Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1104 E. 2022/1223 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1104
KARAR NO: 2022/1223
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2022
NUMARASI: 2022/68 D.İş. – 2022/71 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı/ talep eden vekilinin dilekçesinde özetle; “…” ibareli ürünlerinin davalı yanca ne miktarlarda üretildiği, hangi firmalara satıldığı, hangi satış/ pazarlama kanallarında ilgili ürünlerin kullanıldığı, bahse konu ürünlerin davalı yanca hangi ülkelere ihraç edildiği, davalının müvekkili olan şirket markalarını taşıyan ürünleri üreterek/ satarak ne miktarlarda ciro elde ettiğini ortaya koyar nitelikte olan belgelerin Mahkemeye sunulmasını, Davalı yanca hem fiziken hem de internet üzerinden satılmakta olan “…” ibareli ürünler bakımından, internet üzerinden gerçekleştirilen tecavüzün tespitinin yapılması adına bilir kişi incelemesi yaptırılmasını, Davalı yanca üretilmekte/ satılmakta olan “…” ibareli ürünlerin yerinde tespiti amacı ile Mahkemeye bilahare bildirilecek olan adres/ adresler üzerinde karşı tarafa her hangi bildirimde bulunmadan belirlenecek olan adres/ adresler üzerinde, karşı tarafa herhangi bir bildirimde bulunmadan delil tespitinin yapılmasını, Delil tespiti yapılması aşamasında elde edilecek davalı yanca üretilen/ pazarlanan/ satılan/ elde bulundurulan “…” ibaresini taşıyan ürün ambalajlarına, bahse konu ibareleri taşıyan sair bütün promosyonel belgelere, eğer ilgili ibareleri taşıyan ambalajların/ promosyonel belgelerin ürünlerden ayırılması mümkün değil ise ilgili ürünlerin tamamına el konulmasını ve bahse konu ürünlerin ticari alandan toplanmasını, Davalı yanca gerçekleştirilen müvekkili olan şirket marka hakkına tecavüz fiillerinin önlenmesi adına Mahkeme tarafından el konulan “…” ibareli ürünlerin masrafları karşı tarafa yükletilerek imhasını ve bahse konu ürünlerin davalı yanca üretiminin durdurulmasını, Davalı yanca üretilen/ pazarlanan/ satılan “…” ibareli ürünlerin gümrükte durdurulmasını, Davalı yanca üretilen/ pazarlanan/ satılan “…” ibareli ürünlerin müvekkili olan şirketin marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunun tespitini, aleyhine tespit istenen tarafa bu aşamada tebliğ yapılmasından sarfı nazar edilerek yargılama sonunda hükmedilecek yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; aleyhine tespit/ tedbir istenin adresinin … Mahallesi … Cad. … Sit. No:… Bağcılar/İSTANBUL olduğu, Mahkemenin yargı sınırları dışında bulunduğu gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.İstinaf yoluna başvuran davacı/ talep eden vekili; müvekkili olan şirketin merkez adresinin esas alınması gerektiğini, aksi düşünülse bile gerektiğinde Mahkemece talimat yazılabileceğini, internet üzerinden gerçekleşen tecavüzlerde noter tasdikli e-tespit tutanakları üzerinde bilir kişi incelemesinin mümkün bulunduğunu, salt adres farklılığı nedeni ile verilen kararın hatalı olduğunu, her ne kadar sisteme kendileri tarafından şube adresi kayıt olarak eklenmiş ise de talep dilekçesinde açıkça şirket merkezinin taraf olarak gösterildiğini, teknik aksaklık nedeni ile yetkisizlik kararı verilemeyeceğini, belirterek kararın kaldırılarak talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan/ olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep şu şekildedir: İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, karşı taraf tarafından üretilen/ satılan/ pazarlanan/ ihraç edilen “…” ibareli ürünlerin talep edenin kendilerine ait …/ … markasına tecavüz niteliğinde olduğu iddiası ile, tecavüzün tespiti, karşı tarafın tecavüz oluşturacak şekilde markayı kullandığı ürünlerden elde ettiği cironun bildirilmesine dair karar oluşturulması, internet üzerinden markaya tecavüzün bilirkişiler tarafından tespiti, mezkur ürünlerin mahallerinde tespiti ile ürünlerin üretiminin, satışının, pazarlanmasının, ihraç edilmesinin, dağıtımının durdurulması, el konulması, toplanması, imhası, gümrükte durdurulması yönünde delil tespiti ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Henüz dava açılmamış olan hâllerde delil tespiti, esas hakkındaki davaya bakacak olan mahkemeden veya üzerinde keşif yahut bilirkişi incelemesi yapılacak olan şeyin bulunduğu yer sulh mahkemesinden istenir. Marka hakkı sahibinin üçüncü kişiler aleyhine ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu hallerde yetkili mahkeme, talepte bulunanın yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir. Talep edenin talep dilekçesi ile bildirdiği kendi adresi Odunpazarı/ Eskişehir’dir. Aleyhine delil tespiti ve ihtiyati tedbir talep edilenin adresi talep dilekçesi ile talep eden tarafından Bağcılar/ İstanbul olarak bildirilmiştir.Talep eden tarafından sisteme aleyhine delil tespiti ve ihtiyati tedbir talep edilenin adresi şube adresi olan Diyarbakır olarak işlenmiştir. Bu durum karşısında ilk derece Mahkemesince yetki hususu re’sen gözetilerek yetkisizlik kararı ile talebin reddine karar verilmiştir. Aleyhine karar tesisi talep edilenin sicil kaydı haricen re’sen incelendiğinde adresinin Bağcılar/ İstanbul olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar talep eden tarafından şirketin merkez adresinin esas alınması gerektiği aksi düşünülse bile gerektiğinde Mahkemece mahal Mahkemesine talimat yazılabileceği, internet üzerinden gerçekleşen tecavüzlerde noter tasdikli e-tespit tutanakları üzerinde bilir kişi incelemesinin mümkün bulunduğu, salt adres farklılığı nedeni ile yetkisizlik kararı verilemeyeceği, sisteme kendileri tarafından sehven şube adresi kayıt olarak eklenmiş ise de talep dilekçesinde açıkça şirket merkezinin taraf olarak gösterildiği iş bu teknik aksaklık nedeni ile yetkisizlik kararı verilemeyeceği istinaf nedenleri olarak ileri sürülmüş ise de bu nedenler yerinde görülmemiş, salt bu soyut iddialar ile yetkili Mahkeme yerine geçilerek ilk derece Mahkemesi tarafından karar verilemeyeceği değerlendirilmiş, ilk derece Mahkemesinin yetkisizlik kararının usul yönünden isabetli olduğu belirlenmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; davacı/ talep eden vekilince ileri sürülen istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir. İlk derece Mahkemesince verilen hükümde usul yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, talebin reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetli olduğu değerlendirilerek, davacı/ talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08/06/2022 tarih ve 2022/68 D.İş., 2022/71 K sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/09/2022