Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1073 E. 2022/1222 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1073
KARAR NO: 2022/1222
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2022
NUMARASI: 2022/27 D.İş. – 2022/31 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit- İhtiyati Tedbir (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep eden vekili dilekçesinde özetle; aleyhine tespit ve ihtiyati tedbir istenen karşı tarafın 07.10.2021 tarihinde ruhsat ve satış için fiyat onayı almış olduğu … 100 mg Film Kaplı Tablet, … 80 mg Film Kaplı Tablet, … 50 mg Film Kaplı Tablet ve … 20 mg Film Kaplı Tablet isimli ilaçların, tespit ve ihtiyati tedbir talep eden şirketin TR … sayılı patentine (…) tecavüz teşkil ettiği iddiası ile, HMK m.400 ve SMK m. 150 uyarınca tecavüz teşkil eden vakıaların tespiti ile SMK m.159/1, TRIPS m.50/1 ve HMK m.389- 392 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesince; tespit ve tedbir talep eden vekilinin, patente tecavüz davası açmadan evvel değişik iş dosyası üzerinden tespit ve tedbir talebinde bulunduğu, talep edenin patentinin kapsamına göre etken madde ve istemlerin karşılaştırmasının aleyhine tespit ve tedbir talep edilenin KÜB ve KT dökümanları ve patent istemleri ile karşılaştırılması talebinin teknik yönden alanında uzman kişilerin incelemesini gerektirdiği, patente tecavüz bulunup bulunmadığı yönündeki tespitin talep gereği bir menfi tespit içeren esasa taalluk eden bir talep olması yani talebin esas hakkında yazılı yargılama usulüne göre görülüp sonuçlandırılmasını gerektirdiği, basit usüle tabi delil tespiti talebi ile çözümlenemeyeceği, karşı tarafın ruhsat başvurusu yapmış olmasının, hatta fiyat onayı almış olmasının patente tecavüz olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı, zira uygulamada ruhsat başvurusu yapılması, fiyat onayı alınması, SGK geri ödeme listesine girilmesinin Yargıtay ve İstinaf mahkemelerinin istikrar kazanan içtihatlarına göre yasal bir hakkın kullanımından ibaret olduğu, yani … istisnası kapsamında olduğu, bu eylemlerin patente tecavüz olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, tedbir kararı verilmesinde aciliyet olmadığı, davanın esasını çözümleyecek şekilde tedbir kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğu, 6769 sayılı SMK 85/3-c maddesi uyarınca “İlaçların ruhsatlandırılması ve bunun için gerekli test ve deneyler de dâhil olmak üzere, patent konusu buluşu içeren deneme amaçlı fiiller” patentten doğan hakların istisnasını oluşturduğu, patentle korunan hakka tecavüz etmediği, bu istisnanın Bolar İstisnası olarak adlandırıldığı, bu istisnaya göre; jenerik ürün üreticisinin patente koruma süresinin bittiği günün ertesi günü jenerik ürününün pazarda olabilmesi amacı ile konulduğu, kanun koyucunun ilaç ruhsat başvurusunun patent ile korunan hakka tecavüz etmediğini hüküm altına aldığı, bu hüküm karşısında kanuna aykırı olarak Yönetmelik ile başka bir koruma sağlanması ve jenerik ürüne ilişkin başvurunun engellenmesinin mümkün olmadığı, jenerik ürünün pazara sunulabilmesi için 1262 sayılı kanunun 6. maddesi ile Yönetmelik gereği ruhsatlandırılmış ve satış izninin alınmış olmasının gerektiği, Yönetmeliğin 5. maddesinin “Bu Yönetmelik hükümlerine göre Bakanlık tarafından ruhsatlandırılmayan hiçbir beşeri tıbbi ürün pazara sunulamaz.” hükmünü haiz olduğu, ayrıca ürünün piyasaya sunulabilmesi için satış izninin de alınmış olması gerektiği, o halde ilaç üreticisi kişinin öncelikle söz konusu tıbbi ürününü ruhsatlandırması gerektiği, bu bağlamda jenerik ilaç üreticisinin patent süresinin veya veri imtiyaz süresinin bittiği günün ertesi günü pazara ürün sunabilmesi için bu tarih öncesinde test ve deneyler yapması gerektiği, talep edenin … nolu patentinin de koruma süresinin 23.03.2024 tarihine kadar olduğu, dolayısıyla 85/3-c kapsamında aleyhe tespit talep edilenin test ve deneyler yapmasının, fiyat onayı almasının hatta listeye girmesinin hukuki olduğu, öte yandan TRIPS 39. maddesi ile hüküm altına alınan “bu verileri haksız ticari kullanıma karşı koruyacaklardır.” hükmünün Yönetmeliğin 28. maddesi ile sağlandığı, “Bir ürüne ruhsat almak üzere başvuru sahibi tarafından Bakanlığa sunulan bilgilerin gizli olduğu, bu gizliliğin Bakanlıkça korunduğu, bu hüküm gereğince ruhsatlandırılmış ürün verilerinin gizli tutulduğu, uluslararası hukukun öngördüğü düzenlemenin iç hukuka yansıtılmış olduğu, ruhsat başvurusunda bulunulmasının herhangi bir haksız eylem durumu yaratmadığı, TİTCK tarafından gizli tutulan verilerin ifşa edilmediği, kısaltılmış ruhsat başvurusunda bulunan kişinin de söz konusu verileri kullanmadığı, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 03.02.2009 tarih ve 2007/6358 E, 2009/1166 K, 29.09.2009 tarih ve 2007/4802 E, 2009/9797 K, sayılı içtihatları , Bam 16.HD’nin 2018/759 Esas,2018/1070 karar sayılı ilamları) ile birlikte incelendiğinde; talep edenin patentine tecavüz edildiğine dair somut delil sunulmadığı, aleyhine tespit ve tedbir istenen tarafın ise eyleminin ise Yargıtay ve İstinaf mahkemelerinin istikrar kazanan içtihatlarına göre yasal bir hakkın kullanımından ibaret olduğu, öte yandan değişik iş evrakı üzerinden teknik bir konunun basit yargılamaya tabi usul ile incelenmesinin hak ihlaline yol açacağı, aleyhine tespit ve tedbir talep edilenin gizli bilgilerinin incelemeye açılmasına neden olacağı hususları gözetildiğinde böyle bir inceleme yapılmasının mümkün olmadığı, HMK 401 vd. maddeleri uyarınca delil tespitlerinin ancak kaybolma ihtimali bulunan somut bir takım delillerin şimdiden tespiti için yapılabileceği gerekçesi ile tespit ve ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İstinaf yoluna başvuran talep eden vekili dilekçesinde özetle; ilk derece Mahkemesi tarafından verilen kararın ihtiyati tedbirin koruma amacına ve patent hakkının korunmasının niteliğine aykırı olduğu, mahkemece hiç bir inceleme yapılmadığı, somut gerekçelendirme yapılmadığı, ret kararı ile geçici hukuki korumadan faydalanmanın imkansız hale getirildiği, karşı tarafın 07.10.2021 tarihinde ruhsat, akabinde fiyat onayı ve satış izni almış olduğu … 100 mg Film Kaplı Tablet, … 80 mg Film Kaplı Tablet, … 50 mg Film Kaplı Tablet ve … 20 mg Film Kaplı Tablet isimli ilaçların müvekkilinin … sayılı patentine tecavüz teşkil ettiği, kendilerince temin edilen tecavüze ilişkin bilgi ve belgelerin sunulduğu, delillerin incelenmediği, benzer talebe ilişkin istinaf kararı ile tespit ve tedbirin rapor alınarak yeniden değerlendirilmesi için dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderildiği, müvekkilinin patentinden doğan haklarının ihlal edildiğini ortaya koyan delillerin tespiti için yasal şartların mevcut olduğu, müvekkilleri tarafından ikame edilebilecek patente karşı tecavüzün tespiti, men’i, ref’i davası için delil tespiti taleplerinin kabul edilerek talep konusu üretimin gerçekleşmiş/ gerçekleşmekte olduğunun diğer tarafın üretim tesislerinde ve tespite konu ürünlerin ruhsat dosyası üzerinde yapılacak bir keşifle tespit edilmesine karar verilmesi gerektiği, delil tespitinde hukuki yararının mevcut olduğu, bilirkişi raporunun alınması gerektiği ancak rapor alınmaksızın karar verildiği, … istisnasının mevcut olmadığı halde kararda bu hususa yer verildiği, patent hakkı ve kapsamını düzenleyen SMK m. 85/2 uyarınca söz konusu ürünlerin bu aşamadan sonra her ne amaçla olursa olsun üretiminin, ithalatının, ihracata konu edilmesinin veya elde bulundurulmasının patent hakları kapsamında olduğu, müvekkillerinin bu fiilleri önleme hakkının bulunduğu, üstelik başvurularına konu karşı tarafın ürünleri ruhsatlandırma sürecini tamamlamış olmasının ve bunun üzerine fiyat onayı ile satış izni almasının yanı sıra, çeşitli etkinlik ve organizasyonlarda stant kurulmak ve görseller kullanılmak suretiyle satış için tanıtılmaya dahi başlandığı, müvekkili şirkete ait dasatinib etken maddesinin KML hastalığının tedavisinde kullanımını açıklayan ve koruyan TR … sayılı patentin koruma süresinin 23 Mart 2024 tarihinde sona ereceği, bu sürenin uzatılmasının mümkün olamayacağı, bu suretle karşı tarafın müvekkiline ait patent ile korunan yine müvekkiline ait orijinal … adlı ilaca ait ruhsat dosyası ve içeriği referans gösterilmek suretiyle ruhsat aldığı ve piyasaya sürmesi konusunda mevzuat açısında prosedürel hiçbir engelin bulunmadığı … adlı ürünleri ile müvekkilinin hakkı olan KML tedavisinde … kullanımı pazarından haksız olarak pay alacağının şüphesiz olduğu, yine patent sahibi müvekkilinin katlandığı araştırma, geliştirme faaliyetleri ile ilgili yatırım ve masraflara katlanmayan ve dolayısıyla çok daha düşük bir maliyetle ilaç üretebilen diğer tarafın, müvekkilline yıkıcı fiyat rekabeti yapacağını ve müvekkilinin orijinal ilaçlarının piyasada tutunmasını oldukça zorlaştıracağı, bu sebeplerle diğer tarafın … ürünlerinin müvekkiline ait patent haklarına tecavüz teşkil ettiğinin açık olduğu ve bu durumun telafisi imkânsız zararlara yol açacağı ve açtığı, ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğu, tedbir kararı verilmemesi halinde telafisi güç durum oluşacağı, hakkaniyet ilkesi gereğince de tedbir kararı verilmesinin zorunlu hale geldiği, somut deliller sundukları iddiası ile ilk derece Mahkemesinin ret kararının kaldırılmasına ve başvuru tarihinden bu yana geçen süre ile ihtiyati tedbir koşullarının varlığı gereği karşı tarafa tebligat yapılmaksızın HMK m.400 ve SMK m.150 uyarınca gerekirse bilirkişi marifetiyle tecavüzün tespiti ile ihtiyati tedbir taleplerinin kabulünü talep etmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan/ olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep şu şekildedir: Talep; aleyhine tespit ve ihtiyati tedbir istenen karşı tarafın 07.10.2021 tarihinde ruhsat ve satış için fiyat onayı almış olduğu … 100 mg Film Kaplı Tablet, … 80 mg Film Kaplı Tablet, … 50 mg Film Kaplı Tablet ve … 20 mg Film Kaplı Tablet isimli ilaçların, tespit ve ihtiyati tedbir talep eden şirketin TR … sayılı patentine (…) tecavüz teşkil ettiği iddiası ile, HMK m.400 ve SMK m. 150 uyarınca tecavüz teşkil eden vakıaların tespiti ile SMK m.159/1, TRIPS m.50/1 ve HMK m.389- 392 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkin olup 6100 Sayılı HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri re’sen gözetilmek üzere istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Eldeki davada, ihtiyati tedbir ve tespit isteyenler vekili, karşı yanın … sayılı (…) patentinden kaynaklanan haklarını ihlal eden “…” isimli jenerik ürünleri için Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsat ve satış izni aldığını ve bu ürünleri üreterek ticaret alanına çıkarmak üzere tanıtıma başladığını, müvekkilinin “…” ürünü ile etkin maddeleri aynı olma, aynı kalitatif ve kantitatif terkibe ve formüle sahip olma ve aynı farmasötik formda olma zorunluğunun, böyle bir ürünün müvekkilinin patent hakkına tecavüz etme durumunun kaçınılmaz olabileceğini ileri sürerek, karşı yanın müvekkilinin patent ile korunan haklarına tecavüz teşkil eden vakıaların tespiti ve karşı yanın dava konusu ürünleri üretimini, ithalatını, tanıtımını yapmasının önlenmesi, üretilen ürünlerin tanıtım için hazırlanan her türlü materyalin toplatılması ve imhası, ürünle ilgili ticari faaliyette bulunmasının önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İddia ve tüm dosya kapsamına göre; karşı tarafın ruhsatlı olarak “…” adlı ilacı piyasaya sürdüğü ve bu halde de, talep edenin patentine tecavüz iddiasıyla başvurulan tespit ve yapılacak inceleme sonucu değerlendirilecek tedbir hususunun, acele işlerden olan delil tespiti ve buna bağlı tedbir değerlendirmesini aştığı, tecavüz iddiasına dayalı olarak açılacak esas davada tedbir konusunda değerlendirme aşamasına gelindiğinde tespit ve tedbir konusunda bir değerlendirme yapılabileceği, taleplerin esas davada yapılacak inceleme ile değerlendirilecek nitelikte olduğu belirlenmiştir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; talep eden tarafın dayandıkları bilgi ve belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre ilk derece Mahkemesinin kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyati tedbir ve tespit isteyenler vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, yapılan inceleme sonucunda ilk derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla talep edenler vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1.Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/03/2022 tarih ve 2022/27 D.İş., 2022/31 K. sayılı kararına karşı talep eden vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcı talep eden tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Talep eden tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/09/2022