Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/9 E. 2021/87 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/9
KARAR NO: 2021/87
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
NUMARASI: 2020/182 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 20/03/2020 tarihli dava dilekçesi ile, mevcut durumun korunması ve davanın etkinliğini temin etmek amacıyla, davalı şirkete ait …, …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … numaralı kötü niyetli şekilde tescil edilen markaların Sınai Mülkiyet Kanunu 6/9. Maddesi gereğince hükümsüzlüğüne karar verilmesini, dava konusu edilen markaların 3.kişilere devrinin engellenmesi amacı ile dava sonuna kadar dava konusu marka üzerinde devir yasağının konulması ve iptali ve hükümsüzlüğü talep edilen markaların müvekkile karşı ileri sürülmesinin engellenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve bu konuda verilecek ihtiyati tedbir kararının Türk Patent Enstitüsü’ne bildirilmesine karar verilmesine, hususunda TPMK kaydına teminatsız olarak tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin 24/03/2020 tarihli ara kararıyla; davacı vekilinin tedbir talebinin kabulüyle, HMK 389. Maddesi gereğince taraf teşkili açısından, davalıya ait olduğu belirtilen …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …,…, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … numaralı markaların davalı adına kayıtlı ise dava süresince 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda markanın TPMK kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince 24.11.2020 tarihli ara kararıyla; “Davalı vekili 12/10/2020 tarihli düplik dilekçesi ile, mahkememizden verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiştir. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 389/1. maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, 390/son maddesinde ise tedbir talep edenin davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı vekilinin Mahkememiz tarafından verilen ihtiyati tedbir kararına karşı 12/10/2020 tarihli düplik dilekçesi ile itiraz ettiği, tedbir kararının 24/03/2020 tarihinde verildiği ve iş bu kararın davalıya 28/05/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekillerince 11/06/2020 tarihli dilekçe ile süre uzatım talebinde bulunulduğu, fakat tedbire itiraza ilişkin bir ibareye rastlanılmadığı, tedbire itirazının yasal süresinin bir hafta olduğu ve tedbire itirazın yasal süresinde yapılmadığı anlaşıldığından,davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması ve değiştirilmesi yönündeki talebinin reddine, ” şeklinde karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Davalıya ait toplamda 52 markanın huzurdaki dava sonuçlanana kadar 3. kişilere devredilmesini önlemek amacıyla tedbir kararı verildiğini, söz konusu ihtiyati tedbir kararına karşı 10.07.2020 tarihli cevap dilekçesi ile sunulan itirazlarının Sayın Mahkeme’nin 24.11.2020 tarihli kararı ile reddedildiğini, söz konusu kararın 24.11.2020 tarihinde e-tebligat marifetiyle tebliğ edildiğini, ihtiyati tedbir için gerekli şartların iş bu davada kesinlikle mevcut olmadığından söz konusu tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının yokluklarında ve savunma dinlenmeksizin verildiğini, savunması ve karşı argümanları dinlenmeksizin 52 farklı markaya ilişkin verilen ihtiyati tedbir kararının HMK’ya, Anayasa’ya, AİHS’ye ve hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu, sayın mahkeme tarafından hükmedilen ihtiyati tedbir kararının menfaatler dengesine ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının teminatsız olarak verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar Mahkeme 24.11.2020 tarihli kararında davalı tarafından ihtiyati tedbire karşı sunulan itirazın süresi içerisinde yapılmadığını ve bu nedenle de usulden reddedildiğini belirtiyor olsa da HMK m. 394/5 hükmünde itiraza ilişkin kararın esasa ilişkin verilen bir karar olması aranmayıp usul hukuku temelinde itirazın reddedilmesi hâlinde de bu karara karşı kanun yoluna başvurulmasına imkân verildiğini, HMK m. 396 uyarınca aleyhinde ihtiyati tedbire hükmedilen tarafın durum ve koşulların değişmesi sebebiyle her daim ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etme hakkı bulunduğunu, davalının … no.lu “…” markasının üçüncü kişilere devredilmesini engelleyen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, İş bu taleplerinin kabul edilmemesi hâlinde söz konusu ihtiyati tedbirinin en az 150.000 TL (yüzellibintürklirası) tutarında teminat karşılığında verilecek şekilde değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. 6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesine göre; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” 6100 Sayılı HMK’nın 394/2. maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararına itiraz süresi 7 gündür. Buna göre; tedbir kararının davalıya 28/05/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekillerince 11/06/2020 tarihli dilekçe ile süre uzatım talebinde bulunulduğu, tedbire itiraz edilmediği, tedbire itirazının yasal süresinin bir hafta olduğu ve tedbire itirazın yasal süresinde yapılmadığı anlaşıldığından, 28/05/2020 tarihinde tebliğine rağmen bir hafta içinde (HMK.394/2) itiraz edilmediği, ihtiyati tedbir kararına karşı 12/10/2020 tarihli düplik dilekçesi ile itiraz edildiği, verilen itiraz dilekçesinin süresinden sonra verilmesi sebebiyle ihtiyati tedbire itirazın reddi kararının doğru olduğu ve esasa girilmemesi sebebiyle dairemizce ilk derece mahkemesince verilen kararın sadece bu kapsamda incelenebileceği kanaatiyle davalının diğer esasa yönelik istinaf sebepleri incelenmeden istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin tarih ve 2020/182 E. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- Davalı taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04/02/2021