Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2022/1015 E. 2022/1103 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2022/1015
KARAR NO: 2022/1103
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 12/05/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/51 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; Müvekkili … Anonim Şirketinin (“…”), 25 yıl öncesine dayanan geçmişiyle dünyanın en büyük entegre yatırımlarından biri olan …’nde besicilik, hazır paket et ve et ürünleri üretimi ve sevkiyatı yaptığını, 2013 yılında gıda sektöründe … ve daha pek çok tanınmış markanın da sahibi olan … A.Ş. bünyesine geçtiğini, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli “…” ve “…” esas unsurlu 200’e yakın markanın sahibi olduğunu, müvekkilinin “…” logosunu ilk olarak 1993 yılında marka olarak tescil ettirdiğini, aynı zamanda “…” markasının … no ile tanınmış markalar siciline kayıtlı olduğunu, davalı şirketin tek yetkilisi …’nun, … no ile “…” markasını TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin anılan markanın hükümsüzlüğü için Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/124 Esas sayılı dosyası ile markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini davası ikame ettiğini, mahkemenin 21/12/2021 tarihli duruşmada, davalı tarafa ait marka ile müvekkiline ait markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olması sebebiyle davalıya ait … numaralı “…” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verdiğini, davalının “…” ve “…” logosunun yanı sıra doğrudan müvekkilinin “…” markasını da kullandığını, davalı tarafın ürünleri üzerinde kullandığı marka ve logo ile müvekkilinin “…” markasını ve “…” logosunu birebir taklit ettiğini, davalı tarafça kullanılan logonun birebir müvekkilinin “…” logosundaki renkleri ihtiva ettiğini, bunlara ilaveten davalı şirketin Facebook sayfasında müvekkiline ait marka ve logoyu ihtiva eden tabela resmi paylaştığını, davalı yanın huzurdaki davanın konusu “…”, “…” ve “…” logosunu kullanmasının herhangi bir yasal gerekçeye dayanmadığını, hatta davalı tarafın müvekkiline ait marka ve logo ile taklit kullanımına konu marka ve logonun birebir benzediğini ve karıştırılma ihtimali doğduğunu bilmesine rağmen kötü niyetli bir şekilde taklit markalı ürünleri üretip/ürettirip satmaya devam ettiğini, davalının müvekkilinin “…” ve “…” markalarına ayniyet derecesinde benzer bir marka ve ambalaj tasarımı oluşturmasının müvekkilinin markasının ulaşmış olduğu tanınmışlık düzeyinden yararlanmayı amaçladığını, aynı zamanda davalı şirketin ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin de davacının “…” markası ile karışıklığa sebep olacağı, müşterilerin her iki şirketi karıştırma ihtimalinin bulunduğunu belirterek; kararın icrasını kolaylaştırmak adına huzurdaki davanın konusunu oluşturan ve dava dilekçesinin 3 numaralı ekinde yer alan taklit kullanımların fotoğraflarının da örnek kabilinden mümkünse karara eklenmesine ve fakat tedbirin “…” ve “…” logosunun farklı kullanımlarını da kapsadığı belirtilmek suretiyle davalının “…”, “…”, “…” markaları ve logosunu kullanmasının, bu markalı ürünleri üretmesinin, satmasının, ithal ve ihraç etmesinin dava sonuna kadar tedbiren yasaklanmasına, davalı yanca kullanılan, üretilen, ürettirilen, satılan, ithal ve ihraç edilen “…”, “…” ve “…” marka ve logolu taklit ürünlere ve ürün görsellerinin kullanıldığı her türlü belge ve tanıtım malzemesine (katalog, broşür vs.) Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi olanlar dâhil bulundukları her yerde tedbiren el konulmasına ve saklanmasına, …©gmail.com , …com mail adresleri ve www…com.tr ve …com alan adlı internet siteleri başta olmak üzere www…Com.tr …com https://www.facebook.com/…/ https://m.facebook.com/… https://www.instagram.com/…/ https://mobile.twitter.com/… https://www.linkedin.com/…/ https://…com/… https://…com/… linklerde yer alan taklit kullanım ve ürün görsellerinin internet ortamında yer alan dava konusu taklit markaların ve bu markaları ihtiva eden ürünlerin haksız kullanımlarının yasaklanmasına ve internet üzerindeki kullanımlar için Erişim Sağlayıcıları Birliği, BTK ve sair ilgili kurumlara müzekkere gönderilerek kullanımların ve/veya erişimin engellenmesine dair takdiren teminatsız veya mahkemece uygun görülecek teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının eylemlerinin 6769 Sayılı SMK kapsamında marka hakkına tecavüz ve TTK kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu bağlamda, davalının “…”, “…”, “…” marka ve logosunu başta www…..com.tr, aytashirag.com alan adları ve içeriği ile sosyal medya hesapları olmak üzere internet ortamı dâhil her türlü mecrada herhangi bir şekilde kullanmasının, üretmesinin, satmasının, ithal ve ihraç etmesinin yasaklanmasına, davalı yanca üretilen, satılan, ithal ve ihraç edilen “…”, “…” ve “…” logolu tüm taklit kullanımlara, ürünlere ve ürün görsellerinin kullanıldığı her türlü belge ve tanıtım malzemesine (katalog, broşür vs.) Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi olanlar dâhil bulundukları her yerde el konulmasına ve imhasına, internet üzerindeki kullanımlar için Erişim Sağlayıcıları Birliği, BTK ve sair ilgili kurumlara müzekkere gönderilerek kullanımların ve/veya erişimin engellenmesine, davalı … Anonim Şirketi’nin ticaret unvanındaki “…” ibaresinin TTK m.52 uyarınca ticaret sicilinden terkinine, bunun mümkün olmaması halinde … Anonim Şirketi’nin ticaret unvanın ticaret sicilinden tümden terkinine, davalıya ait …com ve www…com.tr alan adlı internet sitelerinin erişime engellenmesi ve ….com ve www…com.tr alan adlarının iptaline ve …tr Alan Adı Yönetimi ve/veya BTK ve/veya ilgili tarihte alan adları sicil kayıtları bakımından yetkili kamu kurumu nezdinde sicilden terkinine, masrafı davalıya ait olmak üzere verilecek hükmün tecavüze ve haksız rekabete ilişkin hüküm özetinin Türkiye çapında dağıtım yapan bir gazetede yayınlanmasına, her türlü masraf ve yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 22/03/2022 tarihli ara kararıyla; “Davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine, 50.000,00 TL teminat karşılığında davalının www…com.tr, …com, https://www.facebook.com/…/, https://m.facebook.com/…, https://www.instagram.com/…/, https://mobile.twitter.com/…, https://www.linkedin.com/…/ ve Https://…com/… alan adlı internet siteleri ve adresli sosyal medya hesaplarında “…”, “…” ve “…” markasını kullanmalarının yasaklanmasına, bu internet siteleri ve sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesine, ihtiyati tedbir talep edenin sair taleplerinin reddine” karar verilmiş İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili 12.04.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davacıya ait hiç bir ürünün üretilmediğini, davacı tarafın ürünleri ile müvekkilinin ürünlerinin karşılaştırılmasının mümkün olmadığını, müvekkili tarafından herhangi bir şekilde taklit üretim yapılmasının söz konusu olmadığını, bu sebeplerle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 12/05/2022 tarihli ara kararıyla; “Davacı tarafça erişimin engellenmesine karar verilmesi talep edilen internet siteleri, sosyal medya hesapları ve linklerden https://…com/… isimli internet sitesi hariç diğerlerinde “…”, “…” ve “…” markalarının gıda maddesi ürünleri üzerinde kullanıldığı, www…com.tr alan adlı internet sitesinin tahsis tarihinin 28/05/2021 olduğu, davalı şirkete ait olduğu, alan adında kullanılan “…” ibaresinin davacının “…” markası ile karıştırılmaya sebep olacak derecede benzer olduğu, https://….com/ alan adlı internet sitesinin alan adının tahsis tarihinin 19/07/2011 olduğu, davacının markalarının bu tarihten daha önce tescil edilmiş oldukları, her ne kadar sahiplik bilgileri gizliyse de arşiv kayıtlarında bisküvi ürünleri üzerinde “…” markasının bulunduğu, diğer sosyal medya hesaplarında da bilirkişilerin davacının markası ile karışıklığa yol açacağına dair görüş bildirdikleri, “…” ve “…” markalarının 29. ve 30. sınıfta yer alan gıda ürünleri üzerinde kullanıldığı, hatta birebir “…” ve “…” markalarının da kullanıldığının tespit edildiği, bu kullanımların devam etmesinin davacının zarara uğramasına sebep olabileceği, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, bu sebeple davalının yaptığı itirazın yerinde olmadığı anlaşıldığından, itirazın reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacı … A.Ş’nin bir et entegre tesisi işletmecisi olduğunu, müvekkilinin ise Türkiye’den ihraç ettiği ürünler arasında et ürünü bulunmadığını, davacı firmanın Türkiye’de bisküvi üretmediğini, satmadığını, ihraç etmediğini, Davalı müvekkilinin Kuzey Irak’ta da işyeri sahibi olup orada tescilli markaları bulunduğunu, davacı tarafın internet sitesinde ürünler kategorisinde yer alan çeşitlerde de yalnızca et ürünleri bulunduğunu,, müvekkili tarafından, davacı tarafça yapılan hiçbir ürün üretilmediğini, davalı müvekkilinin davacıyla haksız rekabete yol açacak bir davranışının olmasının söz konusu olmadığını, haksız rekabetten söz edilebilmesi için tarafların aynı sektörde faaliyet göstermesi gerekip tarafların faaliyetlerinin aynı olmadığını, tüketici nezdinde ayırt edilemeyecek bir benzerliğin söz konusu olmadığını, et almak isteyen bir tüketicinin et markası ile bisküvi markasını karıştırma ihtimali bulunmadığını, -Müvekkilinin taklit üretim yapması söz konusu olmamakla birlikte müvekkilinin kendi markasıyla üretim yaptığını, taklitten bahsedilebilmesi için davacının bisküvi üretimini yapmış olması gerektiğini ve hem davacının dava dilekçesinde hem de davacının internet sitesine bakıldığında bisküvi üretimi yaptıklarına dair herhangi bir belge, açıklama söz konusu olmadığını, istinaf başvurularının kabul edilerek, İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 12.05.2022 tarihli ara kararında vermiş olduğu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık; ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesi ile ihtiyati tedbir kararı, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki koruma niteliğindedir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat şartı gerekmektedir. Ayrıca marka hukukunda tescilli markalar bakımından 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.159’da özel bir düzenleme yer almaktadır. SMK m.159/1; “Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Maddede belirtildiği üzere dava açma hakkı olan kişiler, markanın ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek biçimde kullanıldığını veya bu tecavüz halinin gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla mahkemeden ihtiyati tedbir talep edebilecektir. Marka kaydına göre; … markasının davacı adına çok sayıda tescilli olduğu ve emtia sınıfının 07, 08, 12, 19, 29, 30 ve 31. Sınıflarda olduğu, davalının kullanım ve marka başvurularının da 30. Sınıf yönünden olduğu anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; Her ne kadar davalı taraf kullanımların aynı ürün grubunda olmadığı iddiasında ise de, davalının tescilli bir markasının olmadığı, davacının markasının ise davalı tarafın kullanımı olan 30. Sınıfta tescilli olduğu, bu sınıfta üretim yapılmamasının marka hakkından doğan hakları kullanmasına engel olmayacağı, davacı markası ve davalı kullanımının görsel, işitsel ve kavramsal olarak ortalama tüketici nezdinde iltibasa meydan verebilecek nitelikte benzer olduğunun eldeki delil durumuna göre yaklaşık olarak ispatlandığı, söz konusu markaların her ne kadar farklı ürün ve hizmetler bakımından kullanıldığı iddia edilmiş ise de, davacı markasının daha önce aynı sınıfta tescilli olması sebebiyle, ürün ve hizmetler bakımından da korunacağının hüküm altına alındığı, bilirkişi raporunda yer alan markasal kullanıma ilişkin tespitler, dosya kapsamındaki deliller ve görseller dikkate alındığında mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşulları oluştuğundan 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, mahkemece tedbir konusunda verilen kararın, esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/05/2022 tarih ve 2022/51 E. Sayılı ara kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f. ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/06/2022