Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1257 E. 2022/1241 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1257
KARAR NO: 2022/1241
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/05/2022
NUMARASI: 2022/330 E. – 2022/389 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 16.09.2020 tarihinde beş adet ayrı ayrı ”Eser Telif Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin 5/a maddesi gereğince eserin satışa sunulduğu tarihten itibaren 3 ayda bir satış adedi üzerinden hesaplanacak şekilde eser satış fiyatı üzerinden %3,5 telif ücreti ödemesi karşılığında 5 yıl süre ile münhasıran davalıya devredildiğini, davalının sözleşme yükümlülüğüne rağmen müvekkiline karşı süresi içerisinde tam ve eksiksiz şekilde herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilinin davalı şirkete başvurması üzerine, kendisine muaccel ve ödenmemiş olan telif ücretlerine istinaden davalı şirket tarafından 30.000,00-TL miktarlı 13/07/2021 tanzim tarihli, 29.08.2021 vade tarihli bono keşide edilerek müvekkiline teslim edildiğini, söz konusu bono vade tarihi olan 29.08.2021 tarihi itibariyle davalı şirketten tahsil edilemediğini, sözleşmenin madde 6/b hükmü çerçevesinde telif ücretlerinin ödenmemesi sözleşme yükümlülüklerinin ihlali niteliğinde olup bu durum eser sahibine sözleşmeyi haklı fesih imkanı tanıdığını, ayrıca ilgili sözleşmenin 8. maddesinin b bendi ile sözleşmeyi ihlal eden tarafın ihlal sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararlara karşılık olarak karşı tarafa 40.000,00 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, Bakırköy …. Noterliği 08.09.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının alacağının tahsili amacıyla taraflarınca İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, bu sebeblerle itirazın iptali davası açmak zorunluluğu hasıl olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “davaya bakma görevinin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine, Mahkemenin görevsizliğine,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Yargılamaya konu uyuşmazlığın TTK hükümleri kapsamında ticari dava olup davayı görmekle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, Yerel Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin adının “Eser Telif Sözleşmesi” olması dolayısıyla dosyanın muhtesadına girmeden eksik ve yüzeysel inceleme ile görevsizlik kararı verdiğini, oysa dosya incelendiğinde görüleceği üzere uyuşmazlık konusunun, davalı tarafın sözleşme gereği 3 ayda bir ödemesi gereken telif ücretlerini zamanında ve eksiksiz olarak ödememesi sebebiyle sözleşmeyi haklı sebeble feshetmekten kaynaklı cezai şart alacağına ilişkin olduğunu, Davalı tarafın taraflar arasında akdedilen eser telif sözleşmesinin 5/a maddesine aykırı hareket etmesi üzerine müvekkilinin, davalı şirketin sözleşmeye aykırı eyleminden dolayı, sözleşmeyi 6/B maddesine dayanarak haklı sebeble feshettiğini, uyuşmazlık konusunun 5846 sayılı kanun gereğince müvekkilinin sahip olduğu işleme, çoğaltma, yayma, temsil, işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlara umumi iletim hakkına ilişkin mali haklar ve kullanım ruhsatına davalı şirket tarafından tecavüzü olmadığını, sözleşmenin feshinden doğan cezai şart alacağına ilişkin olduğunu beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, taraflar arasında akdedilen beş adet “Eser Telif Sözleşmesi” adlı sözleşme ile, davacının eser sahibi olduğu iddia edilen “…”, “…”, “…”, “…”, “…” isimli eserler üzerindeki mali haklar ve telif ücreti ödemesinin 5 yıl süre ile münhasıran davalıya devredilmesinin kararlaştırılmasından sonra, davalının sözleşmeyi ihlal ettiği ve davacı yanca sözleşmenin haklı olarak feshedildiği iddiasıyla, her bir sözleşme için kararlaştırılan cezai şart alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali isteminden kaynaklanmaktadır.Uyuşmazlık; Davanın hangi mahkeme tarafından görüleceği noktasında toplanmaktadır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1. maddesinde tanımlaması yapılan eserlerin yorumlanması ve kullanılmasından kaynaklanan mali ve manevi uyuşmazlıklara bakmakla görevli mahkemenin aynı kanunun 76. maddesi gereğince dava konusunun miktarına ve kanunda gösterilen cezanın derecesine bakılmaksızın ihtisas mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. Bu konuda kurulan ihtisas mahkemeleri Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olup, somut olayda dava; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1/B maddesine göre eser mahiyetinde sayılabilecek ilim mahsulü içeren ders kitaplarına ilişkin mali hakların devrine yönelik sözleşmenin feshinden kaynaklanan cezai şart alacağına ilişkin olduğuna ve cezai şart asıl borca bağlı fer’i bir edim olduğuna göre, sözleşme içeriğinin 5846 sayılı yasadan kaynaklı telif haklarına ilişkin olması sebebiyle 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 76.maddesi uyarınca davaya bakmakla görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir.Açıklanan sebeblerle, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2022 tarih ve 2022/330 E., 2022/389 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/09/2022