Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/819 E. 2021/946 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/819
KARAR NO: 2021/946
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/01/2021
NUMARASI: 2020/399 E. 2021/72 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynak. Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde; Müvekkili hakkında davalı firma tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, usulsüz tebligatla kesinleştirilen dosyada 03/09/2019 tarihine müvekkilinin kiraya verdiği adresi hacze gelindiğini, müvekkili şirketin kiracısının mağdur olmaması ve muhafaza baskısı ile dosya borcunun 03/09/2019 tarihinde 7.650,00 TL alacaklı vekilinin hesabına taraflarınca ödendiğini, takipten haberdar olduktan sonra gecikerek itiraz edildiğini, İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/844 Esas sayılı dosyasından tebligatın usulsüz yapıldığı gerekçesi ile ödeme emrinin iptalinin talep edildiğini, Mahkemece usulsüz tebligat itirazlarının haklı bulunduğunu, tebligat tarihinin 03/09/2019 haciz tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiğini, mahkemece verilen karar sonucu müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin geçersiz kaldığından yapılan ödemenin de yasal dayanağının kalmadığını, müvekkilinden haksız tahsil edildiği belirlenen ödemeye ilişkin İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından paranın iadesinin talep edildiğini, paranın haricen ödenmiş olması dolayısı ile taleplerinin reddedildiğini, müvekkilinin borçlu şirkete hiçbir borcu bulunmamasına rağmen 7.650,00 TL ödendiğini, ödenen paranın müvekkiline iade edilmesi gerektiğini beyan ederek, Bakırköy … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılmış olan itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı tarafın müvekkili aleyhine Bakırköy … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, talep olunan alacağa itiraz edildiğini, davacı taraf ile davalı müvekkili arasında ticari ilişkileri gereği cari hesap oluşturulduğunu, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında faturalara ve bir takım çeklere dayanan ticari ilişkileri sonucunda davacının 01/07/2019 tarihli cari hesabında müvekkiline karşı 5.975,70 TL tutarında borcunun olduğunu, bu borca istinaden davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dosyanın haricen tahsil sonucu kapandığını, davacının hiçbir borcu olmamasına rağmen bu borcu ödediği iddiasının kabul edilir olmadığını, davacı tarafın borçlu olmadığı ve ödemeyi haciz baskısı ile yaptığı iddiası ile bu kez müvekkili aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını beyan ederek, davanını reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davalı şirket tarafından davacı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin usulsüz tebligatla kesinleştirildiği, davacı vekili tarafından İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/844 Esas sayılı dosyasından tebligatın usulsüz yapıldığı gerekçesi ile icra dairesinin işlemine yönelik şikayet talebinde bulunulduğu, İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesinin davacının talebinin kabulüne karar vererek tebligat tarihinin 03/09/2019 haciz tarihi olarak düzeltilmesine karar verdiği, davacının aynı tarihte haciz baskısı altında 7.650,00 TL’yi alacaklı vekilinin hesabına ödediği, ödeme dekontunda icra dosyasında itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla ödeme yapıldığına dair şerh düşüldüğü, davacının, havale dekontunda yazılı “İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Baykara-itiraz haklarımız saklı kalmak koşuluyla” ibaresi ile havaleyi yaptığı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının usulsüz tebligat nedeniyle kesinleştirme yapıldığı, davacının usulsüz işlem neticesinde ödeme yaptığı ve ödediği miktarı talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, hükmedilen miktarın % 20’si oranında tazminata hükmedilmesine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacı, haciz baskısı altında ödeme yaptığı gerekçesiyle, ödediği paranın tahsiline yönelik icra takibi başlatmış ise de, baskı altında ödeme yapıldığı iddia edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında alacaklının, ”… TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ” olduğunu, oysa eldeki davaya konu takipte ”… TİC. LTD. ŞTİ” aleyhine icra takibi yürütüldüğünü, davanın da bu şirket aleyhine açıldığını, fazla ödeme yapıldığı iddia edilen şirketin eldeki davaya konu icra takibinde borçlu olan şirket olmadığını, davacı buna ilişkin beyan dilekçesi verse de, Mahkemece verilmiş bir karar bulunmadığı, kaldı ki esasa yönelik olarak davacı şirketten alacaklı olduklarını, haksız bir ödeme söz konusu olmadığını beyan ederek belirtilen nedenlerle Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, usûlsüz icra takibi kapsamında ve haciz baskısı altında yapıldığı iddia edilen ödemenin tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Tarafların iddiaları ve tüm dedliller birlikte değerlendirildiğinde; … tarafından davacı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davacı borçlu vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebligatla kesinleştirildiği iddiasıyla şikayet yoluna gidilmesi neticesinde, İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/844 E.- 2019/1029 K. Sayılı ile, talebin kabulüne, tebligat tarihinin 03.09.2019 yani haciz tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, davacının aynı tarihte 7.650,00 TL’yi alacaklı vekilinin hesabına ödediği, daha sonra davacı borçlu tarafça, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında tahsil edilen paranın iadesine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığı hususları çekişmesizdir. Ancak her iki icra takip dosyası incelendiğinde; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında alacaklının … olup, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında aleyhine takip başlatılan ve fazla ödeme yapldığı iddia edilen borçlunun ise, … Ltd. Şti. Olduğu, bir başka deyişle haksız yere tahsil edilen paranın iadesine yönelik olarak başlatılan takibin borçlusunun, daha önce tahsilat yapan alacaklı ile aynı şirket olmadığı, eldeki davanın da … Ltd. Şti. aleyhine ikâme edildiği, 6100 sayılı HMK’nın 124/3 ve 4.maddesi kapsamında …’nin davalı olarak kabulüne karar verilmesi halinde dahi, eldeki davaya konu icra takibinin başka bir şirket olan … Ltd. Şti. hakkında devam edeceği, zira eldeki davanın, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında alacaklı …’ne ödenen paranın tahsiline dayandığı, davacının da tüm iddialarını buna dayandırdığı, ancak adı geçen şirket hakkında başlatılan bir takip bulunmadığı anlaşılmış olup, taraf ehliyeti dava şartlarından olmakla, davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması sebebiyle hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili her ne kadar cevap dilekçesinde tazminat talebinde bulunmuş ise de kötü niyeti ispata yarar dosyaya yansıyan bir bilgi, belge ve delil bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle davanın 6100 Sayılı HMK’nın 114(1)-d ve 115/(2). maddeleri gereğince usulden reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ilişkin karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/01/2021 tarih ve 2020/399 E. 2021/72 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA, Bu kapsamda; 2- Davalının pasif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle DAVANIN USULDEN REDDİNE, 3- Fazlaya ilişkin talebin reddine, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 92,40 TL’den mahsubuyla fazla yatırılan 31,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı tarafından ilk derece mahkemesince yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 5/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 45,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 207,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.23/09/2021