Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/710 E. 2021/1056 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/710
KARAR NO: 2021/1056
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/105 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin ticari faaliyetlerini Türkiye çapında yüksek bilinirliğe sahip www…com internet sitesi üzerinden sürdürdüğünü, 2009 yılından bugüne internet sitesi üzerinden faaliyetini sürdüren ve TPE nezdinde tescilli olan “…” ibareli markanın ve … sayı ile “…” tanınmış markasının hak sahibi olduğunu, davalının “…com” isimli internet sitesinin alan adı ve içeriklerinde müvekkili şirkete ait tescilli markanın kullanıldığını, müvekkili şirketin marka sahipliğinden doğan haklarına tecavüzün ve yaratılan haksız rekabetin tespitini, men ve ref’ini, mahkemece 2020/93 D.İş dosyasında verilen tedbirin devamını, hükmün ilanını talep etmiştir. Davalı vekili 2020/93 D.İş sayılı dosyasına sunduğu 30/03/2021 tarihli dilekçesi ile; Müvekkili …’nın, yıllardır halı pazarlama sektöründe hizmet verdiğini ve … Limited Şirketi’nin de kurucusu olduğunu, ayrıca alan adı ticareti yaptığını ve alan adlarını, dünya genelinde alan adı satışının yetkisini veren … kurumunun belirlediği kurallar çerçevesinde satın aldığını ve talep halinde satın almış olduğu alan isimlerini hukuka uygun şekilde başkalarına satarak tescil ettirdiğini, bugüne dek 185 adet alan adı satın aldığını, müvekkili adına tescil ettirilen alan adlarının büyük bir çoğunluğunun ise halı ile alakalı olduğunu, 13.06.2020 tarihinde … tarafından yetkilendirilen …il.net isimli internet adresinden …li.com ve başkaca 28 adet alan adı satın alarak adına tescil ettirdiğini, 20.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda da …com’un müvekkili tarafından isimtescil.net üzerinden satın alındığının ve tescil ettirildiğinin açıkça belirtildiğini, tespit-tedbir isteyen tarafından, “müvekkilinin …net isimli alan adını kullanarak, kendilerinin trendyol ve … isimli markalarına zarar verildiği” iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili tarafından tescil ettirilen ….com alan adında “…” ibaresi geçmekte olup, yalnızca “…” ibaresinin geçmesi nedeni ile tespit-tedbir isteyenin ticari itibarına zarar verildiğinin kabul edilemeyeceğini, bilirkişi raporunda da, müvekkili tarafından tescil ettirilen “…com” alan adında yalnızca “…” ibaresinin geçtiği ve internet sitesi içeriğinin boş olduğunun açıkça tespit edildiğini, bilirkişi raporunda müvekkili aleyhine belirtilen hususlara itibar edilmemesini, haksız ve hukuka aykırı olarak talep edilen ihtiyati tedbir talebinin reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Dava dilekçesi, TPMK kayıtları, mahkemenin 2020/93 D.İş dosyası, mürafaa duruşmasındaki taraf vekillerinin beyanları ve bütün dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: 2020/93 D.İş dosyasındaki 20/11/2020 tarihili ihtiyati tedbir talebi yargılamayı gerektirdiğinden reddine dair karara karşı tespit-tedbir isteyen vekili istinaf yasa yoluna müracaat ettiğinden, İstanbul BAM 16. H.D’nin 2021/94 E – 324 K ve 18/02/2021 tarihli ilamı ile ihtiyati tedbirin reddine dair kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiğinden, BAM kararlarına karşı direnme kararı verilemeyeceği bilinmekle ve BAM kararında da belirtildiği üzere: tespit-tedbir talep edenin markasının tanınmış marka olduğu, …com alan adlı internet sitesinin bulunduğu, tedbire konu internet sitesi alan adında “…” ibaresine yer verildiği, internet sitesinin henüz yapım aşamasında ise de, kullanılmaya başlandığında talep edenin markası ve internet sitesi alan adı ile karışıklığa yol açma ihtimali bulunduğu, bu durumda, 6100 Sayılı HMK’nun 389 ve 6769 Sayılı SMK’nun 159. maddesinde düzenlenen yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği kanaatine varıldığından ihtiyati tedbir kararına itirazın ve davalı vekilinin teminat yatırılmasına ilişkin talebinin reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Müvekkilinin, yıllardır halı pazarlama sektöründe hizmet verdiğini, … Limited Şirketi’nin kurucusu olduğunu, ayrıca alan adı ticareti yaptığını ve alan adlarını, dünya genelinde alan adı satışının yetkisini veren … kurumunun belirlediği kurallar çerçevesinde satın alıp, talep halinde satın almış olduğu alan isimlerini hukuka uygun şekilde bir başkasına satıp, tescil ettirdiğini, Müvekkilinin, 13.06.2020 tarihinde … tarafından yetkilendirilen …l.net isimli internet adresinde …com alan adını satın alarak adına tescil ettirildiğini, Bilirkişiler tarafından düzenlenen 20.06.2020 tarihli raporda; “Müvekkiline ait www…com internet web sitesinin güncel ve aktif olduğu, bu alan adının 13.06.2020 tarihinin kaydı olduğu, alan adının “…” isimli hosting firmasından satın alındığı, Yer Sağlayıcısı ve Erişim Sağlayıcısının “…COM” olarak gözüktüğü, www…com internet sitesinin sadece tek sayfadan oluştuğu, tek sayfanın içerisinde de “sitemiz yapım aşamasındadır…Lütfen kısa sürede tekrar ziyaret ediniz. “ şeklinde sitenin yapım aşamasında olduğunun belirtildiği, başkaca bir içeriğin olmadığı, ancak “…com” alan adı içerisinde talep edenin tescilli markası ibaresinin kullanıldığı tespit ve sonucuna varılmıştır.” şeklinde görüş bildirildiğini, 1-Müvekkili tarafından …i.com, … tarafından yetkilendirilen …net isimli internet sitesinden ücreti ödenmek sureti ile hukuka ve yasaya uygun şekilde satın alınarak adına tescil ettirildiğini, 20.06.2020 tarihli Bilirkişi Raporu’nda da …com’un …l.net üzerinden satın alındığı ve tescil ettirildiğinin açıkça belirtildiğini, Müvekkili tarafından satın alınan ve adına tescil ettirilen trendyolhali.com alan adlı internet sitesinde, tescil tarihi itibari ile hiçbir ticari faaliyette bulunulmadığını, tescil ettirilen …li.com alan adında yalnızca “yapım aşamasındadır” ibaresinin yer aldığını, henüz kullanılmaya dahi başlanmadığını, Müvekkili tarafından tescil ettirilen …com alan adında “…” ibaresi geçmekte olup, yalnızca “…” ibaresinin geçmesi nedeni ile tedbir ve tespit isteyenin (davacının) ticari itibarına zarar verildiğinin kabul edilemeyeceğini, Yargıtay içtihatlarının da yalnızca markanın internet alan adında kısmen ya da tamamen yer almasının tek başına tecavüzün varlığı için yeterli olmadığı yönünde olduğunu, (Yargıtay 11. H.D., 2008/8834 E., 2010/4168 K., 13.04.2010 T. ) Bilirkişiler tarafından da müvekkili tarafından tescil ettirilen “t…com” alan adında yalnızca “…l” ibaresinin geçmiş olduğu, internet sitesi içeriğinin boş olduğu açıkça tespit edildiğinden, davacının “İhtiyati Tedbir” talebinin reddi gerektiğini, 2-…com, müvekkili adına kayıtlı bir alan adı olup, dava konusu alan adının markasal olarak kullanılmadığını, davacı tarafından da dosyaya, müvekkili tarafından …com alan adının markasal olarak kullanıldığı, davacı ile ortak hizmet verdiği ve davacıyı zarara uğrattığı yönünde hiçbir bilgi ve belge sunulmadığını, müvekkili tarafından hukuka ve yasalara uygun olarak satın alınan alan adının, markasal olarak değerlendirilerek davacı tarafın marka hakkına tecavüz fiili işlendiğinin kabulünün hukuken mümkün olmadığını, Yargıtay içtihatlarının da, yalnızca ibarenin kullanılmasının markasal kullanım olarak değerlendirilemeyeceği yönünde olduğunu, (Yargıtay 11. H.D., E. 2013/16785, K. 2014/6143, T. 28.03.2014) …com alan adı müvekkili adına tescilli bir alan adı olup, davacıya yönelik haksız rekabet eylemleri yapılmadığını, Yargıtay içtihatları ile hukuka ve yasalara uygun olarak tescil ettirilen alan adının kullanımının Haksız Rekabet eylemlerini oluşturmayacağının açıkça belirtildiğini (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E. 2004/14797, K. 2005/1985, T. 03.03.2005 ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E. 2018/3719, K. 2020/486, T. 16.1.2020 )Hukuka ve yasalara uygun bir şekilde bedeli ödenmek sureti ile tescil ettirilen bir alan adının kullanımı kazanılmış bir hakkın kullanımı olup, başka bir markaya ilişkin haksız rekabet oluşturduğunun hukuken kabul edilemeyeceğini, HMK 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararının verilmesinin iki ana şarta bağlandığını, bu şartların; talep edenin korunması gereken hakkının mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelme ihtimalinin varlığı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne kadar gecikme sebebiyle bir sakıncanın veya ciddi bir zararın doğacağı ihtimali olduğunu, ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, müvekkili tarafından …il.net isimli internet sitesi üzerinden, hukuka ve yasalara uygun olarak …com com alan adı bedeli ödenmek sureti ile satın alındığını, tescil tarihi itibari ile hiçbir ticari faaliyette bulunulmadığını, tescil ettirilen…com alan adında yalnızca “yapım aşamasındadır” ibaresinin yer aldığını, henüz kullanılmaya dahi başlanmadığını ve davacının ticari itibarına hiçbir surette zarar verilmediğini, davalı tarafından davasının yaklaşık ispat şeklinde ispat edemediğini ve HMK’nın 389. maddesinde belirtilen ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E. 2013/6046, K. 2013/10005, T. 15.5.2013) davacı lehine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, 3- Kabul edilmemekle birlikte, bir an için iddiaların yaklaşık ispat ölçüsünde ispat edildiği ve ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğu düşünülse dahi, ihtiyati tedbir kararı verilirken teminat yatırılmasının genel bir kural olup, (İstanbul BAM 16. H.D., E. 2018/2579, K. 2018/1827, T.) istisnai hallerin yargılama konusu olay bakımından oluşmadığından, davacı tarafından teminat yatırılması gerektiğini, açıklanan nedenler, sunulan Yargıtay içtihatları, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler dikkate alınarak, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin 2021/105 E. Sayılı ve 22.04.2021 tarihli “İhtiyati Tedbire İtirazın Reddi ve Teminat Yatırılmasına İlişkin Talebin Reddi” yönünde tesis edilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı taraf; Türkiye çapında yüksek bilinirliğe sahip www…com internet sitesi üzerinden 2009 yılından itibaren ticari faaliyetini sürdürüp, TPE nezdinde tescilli olan “…” ibareli markanın ve … sayı ile “…” tanınmış markasının hak sahibi olduğunu, davalının “…com” isimli internet sitesinin alan adı ve içeriklerinde tescilli markasının kullanıldığını, marka sahipliğinden doğan haklarına tecavüzün ve aleyhine yaratılan haksız rekabetin tespitini, men ve ref’ini, mahkemece 2020/93 D.İş dosyasından verilen tedbirin devamını, hükmün ilanını talep etmiştir. Mahkemece; “Dava dilekçesi, TPMK kayıtları, mahkemenin 2020/93 D.İş dosyası, mürafaa duruşmasındaki taraf vekillerinin beyanları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: 2020/93 D.İş dosyasındaki 20/11/2020 tarihli ihtiyati tedbir talebi yargılamayı gerektirdiğinden reddine karar verildiği, karara karşı istinaf yasa yoluna bavurulduğu, İstanbul BAM 16. H.D’nin 2021/94 E – 324 K ve 18/02/2021 tarihli ilamı ile; “internet sitesinin henüz yapım aşamasında ise de, kullanılmaya başlandığında talep edenin markası ve internet sitesi alan adı ile karışıklığa yol açma ihtimali bulunduğu, bu durumda ise 6100 Sayılı HMK’nun 389 ve 6769 Sayılı SMK’nun 159. maddesinde düzenlenen yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği” gerekçesi ile ihtiyati tedbirin reddine dair kararın kaldırılmasına ve karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verildiği, mahkemece BAM kararlarına karşı direnme kararı verilemeyeceği ve BAM kararında belirtilen gerekçe ile tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davalı tarafça itiraz edildiği ve 22/04/2021 tarihinde aynı gerekçelerle ihtiyati tedbir kararına itirazın ve teminat yatırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verildiği tespit edilmiştir. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesinde;“bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir” ve “bu kanunda hüküm bulunmadığı durumda 6100 sayılı HMK hükümlerinin uygulanacağı” HMK’da ihtiyati tedbiri düzenleyen 389. maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemeleri mevcuttur. 1-Davalı vekilinin ilk istinaf sebebi; …com, … tarafından yetkilendirilen i….net isimli internet sitesinden yasaya uygun şekilde müvekkili tarafından satın alınarak adına tescil ettirildiği, bu hususun 20.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği, internet sitesinde, tescil tarihi itibari ile hiçbir ticari faaliyette bulunulmadığı, tescil ettirilen …om alan adında yalnızca “yapım aşamasındadır” ibaresinin yer aldığı, henüz kullanılmaya dahi başlanmadığı, Yargıtay içtihatları uyarınca alan adında, yalnızca “…” ibaresinin geçmesi nedeni ile tedbir ve tespit isteyenin (davacının) ticari itibarına zarar verildiğinin kabul edilemeyeceği, (Yargıtay 11. H.D., 2008/8834 E., 2010/4168 K., 13.04.2010 T. ) bilirkişiler tarafından alan adında yalnızca “…l” ibaresinin geçtiği, içeriğinin boş olduğu açıkça tespit edildiğinden, davacının “İhtiyati Tedbir” yönündeki talebinin REDDİ gerektiğine ilişkindir. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesi ve HMK’da ihtiyati tedbiri düzenleyen 389. maddesi uyarınca tedbir kararı verilebilmesi için talepte bulunan tarafın haklılığını yaklaşık ispat etmesi gerekir. Burada aranan tam ispat değildir. Tespit ve tedbir isteyen vekilinin talebi üzerine 2020/93 D.İş dosyasında alınan 20.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda; www…com’un sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının Whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde, 13/06/2020 tarihinde kayıt edildiği, alan adı sahibinin açıkça belirtilmediği, www…net …g firmasından satın alındığı, yer ve erişim sağlayıcısının …COM olarak göründüğü, web sitesinin tek sayfalık içeriğinde; “sitemiz yapım aşamasındadır …lütfen en kısa sürede tekrar ziyaret ediniz” ibaresinin yer aldığı, alan adında tespit ve tedbir talep eden tarafa ait “…” tescilli markasının kullanıldığının tespit edildiği belirtilmiştir. Tedbire konu internet sitesi alan adında “…” markasına yer verildiği ve aktif olduğu tespit edilmiş ise de, yapım aşamasında olduğu henüz faaliyete geçmediği tespit edildiğinden, sadece alan adında t…l ibaresinin kullanılmasının, tedbir isteyenin itibarına zarar verdiği düşünülemeyeceğinden, aktif kullanım gerektiği Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihadı ve Dairemizin yerleşmiş görüşü olduğundan, ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiği halde kabulüne karar verildiğinden, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir. 2- İhtiyati tedbir için HMK 389 ve 6769 Sayılı SMK 159. maddeleri uyarınca yaklaşık ispat yeterli görülmüştür. 2020/93 D.İş dosyasında alınan 20.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda alan adında tespit ve tedbir talep eden tarafa ait “…l” tescilli markasının kullanıldığı, halen aktif olduğu, ancak henüz kullanılmaya başlanmadığı tespit edildiğinden, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihadı ve Dairemizin yerleşmiş görüşü itibariyle, yaklaşık ispat olgusu için, aktif kullanım gerektiğinden, henüz kullanılmaya başlanmayan “T…li.com” internet sitesi için bu hali ile yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, istinaf sebebi bu sebeple yerinde olmakla kabulü gerekmiştir. 3- 6100 Sayılı HMK’nın 392/1.maddesinde; “İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı taktirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmi belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Adli yardımdan yararlanan kimsenin teminat göstermesi gerekmez.” hükmüne yer verilmiştir. Yasal düzenlemede teminat zorunluluğu getirilmekle birlikte, talebin resmi belgeye, kesin bir delile dayanması, durum ve koşulların gerektirmesi halinde teminat alınmayacağı belirtildiği gibi, mahkemeye “gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla” teminat almama yetkisi tanınmış, “Adli yardımdan yararlananlar” teminattan ayrık tutulmuşlardır. Mahkemece ihtiyati tedbir kararı; “Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı direnme kararı verilemeyeceği” ve “Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtildiği üzere kullanılmaya başlandığında talep edenin markası ve internet sitesi alan adı ile karışıklığa yol açma ihtimali bulunduğu” gerekçesine dayandırıldığından, yasa maddesindeki “durum ve koşulların gerektirmesi” kapsamında kaldığından, teminat talebinin reddinde yasaya aykırılık olmadığı gibi, itirazın reddine karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Dosya kapsamına göre, davalı vekilinin 3 numaralı istinaf sebebinin reddine, 1 ve 2 numaralı istinaf sebebinin kabulü ile mahkemenin 22/04/2021 tarihli tedbire itirazın reddine dair kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 2- 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021 /105 Esas sayılı 22/04/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazın ve davalı vekilinin teminat yatırılmasına ilişkin talebinin reddine dair kararının KALDIRILMASINA, 3- Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü ile; Mahkemenin 12/03/2021 tarihinde vermiş olduğu; “1-İhtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kabulüne, 2-Tedbir talep edenin tanınmış markası alan adı olarak seçildiğinden, HMK 389 vd maddeleri ve 6769 sayılı SMK’nın 7/3-d maddeleri gözetilerek “…com” alan adına Türkiye’de erişimin tedbiren engellenmesine, 3-Bu hususta Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına,” ilişkin ara kararın KALDIRILMASINA, Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, İhtiyati tedbirin kaldırılması yönünde Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkerenin İlk Derece Mahkemesi’nce YAZILMASINA, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4-a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde İADESİNE, 4-b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcının, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 4-c-Davacının istinaf aşamasında yaptığı masrafların üzerinde bırakılmasına 4-ç-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f, 391/3 ve 394/5 maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2021