Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/966 E. 2021/1008 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/966 Esas
KARAR NO: 2021/1008
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2021
NUMARASI: 2021/70 E., 2021/139 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesi ile; Karşı tarafın 20.000,00 TL lik senet karşılığında 20.000.00 TL açısından borçlu olduğunu ancak vadesi geldiği halde borçlunun borcunu ödemediğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan borçlunun borca yeter miktarda menkul/gayrimenkul ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin 04/03/2021 tarih, 2021/70 D.İş, 2021/139 Karar sayılı kararıyla; “Yapılan incelemede karşı taraf …, … a.ş., … …’nin 22/01/2021 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli bir adet çek ile ihtiyati haciz isteyen …’ne borçlu olduğu, ancak borçluların borçlarını ödemedikleri dosya kapsamında anlaşılmakla borç miktarı olan 20.000,00 TL için % 15’i oranındaki teminatı karşılığında (teminat yatırıldığında) borçluların borcuna yeter miktarda menkul/gayrimenkul ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine” karar verildiği görülmüştür. İhtiyati hacze itiraz eden … Ltd. Şti. vekili dilekçesinde özetle; Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararından, İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasından yazılan ve Bursa … İcra Müdürlüğü … talimat numaralı dosyasından 23.03.2021 tarihinde çıkılan fiili haciz sonrasında muttali olduklarını, İhtiyati haciz kararına konu olan çekin, lehdarın elinde iken başka birçok çek ile birlikte çalındığını, bu olayla ile ilgili olarak, Esenkent Gazi Turgut Aslan Polis Merkezi Amirliğine … dosyası ile kargo çalışanı olan … adlı kişi şikayetçi olunduğunu, dava dışı … Limited Şirketi tarafından Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/694 E. Sayılı dava dosyasından kıymetli evrakın iptali davası açıldığını, dosyanın hala derdest olduğunu, mahkemece konulan ödeme yasağını, ihtiyati hacze konu çekin arka yüzüne işlendiğini, çekin iptal davasının bulunduğu mahkemeye sunulmadığını, sadece ihtiyati haciz kararı alınarak icra takibine konulduğunu, Bursa … İcra Müdürlüğü … Talimat numaralı dosyasından ihtiyati haciz yapıldığını, müvekkili şirketin haciz esnasında icra tehdidi altında 31.395,86 TL ihtirazi kayıtla ödeme yaptığını, ihtiyati hacze konu çek, çalıntı çek olduğunu, çekin arka yüzünde lehdar cirosunda imza bulunmadığını, lehdarın geçerli bir cirosunun olmaması ve ödeme yasağının olmasından dolayı çekin çalıntı çek olduğuna kanıt teşkil ettiğini belirterek usul ve yasaya aykırı olan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz isteyen vekili ihtiyati hacze itiraza ilişkin dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket takip konusu çeke ilişkin alacağı usul ve yasaya uygun bir şekilde Faktoring Sözleşmesi , alacak bildirim formu , fatura tavsik edilerek … ‘den davaya konu çeki usul ve yasaya uygun şekilde ciro yoluyla iktisap ettiğini, ve son hamili olduğunu , takip konusu çek vadesinde ödenmediğini, müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında infaz edildiğini, karşı tarafın ihtiyati hacze konu çek ile ilgili ödeme yasağının, müvekkili şirket bakımından çeki fatura tavsik ederek devralan iyi niyetli meşru hamil olduğundan geçerli olmadığını, tedbir kararı geçici bir hukuki koruma olduğunu ve müvekkili tedbir kararına taraf olmadığını takip konusu çekte keşideci konumunda bulunan davacı aleyhine icra takibi başlatmasına ve ihtiyati haciz isteminde bulunmasına engel teşkil etmeyeceğini, itiraz eden borçlu ; çekte keşideci sıfatını haiz olduğunu, lehtar tarafından ikame edilen zayii davasında verilen ödeme yasağını ileri sürerek ; müvekkili aleyhine kötü niyet iddialarında bulunamayacağını, İtiraz eden çekte keşideci olduğunu, ve tüm borç ile birlikte çek tazminatından da ayrıca sorumlu olduğunu, İtiraz eden keşidecinin, kendi imzasını ikrar ettiğini fakat lehtarın imzasının sahte olduğunu iddia ederek ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğini, davacının lehtar adına itirazda bulunmaya hakkı olmadığını, lehtar tarafından ikame edilen hiçbir itiraz ve dava bulunmadığını, ihtiyati hacze konu çekin ; ptt kargo ve kurye gönderileri hakkında yönetmeliğin m. 39 kapsamında yasaklı maddelerden sayıldığından itirazın reddedilmesi gerektiğini, çekin kargo veya kurye marifetiyle taşınması ilgili yönetmeliklere göre yasak olduğunu, borçlunun ihtiyati hacze itirazlarının İİK md 265 ‘de tahdidi olarak sayılan nedenlerden olmadığını belirterek haksız ve kötü niyetli itirazların esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin itiraz eden borçlu aleyhine hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 05/05/2021 tarihli kararıyla; “itirazın ”mahkeme yetkisi, ihtiyati haciz nedenlerine ve teminata” ilişkin olabileceği teknik olarak değerlendirilmekle itiraz edenin bunlara ilişkin olmayan ve hacze konu çekte yargılama gerektirir şekilde çekin çalıntı olduğu, meşru hamilin ihtiyati haciz talep eden olmadığı nedenlerine dayandığı yani yasal itiraz sebepleri dışında savunmada bulunduğu anlaşılmıştır. Usul ve esasa ilişkin itirazların yerinde olmadığı, ihtiyati haczin yerinde ve mevcut dosya durumuna göre yasaya uygun karar verildiğine kanaat getirilerek saptanan ve hukuksal durum karşısında İİK m. 265 içeriği gereği sınırlı sebeplere uygun bulunmayan itirazların reddine” şeklinde karar verildiği görülmüştür. Karşı taraf … Ltd. Şti. istinaf dilekçesinde özetle; -İhtiyati haciz kararının gerekçesinin bulunmadığını, ihtiyati haciz talep eden tarafın, sunmuş olduğu delillerinde müvekkilinin mal kaçırdığına dair ciddi bir duyum aldığı iddiasını yaklaşık ispat ile dahi ispatlayamadığını, -İhtiyati haciz talebinde bulunan …nin, çekin çalıntı olup olmadığını araştırmakla yükümlü olduğunu, Lehtara ait ciro gibi gözüken kaşede; vergi numarası bulunmaması, adresin yer almaması, kaşe üzerinde lehdara ait imza bulunmaması ve Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/694 E. Sayılı ödeme yasağının görünmesine rağmen, ihtiyati haciz talebinde bulunan davacı şirketin kötü niyetli olduğunu, ihtiyati haciz talebinin çekte lehdar olan dava dışı … Limited Şirketi`ne karşılık yöneltilmemesindeki sebebinin de, ilk ciro gibi görünen bölümdeki imzanın dava dışı şirkete ait olmaması olduğunu, -Soruşturma dosyasının incelenmeden eksik inceleme ile karar verildiğini; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/70 D. İş – 2021/139 K. Sayılı ve 29.04.2021 tarihli ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin söz konusu kararın kaldırılması ve nihayetinde de ihtiyati haciz kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir. İhtiyati haciz, İİK’nın 257. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek içi, mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İhtiyati hacze itiraz koşulları ise, aynı Kanun’un 265. maddesinde açıkça düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlu, ihtiyati haciz kararının dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebilir. Bu itiraz sebepleri sınırlı ve şekli niteliktedir. İİK:265. Maddesinde sınırlı olarak belirtilmiş olup itiraz eden lehtarın yetkili hamile karşı borcu bulunmadığına, cirodaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığına, davalının kötü niyetli olduğuna yönelik esasa dair taleplerinde genel mahkemede inceleme konusu yapılabileceğinden ihtiyati hacze itiraz içinde değerlendirilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır. İtiraz eden borçlu vekili tarafından itiraz dilekçesinde ödeme yasağı konulduğu bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği beyan edilmiş ise de çekteki ciro silsilesi nazara alındığında ihtiyati haciz talep eden yasal hamil olduğu ayrıca “Keşideci tarafından açılan menfi tesbit davasının sadece davanın taraflarını bağladığı ve bu davada verilen tedbirin icra takip yasağı mahiyetinde olmadığı” gerekçesi ile ihtiyati haciz talebini kabil eden ilk derece mahkemesi kararını onayan, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15/05/2013 tarih ve 2012/12115 esas – 2013/9961 karar sayılı kararı ile “ihtiyati haciz talep edenin yasal hamil olduğu, ciro zincirinde kopukluk bulunmadığı, ödeme yasağının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği gerekçesiyle, itirazın reddine dair verilen kararı onayladığı 07.12.2009 tarih ve 2009/13591 -12480 esas ve karar sayılı kararları dikkate alındığında, dava konusu çekte ödeme yasağı olmasının iyi niyetli hamilin ihtiyati haciz kararı almasına ve icra takibi başlatmasına engel olmadığına ilişkin kararlar dikkate alındığında istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Borçlunun, kendisinden sonraki lehdarın imzası ve borcun esasına yönelik itirazları, kötü niyet iddiasına yönelik itirazları İİK’nın 265. maddesindeki sınırlı itiraz sebepleri kapsamında olmayıp, ihtiyati hacze itiraz aşamasında incelenemez. Ödemeden men kararı alınmış olması ise ihtiyati haciz kararı verilmesine engel değildir. Alacaklının kambiyo senedindeki hakkı birbirini takip eden ve şeklen kopukluk bulunmayan cirodan anlaşılması nedeniyle verilen karar yerindedir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından 6100 Sayılı HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/03/2021 tarih ve 2021/70 D.İş., 2021/139 K. sayılı kararına karşı, karşı taraf … Ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı karşı taraf tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Karşı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Karşı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2021