Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1180 E. 2022/1236 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1180
KARAR NO: 2022/1236
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 14/06/2022
NUMARASI: 2022/69 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; Davalının 14.04.2021 başvuru tarihli … nolu “…” markasının, davacının 28.05.2008 başvuru tarihli … nolu “…com.tr şekil” markası ile iltibas oluşturduğunu, davalı markasının kötü niyetli olarak tescil edildiğini, 12.11.2008 bülten tarihli ve 159 sayılı marka bülteninde yayınlanan … başvuru numaralı, “…” ibareli markanın müvekkili tarafından uzun yıllardır tescil edilerek koruma altına alındığını, ardından davalı 14.04.2021 başvuru tarihi … nolu “…” ibareli markayı tescil ettirerek müvekkilinin markasını ihlal ettiğini, Ayrıca müvekkilinin İnternet adresini, İnternet alan adını, şirkete ait ticari sır niteliğinde bulunan gizli bilgileri, Ar-Ge kapsamında elde edilmiş ürünlerin bilgilerini, şifre ve yazılımların bulunduğu … ürünlerini, müvekkilinin müşteri portföyünü, tedarikçileri ile iletişimi geçmek suretiyle müvekkilin kopyalarını yaptırmaları ve/veya bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla haksız rekabet ve suç teşkil eden faaliyetlerde bulunarak müvekkilinin marka hakkını ihlal ettiğini ve telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verdiğini, davalının daha önce müvekkili şirkette e-ticaret uzmanı olarak çalışmakta olan … isimli kişinin kardeşi olduğunu, …’ın müvekkili şirketten yeni bir iş kuracağı gerekçesiyle istifa ederek ayrıldığını, …’ın müvekkili şirket bünyesinde çalıştığı sürede müvekkilinin AR-GE kapsamında bünyesine kattığı bilgileri haksız şekilde elde ederek ve kullanarak kardeşi adına marka tescili yaptırdığı ve müvekkiliyle aynı alanda faaliyet gösterdiğini, …’ın çalışmış olduğu şirketin TÜRKPATENT nezdinde tescilli ve müvekkiline ait “…” ibareli markasından haberdar olmamasının mümkün olmadığını, müvekkilinin markasının varlığını bilmesine rağmen müvekkili şirkette çalışan biri tarafından kötü niyetli olarak, kardeşinin adına “…” ibaresi ile usulsüz tescil gerçekleştirildiğini, ihtiyati tedbir talebinin ivedilikle kabulü ile davalı tarafa tebligat gönderilmeden, Davalı tarafın müvekkilinin davaya konu marka hakkına tecavüzlerinin ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitine yönelik bilirkişi vasıtası ile rapor aldırılmasını, davalı tarafın müvekkilinin marka hakkına tecavüz ederek faaliyette bulunduğu “www…com” isimli internet sitesi üzerinde ve İnternet’teki diğer tüm mecralardaki tanıtım ve kullanımın durdurulmasını, davalıya ait markanın web sitesinden çıkarılmasını, mümkün olmadığı takdirde web sitelerine erişimin engellenmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Bilirkişi raporunda ”…” ibaresinin radyo frenkansı ile tanıma teknolojisi kısaltılmış hali olduğu, uzun yıllardır dünya çapında kullanıldığı, davacı markası ile davalı markası arasında benzerlik olmadığı yönünde görüş bildirildiği, buna göre bu aşamada taraf markaları arasında ihtiyati tedbir kararı vermeyi gerektirecek benzerlik olmadığı yönündeki bilirkişi raporu ve tarafların markalarındaki ortak esas unsur olan … ibaresinin Dünyada kullanılan teknolojiyi ifade eden ortak bir ibare olma ihtimali sebebiyle, bu aşamada tedbir koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine,” karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tedbir talebine ilişkin olarak yaptığı açıklamalara benzer açıklamalarda bulunarak, karşı taraf markasının talep eden markası açısından iltibas oluşturduğunu, karşı yanın, davacı adına tescilli markanın tanınırlığını kullanarak kendi adına kötüniyetli olarak söz konusu markayı tescil ettirdiğini, karşı yanın fiilinin SMK anlamında haksız rekabet oluşturduğunu, bilirkişi raporunda bu durumlardan hiçbirine değinilmediğini beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, davalının 14.04.2021 başvuru tarihli … nolu “…” markasının, davacı adına 28.05.2008 başvuru tarihli … nolu “…” ibareli marka yönünden marka hakkına tecavüz ettiği iddiasıyla markanın ineternet alanında ve diğer tüm mecralarda kullanımın durdurulması, davalıya ait markanın web sitesinden çıkarılması, web sitelerine erişimin engellenmesine yönelik tedbir talebinden ibarettir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik sebebiyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, bu kapsamda dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile yukarıda içeriği açıklanan Mahkeme kararı birlikte dikkate alındığında, somut olayda tedbir koşulları açısından yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği, ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, haksız rekabete yönelik iddiaların yargılamayı gerektirdiği anlaşılmış olmakla, tedbir talep eden tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/06/2022 tarih ve 2022/69 E. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/09/2022