Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/809 E. 2021/827 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/809
KARAR NO: 2021/827
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/05/2021
NUMARASI: 2021/244
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … merkezi sahibi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında … bakım evinin devri için anlaştıklarını devir işlemlerinde karşılıklı güven oluşması için her iki taraf bir birine 150.000 TL senede imza atıp bir birine verdiklerini, bu husus için aralarında yapılan sözleşmede Nevşehir Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde Devir işlemi gerçekleştirdiklerini, devir yaparken anılan sözleşme gereği 4. Maddede karşılıklı verilen 150.000 TL değerindeki teminat senetlerin iptali tarafılar arasında imzalandığını, bu sözleşmenin Aile ve Sosyal Politikalar İl müdürlüğünde mevcut olduğunu, sözleşme gereğince davalının müvekkiline 4 eşit taksitler halinde ödeme yapıldığını, davalının müvekkilinden herhangi bir alacağı olmadığı halde senet alacağı iddiasıyla icra takibi başlattığını, tebligatların usulsüz yapıldığını, müvekkilinin mal varlığına ve maaşına haciz konulduğunu beyan ederek, bu sebeple İstanbul 32. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasının iptalini ve müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması için icra takibinin durdurulmasına ve icra dosyasına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”Takip konusu senedin teminat senedi olduğuna ilişkin iddia bulunması, kambiyo senedinin sebebinin sözleşmeye dayandığınına yönelik iddia bulunması ve taraflar arasındaki imzalı sözleşmede senetlerin iptal edildiğine dair ibarenin bulunması, öte yandan sözleşmede bulunan şartların yargılamayı gerektirmesi ayrıca icra takibi başlatıldıktan sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle takibin durdurulması talebinin reddine, ancak çoğun içinde az da vardır ilkesi uyarınca davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibe konu borcun tamamının icra veznesine yatırılması halinde bu paranın karşı taraf alacaklıya ödenmemesi hususunda takdiren alacak miktarının %20′ i oranında teminat yatırılması durumunda ihtiyati tedbir konulmasına” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece verilen teminat kararının hatalı olduğunu, Nevşehir Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünden yapılan protokolü, Nevşehir 1. Noterliğinden vekaletnameyi ve banka dokümanları yerel mahkemeye sunmalarına rağmen bu hususun dikkate alınmadığını, HMK’nın 392. maddesinde “Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir” denilmesine ve resmi evrakları, banka dokümanlarını, protokolleri sunmalarına rağmen tedbir talebinin teminat karşılığı kısmen kabul edildiğini, Devir yapılırken anılan sözleşme gereği 4. maddede karşılıklı verilen 150.000 TL değerindeki teminat senetlerin iptalinin taraflar arasında imza altına alındığını, bu sözleşmenin Aile ve Sosyal Politikalar il müdürlüğünde mevcut olduğunu ve bir suretinin Mahkemeye sunulduğunu, buna rağmen teminat istendiğini, bu kararın hak arama hürriyetini kısıtladığını, borçlu olmadıkları bir dosyada 5.000,00 TL masraf yapılıp menfi tespit davası açılması yetmiyormuş gibi birde 40.000,00 TL üzerinden icra dosyasına geçen paranın davalıya geçmemesi için mahkemece ara karar kurulduğunu, davacının asgari ücrete çalışan ve kendi hayatını zorla geçindşren biri olduğunu, şuan maaşına haciz girmiş olup taşınmazının da haczedildiğini beyan ederek mahkemenin ara kararının kaldırılarak teminatsız bir şekilde icra dosyasına giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde karar vermesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Talep, kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasında, İİK’nun 72/3.maddesi kapsamında Mahkemece verilen tedbir kararında belirlenen teminatın kaldırılması talebidir. Dava dilekçesinde, tedbiren icra takibinin durdurulması ve iptaline karar verilmesinin talep edildiği, Mahkemece bu talebin yasal imkansızlık nedeniyle reddedildiği, ancak çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince % 20 teminat karşılığında İİK’nun 72/3.maddesi uyarınca icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmektedir. Davacı esasen teminata itiraz etmektedir. 6100 Sayılı HMK’nun 341.maddesi ”(1) İlk derece mahkemelerinin aşağıdaki kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir: a) Nihai kararlar. b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar…” şeklindedir. Yine aynı kanunun 394.maddesi ”(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz. (2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.) Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir. (3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler. (4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. (5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.” şeklinde olup, somut olayda, yüze karşı verilen bir tedbir kararı olmadığı gibi, reddedilen bir tedbir kararının da bulunmadığı, kabulüne karar verilen tedbir talebi içeriğindeki teminat oranına karşı ancak kararı veren Mahkemeye itiraz yoluna gidilebilecekken istinaf yoluna başvurulmasının hukuken mümkün olmadığı anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK’nın 341. maddeye göre; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar istinaf edilebileceğinden, istinaf başvurusunun incelenmeksizin usulden reddine, istinaf dilekçesi itiraz dilekçesi olarak değerlendirilmek üzere dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı yanın istinaf başvurusu incelenmeksizin 6100 Sayılı HMK’nın 341. ve 352. maddeleri gereğince başvurunun USULDEN REDDİNE, dosyanın itiraz incelemesi yapılmak üzere ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 2- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 3- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 341. ve 352. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/07/2021