Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/7 E. 2021/70 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/7
KARAR NO : 2021/70
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
NUMARASI : 2020/307 E.
DAVANIN KONUSU : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 21/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 6769 Sayılı SMK’nın 159. maddesi, TTK’nın 61. maddesi ile HMK’nın 389. maddesi uyarınca işbu davanın etkinliğini temin etmek üzere Davalıların dava konusu taklit ürünleri dava süresince üretmeye ve satmaya devam etmelerinin zaten elde etmeye çalıştıkları amacı gerçekleştirmelerine, hiçbir tazminat meblağı ile karşılanamayacak şekilde müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğramasına, yıllardır büyük emek ve para harcanarak belirli bir tanınmışlık seviyesine ulaştırılmış olan “…” markasının itibarının zedelenmesine yol açacağını, Bu nedenle davalıların dava konusu taklit ürünleri üretmelerinin ve satmalarının dava sonuna kadar tedbiren yasaklanmasını ve müvekkilimiz lehine ihtiyati tedbir kararı verilmesini huzurdaki davada haklılığı konusunda hiçbir tereddüdü bulunmayan müvekkilinin dava sonunda haksız çıkması halinde davalının olası zararlarının karşılanması bakımından ihtiyati tedbir kararının verilmesi için sayın mahkemece takdir edilecek her türlü teminatı da yatırmaya hazır olduğunu, bu nedenlerle davalıların “…” isimli dava konusu mor ambajlı taklit ürünleri üretmesinin satmasının ithal ve ihraç etmesinin dava sonuna kadar tedbiren yasaklanmasına, davalılarca üretilen, satılan, ithal ve ihraç edilen “…” isimli mor ambalajlı taklit ürünlere ve ürün görsellerinin kullanıldığı her türlü belge ve tanıtım malzemesine (katalog, broşür vs.) Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi olanlar dâhil bulundukları her yerde tedbiren el konulmasına ve saklanmasına •http://www…com/tr/…•https://www…com/…•https://www….com/upload/…•https://www…com/…•https://…com/…•https://www…com/…https://www…com/…•https://….com/… https://www…com/… belirtilen linklerde yer alan ürün görselleri olmak üzere internet ortamında yer alan dava konusu ürünlerin haksız kullanımlarının yasaklanmasına dair takdiren teminatsız veya mahkemece uygun görülecek teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; Mevcut durum, dosya kapsamı ve bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirmede, davacının dava dilekçesinde belirttiği, Türkpatent nezdinde davacı adına tescilli “…” markasının, davalılar tarafından kullanımına ilişkin bilirkişi raporunda tespit edilemediği, HMK’nın 390/son maddesinde, tedbir talep edenin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiş olup henüz davacı açısından yaklaşık ispat kuralı yerine getirilmediğinden, HMK’ nın 389. madde şartlarına uymadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı vekili, ihtiyati tedbir talebinde; Davalıların “… ” isimli mor renk ambalajlı dava konusu taklit ürünleri internet ortamı dahil her türlü mecrada kullanmasının, üretmesinin, satmasının, ithal ve ihraç etmesinin yasaklanmasına, davalılarca üretilen, satılan, ithal ve ihraç edilen “… ” isimli mor renk ambalajlı dava konusu tüm taklit ürünlere ve ürün görsellerinin kullanıldığı her türlü belge ve tanıtım malzemesine (katalog, broşür vs.) Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi olanlar dâhil bulundukları her yerde el konulmasına ve imhası yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporunda; Davacının davaya mesnet gösterdiği, asli unsuru … olan markaların davaya konu 30. Sınıf kapsamındaki “çikolatalar” emtiasında tescilli olduğu, davalının 2004/33330 dosya numaralı “şokomini” ibareli markasının süresi içinde yenilenmemesinden kaynaklı müddet olduğu, davalıların markasının davacı markasından farklı olduğu, bu hususta davalılar markasının davacı markasına tecavüz ettiğinden ve iltibas yarattığından söz edilemeyeceği, davacı ambalajı ve ticari sunumu ile davalılar ambalajı ve ticari sunumunun farklı olması sebebiyle tüketiciler nezdinde karıştırılma veya ilişkilendirme ihtimali bulunmadığı, haksız rekabetten söz edilemeyeceği, davalılar markasının dava kapsamında belirtilen siteler içinde kullanımının davacı markasıyla takdiri mahkemeye ait olmak üzere iltibas yaratmadığı, ticari sunum açısından haksız rekabet oluşturmadığı kanaati bildirilmiştir.6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 159/1. maddesinde, sinai mülkiyet haklarına tecavüz olduğunu ispatlamak şartıyla ihtiyati tedbir talep edilebileceği, 159/3. maddesinde ise ihtiyati tedbirlerle ilgili bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda 12/01/2011 tarihli ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde ise, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, yukarıda içeriği açıklanan deliller dikkate alındığında, somut olayda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmemiş olduğu, ilk derece mahkemesince tedbirin reddine yönelik olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin tarih ve 2020/307 E. sayılı kararına karşı tedbir talep eden vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Talep eden taraftan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- Talep eden taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,5- Talep eden tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/01/2021