Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/844 E. 2021/835 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/844 Esas
KARAR NO: 2021/835
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 04/05/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/33 D.İş., 2021/33 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; “…”, “…” ve “…” markalarının eğitim ve öğretim hizmetlerinde müvekkili adına tescilli olduğunu, karşı tarafların ise müvekkili adına tescilli markalara tecavüz ve haksız rekabet oluşturacak şekilde “…” ibaresini haksız ve hukuka aykırı şekilde kullandığını, ayrıca “…com” alan adlı internet sitesinin de bulunduğunu, mevcut durumun müvekkilini zarara uğrattığını, bu nedenlerle aleyhine tedbir istenenlerin müvekkili şirkete ait tescilli “…” markalarının tüketiciyi yanıltacak hizmet, ürünler, ticari işletmeler, müvekkili şirket ile arasında ilişki kurulmasına neden olabilecek ve/veya haksız rekabet yaratacak suretteki kullanımının, internet ve sosyal medya kullanımı da dahil her türlü yayınlar, hizmetler ve mallar, ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü ticari evrak ile alan adları da dahil olmak üzere Türkiye’de ve yurt dışında kullanmasının önlenmesine, davalıların … markalarını ve ibarelerini kullandığı ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesinin, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin bulundukları yerlerden toplanmasına, tabelaların indirilmesine, müvekkili şirket aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden hizmetlerin ve ürünlerin sergilendiği https://www…com/tr alan adının, hosting hizmetinin, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanımına ve bu sitelere erişimin engellenmesine, … markalarının ve ibarelerinin müvekkili şirket dışında veya müvekkili şirketin yetki verdiği üçüncü kişiler dışında, – https://www.facebook.com/… – https://twitter.com/… – https://tr.linkedin.com/… (dilekçede ayrıntılı yazılmıştır) – https://www.instagram.com/… – https://www.youtube.com/… – https://tr.pinterest.com/… – https://…tumblr.com/ uzantılarında, Facebook, Twitter, Linkedin, Instagram, YouTube, Pinterest, Tumblr vb.sosyal medya hesaplarında kullanmasının engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 10/03/2021 tarihli ara kararıyla; ”Aleyhine tedbir istenenler … ve … A.Ş. hakkında talep edilen ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, 100.000,00 TL teminat karşılığında aleyhine tedbir istenenlerin tedbir talep eden şirkete ait tescilli “…” markalarının tüketiciyi yanıltacak hizmet, ürünler, ticari işletmeler, müvekkili şirket ile arasında ilişki kurulmasına neden olabilecek ve/veya haksız rekabet yaratacak suretteki kullanımının, internet ve sosyal medya kullanımı da dahil her türlü yayınlar, hizmetler ve mallar, ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü ticari evrak ile alan adları da dahil olmak üzere Türkiye’de ve yurt dışında kullanmasının önlenmesine, aleyhine tedbir istenenlerin “…” markalarını ve ibarelerini kullandıkları ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesinin, basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin bulundukları yerlerden toplatılmasına, tabelaların indirilmesine, Aleyhine tedbir istenenlere ait https://www…com/tr alan adının, hosting hizmetinin, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanımının ve bu siteye erişimin engellenmesine, Facebook, Twitter, Linkedin, Instagram, Pinterest ve Youtube sosyal medya hesaplarında “…” markasını kullanmalarının yasaklanmasına, … A.Ş. Ataşehir Şubesi’nin ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Aleyhine tedbir istenenler vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; Müvekkilinin uzun yıllardır eğitim sektöründe “…” esas unsuruna sahip “…”, “…”, “…” ve “…” vb.birçok tescilli markanın TPMK nezdinde tescilli sahibi olduğunu ve kendi tescilli markalarını kullandığını, bu markaların 41.hizmet sınıfının “eğitim öğretim hizmetleri” alt sınıfında müvekkili adına tescil edildiğini, müvekkili aleyhine uygulanan haksız tedbirlerin müvekkilinin maddi ve hukuki menfaatini ciddi derecede zedelediğini, bu nedenle öncelikle 6100 Sayılı HMK’nun 394/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararlarının icrasının teminatsız olarak durdurulmasına, Mahkeme aksi kanaatte ise bu kez 6100 Sayılı HMK’nun 395/1 maddesi hükmü de dikkate alınarak uygun teminat karşılığı müvekkilleri aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararlarının değiştirilmesine ya da kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 04/05/2021 tarihli ara kararıyla; “Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen şirkete ait iş yerinde ve internet üzerinde yapılan incelemede marka kullanımlarının … tescil numaralı “…” markası ile aynı olduğu, bu markanın sahibi olan şirketin ortağı ve yetkilisinin aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen … olduğu, marka sahibi şirket ile aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen şirketin ve …’in bağlantılı oldukları, bu markanın 41. sınıfta “Eğitim ve öğretim hizmetleri” için tescilli olduğu, ayrıca aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen şirketin temsilcisi ve ortağı da olan … adına “…” ibaresini içeren ve eğitim ve öğretim hizmetleri için tescilli başka markaların da tescilli oldukları, bilirkişi raporunda bu konuda yanlış bilgi verildiği, ihtiyati tedbir talep edenin markasını kullanıp kullanmadığının ve aleyhine tedbir kararı verilenler tarafından kullanılan tescilli markanın ihtiyati tedbir talep edene ait marka ile benzer olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati tedbir kararının devam etmesinin aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilenlerin ağır zararlarına neden olacağı, bu aşamada ihtiyati tedbir talep eden tarafça yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın kabulüne ve Mahkemenin 10.03.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına” karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Aleyhine ihtiyati tedbir istenenlerin yapmış olduğu itirazda Sayın Mahkeme’ye sundukları fahiş derecede yanıltıcı, hatalı ve eksik bilgilerin kabulünün mümkün olmadığını, Markaların tescil edildikleri şekilde yani …, …, … ibareleri olarak kullanılmadığını, marka tescillerinin suistimal edildiğini, Müvekkil Şirket’in … markası altında eğitim ve öğretimde 45 yıl boyunca çok değerli öğrenciler yetiştirdiğini, …’nin, 1968 yılında Anaokul ve İlkokul düzeyinde öğretime başladığını, 1983 yılında, Anadolu Lisesi statüsünde (İngilizce eğitim yapan ve ikinci dili Almanca olan) olmak üzere orta eğitim hizmetine başladığını, okulun mezunlarının pek çok alandaki başarılı kişilerden oluştuğunu, müvekkili Şirket’in … tescil numaralı … markasını kullanması için kanunun tanımış olduğu süre 2025 yılında sona ereceğini, Müvekkil Şirket’in … tescil numaralı … markasının tescil tarihi olan 13.04.2020 tarihinden itibaren başlayan 5 yıllık kullanım süresinin de bulunduğu gerçeği de göz ardı edildiğini, -… başvuru numaralı “…” ibareli marka başvurusu, gerek ihtiyati tedbir talebinin yapıldığı 23.02.2021 tarihinde, gerekse de işbu dilekçenin hazırlandığı 03.06.2021 tarihi itibariyle Sayın Türk Patent ve Marka Kurumu’nun marka sicilinde tescilli olmadığını, ayrıca tescil ücreti yasal süresinde ödenmediğinden marka başvurusunun geçersiz hale geldiğini, tescil ücretinin son ödeme tarihi olan 11.12.2019 tarihi üzerinden 1 yıl 4 ay gibi bir zaman geçtikten sonra 27.04.2021 tarihinde “Marka Tescil Ücreti Ödeme” bilgisi altında kuruma evrak girişi yapıldığının tespit edildiğini, bu işlemin kabulünün söz konusu olamayacağını, -Söz konusu geçersiz marka başvurusunun hali hazırda … ANONİM ŞİRKETİ adına kayıtlı olduğunu, Aleyhine tedbir kararı istenenler tarafından, Sayın Mahkeme’ye ibraz edilen 29.04.2021 tarihli marka devir sözleşmesinin, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde sicile kayıt için 06.05.2021 tarihinde sunulduğunu, yani, yerel mahkemenin istinafa konu 04.05.2021 tarihli kararından 2 gün sonra sicile kayıt talebi yapıldığını, marka devir sözleşmesinin, hem ibraz edildiği tarih itibariyle sicile kaydedilmemiş olduğundan hem de tescil edilmemiş bir markayı içerdiğinden dolayı Müvekkil Şirket aleyhine ne dayanak ne de kanıt olarak geçerli kabul edilemeyeceğini, -Müvekkili Şirketin … ibaresini tescil ettirme gereği dahi duymadığını, çünkü … ifadesine karşılık gelen, tescili … ibareli markasının mevcut olduğunu ve bu marka altında uzun yıllardır eğitim ve öğretim hizmeti verildiğini, 2013 yılına ait bir fotoğrafta … bünyesinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulun tabelasında … ibaresinin yanında asılı flamalarda … ibaresinin kullanıldığının da görüldüğünü, -Dosyaya sunulan kararın emsal karar gibi gösterilmesinin kabul edilemeyeceğini, -Aleyhine tedbir istenenlerin Müvekkil Şirket adına tescilli … markasını kullanmakta kötü niyetli olduğunun en açık delilinin, 41 .sınıftaki “Eğitim ve öğretim hizmetleri” için … ibaresini içeren marka tescil başvurularının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2013 yılından başlayarak 2014, 2015, 2017, 2018, 2019 yıllarında pek çok kez tescil edilmeye çalışılması olduğunu ve bir kısmının itirazları neticesinde bir kısmının re sen reddedildiğini, 3 tanesinin ise Müvekkil Şirket tarafından itiraz edilmemesi sebebiyle tescil edildiğini, -İhtiyati tedbir talep olunanlardan … adına tescilli … tescil numaralı …, … tescil numaralı …, … tescil numaralı … ibareli markaların, Müvekkil Şirket’in … markalarına iltibas yaratarak marka tecavüzü ve haksız rekabete neden olması sebebiyle hükümsüzlüğünü talep eden dava, Müvekkil Şirket tarafından İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/47 Esas sayılı dosyası ile 19.03.2021 tarihinde ikame edildiğini, dosyadaki talepleri üzerine Sayın Mahkeme tarafından üç markaya da ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini ve dosyanın incelenme sürecinin devam ettiğini, -Yerel mahkemenin ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki kararının hatalı olup eksik ve yanlış bilgiler altında değerlendirme yapıldığını, İstinaf başvurularının kabulüne, İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04.05.2021 tarihli 2021/33 D.İş ve 2021/33 K. sayılı kararında verilen aynı mahkemenin 10.03.2021 tarihli ihtiyatî tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin hükmün kaldırılmasına ve taleplerimiz doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesine, Davalıların, Müvekkil Şirket’e ait tescilli … markalarının, tüketiciyi yanıltacak hizmet, ürünler, ticari işletmeler, Müvekkil Şirket ile arasında ilişki kurulmasına neden olabilecek ve/veya haksız rekabet yaratacak suretteki kullanımının, internet ve sosyal medya kullanımı da dahil, her türlü yayınlar, hizmetler ve mallar, ürünler; ambalajlar; ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü ticari evrak ile alan adları da dahil olmak üzere, Türkiye’de ve yurt dışında kullanmasının önlenmesine.Davalıların … markalarını ve ibarelerini kullandığı ilan, reklam, broşür, afiş, tabela ve sair her türlü tanıtım malzemesinin; basılı kağıtlar, faturalar ve sair her türlü ticari evrakın ve bu şekilde bastırılmış olan materyalin bulundukları yerlerden toplanmasına, tabelaların indirilmesine, Müvekkil Şirket aleyhine marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden hizmetlerin ve ürünlerin sergilendiği https://www…com/tr alan adının, hosting hizmetinin, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanımına ve bu sitelere erişimin engellenmesine, … markalarının ve ibarelerinin Müvekkil Şirket dışında veya Müvekkil Şirket’in yetki verdiği üçüncü kişiler dışında aşağıda belirtilen https://www.facebook.com/… URL uzantısında, https://twitter.com … uzantısında, ® https://tr.linkedin. com/… URL uzantısında, https:// www.youtube.com/… URL uzantısında, https://tr. pinterest.com/… URL uzantısında, https://…tumblr.com/ URL uzantısında Facebook, Twitter Linkedin, Instagram, YouTube, Pinterest, Tumblr vb. sosyal medya hesaplarında kullanılmasının engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Aleyhine Tedbir İstenen vekili istinafa cevap dilekçesinde; -Tedbir isteyen davacının mahkeme tarafından 10.03.2021 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararlarının infazını yasaya uygun olarak talep etmediğini, tedbir isteyen tarafından mahkeme tarafından verilen tedbir kararının 17.03.2021 tarihli dilekçe ile yalnızca bahse konu ara kararın “2/c – ç” bendlerinde müvekkilin internet sayfası ve sosyal medya hesaplarına yönelik verilen ihtiyati tedbir kararların infazı talep edildiğini, ara kararın “2/ a – b” bentlerindeki tedbir kararlarının infazının ise talep edilmediğini, bu nedenlerle yasal süresi içerisinde ihtiyati tedbir kararlarının infazı talep edilmediğinden, tedbir kararlarının HMK m.393/l-son cümle düzenlemesi gereği kendiliğinden zaten kalkmış sayıldığını, tedbir isteyen yan. kötü niyetli şekilde infazını talep etmediği mahkeme ara kararının 2-a-b bentlerindeki tedbir kararlarına istinaf başvuru dilekçesinde yeniden hükmedilmesini talep etmeye devam ettiğini, -Tedbir isteyen davacının huzurdaki ihtiyati tedbir talepli dosyayı marka hakkından kaynaklanan tazminat ve marka hakkına tecavüz davasına esas olması için ikame ettiğini, ancak marka (maddi tazminat) davası ve marka hakkına tecavüzden kaynaklanan dava yukarıdaki maddede belirtilen süreler içinde açılmadığından tedbir talep eden yanın “ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına itiraz etme hakkı” bulunmadığını, tedbir talep edenin davaları süresinde ikame etmediğini, tedbir isteyen yan “esas dava” niteliğinde herhangi bir dava açmış da bulunmadığını, bir an için İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2021/88 E. sayılı Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının esas dava olduğu ve arabuluculuk başvuru tarihi olan 22.03.2021 tarihinin, maddede yazan iki haftalık süre içerisinde olduğu kabul edilse dahi; tedbir talep eden yan davayı açtığına /açmak için gerekli işlemleri yaptığına dair evrakı tedbir dosyasındaki memura sunarak karşılığında bir belge almadığını, müvekkillerin “…” esas unsuru ile 41. hizmet sınıfının “eğitim ve öğretim hizmetleri” alt sınıfında tescilli 4 adet markası bulunduğunu, tedbir talep eden başvuru sahibinin adına ise “…” ibaresi ile tescilli herhangi bir marka bulunmadığını, müvekkilleri adına tescilli markaların “…” esas unsurlu olup tedbir talep edenin ileri sürdüğü markaların ise “…” esas unsurlu olup tescile konu edildiğini, Mahkemece verilen tedbire ilişkin hatalı kararın yazılı itirazları neticesinde 04.05.2021 tarihinde tümden kaldırıldığını, taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiği halde haksız olarak ihtiyati tedbir kararı alındığını, tedbir isteyenin gerçekte kullanmadığı markalarını gerekçe göstererek müvekkilden menfaat elde etmeye çalıştığını, müvekkillerinin kurum nezdinde kendi adlarına 41. Hizmet sınıfının eğitim ve öğretim hizmetleri alt sınıfında tescilli “…” esas unsurlu markaları kullanmakta olduğunu ve bu markaların tescil işlemlerinin 2015-2017 yılları arasında tamamlandığını, buna rağmen Mahkemece müvekkillerin internet sitesine erişim engeli getirilmesi, bu tedbirin uygulanması, tedbir isteyen yan tarafından haksız olarak tüm sosyal medya hesaplarına erişimin engellenmesi için şikayetlerde bulunulması ve müvekkillerin sosyal medya hesaplarının kapatılması hukuka aykırı olduğunu ve müvekkillerinin ticari itibarının zedelendiğini, bu sebeplerle tedbir isteyen yanın haksız ve hukuka aykırı istinaf başvurusunun reddi gerektiğini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.Eldeki uyuşmazlığın da bu yasal düzenlemeler çerçevesinde çözülmesi gerekmektedir. Tarafların iddia ve savunmaları ile mevcut delil durumuna göre; somut olayda, davacının markasına yönelik markasal kullanımın bulunup bulunmadığı, markaya tecavüz ve haksız rekabetin yasal koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında yaklaşık ispat koşullarının bulunmadığı, davacı her ne kadar marka üzerinde öncelik hakkı bulunduğu ve davalının kullanımının tescilli olmadığı yönünde istinaf isteminde bulunmuş ise de, davalılardan …’in diğer davalı ile organik bağının olduğu ve tescilli markaların bulunduğu ve belirtilen hususların uyuşmazlığın esasına yönelik olup, yargılamayı gerektirdiği, davalı yanca tescilli hali ile kullanmama ve öncelik hakkı hususlarının uyuşmazlığın esasını çözecek mahiyette olup tedbir yoluyla değerlendirilemeyeceği, 6100 Sayılı HMK’nun 396. maddesine göre durum ve şartların değişmesi halinde ihtiyati tedbirin yeniden talep edilebileceği dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbire itirazın kabulüne ilişkin 04/05/2021 tarihli ara karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04/05/2021 tarih ve 2021/33 D.İş, 2021/33 K. sayılı kararına karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı talep eden tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Talep eden tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde BIRAKILMASINA, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Talep eden tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/07/2021