Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/834 E. 2021/832 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/834 Esas
KARAR NO: 2021/832
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 30/04/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/338 E.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tedbir talepli dava dilekçesi ve 29/03/2021 tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafça davalının yayınladığı kataloglar ve davalının kendi “satış kartonu” üzerinde ihlal teşkil eden ürüne yer verdiğini tespit etmiş olduğunu, davalı taraftan ürün sipariş edilerek hem işbu ürünler hem de işbu ürünlere ilişkin faturanın dava dilekçesi ile sunulduğunu, ek delil olarak sunmuş oldukları katalogda yer alan ürün kodu ile mahkemeye sunulmak üzere satın alınmış olan ürün kodunun da uyuştuğunu, dolayısıyla ihlal teşkil eden ürünün davalı tarafından satışa arz edildiği hususunun ispat edildiğini, taleplerinin dosyaya sunulan deliller üzerinden bilirkişi incelemesi yapılması ve akabinde davalının … Mahallesi … Caddesi No:… Osmangazi/Bursa adresinde davaya konu yarı mamul veya mamul halde bulunan ambalajlı/ambalajsız davaya konu tasarıma sahip her türlü ürün, ürüne ait plastik ve/veya metal kalıp, ürünün tanıtımına ait katalog, fiyat listesi, broşür gibi ürünü görsel olarak tanıtan basılı malzemelere, el konularak toplanmasına ilişkin tedbir kararı verilmesini, müvekkiline ait tescilli tasarımlara tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına ve önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmesi üzerine dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği görülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; -Davalının, davacının davaya tasarım tescil belgesinden dava dilekçesi kendisine tebliğ edilene kadar bir bilgisi bulunmadığını, piyasada yüzlerce kalem benzeri ürün bulunması ve de müvekkilinin kendisine gelen her siparişi “acaba TPE de tescili varmı” diyerek kontrol etmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu aşamadan sonra davaya konu ürünün üretiminin yapılmayacağını, bu sebeple davalı hakkında hüküm verilmesine ve de tedbir kararı verilmesine de gerek olmadığını, bilirkişi incelemesi yapılarak gereksiz yere dava masrafı yapılmasının da yersiz olduğunu, bu haliyle davanın kapatılmasını ve ihtilafın sonladırılmasını talep ettiklerini, ihtilafı sürdürmek ve davayı uzatmak istemediklerinden davaya konu tasarım tescil belgesinin yeni ve ayırt edici olup olmadığı konusunda bir hükümsüzlük davası açmayı da bu aşamada düşünmediklerini, konusuz kalan davanın reddini ve aleyhlerine vekalet ücreti ve dava masraflarına hükmedilmemesini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesinin 30/04/2021 tarihli ara kararıyla; ”Tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporuna göre SMK’nın 159 ve HMK’nın 389 maddeleri koşulları oluştuğundan, 25.000,00 TL teminat ile davalının … Mahallesi … Caddesi No:… Osmangazi/Bursa adresinde tedbir talep adına olan dava konusu davacıya ait 2017/07300-12 “…” isimli tasarım ile aynı olan davalıya ait ürünlerin ve münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılma koşuluyla kullanılan kalıplara, ürünün tanıtımına ait katalog, fiyat listesi, broşür gibi ürünü görsel olarak tanıtan basılı malzemelere el konularak yediemine teslimine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin elinde bulunan ürünleri davacı tarafa teslim etmeye hazır olduğunu, Müvekkillerine dava öncesinde herhangi bir sözlü veya yazılı ihtar yapılmadığını, Müvekkillerinin bu nedenle söz konusu ürünün patentli olduğundan haberi bulunmadığını, Müvekkillerinin 1500 adet ürün ürettiğini ve bunun 400 adeti davacıda bulunduğunu, geri kalan 1100 adeti ise teslim etmeye hazır olduğunu, ürünleri sipariş eden müşterisinin ürünleri almadığını, 1100 adet ürün dışında herhangi bir ürünün tanıtımına ait katalog, fiyat listesi, broşür vs bulunmadığını, kalıp bulunmadığını, Müvekkillerinin ürünün teslimine hazırken verilen yediemine teslim kararının yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; kullanım halinin hazırda halen devam ettiğini, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince tedbir talebinin kabulüne ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalı taraf ürünlerin tesliminin sağlanacağı gerekçesi ile tedbir talebinin kaldırılmasın talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK’nun 341.maddesi ”(1) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir: a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar…” şeklindedir. Yine aynı kanunun 394.maddesi ”(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.) Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. (5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” şeklinde olup, somut olayda, yüze karşı verilen bir tedbir kararı olmadığı gibi, reddedilen bir tedbir kararının da bulunmadığı, kabulüne karar verilen tedbir talebine karşı ancak kararı veren Mahkemeye itiraz yoluna gidilebilecekken istinaf yoluna başvurulmasının hukuken mümkün olmadığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK’nın 341. maddeye göre; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar istinaf edilebileceğinden, istinaf başvurusunun incelenmeksizin usulden reddine, istinaf dilekçesi itiraz dilekçesi olarak değerlendirilmek üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı yanın istinaf başvurusu incelenmeksizin 6100 Sayılı HMK’nın 341. ve 352. maddeleri gereğince başvurunun USULDEN REDDİNE, dosyanın itiraz incelemesi yapılmak üzere ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 2- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 3- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 341. ve 352. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 12/07/2021