Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/12 E. 2022/40 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/12
KARAR NO: 2022/40
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2021
NUMARASI: 2020/622 E. 2021/434 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 06/01/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı …Ltd.Şti arasında … marka paletli ekskavatör’ün kiralanması konusunda finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin teminatı olarak Beyoğlu … Noterliği’nin 25/05/2017 tarih ve … yevmiye numaralı temliknamesi ile kiracı … Ltd. Şti’nin davalı şirketten olan alacaklarının 230.000 Euro tutarlık kısmının müvekkiline devir edildiğini, temlik konusu alacağın doğduğu borçlu tarafından teyit edilmediğinden, teminat eksikliğinin giderilmesi talebinin karşılanmaması üzerine finansal kiralama sözleşmesinin feshedildiğini, İstanbul 7. ATM’nin 2017/727 D. İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararı ile menkulün yediemin sıfatı ile teslim alındığını, İstanbul 14. ATM’nin 2017/644 esas sayılı feshin tespiti ve malın iadesi davasında tedbirin kaldırılmasına karar verilerek finansal kiralama konusu malın kiracıya geri verildiğini, yargılama devam ederken …’in mahkemeye sunduğu, devir edilen alacağın doğduğu ve borcun ödeneceğine yönelik yazının davalı tarafından Üsküdar … Noterliği kanalı ile düzenlenen ihbarname ekinde resmi şekilde müvekkiline gönderilmesi üzerine, müvekkili ile kiracı …’in sulh olarak davanın geri çekildiğini ve finansal kiralama sözleşmesinin kaldığı yerden devam ettiğini, ancak davalının kabul ve taahhüt ettiği borcunu haksız ve kötü niyetli olarak inkar ettiğini, sözleşmenin keşide edilen ihbarname ile bir kez daha feshedildiğini ve sözleşmeden kaynaklanan tüm borçların muaccel hale gediğini, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamını, icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden yetki itirazında bulunduğu, esasa ilişkin olarak; davacı tarafından Beyoğlu … Noterliği 25.05.2017 Tarih ve … Yevmine numaralı dava dışı … Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirket nezdinde doğmuş alacaklarının 230.000 Euro’sunun davacı şirkete temlik edilmesine ilişkin temlikname uyarınca, davacı ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. ile aralarındaki sözleşmenin sair nedenlerle feshi neticesinde temliknamedeki borç tutarınca müvekkili aleyhine 230.000 Euro bedelli İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya ile takip başlatıldığını, davacı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmeye esas iş makinesinin satılması neticesinde satım tutarının borçtan mahsup edilmesi sebebi ile kalan bakiye 24.230 Euro alacak miktarıyla sınırlı olarak alacaklarının devam ettiğinin iddia edildiğini, müvekkili şirket uhdesinde dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’ye ait temlik borçlusu sıfatıyla müvekkilinin sorumlu olduğu herhangi bir hak ve alacak bulunmadığından, davacıya ödenmesi gereken müeccel veya muaccel bir hak mevcut olmadığını, dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında, 25.05.2017 tarihinde … marka ve … şase seri numaralı iş makinesinin kiralanması hususunda sözleşme akdedildiğini, sözleşme akdedildikten sonra dava dışı … tarafından iş makinesinin müvekkili şirkete teslim edilmediğini ve uzun süre oyalandığını, bu dönemde müvekkilinin ödemelerini sözleşmede belirtilen şekilde kiralayan dava dışı …’in banka hesabına yatırdığını, davacı … A.Ş. ve dava dışı … aralarındaki sözleşme ile alakalı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/644 E. Sayılı dava açıldığının haricen öğrenildiğini, dava tarihinde …’le müvekkili şirket arasında sözleşme bulunması nedeniyle, dava dışı …’in sözleşmeye uygun davranması, ileride doğması muhtemel alacakları ve başkaca vaatler nedeniyle o tarihte temlik bildiriminin alındığının müvekkili şirket tarafından kabul edildiğini, sonrasında …’in müvekkili ile olan sözleşmesine riayet etmediğinden kendileri ile olan sözleşme sonlandırılarak fesih protokolü ile kiralama ilişkisinin sonlandırıldığını, protokolde tarafların birbirlerinden belirtilen tarih itibariyle hak ve alacakları bulunmadığını beyan ettiklerini, bu olaydan sonra davacının sözleşmesinin tarafı …’in ödenmemiş borçlarından ötürü müvekkili şirkete yapılan bildirimlere karşı noter kanalıyla gerekli izahat yapılarak tebliğ edildiğini, bu hususta davacı tarafından müvekkili şirkete Beşiktaş … Noterliği, 04.12.2018 Tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarname tebliğ edilerek …’e ait gecikmiş borç tablosu gönderildiğini, cevaben Üsküdar … Noterliği 17.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek, müvekkil şirketin … ile ticari ilişkisinin sonlandığı ve herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının bildirildiğini, belli müddet geçtikten sonra davacı … A.Ş. tarafından müvekkili şirkete Beşiktaş … Noterliği, 11.04.2019 ve … yevmiye numaralı feshe ve borca ilişkin ihtarname tebliğ edildiğini, Üsküdar … Noterliği, 30.04.2019 ve … Yevmiye numaralı ihtarname ile ”Müvekkili şirket ve … arasındaki ticari ilişkinin sonlandığı, anılan şirketin müvekkili şirket nezdinde hak ve alacağı bulunmadığı” hususlarının tekrar bildirildiğini, davacının müvekkili ile ticari ilişkisi sonlanan kendi muhatabı …’le ilgili olarak müvekkilini muhatap gösterdiğini, kötü niyetli olarak müvekkilin borçlu bulunmadığı bir borç için haksız takibata girişilerek bu davanın açıldığını, müvekkili ile davacı arasında mevcut bir sözleşme bulunmadığını, davacı ile dava dışı … arasındaki sözleşmeye riayet edilmemesi nedeni ile sözleşme gereği ifa edilmeyen edimler mevcut ise borçlu olarak muhataplarının … Tic. Ltd. Şti. olduğunu, müvekkilinden borçlu olmadığı bir bedelin talep edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “İtirazın iptali davasını görme yetkisinin, takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğu, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelenmesi sonucunda, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacağı,(Üstündağ, S.: İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, shf. 101-102), (Y.H.G.K, 27.11.2013 Tarih ve 2013/13-372 Esas-2013/1606 Karar sayılı kararı). Somut olayda, davalı şirketin faaliyet merkezinin, takip yapılan icra müdürlüğü ve mahkemenin yargı sınırları dışında “Merkez/Bilecik” adresi olduğu, taraflar arasında, takip yapılan icra müdürlüğünü yetkili kılan yazılı yetki sözleşmesinin olmadığı, davacı/alacaklının, dava dışı şirket ile aralarında akdedilen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın davalıdan tahsilini talep ettiğinden, bu haliyle, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, HMK’nın 6. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralı ile aynı yasanın “Sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesi ve bu maddenin atfıyla 6098 sayılı TBK’nın 89. Maddesi hükümleri uygulanabileceği, Davanın, davacı-alacaklı şirket ile dava dışı şirket arasında akdedilen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında, davalı/borçlu tarafından yasal süresi içerisinde, asıl alacağa, fer’ilere ve icra müdürlüğü’nün yetkisine itiraz edildiği, yetkili icra müdürlüğü’nün Bilecik İcra Müdürlüğü olduğunun bildirildiği, somut olayda; davalı şirketin faaliyet merkezinin, takip yapılan icra müdürlüğü ve mahkemenin yargı sınırları dışındaki “Merkez/Bilecik” adresi olduğu, davacı-alacaklı ile davalı borçlu arasında, takip yapılan icra müdürlüğünü yetkili kılan yazılı yetki sözleşmesi bulunmadığı gibi, herhangi bir yazılı akdi ilişkinin de olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta, HMK’nın 6. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralı ile aynı yasanın “Sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesi ve bu maddenin atfıyla 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesi hükümleri uygulanabileceği, ancak somut olayda icra takibi başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün yetki çevresi değerlendirildiğinde, HMK 10 atfıyla, TBK 89. madde hükmünün somut olayda uygulanma imkanının bulunmadığı, davacının icra takibini yetkili Bilecik İcra Müdürlükleri’nde başlatması gerekirken, yetkisiz İstanbul İcra Müdürlüğü’nde yaptığı, icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun olarak başlatılmasının, itirazın iptali davasının zorunlu dava şartlarından olduğu, davacı tarafından yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından, davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-İlk derece mahkemesi kararındaki “HMK m.10 atfıyla TBK m. 89’un somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığı” şeklindeki gerekçenin kanun koyucunun iradesine, kanunun sistematiğine ve hükmün lafzına aykırı olması, sunulan Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklı ve esasen bir para alacağına ilişkin istemlerde TBK m. 89 gereği alacaklının yerleşim yerinin de yetkili olması, 2- Bir akdi ilişki aranacaksa, davalı …’ın noter aracılığıyla yaptığı teyit ve taahhüt ile müvekkili ve … arasındaki akdi ilişkinin içerisine girmesi ve üçüncü kişinin borcunu üstlenmiş olmasının mahkemece dikkate alınmadan hüküm kurulması, 3- Kesin yetki kuralı bulunmayan bir durumda özel yetki kuralları dikkate alınmaksızın doğrudan Bilecik İcra Daireleri’nin yetkili kılınmış olması, nedenleri ile usule ve yasaya aykırı olduğundan istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; dava dışı ….Ltd.Şti ile arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin teminatı olarak Beyoğlu … Noterliği’nin 25/05/2017 tarih ve … yevmiye numaralı temliknamesi ile davalı şirketten olan alacaklarının 230.000 Euro tutarlık kısmının devrine konu alacak davalı- borçlu tarafından kabul ve taahhüt edildiği halde, bilahare borcu haksız ve kötü niyetli olarak inkar etmesi sebebiyle, sözleşmenin ihbarname ile feshedilerek, sözleşmeden kaynaklanan ve muaccel hale gelen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan davalı itirazı haksız olduğundan, itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece, davacının takibi yetkili Bilecik İcra Müdürlükleri’nde başlatması gerekirken, yetkisiz İstanbul İcra Müdürlüğü’nde yaptığı, icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde usulüne uygun olarak başlatılmasının, itirazın iptali davasının zorunlu dava şartlarından olduğu, davacı tarafından yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığı anlaşıldığından, davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup karar yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir. Davalı taraf, süresinde sunduğu itirazı ile icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, yetkili icra dairesinin Bilecik İcra Daireleri, süresinde verdiği cevap dilekçesi ile davaya bakmaya yetkili mahkemenin Bilecik Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ileri sürmüştür. Mahkemece takibin yetkili icra dairesinde başlatılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. HMK 138 md. uyarınca mahkemece öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar verilmesi gerekir. Dava şartları HMK 114. maddesinde sayılmış olup, 2. fıkrasında diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca, itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun icra takibinin bulunması dava şartıdır (Yargıtay 19. H.D.’nin 11/10/2017 tarih ve 2016/12622 Esas 2017/6826 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 11. H.D.’nin 21/10/2020 tarih ve 2020/3291 Esas 2020/4308 Karar sayılı kararı ). Kamu düzeninden olmayan yetki itirazı ise 6100 Sayılı HMK’nın 116/1-a maddesi gereğince ilk itirazlardandır. Dava şartları mahkemece re’sen incelenir HMK’daki sıralamaya göre öncelik dava şartlarına ilişkin olduğundan, mahkemenin icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı öncelikle inceleyerek, yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun takibin varlığını denetlemesi gerekir. Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili ile dava dışı … arasında finansal kiralama sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin teminatı olarak, … Şirketi’nin takip borçlusu ve davalı … Şirketi’ndeki 230.000,00 Euro alacağını davacı tarafa devrettiği, takip borçlusu ve davalı … Şirketi tarafından borcun taahhüt edildiği, asıl borçlu tarafından finansal kiralar ödenmediğinden, sözleşme feshedilerek, davalı … Şirketi hakkında takip başlatıldığını belirtttiği tespit edilmiştir. Her ne kadar davacı taraf, takip borçlusu ve davalı … Şirketi tarafından borcun kabul edilmesi sebebiyle dava dışı … ile aralarındaki finansal kiralama sözleşmesinin tarafı haline geldiğini iddia etmiş ise de; 25/05/2005 tarih ve … yevmiye numaralı temlikname ile … Şirketinin, … şirketindeki doğmuş alacağının 230.000 Euro’luk tutarını davacı şirkete temlik ettiği, davacı tarafça temlikin davalı tarafa bildirilmesi üzerine, davalı … Şirketi’nin dosya içerisinde mevcut Üsküdar … Noterliği’nin 13/11/2017 tarih ve … yevmiye numaralı bildirimi ile “… Ltd. Şti’nin temlik ettiği 230.000 EUR (ikiyüz otuz bin Avrupa para birimi) tutarlı alacak şirketimiz nezdinde doğmuş olup, söz konusu alacağın taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesinin kira tablosunda kararlaştırılan vade ve tutarlarda temlik alacaklısı … A.Ş hesaplarına ödeneceğini teyit ve taahhüt ederiz” şeklinde beyanda bulunduğu tespit edilmiştir. Beyan mevcut hali ile dava dışı … Şirketi’ne ödenecek borcun taahhüt edilen kısmının temlik alan …A.Ş’ne ödeneceğine ilişkin olup, davacı ve dava dışı … arasındaki finansal kiralama sözleşmesine katılındığı veya finansal kiralama sözleşmesindeki borcun üstlenildiği taahhüdünü içermediğinden, davacı vekilinin iddiası yerinde değildir. Bu hali ile davacı ile davalı taraf arasında sözleşmeden doğan hukuki ilişki bulunmadığından, TBK’nun 89 md. delaleti ile HMK 10. maddesindeki sözleşmenin ifa yeri kuralı uygulanamayacağından, HMK’nun 6 maddesindeki genel yetki kuralı uyarınca yetkili icra dairesi ve yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi olup, davalı borçlunun takip tarihi ve dava tarihi itibariyle ikametgahı Bilecik ili olduğundan yetkili icra dairesi Bilecik İcra Daireleri ile Bilecik Mahkemeleri’dir. Davacı tarafça HMK 6. maddesi gereğince yetkili icra dairesi olan Bilecik İcra Dairesi’nde başlatılmış takip bulunmadığından, mahkemece davalı tarafın yetki itirazından önce “yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun icra takibinin bulunmaması” dava şartı eksikliği sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/06/2021 tarih ve 2020/622 E. 2021/434 K. Sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 06/01/2022