Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1133 E. 2022/1312 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1133
KARAR NO: 2022/1312
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/05/2022
NUMARASI: 2022/358 E. – 2022/354 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Telif Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 16.09.2020 tarihinde akdedilen “Eser Telif Sözleşmesi” ile müvekkilin eser sahibi olduğu “…” isimli eser üzerindeki 5846 sayılı Kanun gereğince müvekkilinin sahip olduğu işleme, çoğaltma, yayma, temsil, işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlara umumi iletim hakkına ilişkin mali haklar ve kullanım ruhsatı, sözleşmenin 5/a maddesi gereğince eserin satışa sunulduğu tarihten itibaren 3 ayda bir satış adedi üzerinden hesaplanacak şekilde eser satış fiyatı üzerinden %3,5 telif ücreti ödemesi karşılığında 5 yıl süre ile münhasıran davalıya devredildiğini ancak davalı şirketin müvekkili eser sahibine karşı anılan sözleşmenin 5/a bendinde öngörülen telif ücretlerini ödeme yükümlülüğünün müvekkiline karşı süresi içerisinde tam ve eksiksiz şekilde yerine getirilmediğini, sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini, Bakırköy … Noterliği’nin 08.09.2021 tarih ve … Yevmiye numarası ile ihtarname keşide edildiğini ve taraflar arasında akdedilen “Eser Telif Sözleşme” sinin feshe ilişkin 6.maddesinin b bendi ve TBK m.125 gereğince genel hükümlere göre haklı sebeple feshettiklerinin davalı şirkete bildirildiğini, söz konusu feshi ihtarı ile işbu sözleşme için 40.000-TL cezai şartı bedelinin işbu ihtarın tebliği tarihinden itibaren 1 hafta (7 gün) içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden … Ltd. Şti. hakkında Eser Telif Sözleşmesine dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, icra takibine ve huzurdaki davaya konu alacak likit olduğundan ve borçlu kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek takibin durmasına yol açarak müvekkilin alacağına kavuşmasını engellediğinden fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakkı saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali ile takibin takip tarihi itibariyle işleyecek faiz, vekalet ücreti ve tüm ferileri ile devamına ve davalı borçlu aleyhine alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dosya henüz taraf teşkili aşamasında olup, tensiben görevsizlik kararı verilmekle cevap dilekçesi henüz sunulmamıştır. İlk derece Mahkemesi tarafından, davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanmış telif hakları sözleşmesinden kaynaklandığı ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada yargılamaya konu uyuşmazlığın TTK hükümleri kapsamında ticari dava olduğunu, davayı görmekle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin adının “eser telif sözleşmesi” olması dolayısıyla dosyanın muhtesadına girmeden eksik ve yüzeysel inceleme ile görevsizlik kararı verildiğini, oysa dosya incelendiğinde uyuşmazlık konusunun davalı tarafın sözleşme gereği 3 ayda bir ödenmesi gereken telif ücretlerinin zamanında ve eksiksiz olarak ödememesi sebebiyle sözleşmeyi haklı nedenle feshetme haklarının kullanmaları sonucunda hak kazandıkları cezai şarta dair alacaklarının tahsili olduğunu, görevsizlik kararının kaldırılmasını ve HMK m.353/1.a.3 gereği davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yetkili ve görevli İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan/ olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep şu şekildedir:Dava, taraflar arasında imzalanan eser telif sözleşmesinden doğan cezai şart alacağının tahsiline ilişkin İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; davanın ticaret mahkemesinde mi yoksa fikri sınai haklar hukuk mahkemesinde mi görüleceği noktasında ”görevli mahkeme” hususunda toplanmaktadır. Türkiye’de fikrî ve sınaî haklar hukuk mahkemeleri, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Sınai Mülkiyet Kanunu ile ilgili hukuki ilişkilerden doğan dava ve işlere bakmakla görevli mahkemelerdir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5. maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür. Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1. maddesinde tanımlaması yapılan eserlerin yorumlanması ve kullanılmasından kaynaklanan mali ve manevi uyuşmazlıklara bakmakla görevli mahkemenin aynı kanunun 76. maddesi gereğince dava konusunun miktarına ve kanunda gösterilen cezanın derecesine bakılmaksızın ihtisas mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. Bu konuda kurulan ihtisas mahkemeleri Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olup, somut olayda dava; 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 1/B maddesine göre eser mahiyetinde sayılabilecek ilim mahsulü içeren ders kitaplarına ilişkin mali hakların devrine yönelik sözleşmenin feshinden kaynaklanan cezai şart alacağına ilişkin olduğuna ve cezai şart asıl borca bağlı fer’i bir edim olduğuna göre, sözleşme içeriğinin 5846 sayılı yasadan kaynaklı telif haklarına ilişkin olması sebebiyle 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 76.maddesi uyarınca davaya bakmakla görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece, davanın konusunun eser telif sözleşmesi kapsamında cezai şartın tahsili istemine ilişkin olduğu, İstanbul ilinde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin bulunduğu gerekçesiyle davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacının dayandığı belgelere, delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre ilk derece Mahkemesinin kararına karşı davacının istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, yapılan inceleme sonucunda ilk derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi kanat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/05/2022 tarih ve 2022/358 E., 2022/354 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça istinaf aşamasında sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/09/2022