Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/843 E. 2021/813 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/843
KARAR NO : 2021/813
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2021/280 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında müvekkillerinin murisi … aleyhine, 40.000 TL meblağlı, 21/07/2020 düzenleme ve 01/08/2020 vade tarihli senet için icra takibi yapıldığını, senedin asıl borçlusunun davacının kardeşi … olduğunu, borca kefil olarak … imzasının alındığını, kefil … yasal mirasçılarına icra takibine girişilmiş olduğunu ve davacıların babalarının borçlu olduklarını tebligatla öğrendiklerini, ödeme emri, müvekkili …’a 24/03/2021 tarihinde, müvekkili … 01/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, …’a tebligat yapılmadığını, kardeşlerinden haber alarak davada taraf olduğunu, murisin vade tarihinden 19 gün sonra vefat ettiğini, murisin içinde bulunduğu sağlık durumu ele alındığında fiili ehliyetine sahip olmadığının anlaşılacağını, menfi tespiti istenen senedin 21/07/2020 düzenleme ve 01/08/2020 ödeme tarihli olduğunu, müvekkili … tarafından, … kısıtlanması ve kendisinin vasi olarak atanmasına ilişkin İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/81 esas sayılı davasının 21/01/2020’de ikame edildiğini, fiili ehliyeti olmayan babalarının imzaya zorlanması sebebiyle müvekkillerine haciz uygulanacağını, müvekkillerinin bu dosyada borçlu olmasında hiçbir kusur ve kasıtlarının olmadığını, babalarının böyle bir borç ilişkisi içine sokulduğunu tebligatla öğrendiklerini, kusuru yokken takip çıkışı 40.611,11 TL’nin % 115’nin teminat olarak verilmesinin hakkaniyete aykırı olacağını, teminatsız olarak ve % 15 ‘lik meblağ ile icra durdurma kararı verilmesini talep ettiklerini, muris … 21/07/2020 düzenleme tarihli, 01/08/2020 vade tarihli senede imza attığında, fiili ehliyetine sahip olmadığının tespitine ve icra takibinin muris yönünden iptaline karar verilmesini, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Es. Sayılı dosyasında muris … kefilliğinin iptalini, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Es. Sayılı icra takibinin teminatsız olarak durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”Davanın, İİK 72 maddesi gereğince icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davası olduğu, İİK.72/3 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği belirtildiğinden, davacının talebi de icra takibinin durdurulmasına yönelik olduğundan, (taleple bağlılık ilkesi gereği), davacının davasında haklı olup olmadığı yargılamayı gerektirdiğinden ve yaklaşık ispat koşulu da gerçekleşmediğinden ve icra takibinden sonra açılan davada takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, icra takibinin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında müvekkillerin murisi … aleyhine icra takibi yapıldığını, takip ve dava konusu senedin asıl borçlusunun müvekkillerinin kardeşi … ve kefilin muris … olduğunu, müvekkillerinin babalarının borçlu olduğunu tebligatla öğrendiklerini, murisin senedi imzaladığı tarihte akıl sağlığı yerinde olmadığından, kefillik işleminin sakat bir işlem olduğu ve murisin borçlu olmadığı iddia edilerek menfi tespit davası ikame edildiğini, Dava dilekçesinde ihtiyati tedbirin teminatsız olarak istendiği yazılmışsa da, talebin kabul edilmezse takip çıkışının %115’i kadar dosyaya yatırılacağı hususunda ek olarak beyanda bulunulmasına rağmen ihtiyati tedbirle talebinin İİK 72/3 ‘nin ilk cümlesi uyarınca reddedildiğini,1-İcra İflas Kanunun 72/3 maddesinin “…İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir şeklinde olup, mahkemece İİK. 72/3 uyarınca icra veznesindeki paranın ödenmemesine tedbir yoluyla karar verebileceğini, mahkemeden talepleri bu yönde iken İİK 72 açıkça yazılmadığından mahkemenin taleplerini anlamadığının düşünüldüğünü, Mahkemece icra veznesine yatırılan paranın ödenmemesi hususunda tedbir vermesi talep edilirken, mahkemenin bu talebi göz ardı ederek red kararı verdiğini,2- Mahkemenin, yaklaşık ispat koşulu da gerçekleşmediğinden bahisle tedbirin reddi için gerekçe oluşturduğunu, murisin senedi imzaladığı tarihten önce ikame edilmiş vasi ataması dosyası olduğunu, kullandığı ilaçların isimlerinin bile küçük bir araştırma ile alzheimer hastalığı olduğunu gösterecekken iddialarının yaklaşık olarak ispatlanmadığı hususunu kabul etmediklerini, izah edilen nedenlerle, mahkemenin ara kararının kaldırılarak, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı icra takibinde icra veznesine yatırılan paranın ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6100 Sayılı (HMK)’nın 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı tarafça; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı müvekkillerinin murisi … aleyhine başlatılan icra takibine konu senedin, muris tarafından kefil olarak imzalandığı 21/07/2020 tarihinde alzheimer hastası olması sebebiyle vasi atanması için, İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2020/81 esas sayılı dosyasının 21/01/2020’de ikame edildiği, murisin senet tanzim tarihi itibariyle fiil ehliyetine sahip olmadığının tespiti ve icra takibinin muris yönünden iptaline karar verilmesi, kefilliğin iptali, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız olarak durdurulması, bu talep yerinde görülmezse %15 teminat ile takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; İhtiyati tedbir talebinin icra takibinin durdurulmasına ilişkin olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği, İİT 72/3 maddesi uyarınca, icra takibi başlatıldıktan sonra açılan menfi tespit davasında tedbir yolu ile icra takibi durdurulamayacağından, talebin reddine karar verildiği tespit edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinin 4. sayfasında, “7. İcranın Durdurulması Talebimiz Vardır” başlığında ve dilekçenin son sayfasında; “Tarafımızın kusuru yok iken takip çıkışı olan 40.611,11 TL’nin %115’inin teminat olarak verilmesi hakkaniyete aykırı olacaktır. Bu sebeple sayın mahkemenin takdir yetkisini kullanarak öncelikle teminatsız, bu talebimiz yerinde görülmezse %15’lik bir meblağ ile icranın durdurma kararı verilmesi talep olunmaktadır” ve dava dilekçesinin netice-i talep kısmında 3. maddede; ” İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın icrasının teminatsız olarak müvekkiller açısından durdurulmasına” beyanları ile tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 26. maddesinde “Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.” 2004 Sayılı İİK’nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” 2004 Sayılı İİK’nun 72/3 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararı karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir” 6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemelerini içermektedir.İhtiyati tedbir, geçici hukuku korumalardandır. Tedbir talepli davanın icra takibinden sonra açıldığı anlaşılmaktadır. 1-Davacı vekili; icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi için talepte bulunduklarını, İİK 72 açıkça yazılmadığından mahkemenin taleplerini anlamadığını ifade etmiştir. Yasa koyucu yanlış anlamaları engellemek amacı ile 6100 Sayılı HMK’nın 390/3. maddesinde tedbir talep eden tarafın “dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek” zorunluluğu getirmiştir. Dava vekil aracılığı ile açılmış ve dava dilekçesinde tedbir isteğinin açıklandığı bölümün başlığında, 5. sayfada açıklama bölümü ile netice-i talep kısmında açıkça takibin durdurulması talebinde bulunulduğunu tekrar edildiğinden, mahkemece nitelendirme doğru olarak takibin durdurulmasına ilişkin olduğu yönünde yapılmıştır. İİK 72/3. maddesinde takip başlatıldıktan sonra takibin durdurulmasına karar verilmeyeceği hüküm altına alındığından, tedbir talebinin reddinde isabetsizlik olmadığından bu yöndeki istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.2-Davacı vekilinin ikinci istinaf sebebi; murisin senedi imzaladığı tarihten önce ikame edilmiş vasi ataması dosyası olduğu, kullandığı ilaçların isimlerinin bile küçük bir araştırma ile alzheimer hastalığı olduğunu gösterecekken iddialarının yaklaşık olarak ispatlanmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmesinin yerinde olmadığına ilişkindir. Davacı vekili tedbir talepli dilekçesi ekinde murisin alzheimer hastası olduğunu belirtir 23/11/2018 tarihli uzman doktor raporu, 21/01/2020 tarihli İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2020/81 esas sayılı …’a vasi atanması için dava açıldığına ilişkin Tevzi Formu örneğini sunmuştur.İİK 72/3 maddesindeki takip başlatıldıktan sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğine ilişkin düzenleme karşısında, sunulan belgeler ile yaklaşık ispat kuralının gerekleşmesi halinde dahi, takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, sunulan belgelerin incelenmemesi sonuca etkili olmadığından, bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir. Davacı taraf; tedbir talebinin reddine ilişkin kararın istinaf talepleri doğrultusunda kaldırılmasını, İİK 72/3 maddesinde belirtilen icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için tedbir kararı verilmesini istemiştir. İstek bu hali ile yeni bir tedbir talebidir. Dava halen İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/280 Esas sayılı dosyasında derdesttir. 6100 Sayılı HMK’nın 390/1 maddesinin ikinci cümlesinde, ihtiyati tedbirin dava açıldıktan sonra, ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden istenebileceği düzenlemesi karşısında, davacının yeni tedbir talebi konusunda karar verme görev ve yetkisi davanın halen derdest olduğu İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğundan, tedbir talebi yönünden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih ve 2021/280 E. Sayılı kararına karşı talep eden vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3- Talep eden tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Talep eden tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/07/2021