Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/770 E. 2021/762 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/770
KARAR NO : 2021/762
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 26/01/2021
NUMARASI : 2018/392 E. 2021/37 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
6100 sayılı HMK’nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi.
Dava, davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına konu bono nedeni ile davacı aleyhine yürütülen icra takibi kapsamında davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.İlk Derece Mahkemesince; ”Davanın 02.10.2018 tarihli ve 29.09.2020 tarihli celselerinde işlemden kaldırıldığı, daha sonrasında yenilendiği ve duruşma gün ve saatinin usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davacı vekilince 26.01.2021 tarihli duruşmaya da katılınmadığı gerekçesiyle HMK’nun 150. ve HMK’nun 320/4 maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davanın davacı vekilliğini üstlenen İstanbul Barosu’ na kayıtlı Av…. tarafından yürütüldüğünü, duruşmaların Av. … tarafından düzenli takip edilmemiş olması sebebiyle üç defa dosyanın düşürüldüğünü ve sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, Av. …’nün 26/01/2021 tarihinde İstanbul Adliyesinde duruşmaya girmek üzere hazır bulunduğunu ancak hakimin yokluğu sebebiyle taraflardan elden mazeret dilekçesi sunmalarının talep edildiğini, elden mazeret dilekçesi sunulduğunu ancak dilekçenin bulunamadığını ya da dikkate alınmadığını, son duruşma ile ilgili eski avukatının da kusuru bulunmadığını, 26/01/2021 tarihinde ilgili mahkeme hakiminin izinli olduğuna dair izinli hakim listesinin de işbu istinaf yoluna başvuru dilekçesi ekinde sunulduğunu, hakimin izinli olduğu durumlarda taraflardan mazeret dilekçesi sunmalarının istenmesinin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını,Avukat girişinin kullanılmış olması sebebiyle bu durumun, turnike kayıtlarının incelenmesi yoluyla da anlaşılacağını, Turnike Kayıtları … vergi numaralı … Anonim Şirketi tarafından tutulmakta olup, bu kayıtların KVKK hükümleri gereği kendileriyle paylaşılmadığını, bu sebeplerle ilgili kurum olan … Holding’e müzekkere yazılarak turnike kayıtlarının celbini talep ettiklerini beyan ederek Mahkemece verilen kararın kaldırılarak dosyanın mahal Mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Uyuşmazlık, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen kararın yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Dava dosyasının, 02.10.2018 tarihli ve 29.09.2020 tarihli celselerde işlemden kaldırıldığı hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili, davayı takip eden önceki vekilin, 26.01.2021 tarihli celseye katılmak üzere o tairhte Adliyede olduğunu, ancak müstemir yetkili hakimin izinli olması nedeniyle kendilerinden mazeret dilekçesi verilmesinin talep edildiğini, bunun üzerine elden mazeret dilekçesi sunulduğunu fakat dilekçenin bulunamadığını ya da dikkate alınmadığını, haksız yere üçüncü defa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini iddia etmiştir.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nun 7251 sayılı kanun ile değiştirilmeden önceki haliyle 4/2.maddesi uyarınca, miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Eldeki davada da miktar itibariyle basit yargılama usülünün uygulanması gerekmektedir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 320/4 maddesi ise; “Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır” hükmünü içermektedir.Somut olayda, dosyanın 02.10.2018 tarihli ve 29.09.2020 tarihli celselerde işlemden kaldırıldığı, Mahkemece, yukarıda içeriği belirtilen HMK’nun 320/4. maddeleri gereğince davanın 2. kez takipsiz bırakıldığı 29.09.2020 tarihli celsede “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilip, üçüncü defa dosyanın takipsiz bırakılması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı görülmüştür. 26.01.2021 tarihli son celsede mazeret dilekçesi verilip verilmediğine ilişkin araştırma ve değerlendirmenin de sonuca etkili olmayacağı anlaşılmıştır. Her ne kadar Mahkemece verilen kararın gerekçesi yerinde değil ise de, sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/01/2021 tarih ve 2018/392 E. 2021/37 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/07/2021