Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1109 E. 2022/1287 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1109 Esas
KARAR NO: 2022/1287
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2022
NUMARASI: 2021/407 E. – 2022/267 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ticari ilişki içerisinde bulunduğu … Tic. A.Ş’ne olan cari hesap borcuna ilişkin … Bankası Kozyatağı Şubesi’nin 31/10/2018 keşide tarihli … numaralı 18.623,16 TL bedelli çekini keşide ederek teslim ettiğini, çek …ak tarafından kaybedildiğinden, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce, 31/10/2018 tarihinde ödemeden men kararı verildiğini, … Ltd. Şti.’nin … yetkililerinin kaşe ve imzasını taklit ederek çeki … Tic. Ltd. Şti’ne, bu firmanın da … A.Ş.’ne çeki cirolayarak teslim ettiğini, … Ltd. Şti.’nin kötüniyetli olduğunu, müvekkili ile aralarında ticari ilişki bulunmadığını, olayın hırsızlık ve dolandırıcılık işleminden ibaret olduğunu, çekteki ciro silsilesinin kopuk ve tüm cirantaların kötü niyetli olduğunu, faktoring şirketlerine temlik aldıkları alacaklara dair istihbarat çalışması yapma yükümlülüğü getirildiğini, … Faktoring A.Ş.’nin kötüniyetli hamil olarak müvekkili şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibini başlattığını, ihtiyati haciz kararına istinaden müvekkili şirketin haberi olmadan merkez adresine hacze gidildiğini, borçlu olmadığı halde 24.752 TL ödemek zorunda kaldığını, icra takibinin hukuki mesnedden yoksun olduğunu, davalının haksız zenginleştiğini, cirantaların kötüniyetli olmasının müvekkilinin sorumluluğunu ortadan kaldırdığını, müvekkilinin …’ı ticari ve maddi anlamda zarar uğratmamak adına çek bedelini 14/11/2018 tarihinde …’ın banka hesabına gönderdiğini, banka hesabında karşlığı bulunan ve ödeme yasağı kararı sebebiyle ödenmeyen bir çek için karşılıksız çek tazminatı talep edilemeyeceğini, çekteki ciro silsilesinin kopuk olması ve cirantların kötüniyetli olmaları sebebi ile müvekkili tarafından borçlu olmadığı halde haciz baskısı altında ödenen 24.752,00 TL’nin, tahsil tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan istirdatını, davalı aleyhine asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Faktoring A.Ş. vekili 20/06/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davada İstabul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, istirdadı talep edilen 24.752 TL’nin bir kısmını, borçlu … A.Ş. ödediğinden, davacı tarafın sıfatı yönünden inceleme yapılması gerektiğini, müvekkilinin, çekin alımına sebep olan fatura ile birlikte devralan iyi niyetli meşru hamil olduğunu, hukukun kendisine emrettiği yükümlülüklere göre hareket ettiğini, davacının çekteki imzasını açıkça kabul ettiğini, aynı iddialarla İstanbul 29. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/13 E sayılı dosyası ile borca itirazda bulunduğunu ve reddedildiğini beyanla, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, karşı tarafın tüm taleplerinin reddini, lehine tazminatna hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … Pazarlama A.Ş. (Eski Unvan: … Tic. A.Ş.)vekili 04/07/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu çekin herhangi bir gerçek veya tüzel kişiye ciro edilmeden kaybolduğunu, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1268 E sayılı dosyasından ödemeden men kararı alındığını, çekin arka yüzünde bulunan ve … tarafından cirolandığı izlenimi veren kaşe ve imzanın sahte, ciro silsilesinin kopuk olduğunu, çek bedelinin müvekkiline ödendiğini, müvekkilinin davacıya istirdadı gereken borcu bulunmadığından talebin reddini istemiştir. Davacı vekilinin 08/12/2021 Tarihli beyan dilekçesinde özetle; 07/12/2021 tarihli celsesinde verilen iki numaralı ara karar gereği, huzurdaki davanın istirdat davası olduğunu, parayı tahsil eden taraf dosya alacaklısı konumundaki davalı … Faktoring A.Ş. olduğundan haciz baskısı altında ödenen 24.752 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalı … Faktoring A.Ş.’den istirdatına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın, keşidecinin açtığı çekten kaynaklanan ve icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkin olduğu, Davacının keşideci, davalı … Faktoring A.Ş.’nin hamil, diğer davalıların ara cirantalar olduğu, dava dilekçesinde 4 farklı tüzel kişiliğin davalı olarak gösterildiği, netice-i talep kısmında haciz baskısı altında ödenen 24.752,00 TL’nin davalıdan tahsili talep edildiğinden, HMK 31 ve 119/1-ğ maddelerindeki somutlaştırma yükü ve görevi uyarınca hüküm vermeye ve yargılamaya elverişli hale getirmesi için yasal ihtarat yapıldığı, sunulan beyan dilekçesinde ”borçlu olunmadığı halde haciz baskısı altında ödenen 24.752,00-TL’nin ödeme tarinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı … Faktoring AŞ’den istirdatına karar verilmesinin” talep edildiği, Davalı … Faktoring A.Ş’ yönünden; 6102 Sayılı TTK’nın 818. (eTTK.nun 730) maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 677. (eTTK.nun589) maddesindeki ”imzaların bağımsızlığı (istiklali)” şeklinde tanımlanan ilke uyarınca, poliçeye atılan her geçerli imzanın sahibini bağladığı, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığı, geçerli imzaların sahiplerinin, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamayacağı, geçersiz imza sahibini bağlamaz ise de; ciro zincirini koparmayacağı, imzaların bağımsızlığı ilkesine göre senet lehtarının veya diğer cirantaların imzasının sahte olmasının, diğer imza sahiplerinin ve özellikle senedin asıl borçlusu olan keşidecinin senetten kaynaklanan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, Poliçeye imza koyan kişi, diğer imzaların geçersiz veya sahte ya da mevhum kişilere ait olmasının riskini de taşıdığı, her imzanın kendi sahibini, diğer imzalardan bağımsız olarak bağlayacağı, 6102 Sayılı TTK’nun 677 (eTTK 589) maddesinde senedin geçerliliğinin, sorumluluktan tamamen bağımsız şekilde mevcut olabileceğinin kabul edildiği, çekteki imzalar, bu imzalarda ismi geçen şahıslar yönünden herhangi bir sorumluluk yaratmasa bile, senedin yine de geçerli kalacağı, çekin geçerli kalmasının sonucu, diğer imzaların sahiplerinin sorumluluklarının devam edeceği, Belirtilen yasa hükümleri ve davalı hamil tarafından dava konusu çeke dayalı alacağın tahsilinin talep edildiği dikkate alındığında; imzaların istiklali prensibi karşısında, imzasını inkar etmeyen keşidecinin, lehtarın ve/veya ara cirantaların imzasının sahte olduğu iddiasına dayanarak hamile karşı sorumluluktan kurtulamayacağı, keşideci davacının çekteki imzasını inkar etmediği, TTK’nın 687. maddesi uyarınca davacı, ara cirantalar ve hamilin, dava konusu çeki, lehtarın ciro imzasının sahih olmadığını bilerek devraldıklarını ispat etmesi gerektiği, bu hususun bilinmesi gereken anın, çekin devralındığı an olup, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, dosya kapsamı ile keşideci davacının, ara cirantalar ve hamilin dava konusu çeki, lehtar imzasının geçersiz olduğunu bilerek devraldıkları ve davacıyı zarara uğratmak maksadıyla hareket ettiklerini ispatlayamadığı, imzaların istiklali prensibi uyarınca lehtar imzasının geçersiz olmasının sadece sahibi yönünden sonuç doğuracağı, davacının lehtar imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamayacağından, davalılardan … Faktoring A.Ş’ye yönelik olarak açılan davanın reddine, davacının davası reddolunuğundan kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından, davalı … Faktoring’in tazminat talebinin ise dosya kapsamında verilen ve infaz edilen bir tedbir kararı bulunmadığından esastan reddine, Davalılar … Paz. A.Ş, … Tic. Ltd. Şti, … Tic. Ltd. Şti. yönünden ise; Davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinde ”borçlu olunmadığı halde haciz baskısı altında ödenen 24.752,00-TL’nin ödeme tarinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı … Faktoring AŞ’ den istirdatına karar verilmesi” talep edildiği anlaşılmakla; diğer davalılar yönünden HMK m.119/1-ğ uyarınca hüküm vermeye elverişli bir netice-i talep barındırmayan davanın bu davalılar yönünden HMK m.119/2 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1) İbraz tarihinde müvekkili şirketin hesabında çek bedelini fazlasıyla karşılayacak şekilde nakit bulunduğunu, çekin lehtarın elindeyken kaybolması sebebiyle lehtarın aldığı ödemeden men kararı neticesinde çek bedelinin davalıya ödenmediğini, durumun bu noktaya gelmesinde müvekkili şirketin kusuru ve etkisi olmadığından, takipte çek tazminatı talep etmenin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, karşılıksız çek tazminatına ilişkin 6102 Sayılı TTK’nun 783/3. maddesine göre; “Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin KARŞILIKSIZ kalan bedelinin %10’unu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder” dendiğini ve yerleşik Yargıtay kararlarında da bu hususun açıkça ifade edildiğini, (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 13.01.2016 tarih 2015/23148E. Ve 2016/604 sayılı kararı) müvekkili şirket tarafından söz konusu çek tazminatının merkez adresinde yapılan haciz neticesinde menkul mallarının muhafaza altına alınmasının önüne geçebilmek amacıyla mecburen ödendiğini, ödemeden men kararı bulunması sebebi ile ödenmeyen, ancak keşideci banka hesabında karşılığı bulunan bir çek için “karşılıksız çek tazminatı” talep edilemeyeceğini, bu konudaki taleplerine gerekçeli kararda değinilmediğinden kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2) Müvekkilinin çeki … Tic. A.Ş’ne keşide ederek teslim ettiğini, çeki ilk cirolayan … olup, kaşede belirtilen firmanın ünvanında “sanayi” ibaresi bulunmadığını, müvekkilinin çeki lehine keşide ettiği firma ile çeki ilk cirolayan firma birbirinden farklı olduğundan, ciro silsilesinin kopuk olduğunu, (Yargıtay 12. HD 2005/8578E. ve 2005/12726 K. Sayılı ilamı) çekteki ciro silsilesi kopuk olmasına rağmen, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 3) … Otomotiv’in hiçbir ticari ilişki içerisinde olmadığı, tanımadığı bir firmanın çekini aldığını, cirolayarak bir başka şirkete teslim ettiğini, ciranta … Faktoring A.Ş.’nin faktoring firması olmanın gerekliliklerini yerine getirmediğini, çeke bakıldığında sahte kaşede belirtilen adres Tuzla/İstanbul, ancak vergi dairesinin Yenikapı vergi dairesi olduğunu, firma adresinin Tuzla/İstanbul’da olup, vergi dairesinin Yenikapı’da olmasının mümkün olmadığını, iyi niyetli her tacirin bu detayı görüp sorgulaması gerektiğini, tüm cirantaların eksiklerle dolu kaşeyi görmezden gelip, aslında hakları olmayan bir paranın tahsili için el birliği ile çalıştıklarını, bu durumun net olarak cirantaların tamamının kötüniyetli olduğunu ortaya koyduğunu, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketi Kanunu ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5/c maddesinde “Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur.” sözleri ile Faktoring şirketlerine temlik aldıkları alacaklara dair “istihbarat çalışması yapma” yükümlülüğü getirildiğini, ancak davalı … Faktoring A.Ş.’nin kanundan doğan istihbarat çalışması yapma yükümlülüğü kapsamında keşideci müvekkilinden borca ilişkin teyit almadığını, sahteliği ilk bakışta dahi anlaşılacak bir çeki temlik alarak bile bile müvekkilinin zararına hareket ettiğinden, iyiniyetli hamil olduğundan bahsedilemeyeceğini, cirantaların kötüniyetli olmasının müvekkilinin sorumluluğunu ortadan kaldırdığını, …’ın çekin kaybolduğunu müvekkiline bildirmesi ve İstanbul Anadolu 7. Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1268 E. Sayılı dosyasından ödemekten men kararı almasının ardından müvekkilinin …’ı ticari ve maddi anlamda zarara uğratmamak adına çek bedeli olan 18.623,16TL’yi 14.11.2018 tarihinde …’ın banka hesabına gönderdiğini, davalı tarafından kötüniyetli ve haksız olarak başlatılan ihtiyati haciz işlemlerinden dolayı müvekkilinin banka hesaplarına haciz şerhleri işlendiğini ve bankalar nezdinde güven ve itibarının sarsıldığını, müvekkili firmanın birçok bankada rotatif ve kredili mevduat hesabı bulunduğunu, bankalara gönderilen haciz şerhleri neticesinde bu kredilerin tekrardan kullandırılmamasının telafisi imkansız zararlara sebep olacağını, açıkladığı sebeplerle kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafın talebi; ticari ilişki içerisinde bulunduğu … San. ve Tic. A.Ş’ne olan cari hesap borcuna karşılık … Bankası Kozyatağı Şubesi’nden keşide ettiği 31/10/2018 keşide tarihli 0010301 numaralı 18.623,16 TL bedelli çekin … tarafından kaybedildiğinden, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 31/10/2018 tarihli ödemeden men kararı verilmesine ve bedeli … Şirketi’ne ödenmesine rağmen, … Faktoring A.Ş.’nin kötüniyetli hamil olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığından, çekteki ciro silsilesinin kopuk olması ve cirantaların kötüniyetli olmaları sebebi ile borçlu olmadığı halde haciz baskısı altında ödenen 24.752,00 TL’nin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalı … Faktoring A.Ş.’den istirdatı, davalılardan kötüniyet tazminatı tahsiline ilişkindir. Mahkemece; Keşideci davacının çekteki imzasını inkar etmediği, imzaların istiklali prensibi karşısında, imzasını inkar etmeyen keşidecinin, lehtarın ve/veya ara cirantaların imzasının sahte olduğu iddiasına dayanarak hamile karşı sorumluluktan kurtulamayacağı, TTK’nın 687. maddesi uyarınca ara cirantalar ve hamilin, dava konusu çeki, lehtarın ciro imzasının sahih olmadığını bilerek devraldıklarını ispat etmesi gerektiği, bu hususun bilinmesi gereken anın, çekin devralındığı an olup, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, dosya kapsamı ile keşideci davacının, ara cirantalar ve hamilin dava konusu çeki, lehtar imzasının geçersiz olduğunu bilerek devraldıkları ve davacıyı zarara uğratmak maksadıyla hareket ettiklerini ispatlayamadığı, ayrıca imzaların istiklali prensibi uyarınca, lehtar imzasının geçersiz olmasının sadece sahibi yönünden sonuç doğuracağı, davacının lehtar imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamayacağından, davalılardan … Faktoring A.Ş’ye yönelik davanın reddine, davacının davası reddolunuğundan kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından, davalı … Faktoring’in tazminat talebinin ise; dosya kapsamında verilen ve infaz edilen bir tedbir kararı bulunmadığından esastan reddine, Davacı vekilince sunulan beyan dilekçesinde ‘borçlu olunmadığı halde haciz baskısı altında ödenen 24.752,00 TL’nin davalı … Faktoring AŞ’ den istirdadı talep edildiğinden, diğer davalılar yönünden HMK m.119/1-ğ uyarınca hüküm vermeye elverişli bir netice-i talep barındırmayan davanın bu davalılar yönünden HMK m.119/2 gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Karar aleyhine davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 1) Dava ve takip konusu … Bankası Kozyatağı Şubesi’nden keşide edilen 31/10/2018 keşide tarihli … numaralı 18.623,16 TL bedelli çekte davacı keşideci, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibini başlatan, ihtiyati haciz kararına istinaden tahsilat yapan … Faktoring A.Ş.’dir. Çekin zayii sebebiyle iptali için … Şirketi ( yeni unvanı … Pazarl. A.Ş.) tarafından hasımsız açılan İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/1268 esas sayılı davasında 31/10/2018 tarihli ödemeden men kararı verilmesi sebebiyle … Faktoring A.Ş. tarafından ibrazında “İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/1268 esas sayılı davasından ihtiyati tedbir/ödeme yasağı kararı bulunduğundan işleme alınmadığı” şerhi düşülmüş, mahkemece çekin ibrazında karşılığının mevcut olup olmadığı bankadan sorulmamış, gerekçeli kararda davacı tarafın bu talebi hakkında gerekçe oluşturulmadığı tespit edilmiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 13.01.2016 tarih 2015/23148E. ve 2016/604 sayılı kararında da belirtildiği üzere; ibraz anında takibe konu çekin bankada karşılığının olup olmadığı araştırılarak, oluşacak sonuca göre çek tazminatına yönelik talebin karara bağlanması gerekir iken, anılan talep hakkında olumlu yada olumsuz karar verilmemesi isabetsiz olduğundan, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 2) Cironun şeklini düzenleyen TTK’nun 683 (1) maddesindeki; Cironun poliçe veya poliçeye bağlı olan alonj denilen bir kağıt üzerine yazılması ve ciranta tarafından imzalanması gerekir. (2) Lehine ciro yapılan kişinin ciroda gösterilmesine gerek olmadığı gibi, ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret olabilir. Bu şekildeki cirolara “beyaz ciro” denir. Beyaz cironun poliçenin arkasına veya alonj üzerine yazılması gerekir. TTK 684 (1) maddesinde; Ciro veya zilyetliğin geçirilmesi ile poliçeden doğan bütün haklar devrolunur. TTK 686 (1) maddesindeki; Poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde, yetkili hamil sayılır.” düzenlemeleri uyarınca TTK 818. maddesinin göndermesi ile çekler hakkında da uygulanan ciro silsilesinin düzgünlüğü, TTK’nun 683, 684/1 ve 686/1. maddelerine göre değerlendirilmesi gerekir. Takip ve dava konusu … Bankası Kozyatağı Şubesi’nden keşide edilen 31/10/2018 keşide tarihli … numaralı 18.623,16 TL bedelli çekte davacı … Müşavirlik A. Ş., keşideci, davalı … Tic. A.Ş. lehtar olup, sırası ile … Ticaret A.Ş., … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ve … A.Ş.’ne ciro edildiği tespit edilmiştir. Dava ve takip konusu çekte lehtar davalı … Ticaret A.Ş. olmasına rağmen, çeki ilk cirolayan … Ticaret A.Ş. olduğu tespit edilmiş ise de; davacı çekin keşidecisi olup, imzasını inkar etmediği gibi, diğer cirantalarda imzalarını inkar etmemiştir. TTK 677. maddesindeki ”bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez” şeklindeki imzaların istiklali prensibi uyarınca, imzası inkar edilen … Şirketi’nin cirosu dışındaki, davacı keşideci imzası ve diğer cirolardaki imzalar inkar edilmediğinden geçerlidir ve çekin kambiyo vasfını ortadan kaldırmaz. İnkar edilen imza sadece sahibi lehine hak doğuracağından, geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar.TTK 683. Maddesi ve TTK 801.maddesindeki; “Cirosu kabil bir çeki ödeyecek olan muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de, cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.” düzenlemesi uyarınca, cironun çek veya alonj üzerinde olması, imza içermesi, hamilin çekin arkasındaki ciro silsilesinin şeklen düzgünlüğünü kontrol etmesi yeterli olup; çeki ciro yolu ile alanın, ciro edenlerin gerçekten var olup olmadığını, imzanın ciro edene aidiyetini araştırma yükümlülüğü yoktur. Cirolar takip ve dava konusu çekin arka yüzünde olup, müteselsil ve birbirine bağlı olduğundan, TTK 684/1. maddesi uyarınca zilyetliğin geçirilmesi ile çekten doğan bütün haklar devrolunduğundan, TTK’nun 683, 684/1 ve 686/1. maddesine göre ciro zincirinde kopukluk olmadığı sübuta erdiğinden, davacı vekilinin ciro silsilesinin kopuk olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.3) Çekin kambiyo vasfından kaynaklanan, temelindeki hukuki ilişkiden bağımsız olarak kayıtsız şartsız ödeme vasıtası olması sebebiyle, cirantalar arasında temelinde hukuki ilişkinin olmaması cironun geçersizliği sonucunu doğurmadığından, … Otomotiv’in hiçbir ticari ilişki içerisinde olmadığı, tanımadığı bir firmanın çekini alması sebebiyle dava ve takip konusu çekin cirosunun geçersiz olduğu iddiası yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.İyi niyet Türk Medeni Kanunu’nda düzenlemiş olup, TMK 2.maddesi; “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” TMK 3. maddesi; “Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda asıl olan iyi niyettir. Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyi niyet iddiasında bulunamaz.” TMK 5. maddesi; “Bu kanun ve Borçlar Kanununun genel nitelikli hükümleri, uygun düştüğü ölçüde tüm hukuk ilişkilerinde uygulanır” şeklinde düzenlenmiştir. TMK 2. maddesindeki iyiniyet iddiası hukuki düzenlemelerin yetersiz kaldığı durumlarda mahkeme hakimine adaletigerçekleştirebilmesi için hareket serbestisi sağlayan takdir hakkıdır. TTK 687. maddesindeki;” Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi adasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez, meğerki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.” TTK’nun 686/1. maddesindeki; “Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır” TTK 790. maddesindeki; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı taktirde yetkili hamil sayılır.” TTK 801. maddesindeki; “Cirosu kabil bir çeki ödeyecek olan muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de, cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.” düzenlemeleri uyarınca, hamilin çekin arkasındaki ciro silsilesinin şeklen düzgünlüğünü kontrol etmesi yeterli olup; takip ve dava konusu … Bankası Kozyatağı Şubesi’nden keşide edilen 31/10/2018 keşide tarihli … numaralı 18.623,16 TL bedelli çekte davacı … Müşavirlik A. Ş. keşideci, davalı … Tic. A.Ş. (yeni unvanı … Pazarlama A.Ş.) lehtar olup, çekin sırası ile … Tic. Ltd. Şti., … Ltd. Şti ve … Faktoring A.Ş.’ne ciro edildiği, … A.Ş.’nin kaşede belirtilen adresinin Tuzla/İstanbul, ancak vergi dairesinin Yenikapı vergi dairesi olduğu tespit edilmiştir. Çek üzerindeki keşideci ve … Şirketi’nin cirosu dışındaki ciranta imzaları inkar edilmediğinden, dava konusu çek üzerindeki ciro silsilesine bakıldığında şeklen düzgün olup, kopukluk mevcut olmadığı sübuta ermiştir. TTK 801. maddesinde çeki ödeyecek olan muhataba sadece, cirolar arasında şeklen düzenli bir teselsülün varlığını inceleme ve denetleme yükümlülüğü getirildiğinden, davalı … Tic. Ltd. Şti. ve … Tic. Ltd. Şti’nin TTK hükümlerine uygun şekilde çeki ciro yolu ile aldığı sübuta erdiğinden, iyi niyet iddiasında bulunulamayacak durumu düzenleyen TMK 3/2. maddesindeki koşulun gerçekleşmediği tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun “Elden Çıkan Çek” başlıklı 792. maddesinde çekin her hangi bir şekilde hamilin elinden çıkması halinde ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek olsun, çeki elinde bulunduran yeni hamilin ancak kötü niyetle iktisap etmiş veya elde ederken ağır bir kusurunun bulunması halinde çeki geri vermekle yükümlü olduğu, “Def’iler” başlıklı 687. maddesinde poliçe kapsamında muhatap, düzenleyen veya hamillerden biri ile kendi arasında olan ilişkiye dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği, ancak başvuran hamilin poliçeyi iktisap ederken muhatabın zararına hareket etmesi halinde def’ileri öne sürebileceği ifade edilmiştir. Kötü niyetin varlığını ispat davacı tarafa ait olup, kötü niyetle iktisap tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir. Dava ve takip konusu çekin davalı … Şirketi’nin elinden rızası dışında çıkmış olması, tek başına kötü niyetin varlığını kanıtlamaya yeterli olmadığından, davacı tarafça davalılar … Tic. Ltd. Şti., … Metal San. Tic. Ltd. Şti’nin çeki iktisapta bile bile borçlu davacı tarafın zararına hareket ettiğinin, fikir ve eylem birliği içerisinde olduklarının kanıtlanmadığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan, bu davalılar yönünden istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı … Faktoring A.Ş.’nin … Tic. Ltd. Şti’inin faturaya dayanan borcuna karşılık davalı … Tic. Ltd. Şti’ne verdiği dava ve takip konusu çeki, … Tic. Ltd. Şti ile arasındaki 22/06/2017 tarihli … numaralı faktoring sözleşmesi uyarınca, ticari ilişkiyi tevsik eden 05/08/2018 tarihli irsaliyeli fatura, alacak bildirim formu ve tevdi bordrosu ile birlikte temlik aldığı dosya kapsamı ile sabittir. 04.02.2015 tarih ve 29257 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve dava konusu ihtilafa uygulanması gereken “faktoring işlemlerinde uygulanacak usul ve esaslar hakkında yönetmelik”in İstihbarat çalışması başlıklı 5 maddesinde;” (1) Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması; a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi, b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması, c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veri tabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur,” hükmü düzenlenmiş isede; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. maddesinde “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktöring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktöring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki faktöring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü yer aldığı, TTK 801. maddesinde; “Cirosu kabil bir çeki ödeyecek olan muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de, cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.” düzenlemesinin bulunduğu sabittir. Dava ve takip konusu çek üzerindeki diğer imzalar inkar edilmediğinden, imzaların istiklali prensibi uyarınca … Tic. A.Ş. dışındaki imzalar sahibini bağlar. Dava konusu çek üzerindeki ciro silsilesine bakıldığında şeklen düzgün olup kopukluk mevcut olmadığı gibi, dayanak fatura VUK’na uygun düzenlenmiştir. Davalı … Faktoring A.Ş.’nin, …. Ltd. Şti. ile arasındaki 22/06/2017 tarihli … numaralı faktoring sözleşmesi gereğince ticari ilişkiyi tevsik eden 05/08/2018 tarihli irsaliyeli fatura, alacak bildirim formu ve tevdi bordrosu ile birlikte temlik aldığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan, 6361 Sayılı Yasa’nın 9/2. maddesindeki düzenlemeye uygun olduğu, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni gösterdiği ve yasal hamil olduğu sübuta ermiştir. Dava ve takip konusu çek olup, kambiyo vasfı sebebi ile temelindeki hukuki ilişkiden ayrık olarak mücerret ödeme belgesidir. TTK 801. maddesinde çeki ödeyecek olan muhataba sadece, cirolar arasında şeklen düzenli bir teselsülün varlığını inceleme ve denetleme yükümlülüğü getirmiş, yasa temelindeki hukuki ilişkiden ayrık olarak bir ödeme aracı olan çekin bu kambiyo vasfı sebebiyle çeki ciro ve temlik sözleşmesi ile temlik alana başka araştırma külfeti yüklememiştir. … Ticaret A.Ş.’nin kaşede belirtilen adresi Tuzla/İstanbul, ancak vergi dairesinin Yenikapı vergi dairesi olduğu, Vergi Usul Kanunu uyarınca bağlı olunacak vergi dairesi işyerinin veya işyeri merkezinin bulunduğu yer vergi dairesi olması sebebiyle, firma adresinin Tuzla/İstanbul’da olmasına rağmen, Yenikapı Vergi Dairesi’nin mükellefi olunması mümkün değil ve bu hususa … Faktoring tarafından dikkat edilmemiş ve davacıdan borca ilişkin teyit alınığı iddia ve ispat edilmemiş ise de; davaya konu çekin davalı faktoring şirketince 6361 Sayılı Kanunun 9/3. maddesine uygun şekilde temlik alındığı sübuta erdiğinden ve yasa temelindeki hukuki ilişkiden ayrık olarak bir ödeme aracı olan çekin bu kambiyo vasfı sebebiyle çeki ciro ve temlik sözleşmesi ile temlik alana başka araştırma külfeti yüklemediğinden, yasanın yüklemediği bir külfetin yönetmeliğin 5. maddesi ile getirilmesi (ki işbu yönetmelik 6361 Sayılı Kanunun 9/2. maddesinin uygulanması yönünde çıkartılmıştır, 3. kişi konumundaki faktoring şirketine uygulanması hukuken mümkün değildir) davalı tarafça yerine getirilmemesi kötü niyet ve ağır kusur kabul olarak edilemeyeceğinden, davacı tarafça da davalı … San. Tic. Ltd. Şti. ile faktoring şirketinin çeki temlik alırken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini gösterir başka ispat vasıtası sunulmadığı tespit edildiğinden, davacı vekilinin davalı … Faktoring A.Ş. yönünden istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, 1 numaralı istinaf sebebi yönünden yeniden araştırma ve değerlendirme yapılması için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile; 2- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/03/2022 tarih, 2021/407 E. 2022/267 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 161,40 TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/09/2022