Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1116
KARAR NO: 2022/1251
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 28/12/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/430 E.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekillerinin ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin 5846 sayılı FSEK kapsamında kurulmuş ve faaliyetlerini yürüten meslek birlikleri olduğunu, davalının kendi internet sitesinde müvekkili meslek birliklerinin repertuvarlarına dahil olan eserleri izin almadan yayınladıklarını belirterek, dava talepleri ile birlikte bahse konu eserlerin internet sitesi ve mobil aplikasyonda umuma iletilmesinin yasaklanması yolunda tedbir kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbirin şartlarının oluşmadığını, benzer bir dosyada tedbir taleplerinin reddine karar verildiğini ve istinaf aşamasında da tedbirin reddedildiğini belirterek, tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesinin 28/12/2021 tarihli ara kararıyla; “Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluşmadığına kanaat getirilmekle davacının tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir. Davacı MSG Musıki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birligi vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Mahkeme her ne kadar 14/06/2022 tarihli gerekçeli kararında 6769 Sayılı SMK hükümlerine atıf yapmışsa da FSEK’in ihtiyati tedbire ilişkin hükmü olan Madde 77 hükmüne göre karar verilmesi gerektiğini, Davalı yanın davaya konu müvekkili meslek birliği korumasında olan eserleri FSEK uyarınca kanunen alması gereken izinleri almadan, hukuka aykırı olarak şirketine ait sitesinde yayınladığını, dosyaya sunulan İstanbul 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/254 D.İş sayılı ve yine İstanbul 2. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/194 D.İş sayılı delil tespit dosyalarında bilirkişilerce de tespit olunduğunu, “yaklaşık ispat” şatının sağlandığını, -Dava konusu talebin yalnızca FSEK m.68 uyarınca 3 katı tazminat talebinden ibaret olmadığını, talep sonucunun FSEK m.66 uyarınca tecavüzün ref’i ve FSEK m.69 uyarınca tecavüzün man’i taleplerini de içerdiğini, bir an için dava sonucunda verilecek hüküm ile farazi sözleşme ilişkisi kurulmuş olacağı kabul edilse dahi bu hükmün Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere yalnızca ihlale konu yıllara ve Sayın Mahkemenin dava kapsamına aldığı eserlere ilişkin yani işbu dava açısından 2020-2021 yıllarına ilişkin olacağını, davalının müvekkil meslek bilriliği repertuvarında yer alan eserleri izinsiz olarak kullandığının açık olduğunu, bu süreçte kullanıma devam edileceğini, zarar ve ihlalin katlanarak süremeye devam edeceğini, dolayısıyla farazi sözleşme kurulacak veya kurulmuş sayılacak olmasının halihazırda izinsiz kullanması sebebiyle doğan ve doğmakta olan zararı karşılamayacağını, -HMK uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi için kanuni şartlar sağlanmış olup, davalıya ait, hak sahiplerinden izin alınmadan yayın yapmakta olan www…com adlı İnternet sitesi ve mobil aplikasyonda yayınlanan eserlerin umuma iletiminin yasaklanması yolunda ihtiyati tedbire karar verilerek, kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı MESAM Türkiye Musıki Eseri Sahipleri Meslek Birliği vekili istinaf dilekçesinde özetle; -FSEK m. 77 uyarınca tedbir kararı verilmesi gerektiğini, ilgili hüküm uyarınca esaslı bir zararın önlenmesi amacıyla vakıa hakkında ileri sürülen hususlarda kuvvetli muhtemel ise hukuk mahkemesi dava açılmadan önce veya dava görülmeye devam ederken bir işin yapılmasını, yapılmamasını ve başkaca tedbirlerin yerine getirilmesine karar verebileceğinin düzenlendiğini, davaya konu uyuşmazlıkta dosya kapsamında da yer alan delillere göre müvekkili MESAM’ın sahip olduğu ve korumasında olan sanat eserlerinin davalı yan tarafından ihlal edilmiş olduğuna ilişkin yapılan tespitlerin FSEK kapsamında korunan müvekkili haklarının ihlal edildiğini ispatlar nitelikte olduğunu, İstanbul 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/254 Değişik İş ve İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/194 Değişik İş numaralı dosyaları kapsamında yapılan incelemeler kapsamında davalı yanın müvekkilinin FSEK kapsamında korunan haklarını ihlal ettiğinin bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, davalının ilgili ihlallere ilişkin herhangi bir fatura, dekont ve buna benzer bir belgeyi iş bu dosya kapsamı da dahil olmak üzere herhangi bir şekilde mahkemeye sunmadığını, -Mahkemenin vereceği tedbirin kararı esaslı bir zararın doğmasını önlemeye yönelik olacağını, davalı yanın davaya konu olan web sitesi içerisinde müvekkili MESAM’ın koruması kapsamında olan onlarca eserin gerekli olan ve kamuoyuna duyurulan telif bedelleri ödenmeden kullanıldığını, her an için ilgili site kontrol edildiğinde telif bedeli ödenmeyen eserlerin haksız kullanımının devam ettiğini, haksız rekabet koşullarının oluşmasına neden olunduğunu, -Ara kararda yer alan gerekçeye, gerekçeli kararda yer verilmediğini, Yerel mahkeme tarafından 14.06.2022 tarihli ve 5 numaralı ara kararında “ihtiyati tedbir talebinin dava konusu uyuşmazlığın FSEK 68 maddesine dayandığı dolayısı ile yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile” denilerek ihtiyati tedbire hükmedilmemesi gerektiği yönünde hüküm kurulduğunu, ancak gerekçeli kararda ara kararda yer verilen bu gerekçeye yer verilmeden ihtiyati tedbirin başkaca sebeplere dayanmak suretiyle reddine karar verildiğini, -HMK kapsamında da ihtiyati tedbir kararının şartlarının oluştuğunu, müvekkili MESAM’ın mali hak belgelerini dosya kapsamına sunduğunu ve ayrıca iki farklı değişik iş dosyası ile haklarının ihlal edildiğini bilirkişi marifetiyle tespit ettirdiğini, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin vermiş olduğu kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; -İhtiyati tedbirin şartlarının oluşmadığını, davacıların ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiğini ancak davanın FSEK 68.madde kapsamında açılmış olması sebebiyle ihtiyati tedbir talebinin yasal şartları bulunmadığından reddine karar verilmesinin hukuka uygun olduğunu, dava FSEK 68.madde kapsamında açılmış olması ve farazi sözleşme ilişkisi sebebiyle Yargıtay ve BAM içtihatları uyarınca FSEK 77. md koşulları oluşmamış olup tedbir talebinin reddi kararının hukuka uygun olup istinaf talebinin reddi gerektiğini, istinaf sebebi olarak da gösterilen tespit dosyalarına da itirazlarının olduğunu, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, FSEK’na dayalı olarak olarak açılan tecavüzün meni, tespiti, refi ve maddi tazminat ile hükmün yayımlanması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; Bu aşamada yaklaşık ispat kuralı gereğince, tedbir verilmesi hususunda yeterli kanaat oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Dosya muhteviyatına, sunulan delillere ve tarafların iddia ve savunmalarına göre, talebin yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşullarının bu aşamada gerçekleşmediği, FSEK’nin 77.maddesi, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesi ile 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesi koşullarının somut olayda gerçekleşmediği yönündeki İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Sonuç olarak tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacıları MSG Musıki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birligi ve MESAM Türkiye Musıki Eseri Sahipleri Meslek Birliği vekillerinin istinaf taleplerinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin tarih ve 2021/430 E. sayılı kararına karşı davacılar MSG Musıki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birligi ve MESAM Türkiye Musıki Eseri Sahipleri Meslek Birliği tarafından yapılan istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı MSG Musıki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birligi tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı MESAM Türkiye Musıki Eseri Sahipleri Meslek Birliği tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4- Davacı taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasın a5- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,7- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 22/09/2022