Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1087 E. 2022/1425 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1087
KARAR NO: 2022/1425
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2022
NUMARASI: 2018/1179 E. – 2022/34 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 13/10/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin … Alış Veriş Merkezine gelen müşterilere vale hizmeti vermekte olan ticari bir şirket olduğunu, müvekkiline ait … plaka sayılı aracın müvekkili şirket temsilcisi … yönetimindeyken 30.08.2018 tarihinde … Alışveriş Merkezi otoparkında davalı şirketin … ve talimatları altında çalışan Vale görevlisi, …’e park edilmek üzere teslim edildiğini, aracın park edilirken davalı şirket çalışanı tarafından duvara ve dubalara çarpması sonucu hasarlandığını, davalı şirket yetkilisi ve vale görevlisi tarafından olaya ilişkin Durum Tespit Tutanağı düzenlendiğini ve imzalandığını, tutulan tutanakta hasarın, sürücü vale kusuru neticesinde meydana geldiğini ve bunun neticesinde araçta oluşan zararların şirketleri tarafından karşılanacağının beyan edildiğini, müvekkiline ait aracın … Marka lüks sınıf bir araç olduğunu ve olay tarihinde henüz 18.433 KM de olduğunu, müvekkiline ait araç ile ilgili … adlı Eksper tarafından 17.09.20018 tarihli Ekspertiz Raporu ile hasar tespiti yaptırıldığını, hasar bedelinin davalı tarafından ödenmeyince İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/117 D.İş sayılı dosyası ile bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişi raporu ile araçta meydana gelen hasar bedelinin 10.275.43 TL, tamir sürecindeki yokluk bedelinin 1.500,00 TL, değer kaybı bedelinin ise 8.000,00 TL olarak belirlendiğini, düzenlenen bilirkişi raporu ile tespit edilen müvekkilinin zararlarının ödenmesi için davalı borçlu Bob Vale hakkında, İstanbul … icra müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı borçlu tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu beyanla işbu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili davalı şirkete karşı yöneltmiş olduğu davasında haksız olduğunu, zira davacı tarafından başlatılan takibe itiraz dilekçesinde de bildirilmiş olduğu üzere müvekkili tarafından olayın gerçekleşmiş olduğu otopark için … Sigorta A.Ş. bünyesinde 19/12/2017 – 19/12/2018 başlangıç ve bitiş tarihli otopark sorumluluk sigortası yaptırıldığını, davacının öncelikle zararının tazmini için sigorta şirketine başvurması gerektiğini ve bakiye bir zararı mevcut ise bu zararı öncelikle hasara sebebiyet veren şahsa ve ardından işveren müvekkiline yöneltmesi gerektiğini, müvekkili şirkete araçta oluşan hasar onarımına ilişkin tespit edilen onarım bedelinin piyasa gerçekleri ile uyumlu olup olmadığı, yapılan onarım işleminin gerçekleşen hasar ile uyumlu olup olmadığı , tespit edilen onarım tutarının otopark sorumluluk sigortasında yer alan teminat limitlerini aşıp aşmadığı ve sorumluluk miktarlarının belirlenmesi gerektiğini, … plakalı araçta oluşan değer kaybı hesabının da yargılamaya muhtaç olduğunu, davacı şirketinin araçtan mahrumiyet bedeli olarak 1.500,00 TL talep etmesinin gerçeklikten uzak olduğunu, Zarar görenin uğramış olduğu zararını ispatla yükümlü olduğunu, araç yokluk bedelinin dolaylı bir zarar kalemi olduğunu; yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre davacı ”gerçek zararını” ispata yarar belgeleri dosyaya sunmakla yükümlü olduğunu, olay sonrası tutulan tutanakta ve takibe itiraz dilekçelerinin içeriğinde otopark sorumluluk sigortası bilgilerinin paylaşılmış olmasına rağmen sigorta şirketine başvuru yapılmaksızın zarar kalemleri ile ilgili takibin müvekkili şirkete yöneltilmiş olmasının davacının kötüniyetli olarak müvekkilinden haksız biçimde para tahsil etme çabasını ortaya koyduğunu beyan ederek, %20 den az olmamak üzere belirlenecek kötüniyet tazminatının davacı taraftan tahsiline karar verilmesini ve huzurda açılan davanın reddine, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince, ” Bilirkişi raporuna itibarla, davanın kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin aynen devamına,” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından olayın gerçekleşmiş olduğu otopark için … Sigorta A.Ş. bünyesinde 19/12/2017 – 19/12/2018 başlangıç ve bitiş tarihli otopark sorumluluk sigortası yaptırıldığını, davacının öncelikle zararının tazmini için sigorta şirketine başvurması gerektiğini, Değer kaybı hesabının gerçeklikten uzak olduğunu, davacının gerçek zararını ispatlamakla yükümlü olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket çalışanı … isimli şahsın sorumlu olduğunu, Araçta meydana gelen hasarın ve kazanç kaybı tespitlerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, itirazın iptali davasıdır. İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında; davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, 8.000,00 TL araç değer kaybı alacağı, 63,12 TL işlemiş faiz, 1.500,00 TL aracın tamir süresince yokluk değeri alacağı, 11,84 TL işlemiş faiz, 10.275,43 TL hasar bedeli alacağı, 81,08 TL işlemiş faiz ve 787,80 TL mahkeme masrafı alacağı olmak üzere toplam 20.719,27-TL ‘nin icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek faizin tahsilinin talep edildiği görülmüştür Somut olayda davacı şirkete ait … plakalı aracın 30.08.2018 tarihinde Zorlu alışveriş merkezinde otopark hizmeti veren davalı şirket çalışanı olan dava dışı valeye (ihbar olunan …’e) park için teslim edildiği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, kaza durum tespit tutanağında, davacıya ait aracın dubalara sürtünmesi sureti ile zarar gördüğünün tespit edildiği, dosyaya sunulan değişik iş dosyası kapsamında tespit edildiği üzere; tek taraflı kaza neticesinde araç sağ ön çamurluk, sağ dikiz aynasının hasar gördüğü, davacı ile davalı arasında Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 579 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan vedia (saklama) sözleşme ilişkisinin kurulduğu, bu hali ile davalının sorumluluğunun, TBK’nın 572. maddesi kapsamındaki ardiyecinin saklama borcunu kötü ifa etmiş olmasından kaynaklandığı, ayrıca davalı şirketin kazanın meydana geldiği AVM’de otopark işletmecisi olduğu, gerek araç sahibiyle aralarında kurulan (otopark hizmet) vedia sözleşmesi ve gerekse TBK’nın 66. maddesi gereğince adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri gereğince zarardan sorumlu olduğu, aksi yöndeki istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı, bilirkişi raporundaki tespitlere göre, davacı şirkete ait aracın 2017 model, … marka, 5.20 i tipi olduğu, olay anında 18.433 KM’de olduğu, kaza sonucunda meydana gelen ve raporda tespit edilen hasarların piyasa koşullarına ve dosya kapsamına uygun olduğu, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere onarım bedelinin 10.275,43-TL, ikame araç bedelinin 1.500-TL, değer kaybının 8.000-TL olarak hesaplandığı, diğer yandan davalı tarafça otopark sorumluluk sigortasının 19.12.2017 – 19.12.2018 tarihleri arasında yaptırıldığı, kazanın ise, poliçenin teminat aldığı tarihlerin dışında yani 30.08.2018 tarihinde gerçekleştiği, dolayısıyla zararın teminat kapsamı dışında kaldığı, bu sebeple zarardan dolayı önce sigorta şirketine başvurulması gerektiği yönündeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, sonuç olarak Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2022 tarih ve 2018/1179 E., 2022/34 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.415,33 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 353,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.061,50 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/10/2022