Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/860 E. 2021/919 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/860
KARAR NO : 2021/919
CELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2020
NUMARASI : 2017/707 E. – 2020/531 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;… Bankası Çanakkale Gökçeada Şubesine ait…( 20.05.2017 ödeme tarihli ve 10.000,00TL bedelli), 3042902 (25.06.2017 ödeme tarihli ve 10.000,00TL bedelli) ve 3042903 (25.07.2017 ödeme tarihli ve 10.000,00TL bedelli), seri numaralı 3 adet çekin davacının Vatan Mah. Hastane ….Bayrampaşa adresindeki işyerinden 03.03.2017 tarihlerinde kimliği savcılık tarafından araştırılan kişilerce çalındığını, bunun üzerine davacı tarafın İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/216 Esas sayılı dosyasında çek iptali davası açıldığını, bu dosyada yapılan inceleme neticesinde davaya konu çeklerle beraber tüm çalınan çekler hakkında ödeme yasağı kararı verildiğini, bu kararın bankalara tebliğ edildiğini, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/216 Esas sayılı dosyasında yargılama devam ederken davalının dilekçe ve ekinde sunmuş olduğu iki adet çek suretini ibraz ederek meşru hamil olduğunu ve ödeme yasağının kaldırılmasını talep ettiğini, mahkemece istirdat davası açmaları yönünde ara karar oluşturulduğunu, davaya konu çeklerin keşideci … tarafından davacı lehine düzenlendiğini, ancak tarafların uzun süredir çalıştıkları ve birbirlerine güven duydukları için keşidecinin daha sonra doldurulmak üzere çeki davacıya teslim ettiğini, bu arada çekler çalındığı için lehdar kısmının boş olarak çalındığını, çeki çalan şahısların lehtar kısmını doldurup çekleri piyasaya sürdüklerini, imza ve yazı incelemesi yapıldığında gerçek durumun ortaya çıkacağını, gerek davacı tarafın gerekse çek sahibi …ın çekte adı lehtar olarak yazan …ve diğer cirantalar ile … arasında ticari bir faaliyeti veya alacak verecek ilişkisi bulunmadığını, söz konusu çeklerin davacının rızası hilafına elinden çıkması ve çeki elinde bulunduran şahısların haklı hamil olmaması sebebiyle mahkemeden çeklerin istirdatına karar verilmesini, bu sebeplerle fazlaya ilişkin tüm taleplerini saklı tutarak davaya konu … seri numaralı (25.05.2017 ödeme tarihli ve 10.000,00 TL bedelli ) ve… seri numaralı (25.06.2017 ödeme tarihli ve 10.000,00 TL bedelli) çeklerin istirdatıyla davacının alacaklı olduğunun tespitini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde özetle; … Gıda Pazarına memleketten getirdiği tulum peynirini sattığını ve karşılığında iki adet çek aldığını ve çeki aldığı firmanın da cirosunu aldığını, çeki aldığı firmanın kendisinden önceki ciranta olduğunu, çeklerin günü geldiğinde tedbir kararı olduğunu öğrendiğini ve avukatına vererek işlem yapmasını söylediğini, davacının işlemlerinden bilgisi olmadığını, parasını almak için haklı olarak haciz işlemi yaptırdığını, ticaretten mağdur olduğunu, alacağını talep ettiğini, mağduriyetinin giderilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; ”Tüm dosya kapsamından; davacının meşru hamil olduğu ve çeklerin rızası dışında elinden çıktığı kanıtlanmıştır. Davacının iş yerinden çalınan çeklerin ciro silsilesinin aynı olması, çeklerde lehdar görünen …’ın imza inkarında bulunması, davacının cirantalarla ticari ilişkisinin bulunmaması, cirantalardan …İnşaat Ltd. Şti’nin çekteki adresinin şirket adresinden farklı olması, davalının keşide tarihinden çok önce ticari faaliyetinin bulunmaması hususları dikkate alındığında, ciro silsilesinde kopukluk olduğu kanaatine varılarak davacı tarafça kanıtlanan davanın kabulü ile dava konusu çeklerin davacıya iadesine karar verilmesi gerektiğine” karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince 12.04.2021 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru değerlendirme kararıyla; Mahkemece verilen kararın davalı asile 12/03/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının en son 26/03/2021 günü mesai bitimine kadar istinaf kanun yoluna başvurabileceği ancak davalının 29/03/2021 tarihinde istinaf dilekçesini postaya verdiği, bu suretle istinaf dilekçesinin süresinde olmadığı anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür.Davalı asil 05/04/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; Memleketten getirdiği peynirleri…a verdiğini, karşılığından 2 adet çek aldığına ve bankaya sorduğunu, sağlam olduğunu öğrenince aldığını, çekin günü geldiğinden karşılığının olmadığını öğrendiğini ve avukatıma vererek icra işlemlerini başlattığını, Mahkemenin aleyhime karar verdiğini, kararın kaldırılarak mağduriyetinin giderilmesini talep etmiştir.Davalı asil 21/04/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; Pandemi dolayısıyla karantinada kalması gerektiğinden istinaf başvurusunun mecburiyetten 3 gün geciktiğini, bu sebepten dolayı dosyanın istinaf mahkemesine gönderilmesini, mağduriyetimin giderilmesini talep etmiştir.Davalı vekiline çıkarılan 05/05/2021 tarihli muhtırada, “59,30 TL İsinaf Maktu Karar Harcı, 162,10 TL İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcı ve 150 TL istinaf posta avansının işlem muhtırasının tebliğ tarihinden itibaren Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesine göre bir haftalık kesin süre içinde dosyamıza yatırılması, aksi halde istinaf isteminden vazgeçmiş sayılacağınıza karar verileceği ihtar olunur ” olarak ayrıntılı şekilde bildirilmiş muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren HMK’nun 344. Maddesine göre 1 haftalık kesin süre içerisinde belirtilen tutarların mahkeme veznesine yatırılmaması halinde istinaf isteminden vazgeçilmiş sayılacağına karar verileceğinin açıkça belirtilmiş olduğu, muhtıranın ilgili tebligat adresine 02/06/2021 tarihinde aynı evde oturan kişiye tebliğ edildiği ve muhtırada belirtilen süre içerisinde istinaf harç ve masraflarının yatırılmamış olduğu anlaşılmıştır. Yapılan incelemede tebliğ tarihi itibariyle davalının vasisi olup olmadığı araştırılmadan asile tebliğ yapıldığı ayrıca Mahkemece istinaf talebinin reddine ilişkin ek karar yazılmadığı, sadece notlama usulü ile bilgi mahiyetinde derkenar verildiği ve dosyanın istinaf incelemesi için gönderildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle istinaf incelemesine konu bir kararın olmadığı, İstinaf isteminin reddi kararın ek karar ile yazılması gerektiğinden ve ek kararın bu şekilde tebliğ edilmesi gerektiğinden, derkenar usulü notlanarak tebliğ yapılmış olmasının hukuka uygun olmayıp, savunma hakkını kısıtlar niteliktedir.Ayrıca tebliğ tarihi itibariyle davalının vasisinin bulunup bulunmadığı ve yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı araştırıldıktan sonra, adına istinaf harcı yatırılmayan davalı yönünden istinaf dilekçesinin reddi yönüne gidilirse ilgili ek kararın tebliğ edilerek buna ilişkin yedi günlük istinaf süresinin beklenilmesi; Harçların bir haftalık kesin süre içinde yatırılması halinde harç eksikliği tamamlandıktan sonra tekrar istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere dosyanın ayrı ayrı sebeplerle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341., 344., 352. maddelerine göre mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı tarafa önce ek karar yazılıp sonra ek kararın vasi var ise vasiye tebliği ile tebliğ edilerek buna ilişkin yedi günlük istinaf süresinin beklenilmesi, bir haftalık kesin süre içinde yatırılması halinde harç ikmalinin 6100 sayılı HMK’nın 341., 344., 352. maddeleri gereğince işlem yapıldıktan sonra yeniden Dairemize gönderilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
6100 Sayılı HMK’nın 352/1 maddesi gereğince, dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonucu oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 16/09/2021