Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/914 E. 2021/1037 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/914
KARAR NO: 2021/1037
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/28 E.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Yüklenici … A.Ş. ile arsa sahibi … A.Ş. arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında davaya konu taşınmazın da bulunduğu arazi üzerine inşaat yapıldığını, davalılardan … A.Ş ve … A.Ş arasında 26/08/2016 tarihli konut edinimine ilişkin sözleşme ile … projesi kapsamında yer alan İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mah. … ada, … pafta, … parsel, … blok …kat … ve … nolu bağımsız bölümler (yeni no …) satıcı … A.Ş’den … A.Ş. Aracılığı ile müvekkili tarafından 2.723.619,00 TL bedel ile satın alındığını, konutun tesliminin 30/09/2018 tarihi olduğunu ve tüm ödemelerin yapılmasına, inşaatın %100’ünün bitmiş olmasına ve teslim tarihinin geçmesine rağmen tapu devri yapılmadığından, Sakarya … Noterliği’nin 27/12/2019 ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile tapu devrinin istendiğini, ancak haklı bir sebep olmaksızın ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin tapu devri yapılmadığını, 26/08/2016 tarihli sözleşmenin 10/a. maddesine göre konutun müşteriye teslim tarihi geldiğinde, önce mülkiyetinin önce … A.Ş.’ye, 10. maddenin b bendine göre de … A.Ş. tarafından müvekkiline devredileceğinin kararlaştırıldığını, bu nedenle finansal kiralama şirketini davalı gösterdiklerini, müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz yerine getirmiş olmasına karşın, tapu devri yapılmadığından, yükleniciye halef sıfatıyla açmış oldukları davada, davanın konusuz kalmaması için davalılardan … A.Ş adına kayıtlı bulunan İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mh. … ada, … pafta … parsel … blok … Kat (… ve … nolu bağımsız bölümlerin) yeni no … tapu kaydına ihtiyati tedbir olarak satılamaz şerhi işlenmesini, tapunun müvekkili adına tescilini talep etmiştir.Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; 1-Davacı …ile müvekkili şirket arasında imzalanan konut edinimine ilişkin sözleşmenin Fiili Teslim ve 1. Mülkiyet Devri başlıklı 10/ a maddesinde; Sözleşmeye konu konutun müşteriye fiili teslimi tarihi geldiğinde, teslimden önce konutun mülkiyetinin …’e devri ( 1. Devir) ve ….. Yasal gereklilik uyarınca konutun mülkiyetinin …’e devri gerçekleşmeden müşteriye teslimi yapılamayacağı için yukarıda belirtilen bedellerin tahsiline kadar mülkiyet devri işlemi yapılamayacak ve konut müşteriye teslim edilemeyecektir, yine Mülkiyet Devri ( Müşteriye Devir) başlıklı 10/ b maddesinde; “Müşterinin talebi tarihinden itibaren 30 gün içinde, … konutun mülkiyetini tapuda müşteriye devredilecektir” düzenlemelerindeki maddeler uyarınca davacı tarafa tapu ferağı yükümlülüğü müvekkili şirkette gözükse de, ferağın müvekkilince yapılabilmesi için öncelikle satıcı … A.Ş’nin taşınmazın tapusunu müvekkili şirkete devretmesi gerektiğini, … A.Ş’nin bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, 2- … A.Ş arasındaki Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapımı ve Satış Vaadi ve Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmeleri uyarında … A.Ş’nin tüm edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen, … A.Ş’nin sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğinden tapu ferağı konusunda İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. Sayılı davasının açıldığını ve devam ettiğini, …’nın edimlerini yerine getirmesi durumunda satıcının tapu ferağını müvekkili lehine yapmaya hazır olduğunun, … A,Ş vekili tarafından sunulan tedbire itiraz dilekçesinde açıkça ifade edildiğini, bu süreçte müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, satıcı tarafından … A.Ş aleyhinde açılan dava sonucunda sorumlu taraf tespit edileceğinden, bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, Mahkemece verilen tedbir dava konusu bağımsız bölümün müvekkili, sonrasında davacı adına devrini yasakladığından, davaya konu taşınmazın kaydının müvekkili şirket adına tescilini, sonrasında davacı adına tescilini zorlaştıracak ve süreci uzatacak nitelikte olduğundan, davaya konu bağımsız bölümün tapu kaydına konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, davanın esastan reddini talep emiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; 1-Dava konusu sözleşmenin, davacı ile diğer davalı … A.Ş. arasında akdedildiğini, müvekkili şirketin davacı ile Finansal Kiralama şirketi arasında akdedilmiş olan “Konut Edinimine İlişkin Finansal Kiralama Sözleşmesinin” tarafı olmadığını, Yargıtay 15. H.D. 2015/4817 E. Ve 2016/3721 K. Sayılı kararı uyanıca davanın müvekkili şirket bakımından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, 2-Finansal Kiralama Kanunu’nun 18 ve 23. maddelerindeki düzenlemeler uyarınca; Finansal kiralama ilişkisinde, malın zilyetliği kiracıya bırakılmışken, hukuki mülkiyetinin kiralayanda (Finansal Kiralama Şirketi) kaldığını, malın mülkiyetinin satın alınması kararlaştırılmış ise tapu ferağını kiralayanın ( Finansal Kiralama Şirketi) yaptığını, yasal düzenlemeler yanında; Davacı … ile diğer davalı … A.Ş arasında imzalanan Konut Edinimine İlişkin Sözleşmenin Fiili Teslim ve 1. Mülkiyet Devri başlıklı 10/ a maddesi ile Mülkiyet Devri ( Müşteriye Devir) başlıklı 10/ b maddesi uyarınca sözleşmeye konu malın mülkiyeti kiralayanda (Finansal Kiralama şirketi) kaldığından ve tapu ferağını yapma yükümlülüğü kiralayanda olduğundan, müvekkil şirketin davacı tarafa tapu ferağı yapma gibi bir yükümlülüğü bulunmadığından müvekkili şirket aleyhinde dava ikame edilemeyeceğini, 3- Beyoğlu … Noterliği’nin 12.08.2008 tarih ve … yevmiye nolu işlemiyle, … A.Ş’nin hissedarı olduğu İstanbul İli, Şişli İlçesi, … Mahallesinde kain … pafta, … ada (eski) … parsel (yeni parsel noları …, …, …, …) parsele ilişkin olarak “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapımı ve Satış Vaadi Sözleşmesi” Müvekkili … A.Ş ile diğer davalı … A.Ş arasında; Beyoğlu … Noterliğinin 18.10.2012 tarih ve …569 yevmiye nolu “Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” ile yukarıda belirtilen sözleşmeye istinaden inşa edilecek mülkiyeti … A.Ş’ne ait bağımsız bölümlerin sözleşme şartlarında kararlaştırılan bedel mukabili müvekkili şirkete satılmasının vaat edildiğini, her iki sözleşmeye göre ödenmesi gereken bedeller sözleşme şartları uyarınca diğer davalı … A.Ş’ne tam ve zamanında ödendiğini, sözleşmenin “Tapunun devir ve teslim zamanı” başlıklı 5. maddesine göre tapuların müvekkili şirket adına devri talep edilmiş ise de, … A.Ş’nin müvekkili şirketten haksız taleplerde bulunarak tapu devrinden imtina ettiğinden, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. Sayılı davasının açıldığını, müvekkiline atfedilecek kusur bulunmadığını, … A.Ş’nin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğinden davaya konu taşınmazın tapu ferağının yapılamadığını, davacı tarafın bu davayı açmasının müsebbibi … A.Ş olduğundan ve İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. Sayılı dosyasının neticesi bu davayı doğrudan etkileyeceğinden bekletici mesele yapılmasını, Davaya konu bağımsız bölümün de içinde yer aldığı birçok bağımsız bölümün tapu kaydına İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. sayılı dosyasında ihtiyati tedbir konulduğundan ve konulan tedbir bu davadaki amaçla paralellik gösterdiğinden, mahkemece aynı bağımsız bölümün kaydına yeni ihtiyati tedbir konulmasında hiçbir hukuki menfaat bulunmadığını, Müvekkili şirketin dava konu bağımsız bölümü davacıya ferağ etmesi gerektiğinin kabulü halinde dahi bu edimin ifası için, hali hazırda diğer davalı … mülkiyetinde bulunan bağımsız bölümün tapusunun, müvekkili şirket adına devir edilmesi, sonra da davacıya devri gerektiğinden, mahkemece verilen tedbir dava konusu bağımsız bölümün müvekkili adına devrini de yasakladığından, edimin ifasının salt tedbir sebebi ile dahi imkansız hale geldiğini, davaya konu bağımsız bölümün tapu kaydına konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, bu talebin kabul görmemesi halinde, davaya konu bağımsız bölümün müvekkili şirket dışındaki tüm üçüncü kişilere devrine mani olacak nitelikte tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; … A.Ş ile Beyoğlu … Noterliği’nin 12.08.2008 tarih ve … yevmiye nolu işlemiyle, müvekkilinin hissedarı olduğu İstanbul İli, Şişli İlçesi, … Mahallesinde kain … pafta, … ada … parsele ilişkin olarak “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapımı ve Satış Vaadi Sözleşmesi” akdedildiğini, yine Beyoğlu … Noterliğinin 18.10.2012 tarih ve … yevmiye nolu “Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” ile yukarıda belirtilen sözleşmeye istinaden inşa edilecek mülkiyeti … A.Ş ye ait bağımsız bölümlerin sözleşme şartlarında kararlaştırılan bedel mukabili … A.Ş’ne satılmasının vaat edildiğini, davalılardan …’ın sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğinden karşılıklı davalar açıldığını, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. Sayılı davasının derdest olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında hiçbir hukuki ilişki ve sözleşme olmadığından, davada müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğinden haklarındaki davanın reddini, 2- Davalı …’ın girmiş olduğu taahhütten müvekkili sorumlu olmadığı gibi, finansal kiralama şirketi ile birlikte de sorumluluğu bulunmadığını, 3- İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. Sayılı davasında; İstanbul İli, Şişli İlçesi, … Mahallesinde kain tapunun … pafta, … Ada, …, … ve … parselinde davalı adına kayıtlı tüm hak ve hisselerin ve … pafta, … Ada, … parselinde kurulu kat irtifakına göre oluşan bağımsız bölümlerin tapu kaydına ihtiyati tedbir konulduğunu, mahkemece aynı bağımsız bölümün kaydına yeni ihtiyati tedbir konulmasında hiçbir hukuki menfaat bulunmadığını, müvekkilinin zararının ve sözleşmedeki haklarının karşılanması halinde, bağımsız bölümün tapu kaydının davalıya devir edileceğini, müvekkili hakkındaki davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Davacı tarafın taleplerinin yasal dayanağının HMK 389 ve 390. maddeler olduğu, dosya kapsamı üzerinden yapılan değerlendirmede, dava konusu taşınmazın başkasına devri halinde davacı açısından HMK 389/1 maddesinde belirtilen ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu ve davacı tarafın beyanlarının, sunulan sözleşme ve ödeme belgelerinin HMK’nun 390/3 maddesinde belirtilen yaklaşık ispat için yeterli olduğu, sunulan belgeler nazara alınarak HMK 392/1 maddesi gereği takdiren teminat alınmasına gerek olmadığı kanaatine varıldığından tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına karşı, … A.Ş ve … A.Ş. vekilleri tarafından cevap dilekçelerindeki hususlar tekrar edilerek itiraz edilmiştir. Mahkemece; Davanın, tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, 09/02/2021 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiği, HMK 394/4 maddesine göre mahkemece itiraz üzerine, “dosya kapsamı, itiraz dilekçesi ve itiraza cevap mahiyetinde sunulmuş davacı beyanlarının incelendiği, taraf vekillerinin mürafaadaki beyanları da gözetilerek, tedbir kararının verildiği tarihten sonra mevcut durum ve şartlarda bir değişiklik olmadığı kanaatiyle itirazın reddine” karar verilmiştir. … A.Ş. vekili istinaf dilekçesi ile; Müvekkili şirketin, davacı ile finansal kiralama şirketi arasında akdedilmiş olan “Konut Edinimine ilişkin Finansal Kiralama Sözleşmesinin” tarafı olmadığından, davada müvekkili şirketin pasif husumet ehliyeti ve davacı tarafa tapu devir yükümlülüğü olmadığını, (Yargıtay 15. H.D. 2015/4817 E. ve 2016/3721 K. Sayılı Kararı) tapu ferağ yükümlülüğünü kabul etmemekle birlikte bir an için yükümlülükten söz edilse dahi müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, 1- İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. Sayılı dosyasından diğer davalı …’ya açılan davada; İstanbul İli, Şişli İlçesi, … Mahallesinde kain tapunun … pafta, … Ada, …, … ve … parselinde davalı adına kayıtlı tüm hak ve hisselerin ve … pafta, … Ada, … parselinde kurulu kat irtifakına göre oluşan bağımsız bölümlerin tapu kaydına ihtiyati tedbir konulduğunu ve konulan tedbirin bu davadaki amaçla paralellik gösterdiğinden, aynı bağımsız bölümün kaydına yeni ihtiyati tedbir konulmasında hiçbir hukuki menfaat bulunmadığını, 2- Dava konu bağımsız bölümün müvekkilinin davacıya ferağ etmesi gerektiğinin kabulü halinde edimin ifası için, halen davalı … mülkiyetinde bulunan bağımsız bölümün, müvekkili şirket adına devir edildikten sonra davacıya devri gerektiğinden, verilen tedbir dava konusu bağımsız bölümün müvekkili adına devrini de yasakladığından, edimin ifasının salt tedbir sebebi ile dahi imkansız hale geldiğini, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.04.2021 tarihli usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı taraf; Yüklenici … A.Ş. ile toprak sahibi … A.Ş. arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu, … projesinde yer alan İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mah. … ada, … pafta, … parsel, … blok …kat … ve … nolu bağımsız bölümlerin (yeni no …) davalılardan … A.Ş ve … GYO A.Ş arasındaki 26/08/2016 tarihli konut edinimine ilişkin sözleşme ile satıcı … A.Ş’den … A.Ş. aracılığı ile satın aldığı taşınmzın tamamlanarak, tüm ödemelerin yapılmasına ve sözleşme gereğince 30/09/2018 tarihinde konutun teslimi gerekmesine rağmen tapu devri yapılmadığından,1106 ve 1107 nolu bağımsız bölümlerin (yeni no …) tapu kaydına satılamaz şerhi işlenmesi suretiyle ihtiyati tedbir tesisini ve tapunun adına tescilini talep etmiş, mahkemece; davacı tarafın taleplerinin yasal dayanağının HMK 389 ve 390. maddeler olduğu, dosyaya kapsamı üzerinden yapılan değerlendirmede, dava konusu taşınmazın başkasına devri halinde davacı açısından HMK 389/1 maddesinde belirtilen ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu ve davacı tarafın beyanlarının, sunulan sözleşme ve ödeme belgelerinin HMK’nun 390/3 maddesinde belirtilen yaklaşık ispat için yeterli olduğu, sunulan belgeler nazara alınarak HMK 392/1 maddesi gereği takdiren teminat alınmasına gerek olmadığı kanaatine varıldığından tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Verilen ihtiyati tedbir kararına karşı, … A.Ş ve … A.Ş. vekilleri tarafından cevap dilekçelerindeki hususlar tekrar edilerek yapılan itiraz üzerine mahkemece,”dosya kapsamı, itiraz dilekçesi ve itiraza cevap mahiyetinde sunulmuş davacı beyanlarının incelendiği, taraf vekillerinin mürafaadaki beyanları da gözetilerek, tedbir kararının verildiği tarihten sonra mevcut durum ve şartlarda bir değişiklik olmadığı kanaatiyle itirazın reddine” karar verilmiş, karar aleyhine … A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. HMK’nın 389. maddesinin 1. fıkrası ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” HMK’nun 394/2. maddesi;”….ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine v teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edilebilir.” HMK’nun 396/1. maddesi; ” Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir”hükmünü içermektedir. 1-İlk istinaf sebebi; İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. Sayılı dosyasından diğer davalı …’ya açılan davada; İstanbul İli, Şişli İlçesi, … Mahallesinde kain tapunun … pafta, … Ada, …, … ve … parselinde davalı adına kayıtlı tüm hak ve hisselerin ve … pafta, … Ada, … parselinde kurulu kat irtifakına göre oluşan bağımsız bölümlerin tapu kaydına ihtiyati tedbir konulduğunu ve konulan tedbirin bu davadaki amaçla paralellik gösterdiğinden, aynı bağımsız bölümün kaydına yeni ihtiyati tedbir konulmasında hiçbir hukuki menfaat bulunmadığına ilişkindir. Davacı tarafın talebi kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın yüklenici tarafından tamamlanmasına, finansal kiralama sözleşmesi uyarınca satış bedeli ödenmesine ve taşınmazın taahhüt edilen teslim tarihi geçmesine rağmen tapu devri yapılmadığından bahisle tapu kaydı üzerine satılamayacağı yönünde tedbir tesis edilmesidir. Davacı talebinin yasal dayanağı HMK 389.maddesi olup, maddenin 1. fıkrasındaki düzenlemeye göre; tedbir kararı verilebilmesinin koşulları ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme” bulunması “bu nedenle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacak olması” ya da “tamamen imkansız hale gelmesi” veya “gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi” ne ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut tapu kaydının incelenmesinden beyanlar hanesinde; taşınmazın tamamı üzerinde İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. Sayılı dosyasından dolayı 27/12/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararı olduğu, mahkemenin 02/03/2018 tarihli müzekkeresine istinadan “tedbir konusu taşınmazların sadece … G.Y.O veya … Şirketine devrine izin verilmiştir, onun dışında 3.tüzel ve gerçek kişiler için tedbir devam etmektedir” şeklinde uygulandığından tedbir kararı mevcut ise de, görülmekte olan davada ihtilafın niteliği gereği, davacı taraf iddiasını kanıtladığında dava konusu bağımsız bölümün maliki değişeceği için mevcut durumda değişiklik olma ihtimali şartı gerçekleştiği gibi, karar verilebilmesi için yüklenici ve toprak sahibi arasındaki İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1040 E. sayılı dosyasındaki dava sonucu verilecek kararın kesinleşmesi bekleneceğinden, 2018/1040 E. sayılı dosyada nihai kararın kesinleşmesi ile kendiliğinden tedbirin kalkması halinde, davacı tarafın haberi olmaksızın 3. kişilere devri mümkün hale geleceğinden 2018/1040 esas sayılı dosyadaki tedbir kararı davacıyı korumayacaktır. Davacı taraf iddiasını ispat ederek lehine karar aldığında, infazı mümkün olmayacak ve koşulları mevcut ise yeni malike karşı dava açması gerekeceğinden, davacının mağduriyeti söz konusu olacaktır. İtiraz tarihi itibariyle HMK 89. maddesindeki “mevcut durumda değişiklik olma ihtimali” ve “bu nedenle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacak olması” ya da “tamamen imkansız hale gelmesi” veya “gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi” koşulları devam ettiğinden, mahkemece de “tedbir kararının verildiği tarihten sonra mevcut durum ve şartlarda bir değişiklik olmadığı kanaatiyle itirazın reddine” karar verildiğinden, davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. 2- Diğer istinaf sebebi; edimin ifası için, halen davalı … mülkiyetinde bulunan bağımsız bölümün, … Şirketi adına devir edildikten sonra davacıya devri gerektiğinden, verilen tedbir dava konusu bağımsız bölümün …’a devrini de yasakladığından edimin ifasının salt tedbir sebebi ile imkansız hale geldiğine ilişkindir.Mahkemece 09/02/2021 tarihli tedbir kararı ile; “Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin teminatsız olarak kabulü ile; … A.Ş adına kayıtlı bulunan İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mh. … ada, … pafta … parsel … blok … Kat … ve … nolu bağımsız bölümlerin (yeni no …) tapu kaydına ihtiyati tedbir olarak satılamaz şerhi işlenmesine” karar verilmiştir. Tapu kaydının incelenmesinden taşınmazın halen toprak sahibi … A.Ş.üzerine kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. … A.Ş. yüklenci, … A.Ş davacıya taşınmaz satışına aracı olan finans şirketidir. Kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve davacı ile … A.Ş. ve, … A.Ş arasındaki Konut Edinimine İlişkin Leasing sözleşmesinin ek 10. maddesindeki “konutun mülkiyetinin leasing şirketine devri ve sözleşmenin müşteri lehine tapuya şerhi zorunludur” hükmü uyarınca, taşınmazın öncelikle yüklenici … A.Ş’ne, yüklenicinin leasing şirketi … A.Ş’ne tapuda devir etmesi gerekip, verilen tedbir bu devirleri de engelleyici nitelikte olduğundan, tedbir mevcut hali ile devam ettiği taktirde davacıya devir yapılarak sözleşmedeki edim yerine getirilemeyeceğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile 12/04/2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. ve 394/5. maddeleri gereğince kaldırılmasına, davacının tedbir talebinin kısmen kabulü ile; … A.Ş adına kayıtlı İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mh. … ada, … pafta … parsel … blok … Kat … ve … nolu bağımsız bölümlerin (yeni no …) tapu kaydına … A.Ş ve … A.Ş dışında 3. kişilere SATILAMAZ ŞERHİ İŞLENMESİ” yönünde ihtiyati tedbir tesisine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/28 esas sayılı, 12/04/2021 günlü ara kararının KALDIRILMASINA, 3- Davacının tedbir talebinin kısmen kabulü ile; ”… A.Ş adına kayıtlı İstanbul ili, Şişli ilçesi, … Mh. … ada, … pafta … parsel … blok … Kat … ve … nolu bağımsız bölümlerin (yeni no …) tapu kaydına … A.Ş ve … A.Ş dışında 3. kişilere SATILAMAZ ŞERHİ İŞLENMESİ” yönünde ihtiyati tedbir tesisine Dosya kapsamı nazara alınarak takdiren teminat alınmasına yer olmadığına, 4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca hesap olunan 97,70 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde İADESİNE, 5/b-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA, 5/c-Yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararda DİKKATE ALINMASINA, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/5 maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2021