Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/95 E. 2021/336 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/95 Esas
KARAR NO: 2021/336
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/10/2020
NUMARASI: 2020/226 E., 2020/559 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı tarafa verilen bononun teminat amacıyla boş olarak verildiğini, ancak bononun davalı … tarafından taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı ve davacının rızası dışında doldurulduğunu beyan ederek 31/05/2019 ödeme, 10/05/2019 keşide tarihli, 60.000,00 TL bedelli, bonodan dolayı müvekkillerin borçsuz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu bononun lehdarının müvekkili olmayıp, müvekkilinin yetkilisi olan şirket olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, diğer yandan teminat olarak verildiği iddiasını ispatlayacak herhangi bir sözleşme, yazılı delilin sunulmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Dava konusu bononun lehtarının … Ltd. Şti olduğu, davalı …’in lehtar yada ciranta olmadığı, olası bir icra takibinde takip başlatma yetkisinin dava dışı şirkete ait olduğu, dolayısıyla davacının husumeti dava dışı şirkete yöneltmesi gerekirken davalıya yönelttiği, davalının yetkili hamil olduğuna dair herhangi bir belge ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesinde yapmış olduğu açıklamalara benzer açıklamalarda bulunarak; Bononun davalıya verildiğini, davalının aynı zamanda bono lehdarı olan şirketin yetkilisi olduğunu, bonoyu anlaşmaya aykırı olarak doldurup ödeme talebinde bulunan şirket yetkilisi davalının hamil olduğunu, söz konusu işlemden fayda sağlamaya çalıştığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, bono sebebiyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasıdır. İlk Derece Mahkemesince, davalının dava konusu bonoda lehdar ya da ciranta sıfatıyla herhangi bir şekilde yer almadığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Dava konusu bono incelendiğinde, 10.05.2019 düzenleme, 31.05.2019 vade tarihli, 60.000,00 TL bedelli, lehdarı … Ltd. Şti., keşidecisi davacı …, kefili … yazılı senet olduğu, dosyaya sunulan Ticaret Sicil kaydına göre, senet lehdarı şirketin yetkilisi olduğu anlaşılan davalı …’in, herhangi bir sıfatla senette yer almadığı, salt şirket yetkilisi olması nedeniyle şahsen sorumluluğuna gidilemeyeceği, bu kapsamda Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/10/2020 tarih ve 2020/226 E., 2020/559 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye GELİR KAYDINA, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25/03/2021