Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/718 E. 2021/764 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/718
KARAR NO : 2021/764
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 19/01/2021
NUMARASI 2018/1118 E. 2021/43 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/07/2021
6100 sayılı HMK’nın 352.maddesi uyarınca dosya incelendi.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bakırköy … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından müvekkili bankanın genel müdürlüğüne dosya borçlusu … hak ve alacaklarının hak ve alacaklarının haczedildiğine ilişkin olarak üçüncü haciz ihbarnamesinin 12/11/2018 tarihinde tebellüğ edildiğini, 09/08/2018 tarihinde süresi içerisinde KEP aracılığı ile itiraz edildiğini, aynı dosyadan 16/10/2018 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ikinci haciz ihbarnamesine 26/10/2018 tarihinde süresi içerisinde KEP aracılığı ile itiraz ettiklerini, 12/11/2018 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bu haciz ihbarnamesinde 12.934,12 TL ye faiz ve masrafları ile birlikte haciz konulduğu, yapılan ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz edilmemesi nedeniyle borcun zimmetlerine sayılma riski doğduğunu icra müdürlüğü tarafından gönderilen birinci haciz ihbarnamesine banka tarafından süresi içerisinde itiraz edilmesine rağmen bankaya gönderilen ikinci üçüncü haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğunu beyan ederek haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacı dahil toplam 20 bankaya birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, itiraza süresi içerisinde cevap vermeyen bankalara 01/10/2018 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinde bulunulduğunu, itiraz süresi içerisinde ikinci haciz ihbarnamesine itirazda bulunmayan … ve davacı … üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinde bulunulduğunu, İcra Müdürlüğünce dosyanın incelenmesi sonucunda davacı tarafın gönderdiği cevaba ulaşılamadığını, 07/11/2018 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, Müdürlük kararına karşı şikayet başvurusunda bulunulduğunu, dosyanın Bakırköy 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/1289 esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, şikayete bakan mahkemenin icra dairesinden konuyla alakalı izahat istediğini, icra dairesi tarafından verilen cevapta davacı tarafın birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine karşı herhangi bir itiraz beyanının bulunmadığını bildirdiğini, davacı yanca iddia edildiği gibi süresinde haciz müzekkerelerine itiraz edildi ise bu itirazı kabul ettiğini, bu sebeple davanın açılmasında kusurlarının olmadığını yargılama gideri ve vekalet ücretinin aleyhlerine yükletilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; ”Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin davacıya gönderildiği hususlarında bir ihtilaf bulunmadığı, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere sonucunda davacının itiraz dilekçelerine ilişkin veritabanında her hangi bir log kaydına ulaşılamadığından hataların tam olarak tespit edilemediği ancak taraflar tarafından gönderilen haciz ihbarnamesi itiraz yazılarının bir kısmında Kep iletilerinde yer alan ekler için sistemde tanımlı olmayan content type ların hatalı gönderilmesi veya sistemde tanımlı olmayan mime type bildirilmesi nedeniyle Uyap sistemine alınmadığının tespit edildiğini, söz konusu itiraz dilekçelerinin iş listesine düşürülebilmesi için Kep iletilerinde yer alan eklerin doğru formatta gönderilmesi gerektiği, Uyap sistemine alınmayan itirazların içeriği konusunda dosyaya her hangi bir delil sunulmadığı, icra dosyasında her hangi bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Huzurdaki davanın ”Menfi Tespit” davası olup İcra Hukuk Mahkemesinde görülen ”Memur Muamelesini Şikayet” davası olmadığını, ancak Mahkemece İcra Mahkemesi gibi hareket edildiğini, oysa menfi tespit davası olarak Mahkeme’nin görevinin, banka ile icra takibi yapılan borçlu arasında hukuki ilişki olup olmadığının tespitinden ibaret olduğunu, davacı Banka’nın birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine verdiği cevaplar ile anlaşıldığı üzere, aleyhine icra takibi yapılan … davacı Banka nezdinde hak ve alacağı bulunmadığını, Mahkemece bu durumun tespitinin gerektiği, Mahkemece verilen kararın bu yönüyle hatalı olduğunu, Mahkemece davanın ispatlanabilmesi için bilirkişi marifeti ile banka kayıtlarının incelenmesi gerekli iken bilirkişi incelemesi yapılmadığını, oysa banka kayıtlarına göre, dava dışı … davacı bankada herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını, Mahkemece davanın ele alınış biçimi nedeni ile eksik inceleme yapılıp, hukuka aykırı sonuca ulaşıldığını, ”Memur Muamelesini Şikayet” davasının Bakırköy 14. İcra Hukuk Mahkemesi 2021/89 E. Sayılı dosyasında görüldüğünü, dosyaya KEP ID adresleri gönderildiğini, davacı bankanın süresi içerisinde haciz ihbarnamelerine cevap vermesine rağmen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle iptal edilmesi gerektiğini beyan ederek Mahkeme kararnının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.1- İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.2- Dava, İİK’nun 89.maddesi kapsamında açılan menfi tespit davasıdır.3- Davacı yan, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde KEP aracılığı ile itiraz edildiğini beyan ederek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalı yan ise, dosyaya yansıyan bir itiraz bulunmadığını savunmuş, Mahkemece, Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü’nün 23/11/2020 tarihli müzekkere cevabına göre, haciz ihbarnamelerine karşı usûlünce bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.4- 2004 Sayılı İİK.’nın 89. maddesi uyarınca; borçlunun üçüncü kişilerdeki alacağını haczeden icra dairesince, üçüncü kişiye bir haciz ihbarnamesi gönderilir. 5- Borçlunun üçüncü kişideki parası, birinci haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliğ edildiği tarihte haczedilmiş sayılır. Üçüncü kişi, birinci haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz etmez ise, borç üçüncü kişinin zimmetinde sayılır. Üçüncü kişiye ikinci haciz ihbarnamesi gönderilerek, 7 gün içinde itiraz edebileceği, aksi halde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi istenir. Üçüncü kişi, ikinci haciz ihbarnamesine de itiraz etmez ise, borcun zimmetinde sayılması kesinleşir. Bu durumda kendisine, üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilerek, zimmetinde sayılması kesinleşen borcu, 15 gün içinde banka hesabına ödemesi veya aynı onbeş gün içinde takip alacaklısı aleyhine menfi tespit davası açması, aksi halde, zimmetinde sayılan borcu ödemeye zorlanacağı bildirilir. Üçüncü kişi 15 gün içinde dava açmaz ve zimmetinde sayılan borcu ödemez ise, icra dairesi, üçüncü kişinin zimmetinde sayılan borca yetecek kadar mal veya parasını haczeder, satar ve elde edilen para ile takip alacaklısının alacağını öder.6- Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin davacıya gönderildiği hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; birinci ve ve ikinci haciz ihbarnamelerine KEP sistemi üzerinden yapılmış bir itiraz bulunup bulunmadığıdır. Zira bu hususun çözümü halinde borcun davacının zimmetinde sayılıp sayılmayacağı hususu da açıklığa kavuşacaktır.7- Dosyaya celbedilen Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü’nün 23/11/2020 tarihli müzekkere cevabında; haciz ihbarnamelerine karşı gönderildiği belirtilen itiraz dilekçelerine ilişkin veri tabanında her hangi bir log kaydına ulaşılamadığı, KEP gönderiminde oluşan hata veya hataların kaynağının tam olarak tespit edilemediği, gönderilen haciz ihbarnamesi cevap/itiraz yazılarının bir kısmında, KEP iletilerinde yer alan ekler için sistemde tanımlı olmayan content type ların hatalı gönderilmesi veya sistemde tanımlı olmayan mime type bildirilmesi nedeniyle gönderinin Uyap sistemine alınmadığı, söz konusu itiraz dilekçelerinin iş listesine düşürülebilmesi için KEP iletilerinde yer alan eklerin doğru formatta gönderilmesi gerektiği belirtilmiş olup, Mahkemece buna göre, birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde usûlünce yapılan bir itiraz bulunmadığı, böylelikle yukarıdaki yasal düzenlemeler uyarınca borcun davacı zimmetinde sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalının beyanına göre, üçüncü haciz ihbarnamesinin 07.11.2018 tarihinde gönderilmesinin talep edildiği, 21.11.2018 tarihinde eldeki davanın açıldığı dikkate alınarak, 5. paragrafta içeriği açıklanan yasal düzenleme uyarınca, üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde eldeki davanın açılıp açılmadığı hususunun Mahkemece değerlendirilmediği, bu yönde bir araştırma yapılmadığı, zira hak düşürücü sürelerin Mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, davanın süresinde açıldığının anlaşılması halinde, esasa girilerek davacının dava dışı takip borçlusuna bir borcu olup olmadığı, buna göre haciz ihbarnamesine konu meblağın davacının yedinde sayılması gerekip gerekmediği hususlarında yargılama yapılması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, 3. haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesinin hukuki sonucunun sadece haciz ihbarnamesine konu meblağın karine olarak davacının yedinde sayılması gerektiği olduğu ancak haciz ihbarnamesine konu meblağ yönünden borçlu olup olmadığı hususunun ayrı bir hukuki sorun olduğu, 2004 Sayılı İİK’nın 89. maddesi gereğince açılan işbu davanın konusunun da bu olduğu anlaşılmakla Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.Yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olması ve ilk derece mahkemesi kararının tüm istinaf sebepleriyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün bulunmamakla 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6. maddesi gereğince re’sen Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile,2- Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2021 tarih ve 2018/1118 E. 2021/43 K. sayılı Kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,6- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,7- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 01/07/2021