Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1202 E. 2022/1578 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1202
KARAR NO: 2022/1578
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2021
NUMARASI: 2021/812 Esas – 2021/814 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; Dilekçesinin ekinde bulunan çeşitli vade tarihleri ve çeşitli bedellerdeki bonoların vadesinde ödenmediğini, davalıların bonoların herhangi birinin ödenmemesi halinde tamamının muaccel hale geleceğini taahhüt ettiklerini, alacağın başkaca bir teminata bağlı olmadığını ve borçluların mal kaçırma hazırlıkları içinde olduğunu istihbar etmeleri sebebiyle bonoya dayalı toplam 18.652.373 TL alacağın tahsili için davalı borçluların menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczedilmesine ve muhafazasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Talep dilekçesi ve ekindeki alacağa ilişkin belgeler üzerinde yapılan inceleme neticesinde; alacağın rehinle temin edilmemiş olması ile mevcut deliller dikkate alınarak talep kanuna uygun görülmüş ve ihtiyati haciz talebinin kabulüyle (18.652.373,00.-TL) alacak yönünden, alacağın %15’ine tekabül eden (2.797.855,95-TL) teminat karşılığında 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) m.257/1 gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarının ihtiyaten haczine” karar verilmiştir. Karşı taraf … A.Ş. Vekili ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep edenin finansal kiralama şirketi ve alacaklıyla borçlular arasındaki temel ilişkisinin finansal kiralama sözleşmesi olduğunu, talep edenin taraflar arasında imzalanan sözleşme ve ek sözleşmeleri mahkemeye ibraz etmediğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu hükümleri gereği, temel ilişkinin finansal kiralamaya dayalı olduğunun ispatının esas olduğunu, sadece bono asıllarının ibrazının muacceliyet yönünden yeterli olmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden … vekili de aynı beyanlara ilave olarak, talep ekinde sunulan belgelerde müvekkilinin alacağa konu bonolara kefil olduğu ve aval verdiği şeklinde bir çelişki bulunduğunu, müvekkilinin ilgili bonoları kefil olduğunu düşünerek imzaladığını, bu nedenle müvekkili hakkındaki değerlendirmenin de bu şekilde yapılması gerektiğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.İhtiyati haciz talep eden … A.Ş. Vekilinin belirtilen itiraz dilekçelerine ilişkin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile karşı taraf … A.Ş. arasında 28/3/2012’de imzalanan üç adet ve 31/5/2012’de imzalanan iki adet olmak üzere toplam beş adet finansal kiralama sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeye konu malların adı geçen karşı tarafa teslim edildiğini, taleplerine konu bonoların da bu sözleşmelerden kaynaklanan borçların ödenmesi amacıyla verildiğini, karşı taraf olan diğer kişilerin de avalist olarak bonoları imzaladıklarını, bonoların bir kısmının vadesi gelmiş olmasına rağmen ödenmemesi üzerine 30/4/2021’de üç adet ve 1/4/2021’de üç adet olmak üzere noterden keşide edilen ihtarnamelerin tebliğine rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, ihtiyati haciz kararının infazı için icra takibinin başlatıldığını; talebe konu bonoların kambiyo senedi olması sebebiyle temel ilişkiden bağımsız olduğu, bonoların tüm yasal unsurları taşıdığı, bonolarla birlikte tanzim edilen taahhütnamelerden de anlaşılacağı üzere bonolardan birinin ödenmemesi durumunda diğer tüm bonoların tamamının da muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığını, karar itiraz eden karşı taraf Volkan’ın da aval veren olarak borçtan müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek, haksız itirazların reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 27/01/2022 tarihli kararınca; “İİK m.258/1 hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması”nın yeterli olup, “alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gerekenin, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi olmadığı, ihtiyati hacizde amacın davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek olmadığından, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, yaklaşık ispata ilişkin delil sunulmasının yeterli olduğu, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesinin aranmadığı (Yargıtay 19. HD 2016/18235 E. ve 2018/731 K.) ve İİK m.265’te itiraz nedenlerinin sınırlı olarak sayıldığı ve bunların ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve alınan teminata ilişkin olabileceğinin belirtildiği, itiraz eden tarafından ileri sürülen sebeplerin anılan madde kapsamında kalmadığı belirtilerek itirazın reddine” karar verilmiştir. Karşı Taraf … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati hacze konu senetlerin dayanağını teşkil eden sözleşme ve ek sözleşmelerin sunulmadığı, söz konusu senetlerin sözleşmelerin teminatı niteliğinde olduğu, vadesi gelmemiş senetlerin icra takibine konu edilemeyeceği, senetlere dayanak teşkil eden sözleşmelerin mahkemeye sunulması durumunda ihtiyati haciz talebinin reddedilmesinin açıkça görüleceği, ihtiyati haciz talep edenin kambiyo senedi niteliğini haiz olmayan senetleri mahkeme kararıyla bu niteliğe kavuşturmayı amaçladığı, senetlerin, usul ve yasaya uygun olup olmadığı, vadesinin gelip gelmediği, teminat senedi olup olmadığı vb. hiçbir hususun irdelenmediği, senetlerin dayanağı sözleşmeler celp edilmeden, itirazlarının haksız olarak reddedildiği, alacaklının mahkemeye müracaat tarihi itibariyle muaccel hale gelmemiş olan senetler yönünden ihtiyati haciz istemek suretiyle vadesi gelmemiş senetleri muaccel hale getirmek için mahkeme kararını vasıta kılınmaya çalışıldığı, senetlerin dayanağı sözleşme gizlenerek, kambiyo niteliğine haiz olmayan senetlere kambiyo niteliği kazandırıldığı, ihtiyati hacze dayanak yapılan senet metinlerinde bulunan “işbu bononun ödenmemesi halinde müteakip bonoların muaccel hale geleceği”ne ilişkin şerhin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre senet vasfını ortadan kaldırmakta olup kesin borç ikrarını içermediğinden, bu senetlere dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek, istinaf taleplerinin kabulüyle ihtiyati haciz kararının kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İhtiyati haciz talep eden tarafın talebi; dava dilekçesinde belirtilen ve vadesi gelen bonoların vadesinde ödenmemesi ve vadesi geldiği halde ödeme yapılmaması halinde diğer bonoların da muaccel olacağının taahhüt edilmesi, alacağın başkaca bir teminata bağlı olmaması, borçlunun mal kaçırma hazırlıkları içinde olduğunu öğrenmiş olmaları nedeniyle toplam 18.652.373,00-TL alacağın tahsili için davalı borçluların menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczedilmesine ve muhafazasına karar verilmesine ilişkindir.Mahkemece 13/12/2021 tarihli karar ile; alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığı kabulüne karar verilmiş, karşı tarafın itirazı üzerine 27/01/2022 tarihinde duruşmalı yapılan inceleme sonunda; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, yaklaşık ispata ilişkin delil sunulmasının yeterli olduğu, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesinin aranmadığı, ihtiyati hacze itirazın İİK’nın 265. maddesinde düzenlendiği, itiraz nedenlerinin sınırlı olarak sayıldığı ve bunların ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve alınan teminata ilişkin olabileceğinin belirtildiği, itiraz eden tarafından ileri sürülen sebeplerinin anılan kanun hükmü kapsamında kalmadığı anlaşılmakla itirazın reddine karar verilmiştir.Talep, mahkemece verilen 27/01/2022 tarihli ”ihtiyati hacze itirazın reddine” yönelik kararın kaldırılması talebidir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında ve gerekçede hata edilmediği, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, karşı taraf … A.Ş. vekilinin istinaf sebeplerinin İİK’nın 265. maddesinde belirtilen sebeplerden olmadığı, talebe konu senetlerin bono niteliğini haiz olduğu ve iddiaların yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından karşı taraf vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK m.353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/12/2021 tarihli ve 2021/812 Esas, 2021/814 Karar sayılı kararına karşı, karşı taraf … A.Ş. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Karşı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 sayılı HMK m.353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 sayılı HMK m.362/1-f ve m.394/5 gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/11/2022