Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/839 E. 2022/1082 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/839
KARAR NO: 2022/1082
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2021
NUMARASI: 2019/455 E. 2021/101 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı taraf vekili tarafından davalı … Bankası A.Ş. ve … aleyhine açılan davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile … arasında hisse satış devir sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre …’in Çerkezköy Ticaret Sicil Memurluğu’nda … sicil numarası ile kayıtlı ve merkezi Veliköy-Yalıboyu … Mah. … Cad. No:… Çerkezköy Tekirdağ adresinde bulunan … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti.’deki hisselerini anılan hisse satış ve devir sözleşmesinde belirtilen ödeme ve bedeller karşılığında devir edeceğini beyan ettiğini, bu işlemlerin teminatı olarak davaya konu 27/12/2018 keşide tarihli 1.300.000,00 TL bedelli … Çorlu Şubesi’nin … seri numaralı çek ve ayrıca 2 adet çekin daha verildiğini, davalının söz konusu 3 adet çeki teminat olarak aldığını bilmekte olup, kendisine yapılacak ödemelerin karşılığında bir güvence amacı taşıdığını, anılan sözleşmeyi atmış olduğu imza ile tasdiklediğini, anılan sözleşme karşılığında kendisine 500.000,00 TL ödemeye ilişkin verilen çeklerin teker teker ödenmiş olduğunu, bunun haricinde dava konusu 1.300.000,00 TL bedelli çeke karşılık belirtilen ödemelerin yapıldığını ve anılan sözleşme uyarınca dairelerden 1 tanesinin kendisine teslim edildiğini, buna göre …’in takibe konu çekle ilgili olarak ciddi bir ödeme aldığını ancak kendisine anılan sözleşme uyarınca teminat olarak verilen 3 adet çeki … Tic. Ltd. Şti.’ye aralarında hiçbir ticari ilişki veya bağ olmamasına rağmen cirolayıp verdiğini, iş bu şirket ile beraber hareket eden …’in müvekkillerinin almış olduğu çeke karşılık mallar ve ödemelere rağmen bir kez daha tahsilata girişmiş olduğunu, Tekirdağ … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden 240.000,00 TL bedelli çekin takibe konulduğunu, daha sonra da 700.000,00-$ bedelli çekin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı …’in anılan sözleşmede yazılı olan 3 çeki de … isimli şirkete ciro ederek verdiğini ve 2’sinin yukarıda açıklandığı üzere şirket üzerinden işleme sokulduğunu, diğer 3. çeki ise … Bankası’na kendi borcu için verdiğini, aslında ciranta …’in hiçbir alacağı olmadan hem alacaklı olduğunu hem de kendi borcu için 1.300.000,00-₺’lik çeki kullanmış olduğunu, bu şekilde kötü niyetli olduğunun sabit olduğunu, dava konusu çek hakkında Tekirdağ … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını belirterek tüm bu sebeplerden dolayı dava konusu çekin teminat çeki olması, çek ile ilgili olarak yapılan işlemlerin ve icra takibinin tümünün kötü niyetli olarak yapılması, yasal olarak hukuki ilişkinin yasaklanması sonucu, iyi niyet hükümlerinin uygulanması imkanı kalmadığından bedeli ödenen çek ile ilgili olarak yeniden tahsil edilmeye çalışılmasından dolayı ve hiçbir iyi niyet taşımayan işlemlerden dolayı Tekirdağ … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası yönünden borçlu olmadıklarının tespiti ile iş bu icra takibinin iptaline karar verilmesine, icra takibinin iptali talebinin mümkün olmaması halinde davalı …’in teminat çekini kullanarak yeniden dava konusu çek üzerinden haksız maddi gelir elde etmesinden dolayı sözleşme gereği davacı tarafın yapmış olduğu ödemelerin haksız kazanç oluşturması ve hukuka aykırı maddi çıkar sağlanması sebebi ile sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte mahkeme tarafından tespit edilerek iadesine ve tahsiline karar verilmesine, davalıların kötü niyetle hareket etmesinden dolayı İİK 72. maddesi gereğince %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 19/12/2019 tarihli tefrik kararı ile davalı … aleyhine açılan dava iş bu davadan tefrik edilerek mahkememizin 2019/744 esas sırasına kayıt edilmiştir. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı tarafın iddialarının aksine davaya konu çekin müvekkili bankaya rehin cirosu ile değil temlik cirosu ile verildiğini, müvekkili bankanın kullandıracağı krediye karşılık temlik cirosu ile davaya konu çeki aldığını, çekin iddia edildiği üzere hatır çeki olup olmamasının keşideci ile lehdar arasındaki ilişkide irdelenmesi gereken bir husus olduğunu, bu durumun müvekkili bankayı ilgilendirmediğini, müvekkilinin bu durumu araştırma yükümlülüğü bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Dava konusu çekin kullandırılan krediler karşılığında davalı bankaya temlik cirosu ile verildiği, davalı bankanın çeki devraldığı tarihte çekin keşidecisi ve cirantaları olan davacılar ile dava dışı … arasındaki hukukî ilişkileri bilebilecek durumda olmadığı, bu durumda def’ilerin davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği ve davalı bankanın kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği kanaatine varılmakla davalı banka aleyhine açılan davanın reddine” karar verilmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, İİK 72.maddesi gereğince, çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince yasal iki haftalık süre içinde istinaf edilmiştir. Dosyanın istinaf incelemesi sırasında, davacı vekili, Dairemize sunmuş olduğu 07/06/2022 tarihli feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiş, sertifika denetiminde EHSH sertifikasının güvenilir, imzanın doğru olduğu, vekaletnamesinin incelemesinde, davadan feragate yetkili olduğu tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 307 maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 309 maddesinde; Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız şartsız olmalıdır. HMK 310 maddesinde; Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” düzenlemeleri mevcuttur. Davacılar vekili, karar istinaf incelemesinde olduğu sırada 07/06/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiş olup, vekaletnamesinin incelemesinden, feragate yetkili olduğu, e-imza sertifikasının güvenilir ve imzanın doğru olduğu tespit edildiğinden, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/455 Esas-2021/101 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç olmadığından, davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacılar vekilinin istinaf isteminin, davadan feragat edilmesi sebebiyle incelenmesine yer olmadığına 2- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/03/2021 tarih, 2019/455 E. 2021/101 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Davanın, 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesi gereğince feragat sebebiyle REDDİNE, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından peşin alınan 22.200,75 TL’den mahsubu ile fazla alınan 22.620,05 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4/ç-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 13/(2). maddesine göre takdir edilen 78.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-Davadan feragat edilmesi sebebiyle davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve başvuru harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 5/b-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 23/06/2022