Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1040 E. 2022/1291 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1040
KARAR NO: 2022/1291
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13.04.2022 -21.04.2022 tarihli ara kararlar
NUMARASI: 2021/761 Esas
İSTANBUL 3. ATM 2021/822 DEĞİŞİK İŞ SAYILI DOSYASI:
BİRLEŞEN İSTANBUL 3. ATM 2022/49 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI:
2022/41 DEĞİŞİK İŞ SAYILI DOSYA:
ASIL/ BİRLEŞEN
DAVA KONUSU: Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/09/2022
Yukarıda yazılı ilk derece Mahkemesi’nin kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İlk derece Mahkemesinin 2021/761 Esas sayılı dava dosyasında verilen 03.12.2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara (asıl dava olan 2021/761 Esas sayılı, davacıları …, …, davalıları …, … olan, menfi tespit davasında, verildiği iddia olunan senedin teminat senedi olarak verildiğine ilişkin sunulan belgeler arasında herhangi bir açıklık bulunmadığı ayrıca 2 adet resim ve kürkün davalılara teslim edildiğine ilişkin de bir belge sunulmadığı gerekçesi ile tedbir isteminin reddine) karşı davacılar istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Dairemiz tarafından 2022/363 Esas- 2022/401 Karar sayılı 15.03.3022 tarihli karar ile ara karar hukuka uygun bulunarak istinaf başvurusu reddedilmiştir. İlk Derece Mahkemesinin 2022/41 D.İş sayılı 2022/35 Karar sayılı 02/02/2022 tarihli ihtiyati haciz kararı ile, lehtar … yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine, borçlu … ve avalist … yönünden 1.344.580-TL alacak yönünden ihtiyati haciz kararı verildiği, karşı taraf … ve … tarafından mahkemenin tedbir kararına itirazı üzerine yapılan mürafaa duruşmasında 02/03/2022 tarihli karar ile uyuşmazlık ile ilgili taraflar arasında dava açılmış menfi tespit davası olduğu ve ihtiyati tedbir/ haciz dosyasının esas dosyanın eki niteliğinde sayıldığı gerekçesi ile ihtiyati haciz ve tedbir ile ilgili kararın esas mahkemesince verilmesi gerektiğinden dosyanın İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/49 Esas sayılı dosyasına gönderilmesine karar verilmiştir. Birleşen İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/49 Esas sayılı, davacılar …, … tarafından davalılar …, … aleyhine açılan menfi tespit davasında, 01/02/2022 tarihli ara karar ile davanın tarafları arasında hüküm ifade etmek üzere davaya konu keşidecisi … olan 15/01/2022 tarihli 100.000-USD bedelli senedin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren icra takibine konu edilmemesine karar verilmiş, yargılama devam ederken 08/02/2022 tarihli 2022/69 Karar sayılı karar ile davanın İstanbul 10. ATM’nin 2021/761 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/822 D.İş sayılı dosyasında, alacaklı … tarafından borçlular …, …, … aleyhine 1.378.860-TL yönünden ihtiyati haciz kararı verildiği, borçlular … ve … tarafından ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği, yapılan mürafaa yargılaması sonunda mahkemenin 11/02/2022 tarihli ek kararı ile, ihtiyati haciz kararına dayanak senet hakkında İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/761 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açılmış olduğu ve davanın derdest olduğu, ihtiyati haciz kararına itirazın bu davanın görüldüğü mahkeme tarafından incelenmesi gerektiği gerekçesi ile dosya İstanbul 10. ATM’nin 2021/761 Esas sayılı dosyasına gönderilmiştir. Davacılar vekili tarafından istinaf edilen ilk derece Mahkemesinin 13.04.2022 tarihli ara kararının incelemesinde; Davacılar vekilinin itiraz dilekçesinde özetle; tedbir isteminin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu, dava konusu senedin de aralarında olduğu senetlerin bedelsiz kaldığı halde davacılara iade edilmediği, davalı … tarafından cirolanarak diğer davalıya verildiği, 225.000-USD değerindeki menkullerin davalı …’ye teslim edildiğine ilişkin davalının ikrarının bulunduğu, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği hususlarını beyanla, tedbirin reddine ilişkin kararın kaldırılarak tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. Davacılar vekili vermiş olduğu itiraz dilekçesinde özetle; talebe konu keşidecisi … olan, 100.000-USD değerindeki 15/01/2022 vade tarihli bono hakkında İstanbul 3.ATM’nin 2022/49 Esas sayılı dosyası ile tedbirin icra takibine konu edilmeyeceğine karar verildiği, işbu bononun bedelsiz olup talepte bulunan hakkında taraflarınca İstanbul CBS’nin 2021/189296 soruşturma sayılı dosyası ile şikayette bulundukları, ihtiyati haczin şartları oluşmadığından reddine karar verilmesi ayrıca vermiş olduğu diğer talep dilekçeleri ile de takibe konu senet hakkında İstanbul 3.ATM’nin 2022/49 Esas sayılı dosyası ile takibe konulmaması hususunda tedbir kararı verilmiş olduğu, işbu icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı … vekili birleşen İstanbul 3.ATM’nin 2022/49 Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu itiraz dilekçesinde özetle, tedbir kararının hatalı olduğunu, davaya konu kambiyo senedinin kayıtsız şartsız ödeme vaadi içeren bir belge olduğunu, davacı tarafın iddialarını ispat edemediğini, delillerinin davasını ispat edecek nitelikte olmadığını, davacının iddialarının soyut olduğunu, tedbir kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşulunun somut olayda mevcut olmadığını beyanla tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından, 2021/41 D.iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararının İstanbul … İcra dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile infaza konulduğu, söz konusu dosyada borç miktarının depo edildiği, yine ihtiyati haciz kararının İstanbul 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/85 Esas 2022/156 Karar sayılı dosyası ile İİK 266. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verildiği, bu itibarla mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının İcra Hukuk Mahkemesi tarafından İİK 266. maddesi uyarınca kaldırıldığı, ihtiyati haczin infazından sonra İİK 266. maddesi uyarınca itiraz yetkisinin ve değerlendirme yetkisinin İcra Mahkemesine ait olduğu, ihtiyati haciz kararının İcra Mahkemesi tarafından kaldırılmış olduğu gerekçesi ile itiraz hususunda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İstanbul 3. ATM’nin 2021/822 D.iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazların, itirazların İİK 265. maddesinde sayılan itirazlardan olmaması ve itirazların yargılamayı gerektirmesi sebebiyle reddine karar verilmiştir. İstanbul 3. ATM’nin 2022/49 Esas sayılı dosyasından verilen tedbir kararında her ne kadar davalı … yönünden de tedbir kararı verilmiş ise de davacılar tarafından senetteki imzaya itiraz edilmediği, …’nin senette görünüşteki ciro silsilesine göre yetkili hamil olduğu, TTK 599. maddesi uyarınca (TTK 690. maddesi yollaması ile) keşideci veya önceki hamillerin kendi aralarında doğan ilişkiden dolayı oluşan def’ileri, müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremeyeceği ancak hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmesi halinde bu def’ileri ileri sürülebileceği, davacı tarafça yargılamanın başlangıcında davalının yetkili hamilin poliçeyi iktisabı anında kötü niyetli hareket ettiğine ilişkin herhangi bir iddia ve delil sunmadığı, bu iddiaların ancak yargılama sonucunda ortaya çıkabileceği, bu bağlamda iddialarının yaklaşık ispat ölçüsünde dahi ispatlanamadığı gerekçesi ile mahkemenin 2021/761 Esas sayılı dosyası ile birleşen İstanbul 3. ATM’nin 2022/49 Esas sayılı dosyasından 31/01/2022 tarihinde verilen tedbir kararının (davaya konu keşidecileri … ve … olan senedin icra takibine konu edilmemesi yönünde verilen) itiraz eden … yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı … vekili tarafından istinaf edilen ilk derece mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ara kararının incelemesinde; Davacılar vekilinin 20/04/2022 tarihli dilekçesinde özetle, İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/49 Esas sayılı dosyası ile verilen ihtiyati tedbir kararında dava değerinin %15’i tutarında teminatın icra dosyasına yatırıldığı, İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında da borcu kadar teminatın yatırılmış durumda olduğu beyan edilerek; hem alacak miktarı hem de %15’i kadar teminatın mevcut durumda depo edilmiş olduğundan bahisle İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına depo edilmiş olan teminatın alacaklılara ödenmemesi amacıyla ilk derece Mahkemesinin dosyası ile birleştirilen İstanbul 3.ATMnin 2022/49 Esas sayılı dosyasına taraflarınca alacağın %15’i oranında teminat yatırılmış olduğundan teminatsız olmak üzere, davacılar tarafından İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı depo edilmiş olan paranın yargılamanın sonuna kadar İİK 72/3 uyarınca tedbiren alacaklılara ödenmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından, asıl ve birleşen dava dosya kapsamı gereği, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, %15 teminatın ve birleşen dosyada alacağın tamamının icra dosyasına yatırılmış olduğu gerekçesi ile … yönünden İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin ilk derece mahkemesinin 13.04.2022 tarihli ara kararına karşı istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın … Galerisini işletmekte olduğunu, diğer müvekkili … ile müşterek çocuklarının ve ticari ilişkileri bulunduğunu, müvekkillerinin dava dışı … isimli kişiye müvekkili … tarafından tanzim edilip …’in kefili olduğu birtakım senetler verdiklerini, bu senetlerden 100.000-USD’lik 3 adet ve 50.000-USD’lik 1 adet toplam 350.000-USD değerinde senedin davalı … ‘e verildiğini öğrendiklerini, senetleri ödeme konusunda zorluk çeken müvekkillerinin davalı … ile yaptıkları görüşme neticesinde davalının kendilerine öncelikle 50.000-USD ödeme yapılıp aylık 5.000-USD faiz ödenmesi kaydı ile senetlerin yenilenerek vadelerinin ileri tarihe erteleneceğini söylediğini, davalının bu beyanından sonra müvekkillerinin davalıya ilk ödemeye karşılık 50.000-USD değerinde vade tarihi yazılı olmayan ve 100.000-USD tutarlı 30.10.2021 tarihli 100.000-USD tutarlı 30.11.2021 tarihli 100.000-USD tutarlı 30.12.2021 tarihli toplam 350.000-USD değerinde arasında dava konusu senedinde bulunduğu 4 adet senet verdiklerini, müvekkillerinin aylık 5000-USD den 6 aylık 30.000-USD faiz ödemesi ile 50.000-USD ödeme yaptıktan sonra davalının talebi ile bir adet 100.000-USD değerinde … 250x.200cm resim ve 1 adet 100.000-USD değerinde … ve 1 adet 25.000-USD değerinde … 100x200cm resminin davalı …’ye teslim edildiğini ancak davalının bu ödemelere karşı müvekkillerine senetlerini iade etmediklerini, bu senetlerden vade tarihi olmayan ödenmiş 50.000-USD ve ödenmiş 30.10.2021 tarihli 100.000-USD bedelli senedin diğer davalı …’ye cirolanarak bu şahıs üzerinden İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/751 D.iş dosyasından ihtiyati haciz alınarak İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 17.11.2021 tarihinde hacze gelindiğini, evdeki bır kısım eşyaların haczedilerek muhafaza altına alındığını, müvekkillerinin haciz esnasında 50.000-USD ve 15.000-TL’yi alacaklı vekiline ödediğini, kalan tutarın 18.11.2021 günü alacaklı vekiline yeniden ödenerek haczedilen eşyaların iade alındığını, bu esnada dava konusu 30.11.2021 tarihli 100.000-USD değerindeki senedin de aynı yöntemle tahsil edileceğinin müvekkillerine söylendiğini, oysa ki davalıların elinde bulunan bedelsiz kaldığı halde müvekkillerine iade edilmediği iddia olunan dava konusu senedin de aralarında bulunduğu senetlerle ilgili taraflarınca davalılar hakkında İstanbul CBS’nin 2021/189296 Soruşturma Sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, bu dosya kapsamında davalı …’in vermiş olduğu dosya içerisinde de bulunan 31.12.2021 tarihli ifadesinde dilekçede bahsedilen eserlerin kendisine teslim edildiğini ikrar ettiğini ancak iki adet resmi paralarını ödeyerek satın aldığını, kürkü ise satmak üzere teslim aldığını beyan ettiğini, davalı …’nin taraflarınca mahkemeye sunulan yazılı beyanlarını destekleyen sözlü beyanlarını savcılık dosyasında kendi ifadesinde belirttiğini, yaklaşık ispat dahi olmadığını ve ilk derece Mahkemesi tarafından değerlendirilen İİK m. 265’e göre sayılan şartların bulunmadığı hususunda ise, dosyada bulunan evrakların dikkate alınması halinde davalıların müvekkillerinin borcunu ödediğini destekleyici beyanlarının bulunduğunu, buna rağmen borcun varlığının devam ettiği yönündeki beyanlarının mahkemece tek dayanak olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalıların savcılık dosyasında vermiş oldukları beyanlarının açık bir şekilde çelişkili olduğunu, müvekkillerinin üzerindeki ihtiyati haciz baskısının ispat edilemeyen beyanlar ile devam ettirilmesinin hukuka aykırılık oluşturduğunu, müvekkillerinin bedelsiz kalmış dava konusu senet sebebi ile haciz tehdidi ile karşı karşıya bırakıldığını, mevcut deliller göz önüne alındığında yaklaşık delil ispatının yapılamadığı şeklindeki gerekçe oluşturulabilmesi için ilk derece Mahkemesi tarafından yeterli incelemenin yapılmadığını beyanla birleştirilen 2022/41 D.iş sayılı dosya yönünden verilen karar verilmesine yer olmadığına dair ara kararın isabetli olduğuna, birleştirilen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/822 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine dair kararın ve İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/49 Esas Sayılı dosyası ile verilmiş olan tedbirin kaldırılması kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesinin 13.04.2022 tarihli ara kararına karşı istinafına davalı …’nin cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin İİK m. 265’te sınırlı olarak sayılmış olduğunu, itiraz eden davacıların itirazlarının bu kapsamda olmadığını ve bu davanın konusu olmadığını, neticeten itirazlarının reddi kararının yerinde olduğunu, ihtiyati hacze konu kambiyo senedinin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermekte olmasından dolayı itiraz edenler … ile aralarında doğrudan doğruya ilişkilere dayanan def’ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, senedin teminat senedi olarak verildiğine ilişkin sunulan belgeler arasında herhangi bir açıklık bulunmadığını ayrıca 2 adet resim ve kürkün davalılara teslim edildiğine ilişkin de bir belge sunulmadığını bu sebeple tedbir isteminin yaklaşık ispat ölçüsünde ispatlanamadığından reddine hali hazırda istinaf onamasından geçmiş şekilde karar verildiğini, ilk derece Mahkemesinin 2021/761 Esas sayılı dosyası ile birleşen İstanbul 3. ATM 2022/49 Esas sayılı dosyasından 31/01/2022 tarihinde verilen tedbir kararının (davaya konu keşidecileri … ve … olan senedin icra takibine konu edilmemesi yönünde verilen) itiraz eden … yönünden kaldırılmasına ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, müvekkili ile davacılar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davacıların diğer davalı ile arasındaki temel ilişkiye dayanan def’ileri kendilerine yasa gereği ileri süremeyeceğini, takip alacaklısının kötüniyetli olduğunun iddia ve ispat edilemediği gibi senet metninde de tüketici sözleşmesi sebebiyle verildiğine ilişkin bir ibare bulunmadığını, ayrıca itiraz eden borçluların takip dayanağı yaptığı senetteki imzaya itiraz edilmediği gibi borcun ödendiği de ispat edemediğini, borçluların “senedin tüketici senedi olarak verilmesi sebebi ile TKHK’nun 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerektiği iddiasını” takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceği gibi, keşidecinin bu durumu sonradan iyiniyetli hamile karşı da ileri sürmesinin mümkün olmadığını, İstanbul 3. ATM 2021/822 D.iş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazların, itirazların İİK 265. maddesinde sayılan itirazlardan olmaması ve itirazların yargılamayı gerektirmesi sebebiyle itirazların reddine ilişkin kararının yerinde olduğunu beyanla davacıların istinaf talebinin reddini savunmuştur. Davacılar vekilinin ilk derece Mahkemesinin 13.04.2022 tarihli ara kararına karşı istinafına davalı …’ in cevap dilekçesinde özetle; davaya konu talebin dayanağının kambiyo senedi olması sebebi ile davacıların istinafının kabul edilebilir olmadığını, senetle ispat zorunluluğunun bulunduğunu, ödeme vb. varsa makbuz düzenlenmesinin veya senedin iadesinin istenmesinin gerektiğini, yine fatura vb. nin ticari defter ve kayıtlara işlenmesi gerektiğini, ticari hayatın olağan akışının bunu gerektirdiğini beyanla davacıların istinaf talebinin reddini savunmuştur. Davalı … vekilinin ilk derece Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ara kararına karşı istinaf dilekçesinde özetle; kararda %15 teminatın ve birleşen dosyada alacağın tamamının icra dosyasına yatırılmış olduğu belirtilmiş ise de, davacının İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında bulunan teminat tutarının 08.02.2022 tarihinde 122.000,00 TL olduğunu, bu tutarın takip çıkışının %15’inden bile az olduğunu, bu teminatın İ.İ.K. Madde 72/3’e istinaden yatırılan tutar olmadığını, dosya hesabının tamamının icra dosyasına yatırılmış olmadığını, gecikmeden doğan zararları karşılamadığını, buna rağmen İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca İstanbul …İcra Dairesi’nin Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verildiğini, müvekkili ile davacılar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, davacıların diğer davalı ile arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, buna rağmen dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, TTK m.687 hükmünün amir olduğunu, emsal nitelikte Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/12-2113 Esas- 2014/210 Karar sayılı kararında bu hususun vurgulandığını, TTK’nın 599. maddesi hükmü gereği borçluların senedin tüketici senedi olarak verilmesi sebebi ile TKHK’nun 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerektiği iddiasını takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceğini, keşidecinin bu durumu sonradan iyiniyetli hamile karşı da ileri sürmesinin mümkün olmadığını, ayrıca istinaf incelemesinden geçen karar gereğince de 03/12/2021 tarihli ara kararı ile senedin teminat senedi olarak verildiğine ilişkin sunulan belgeler arasında herhangi bir açıklık bulunmadığından ayrıca 2 adet resim ve kürkün davalılara teslim edildiğine ilişkin de bir belge sunulmadığından tedbir isteminin yaklaşık ispat ölçüsünde ispatlanamadığından reddine karar verildiğini, buna rağmen 21/04/2022 tarihli ara karar ile İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla istinaf taleplerinin kabul edilerek İlk Derece Mahkemesinin 21/04/2022 tarihli kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekilinin ilk derece Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ara kararına karşı istinafına davacılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/761 Esas sayılı asıl dosyası üzerinde birleşen İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/49 Esas sayılı dosyası ile verilen ihtiyati tedbir kararında, dava değerinin % 15’i tutarında teminat icra dosyasına yatırıldığını, yine İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında da dosya borcunun tamamının teminat olarak yatırıldığını beyanla hem alacak miktarı hem de dava değerinin % 15’i kadar teminat mevcut durumda depo edildiğinden, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle davalının 21.04.2022 tarihli ara karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun reddinin gerektiği savunulmuştur. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan/ olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep şu şekildedir: Uyuşmazlık; ilk derece Mahkemesi’nin 13.04.2022 tarihli ara kararları gereğince, İstanbul 3. ATM’nin 2021/822 Değişik İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazların İİK 265. maddesinde sayılan itirazlardan olmaması ve itirazların yargılamayı gerektirmesi sebebiyle red kararı ile İstanbul 3. ATM’nin 2022/49 Esas sayılı dosyasından verilen tedbir kararında her ne kadar davalı … yönünden de tedbir kararı verilmiş ise de davacılar tarafından senetteki imzaya itiraz edilmediği, …’nin senette görünüşteki ciro silsilesine göre yetkili hamil olduğu, TTK 599. maddesi uyarınca (TTK 690. maddesi yollaması ile) keşideci veya önceki hamillerin kendi aralarında doğan ilişkiden dolayı oluşan def’ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremeyeceği ancak hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmesi halinde bu def’ileri ileri sürülebileceği, davacı tarafça yargılamanın başlangıcında davalının yetkili hamilin poliçeyi iktisabı anında kötü niyetli hareket ettiğine ilişkin herhangi bir iddia ve delil sunmadığı, bu iddiaların ancak yargılama sonucunda ortaya çıkabileceği, bu bağlamda iddialarının yaklaşık ispat ölçüsünde dahi ispatlanamadığı gerekçesi ile mahkemenin 2021/761 Esas sayılı dosyası ile birleşen İstanbul 3. ATM’nin 2022/49 Esas sayılı dosyasından 31/01/2022 tarihinde verilen tedbir kararının (davaya konu keşidecileri … ve … olan senedin icra takibine konu edilmemesi yönünde verilen) itiraz eden … yönünden kaldırılması kararının davacılar vekilinin istinafı nedeni ile hukuka uygun olup olmadığı ve ilk derece Mahkemesi’nin 21.04.2022 tarihli ara kararı gereğince, %15 teminatın ve birleşen dosyada alacağın tamamının icra dosyasına yatırılmış olduğu gerekçesi ile … yönünden İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca davacıların ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararının davalı … istinafı sebebi ile hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK m.265 ”Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz. ” hükmünü haiz olup emredici niteliktedir. Davacılar vekili, dosyada bulunan evrakların dikkate alınması halinde davalıların müvekkillerinin borcunu ödediğini destekleyici beyanlarının bulunduğunu, buna rağmen borcun varlığının devam ettiği yönündeki beyanlarının mahkemece tek dayanak olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalıların savcılık dosyasında vermiş oldukları beyanlarının açık bir şekilde çelişkili olduğunu, müvekkillerinin üzerindeki ihtiyati haciz baskısının ispat edilemeyen beyanlar ile devam ettirilmesinin hukuka aykırılık oluşturduğunu, müvekkillerinin bedelsiz kalmış dava konusu senet sebebi ile haciz tehdidi ile karşı karşıya bırakıldığını, mevcut deliller göz önüne alındığında yaklaşık delil ispatının yapılamadığı şeklindeki gerekçe oluşturulabilmesi için ilk derece Mahkemesi tarafından yeterli incelemenin yapılmadığını beyanla itirazda bulunmuştur. Bu ileri sürülen itiraz sebepleri, yukarıda içeriği yazılı olan İİK m. 265 kapsamında sayılan itirazlardan değildir. Yine ilk derece Mahkemesi tarafından itirazların yargılama gerektirdiğine ilişkin yapılan değerlendirme isabetlidir. Davacılar vekilinin İstanbul 3. ATM’nin 2021/822 Değişik İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz kararına yapılan itirazlarının İİK 265. maddesinde sayılan itirazlardan olmaması ve itirazların yargılamayı gerektirmesi sebebiyle ilk derece Mahkemesi tarafından verilen ret kararı isabetli bulunmakla buna ilişkin davacılar vekilinin istinafı yerinde bulunmamıştır. Çekişmeye konu senetlerdeki imzalar davacılar olan keşideci ve avalist tarafından inkar edilmemiştir. Senette ciro silsilesi uyarınca yetkili hamil … olarak görünmektedir. TTK m. 778/1- a bononun niteliğine aykırı düşmedikçe; poliçelerin cirosuna ilişkin 681 ilâ 690 maddeleri uygulanır hükmünün atfı gereği TTK m. 687 uyarınca poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun hükmü uygulanır. Yine aval bağımsız ve soyut bir taahhüt olmakla avalist sadece TTK m.687/1 uyarınca hamilin senedi iktisap ederken bilerek borçlunun zararına hareket etmesi halinde bu taahhüdünü yerine getirmekten kaçınabilir. Bu durumda birleşen İstanbul 3. ATM’nin 2022/49 Esas sayılı dosyasından 31.01.2022 tarihinde verilen tedbir kararında her ne kadar davalı … yönünden de tedbir kararı verilmiş ise de, mezkur yasal düzenlemeler ve dosya kapsamına sunulu bilgi, belge ve deliller kapsamında iddiaların ancak yargılama sonucunda ortaya çıkabileceği değerlendirilerek, davaya konu keşidecileri … ve … olan senedin icra takibine konu edilmemesi yönünde verilen karara karşı itiraz eden … yönünden kararın kaldırılması isabetli bulunmuş aksine dair davacılar istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İİK m.72/ 3 uyarınca ” İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.”. Somut davada davacılar tarafından %15 teminatın ve birleşen dosyada alacağın tamamının icra dosyasına yatırılmış olduğu tespit edilmiştir. Kanuni düzenleme karşısında, ilk derece Mahkemesi tarafından yargılamanın bu aşamasında yaklaşık ispata kanaat getirilmiş olması, teminatın varlığı, karar verilmesi halinde taraflar arasındaki menfaat dengesinin gözetilmiş olması yerinde bulunmuştur. … yönünden İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki İİK m.72/3 uyarınca verilen davacıların ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararı isabetlidir, aksi yöndeki davalı … istinafı yerinde bulunmamıştır. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandığı belgelere, delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, ilk derece Mahkemesinin 13.04.2022 tarihli ara kararlarına karşı davacılar vekilinin ve 21.04.2022 tarihli ara kararına karşı davalı … vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, yargılamanın bu safhasında mevcut duruma göre ilk derece Mahkemesi tarafından isabetli değerlendirme yapıldığı tespit edilmiş, yapılan inceleme sonucunda ilk derece Mahkemesinin ara kararlarında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf taleplerinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.04.2022 ve 21.04.2022 tarih ve 2021/761 Esas sayılı ara kararlarına karşı, davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacılar tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davalı … tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4-Davalı ve davacı tarafça istinaf aşamasında sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 7-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/09/2022