/138 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, tescilli … marka ve logosunun müvekkili kurumdan izin alınmadan kullanılmasının marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, davalıların izinsiz kullandığı … markasının müvekkili kurum ile yapılacak bir sözleşme çerçevesinde kullanabilen bir garanti markası olduğunu, ayrıca internet sitesi alan adının www…com olması sebebiyle bu durumun aynı zamanda TTK’da düzenlenmiş olan haksız rekabet hükümlerine de aykırılık oluşturduğunu, davalıların sahibi oldukları internet sitesi aracılığı ile kuruma ödemesi gereken marka, belge ve kullanma ücretlerini ödemeyerek kurumu gelir kaybına uğratarak maddi zarara sebep olduğunu beyan ederek, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın davacının adresinin bulunduğu Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde ya da müvekkilinin adresinin bulunduğu İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiğini, bu sebeple yetki itirazında bulunduklarını, müvekkilinin internet sitesinde … ibareli markayı kullanma yetkisi vermeye yetkili olan tek kurumun davacı kurum olduğunu ve müvekkili şirketin bu belgenin temin edilmesi noktasında aracı kuruluş olarak hizmet verdiğinin net bir şekilde ortaya konduğunu, müvekkili şirketin uyuşmazlık konusu markayı faaliyet alanının vasfını belirlemek maksadıyla kullandığını, müvekkilinin … marka tescili konusunda danışmanlık hizmeti verdiğini, ticari faaliyetinin bu hizmetin verilmesine yönelik olduğunu da açıkladığını, müvekkili firmanın eylemlerinin iltibas yaratmadığını, davacı vekili tarafından yürütülen süreçte … Ürün Belgelendirme Yönergesi’nin 45.maddesinde belirtilen idari prosedürlerin takip edilmediğini ve yönergeye aykırı olarak doğrudan dava ikame edildiğini, delil tespitinde de davacının hukuki yararı bulunmadığından şartlarının oluşmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”…Davalının alan adında, internet sitesininin içeriğinde kullanım şekli göz önüne alındığında, yapılan hizmeti tanımlama amacını ve dürüst kullanım ilkesini aştığı, marka hakkına tecavüz ettiği, davalının eyleminin davacının toplumda oluşturduğu güven ve itibardan haksız yararlanmak suretiyle haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılarak markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine ilişkin davanın kabulüne ve davalının www…com alan adlı web sitesine erişimin engellenmesine, karar vermek gerekmiştir Davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, maddi tazminatın davacı kurumun yıllık marka kullanım ücret çizelgesine göre hesaplanacağı konusunda yerleşik içtihat ve uygulama oluştuğu, bilirkişi raporunda da bu çizelgeye göre davalı tarafın belge başına yılık ücret olarak 6.790,00 TL ödemesi gerektiği, ücret belgelendirme yönergesine göre 2 katı olan 13.580,00 TL maddi tazminat talep edilebileceği, her ne kadar bilirkişi raporunda hesaplamaya KDV tutarı eklenmemiş ise de, KDV tutarının da tazminat miktarına ekleneceği yönünde uygulama geliştiği göz önüne alınarak, KDV dahil tutarın 16.024,40 TL olarak mahkememizce hesaplanarak, 16.024,40 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın, 24/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karar kesinleştiğinde hükmün masrafı davalıdan alınarak tirajı yüksek gazetelerden birinde ilanına karar vermek gerekmiştir.” şeklinde gerekçeyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine,” karar verilmiştir. Dairemizce, 21.04.2022 tarih, 2020/1087 Esas, 2022/665 Karar sayılı karar ile; İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararının tebliği tarihi itibariyle, tebligat gönderilen adreste ”…” isminde bir çalışanın bulunup bulunmadığı hususunda zabıta araştırması yapılması, kişinin sigortalılık kaydının araştırılması ve tebligatın usulüne uygun olup olmadığı değerlendirilerek, usulüne uygun değil ise dosyanın istinaf incelemesi için Daire’ye gönderilmesi, usulüne uygun ise, verilecek bir ek karar ile istinaf isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi ve bu kararın istinaf edilmesi halinde dosyanın istinaf incelemesine esas olmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın 6100 Sayılı HMK’nın 352/(1)-ç. maddesi gereğince ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Bu karar üzerine İlk Derece Mahkemesince, zabıta araştırması yapılmış, Sosyal Güvenlik Kurumuna yazılan müzekkereye verilen cevap dosya içerisine alınmıştır. Alınan cevabı yazılara göre, gerekçeli kararın tebliği tarihinde belirtilen adreste, dava dışı bir şirketin faaliyet gösterdiği, …’ın halen bu şirketin şube çalışanı olarak çalışmaya devam ettiği, davalı vekiline ait avukatlık ofisinin belirtilen tarihlerde ve adreste faal olmadığının belirtildiği görülmüş olup, davalı vekilinin istinaf başvurusu süresinde kabul edilerek aşağıdaki şekilde incelemeye geçilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet sebebiyle müvekkilinin itibarının zedelendiğini, davalı yanın eylemleri dikkate alındığında, manevi tazminat miktarının düşük belirlendiğini, haksız fiilin gerekleştiği tarihin değişik dosyasındaki tespitlere göre, 02.11.2011 olduğunu ancak Mahkemece faiz başlangıç tarihinin hatalı olarak belirlendiğini, Delil tespiti dosyasına ilişkin yargılama giderlerine hükmedilmesine rağmen, vekâlet ücreti yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini beyan ederek, hükmün belirtilen sebeplerle kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece bilirkişilerden dürüst kullanım olup olmadığının tespitinin talep edildiğini, ancak bilirkişilerin bu konuda herhangi bir inceleme yapmadığını, ara kararın gereğini yerine getirmediklerini, ilgili internet sitesinde, müvekkili şirketin hiçbir şekilde verdiği hizmetlerin … standartlarına uygun olduğu veya … belgesini kullanma yetkisine sahip olduğu iddiasında bulunmadığını, müvekkil şirketin söz konusu markayı, faaliyet alnının vasfını belirlemek amacıyla yani hizmetin niteliklerine uygun bir açıklama olarak kullandığını, Bilirkişilerin yalnızca davacı yanın delillerini inceleyerek taraflı davrandıklarını, somut olayda ilgili markanın garanti fonksiyonundan faydalanılmadığını, bu yönde bir markasal kullanım olmadığını, davalının eylemlerinin iltibas veya haksız rekabet oluşturmadığını, müvekkili tarafından verilen hizmetin; … belgesi almak için gerekli evrakları bildirmek ve belgenin temin edilmesi gerekli koordinasyonu sağlamak olduğunu, müvekkilinin yalnızca sözleşme yapmaya teşvik ettiğini, Somut davada, HMK’nın 178.maddesi uyarınca, yapılan ıslahın kanuna aykırı olduğunu, Mahkemece bir teminat tayin edilmediğini ve Mahkeme veznesine yatırılan bir teminatın olmadığını, ıslah ile arttırılan tutara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletildiğini beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat talepli davadır. … sayılı …+şekil markasının tüm emtia ve hizmet sınıflarında 18/04/2014 tarihinden itibaren davacı kurum adına kayıtlı olduğu, davacı … markasının garanti markalarından olduğu görülmüştür. Davacı; adına tescilli markanın davalı yanca gerek ”www…com” adlı internet sitesi alan adında ve gerekse içeriğinde izinsiz olarak kullanıldığını iddia etmiş, davalı; … marka tescili konusunda danışmanlık hizmeti verdiğini, marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını savunmuş, İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporuna itibar edilerek; davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, bu karar yukarıda açıklanan sebeplerle taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri incelendiğinde; Davacının … markasının tüm sınıflarda tescilli olduğu, davalı adına tescilli alan adının davacı kurum ile ilişkilendirme ihtimalinin bulunduğu, davalının alan adında … markasının aynı şekliyle kullanıldığı, … markasının ve baklava dilimi şeklindeki davacı şekil markasının ana sayfada ve diğer sayfalarda başlık/header adı verilen kısımda aynen kullanıldığı, “… Belgesi” , …” ibarelerinin kullanıldığı, “… Belgesi” başlığı altında Türk Standartlarına Uygunluk Belgesinin kendileri tarafından verildiği izlenimi yaratıldığı hususlarının denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği, bu hususların değişik iş dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile de desteklendiği, davalının alan adında, internet sitesininin içeriğindeki kullanım şekli gözönüne alındığında, yapılan hizmeti tanımlama amacını ve dürüst kullanım ilkesini aştığı yönündeki Mahkemece yapılan tespitlerin de yerinde olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda içeriği açıklanan davalı eyleminin 6769 sayılı SMK’nun 7/3-5.maddesi kapsamında marka hakkına tecavüz oluşturduğu, aynı zamanda davacının toplumda oluşturduğu güven ve itibardan haksız yararlanmak suretiyle TTK’nun 56.maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılarak markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine ilişkin davanın kısmen kabulüne, davalının www…com alan adlı web sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, aksi yöndeki istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Ancak, davalı vekilinin ıslaha yönelik başkaca istinaf başvuru sebepleri hukuki dayanaktan yoksun görülse de; davanın kısmi dava olarak ikame edildiği gözetilerek, dava edilen kısıma (talebe göre) haksız fiil tarihinden, ıslahla arttırılan kısıma ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, hüküm altına alınan miktarın tamamına haksız fiil tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı görülmüş, bu itibarla davalı vekilinin istinaf başvuru sebebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin istinaf sebepleri incelendiğinde; Davalı eyleminin aynı zamanda bir manevi hak ihlali olduğu dikkate alınarak, eylemin niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, hak ve nesafet kuralları uyarınca, hükmedilen 10.000,00 TL manevi tazminatın dosya kapsamına uygun düştüğü, aksi yöndeki istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan, delil tespitine ilişkin İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/138 değişik iş sayılı delil tespiti dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır ve onunla birleştirilir (HMK 405/1). Bu sebeble dava ile ilgili olan delil tespiti dosyası sebebiyle yapılan ve HMK’nın 323. maddede sayılan giderler de yargılama giderine dahildir. Delil tespiti giderleri yargılama gideri olduğundan dava değerine dahil değildir. Bu sebeple dava açılarak istenmesine gerek olmadığı gibi buna rağmen istenmesi halinde de asıl alacak olarak hükmedilemez. Bu giderlerin mahkemece talep olsun olmasın yargılama gideri olarak kendiliğinden haklılık durumuna göre hükmedilmesi gerekir. 22.03.1976 tarihli 1976/1 Esas, 1976/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da delil tespiti giderlerinin yargılama giderlerinden sayılacağına ve müddeabihe dahil edilmeyeceğine karar verilmiştir. Somut olayda, davacının delil tespit giderlerine ilişkin alacak talebinin yargılama gideri olarak değerlendirilerek bu konuda hüküm kurulduğu, ancak ara karar ile vekalet ücreti takdir edilmemesine yönelik davacı tarafından bir itirazda bulunulmadığı, bu sebeple asıl davada vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilerek, tespit dosyasına ilişkin vekâlet ücretinin eldeki davada hükme bağlanmamış olmasında bir hata bulunmadığı anlaşılmıştır. Delil tespiti dosyasındaki tespitlere göre, www…com alan adlı web sitesinin diğer davalı … adına kayıtlı olduğu, dava konusu … markası ve baklava dilimi şeklindeki amblemin söz konusu internet sitesinde ilk defa 24.05.2014 tarihinde kullanılmaya başlandığının anlaşıldığı, bu itibarla faiz başlangıç tarihinin hatalı olarak belirlendiğine ilişkin istinaf başvuru sebebinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun aynı yasanın 353/1-b/2. maddesine göre kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile, 3- İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 31/05/2018 tarih, 2017/38 E., 2018/196 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, Bu kapsamda; 4- Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 5- Davalıların, davacı tarafın … markasından kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, 6- Davalının www…com alan adlı web sitesine erişimin engellenmesine, 7-16.024,40 TL maddi tazminatın 10.000,00 TL’lik kısmının haksız fiil tarihi olan 24.05.2014 tarihinden, bakiye kısmının ise ıslah tarihi olan 11.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 8- 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 24.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 9- Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak, tirajı yüksek gazetelerden birinde ilanına, 10- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 10/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.777,73 TL nispi karar harcından peşin alınan 785,98 TL’nin mahsubu ile bakiye 991,75 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 10/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 785,98 peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 195,10 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 3.017,08 TL yargılama giderinin davanın kabul ret oranına göre 1.689,56 TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 10/c-Davalılar tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 10/ç- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(1). maddesine göre markaya tecavüz davası yönünden 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 10/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(1). maddesine göre haksız rekabet davası yönünden 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 10/e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(1). maddesine göre maddi tazminat talebi yönünden 15.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 10/f- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/(1). ve 13/(2). maddelerine göre manevi tazminat talebi yönünden 10.000,00 nispi TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 10/g- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/(1-2). ve 13/(2). maddelerine göre red edilen manevi tazminat talebi yönünden 10.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı … Ltd. Şti.’ne verilmesine, 11- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 11/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı … Ltd. Şti. tarafından yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 11/b- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 11/c-İstinaf yargılaması için davalılar Davalı … Ltd. Şti. tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 98,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 196,60 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle Davalı … Ltd. Şti.’ne verilmesine, 11/ç-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 11/d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,12- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/09/2022