Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/593 E. 2021/598 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/593
KARAR NO: 2021/598
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/02/2021
NUMARASI: 2021/91 E. 2021/88 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati Haciz isteyen vekili dilekçesi ile; borçlu tarafından 30/01/2021 keşide tarihli 40.000,00 TL bedelli bir adet çekin müvekkiline verildiğini, çekin vadesinde ödenmediğini ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından takibe konulduğunu, borçlu ile yapılan görüşmelerin sonuç vermediğini, borçlunun mal kaçırma kastı ile hareket ettiği yönünde ciddi istihbaratlar alındığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 40.000,00 TL’nın tahsili zımnında borçlulara ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, masraf ve avukatlık ücretinin borçlular üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 10/02/2021 tarihinde; alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, toplam 40.000TL alacak yönünden alacağın % 15’ine tekabül eden 6.000 TL teminat karşılığında İİK’nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür etmemek üzere İcra İflas Kanunu’nun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine, Borçlular ve 3. şahısların muhtemel zararına karşı alınacak olan ve yukarıda belirtilen teminat vezneye yatırıldığında veya bu miktar teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın yerine getirilmesi için İstanbul … İcra Müd.ne gönderilmesine, karar verilmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen … Şti. ve … vekilinin itirazı üzerine mahkemece duruşma açılarak verilen 18/03/2021 tarihli ek karar ile; çekten kaynaklanan borcun alacaklısının borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ve ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunma hakkını haiz olduğu, (TTK m.755 ve 796) ihtiyati hacze konu çekin bankaya ibraz edilmesi sonrasında çekin arkasına karşılıksız kaşesinin vurulmuş olmasının çeki aranacak borç olmaktan çıkararak götürülecek borç haline getirmeyeceği, TBK’nın 89/1. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin ihtiyati haciz kararı verilmesi hususunda yetkili hale gelmeyeceği, ( Emsal ilamlar: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02/04/2019 tarih, 2017/12-741 esas ve 2019/382 karar sayılı ilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/2421 esas, 2018/4395 karar sayılı ilamı ve İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesinin 2021/168 esas, 2021/404 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere) somut olayda, … Bankası Sanayi Sitesi/ ERZURUM şubesine ait 1 adet çeke dayalı olarak ihtiyati haciz talep edildiği, itiraz edenler/ çek borçlularının yerleşim yeri adresi (Erzurum), muhatap bankanın bulunduğu yeri (Erzurum), çekin keşide yeri (Erzurum) itibari ile Erzurum Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu, mahkemenin ihtiyati haciz kararı verilmesi hususunda yetkili olmadığı, her ne kadar yetki itirazında yetkili mahkemenin açıkça belirtilmemesi nedeni ile usulüne uygun olmadığı itirazı ileri sürülmüş ise de, itiraz dilekçesinin içeriğinde mahkemenin yetkisine açıkça itiraz edildiği ve borçluların adresi, çek keşide ve ödeme yeri itibari ile Erzurum yetki alanında kaldığının belirtildiği, bu hali ile yetki itirazının usulüne uygun olmadığını ileri sürmenin TMK’nın 2. maddesi ışığında dürüstlük kuralı ilkesi ile bağdaşmayacağı kanaatine varılmakla; 1-Yetkiye vaki ihtiyati hacze itirazın KABULÜ ile, Mahkemenin 2021/91 D. İş Esas , 2021/88 D. İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının itiraz edenler … Ltd. Şti. İle … yönünden KALDIRILMASINA, karar verildiği tespit edilmiştir. İhtiyati Haciz isteyen vekili istinaf dilekçesi ile; 1-İhtiyati hacze itiraz dilekçesi incelendiğinde, yetkili mahkemelerin açıkça belirtilmediğini, HMK md 19/2 maddesi hükmü uyarınca yetkili mahkemenin itiraz eden tarafından gösterilmemesi halinde yetki itirazının dikkate alınmayacağının açıkça anlaşıldığını, HMK MD 19/2 hükmünde, itiraz dilekçesinden ne anlaşıldığına ya da ne anlaşılması gerektiğine, bu halde yetkili mahkemenin açıkça gösterilmemesine rağmen itirazın kabul edilebileceğine ilişkin bir istisna getirilmediğini, (HGK., E. 2017/2722 K. 2018/1359 T. 27.9.2018 sayılı, 19. HD., E. 2017/5424 K. 2019/3007 T. 8.5.2019 sayılı, 19. HD., E. 2014/7354 K. 2014/10035 T. 29.5.2014 sayılı,19. HD., E. 2016/20674 K. 2018/5444 T. 1.11.2018 sayılı kararları ) itiraz eden borçlunun yetkiye itirazları HMK md 19/2 gereğince yetkili mahkemeyi açıkça göstermemesi sebebiyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2- Davaya konu çekin müvekkili tarafından yasal süresinde ibraz edildiğini karşılıksız kaldığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi’nin Esas: 2021/11 Karar : 2021/41 ve 21.01.201 tarihli ilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No:2017/2488 Karar No:2017/4324 sayılı ve Yargıtay 11.Hukuk Dairesi Esas Numarası 2006/412 Karar Numarası: 2006/1370 Karar Tarihi 13.02.2006 sayılı ilamında belirtildiği üzere, karşılıksız kalan çeke dayalı borcun, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç haline dönüştüğünü, bu durumda ihtiyati haciz talebinde 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemeleri de yetkili hale geldiğinden, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, 3- Müvekkil şirketin Faktoring şirketi olup, kanun gereğince takip konusu çeke ilişkin alacağı, usul ve yasaya uygun bir şekilde Faktoring Sözleşmesi, alacak bildirim formu, fatura tevsik ederek …’den devraldığını, çekin iyiniyetli son hamili olduğunu, vadesinde ödenmediğini, borçlu … ile müvekkili arasında akdedilmiş Faktoring sözleşmesinin 21. Maddesinde “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. Maddesi ile düzenlenen genel yetki kuralının geçerliliği saklı kalmakla birlikte taraflar, iş bu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda, İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İstanbul (Çağlayan) İcra Müdürlükleri’nin de yetkili olduğunu açıkça kabul etmiştir.” düzenlemesi ve sözleşme serbestisi çerçevesinde sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İstanbul (Çağlayan) İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunun kabul edildiğini, bu nedenle davanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde ikame edildiğini, 4- Borçlu tarafından dosya borcunun icra dosyasına ödenerek, dosyanın infaz edildiğini ve tüm hacizlerin fek edildiğini, davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan davanın usulden reddi gerekirken, yerel mahkemece ihtiyati haciz mahkemesinin yetkisine itirazlar hakkında esasa girerek karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 5- Borçluların çekte ödeme yasağı olduğundan ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini iddia ettiklerini, çekin zıyaı gerekçesiyle açılan “iptal davası”ndaki ödemeden men kararı hasımsız olarak verildiği için davaya taraf olmayan iyi niyetli üçüncü kişiyi (çek hamilini) bağlamayacağını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3405 E. ve 2018/2457 K. Sayılı ilamı ve 12. Hukuk Dairesi 30.12.2004 Tarih, Esas : 2004/22667 Karar : 2004/27489 sayılı ilamı uyarınca dava konusu çekte ödeme yasağı olmasının iyi niyetli hamilin ihtiyati haciz kararı almasına ve icra takibi başlatmasına engel olmadığını, İtiraz eden borçlular tarafından Kayseri 2 Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/49 E. Sayılı açılan menfi tespit davasında iyi niyetli meşru hamil olan alacaklı müvekkilinin, davanın tarafı olmadığını, icra dosyasına ibraz edilen herhangi bir tedbir kararı da bulunmadığını, 6- 2004 Sayılı İ.İ.K.’nın 265. maddesinde belirtildiği üzere borçlunun ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebileceğini, itiraz dilekçesi incelendiğinde yetki itirazlarının usule aykırı olduğunu ve ihtiyati haczin dayandığı sebeplere ilişkin bir beyan yada itiraz bulunmadığını, davacının itiraz nedenlerinin hiçbirinin İİK md 265 ‘de sayılan tahdidi itiraz nedenlerinden olmadığını, izah edilen ve re’sen nazara alınacak nedenlerle, İstanbul 16 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/91 D.iş ve 2021/88 K. Sayılı 18/03/2021 tarihli EK KARARININ istinaf incelemesi sonucu KALDIRILMASINA , ihtiyati haciz kararının infaz edildiği icra dosyası kapatılmış ve tüm hacizler fek edilmiş olduğundan konusuz kalan itirazın REDDİNE , Başkanlık aksi kanaatte ise; itiraz eden borçlunun HMK md 19/2 gereği usul ve yasaya aykırı olarak ileri sürdüğü yetki itirazlarının reddine, borçlunun ihtiyati haciz kararına itirazlarının da reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen … Şti. ve … vekili istinafa cevap dilekçesinde; 1-İhtiyati haciz kararına itiraz konulu dilekçelerinin içeriğinde İstanbul ili mahkemelerinin yetkisine açıkça itiraz edildiğini, müvekkillerinin yerleşim yerinin Erzurum ili, çek, keşide ve ödeme yeri itibariyle Erzurum ili mahkemelerinin yetki alanında kaldığının açıkça ifade edildiğinden, yetki itirazının açıkça yapıldığını, objektif iyiniyet olarak tanımlanan ve dürüstlük kuralını düzenleyen TMK’nun 2. maddesinin, bütün hakların kullanılmasında dürüstlük kuralı çerçevesinde hareket edileceğini ve bir kimsenin başkasını zararlandırmak yada güç duruma sokmak amacıyla haklarını kötüye kullanmasını yasanın korumayacağını belirttiğini, aynı maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen, hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacının, hakime özel ve istisnai hallerde (adalete uygun düşecek şekilde) hüküm verme olanağını sağladığını, bu sebeple davalının yetki itirazının usulüne uygun olmadığını savunmasının açıkça TMK’nın 2. maddesi olan hakkaniyet ve iyiniyet kuralına aykırı olduğunu, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 08.02.2017 tarihli; E. 2016/11298 E, 2017/1472 K nolu kararında itirazlarını doğruladığını, 2- Davalı tarafın dosya borcunun ödendiği, davanın konusuz kaldığından usulen reddedilmesi gerektiğine dair yaptığı savunmanın HMK’nın 331. maddesinin birinci fıkrasındaki düzenleme sebebiyle, davanın konusuz kalması halinde mahkemece verilecek kararın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair olup, davanın esası hakkında karar verilmeyecek olsa da yargılama aşamasında yapılan giderler ve vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin hangi tarafa yükletileceği hususunda karar verilmesi gerektiğini, 3- Çekten kaynaklanan borcun alacaklısının borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde; borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde ve ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunma hakkını haiz olduğunun TTK madde 775 ve madde 796 da belirtildiğini, ihtiyati hacze konu çekin bankaya ibraz edilmesi sonrasında çekin arkasına karşılıksız kaşesinin vurulmuş olmasının çeki aranacak olmaktan çıkarmayacağını ve davalının bahsettiğinin aksine TBK’nın 89/1. maddesinin uygulanarak alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin ihtiyati haciz kararı verilmesi hususunda yetkili mahkeme haline gelmeyeceğini, Yargıtay Genel Kurulu’nun 02/04/2019 tarih, 2017/12-741 esas ve 2019/382 karar sayılı ilamı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/2421 esas, 2018/4395 karar sayılı ilamı ve İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 2021/168 esas, 2021/404 karar nolu kararlarının da iddialarını desteklediğini, 4- Davalının, istinaf dilekçesinde belirttiği … ile müvekkili arasında akdedilmiş Faktoring Sözleşmesinin muhatabı olmadığını, müvekkilinin … ve ihtiyati haciz talep eden arasındaki sözleşmede belirtilen yetkili mahkemeler hususunda bir bigisi olmadığından sözleşmenin tarafı gibi işlem görmesinin hukuka ve genel işlem kurallarına aykırı olduğunu, açıkladığı nedenlerle ve re’sen nazara alınacak hususlar dikkate alınarak istinaf başvurusunun usulden ve esastan reddine karar verilmesini, kötü niyetle istinafa başvuran karşı tarafın 329. madde gereğince giderlere ve cezaya mahkum edilmesini, talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İhtiyati Haciz isteyen vekilince, borçlu tarafından 30/01/2021 tarihinde keşide edilen 40.000,00 TL bedelli bir adet çek vadesinde ödenmediğinden, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından takibe konulduğunu, borçlunun mal kaçırma kastı ile hareket ettiği yönünde ciddi istihbarat alındığını beyanla, borçlulara ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece 10/02/2021 tarihinde; alacağın rehinle temin edilmemiş olması ve mevcut kanıtlara göre istem kanuna uygun görülmüş olmakla, toplam 40.000TL. alacak yönünden alacağın % 15 ‘ine tekabül eden 6.000TL teminat karşılığında İİK’nin 257/1 maddesi gereğince borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür etmemek üzere İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde ihtiyaten haczine, teminat vezneye yatırıldığında veya bu miktar teminat mektubu ibraz edildiğinde, kararın yerine getirilmesi için İstanbul 5. İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine, karar verildiği tespit edilmiştir. … Şti. ve … vekilinin itirazı üzerine mahkemece duruşma açılarak verilen 18/03/2021 tarihli ek karar ile; çekin bankaya ibraz edilmesi sonrasında çekin arkasına karşılıksız kaşesinin vurulmuş olmasının çeki aranacak borç olmaktan çıkararak götürülecek borç haline getirmeyeceği, TBK’nın 89/1. maddesi uyarınca alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin ihtiyati haciz kararı verilmesi hususunda yetkili hale gelmeyeceği, itiraz edenler/çek borçlularının yerleşim yeri adresi (Erzurum), muhatap bankanın bulunduğu yeri (Erzurum), çekin keşide yeri (Erzurum) itibari ile Erzurum Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu, mahkemenin ihtiyati haciz kararı verilmesi hususunda yetkili olmadığı, her ne kadar yetki itirazında yetkili mahkemenin açıkça belirtilmemesi nedeni ile usulüne uygun olmadığı itirazı ileri sürülmüş ise de, itiraz dilekçesinin içeriğinde mahkemenin yetkisine açıkça itiraz edildiği ve borçluların adresi, çek keşide ve ödeme yeri itibari ile Erzurum yetki alanında kaldığından, bu hali ile yetki itirazının usulüne uygun olmadığını ileri sürmenin TMK’nın 2. maddesi ışığında dürüstlük kuralı ilkesi ile bağdaşmayacağı kanaatine varılarak, yetkiye vaki ihtiyati hacze itirazın kabulü ile, Mahkemenin 2021/91 D. İş Esas , 2021/88 D. İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararının itiraz edenler … Ltd. Şti. İle … yönünden kaldırılmasına, karar verildiği tespit edilmiştir. Talep; 2004 Sayılı İİK’nın 257. maddesi gereğince verilen ihtiyati haciz kararına İİK’nun 265. maddesi gereğince süresi içerisinde yapılmış itirazın kabulüne dair mahkeme kararının, kaldırılmasına ilişkindir. 1-2-İstinaf yoluna başvuran vekilinin 1. ve 2. maddedeki istinaf sebebi, mahkemenin yetkisine yapılan itirazın usulüne uygun olmadığı ve çekin bankaya ibraz ile karşılıksız kalması sonucu, götürülmesi gereken borca dönüştüğünden, TBK 89 maddesi uyarınca alacaklının ikametgahı mahkemesinin yetkili hale gelmesi sebebiyle yetki itirazının reddi gerektiğine ilişkindir. 2004 Sayılı İİK.’nun 265/1. maddesi gereğince borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı; ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 2004 Sayılı İİK’nın HMK 50. maddesinde ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesinde,6100 Sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı belirtilmek suretiyle HMK’ya atıfta bulunulduğundan, HMK 19/2. maddesi uyarınca yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi, yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiği, aksi taktirde yetki itirazının nazara alınmayacağı düzenlemiştir. 2004 Sayılı İİK’nun 258. maddesinde; ihtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili olan mahkeme tarafından karar verileceği, İİK.’nun 50. maddesinde ise ihtiyati hacizde yetkili mahkemenin belirlenmesinde, HMK’nun yetkiye ilişkin hükümlerinini uygulanacağı belirtilmek suretiyle HMK’ya atıfta bulunulduğundan, bu durumda, çekten kaynaklanan borcun alacaklısı borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin; 20/09/2016 tarihli, 2016/8892 E.-2016/7362 K. sayılı, 14/11/2016 tarihli, 2016/12481 E.-2016/8797 K. sayılı, 05/12/2016 tarihli, 2016/12815 E.-2016/9299 K. sayılı, 13/09/2017 tarihli, 2017/2488 E.-2017/4324 K. sayılı ilamlarında ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 17/07/2019 tarih, 2019/1365 E. ve 2019/980 K. sayılı kaldırma kararında vurgulandığı üzere; muhatap bankaya ibraz edilen ve karşılıksız kalan çeke dayalı borç, bu şekilde aranması tüketildikten sonra götürülecek borç niteliği kazanacağından ve HMK’nun 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesinde belirtilen alacaklının yerleşim yeri mahkemesi de ihtiyati haciz talebinde yetkili mahkeme haline gelecektir. İhtiyati hacze konu … Bankası Erzurum/Sanayi Sitesi Şubesi’ne ait 30/01/2021 keşide tarihli ve 40.000,00-TL. meblağlı çekin 01/02/2021 tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiği, çekin ödeme yasağı sebebi ile ödenmediği anlaşıldığından, atıf yapılan Yüksek Mahkeme kararlarında da açıklandığı üzere muhatap bankaya ibraz edilerek karşılıksız kalan talep konusu çek, artık aranacak borç olmaktan çıkarak götürülecek borç niteliği kazanmıştır. 6100 Sayılı HMK.’nun 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesinde belirtildiği gibi ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirketin yerleşim yerinin ( … Sok. …/… … Plaza … Blok Kat:… Mecidiyeköy- Şişli/ İstanbul) bulunduğu yer mahkemesi olan İstanbul Merkez (Çağlayan) Mahkemeleri de yetkili hale gelmiştir. Borcun alacaklısı, borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yeri veya ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceğinden, ihtiyati hacze konu çekin keşidecisi (borçlu) … Ltd. Şti ve lehtar …’nın adresi Yakutiye/Erzurum, çekin keşide yeri Erzurum ve ödeme yeri … Bankası Sanayi Şubesi/Erzurum olduğundan Erzurum Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili ise de, ihtiyati haciz isteyen çeki …’den ciro yolu ile aldığından ve cirantaya karşı da talepte bulunduğundan, borçlu …’in adresi Melikgazi/Kayseri olduğundan, Kayseri Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin de yetkili olduğu, çek muhatap bankaya ibraz edilerek karşılıksız kaldığından, aranacak borç olmaktan çıkarak götürülecek borç niteliği kazandığından, 6100 Sayılı HMK.’nun 10. maddesi gereğince ifa yeri olarak 6098 sayılı TBK’nun 89. maddesinde belirtildiği gibi ihtiyati haciz talep eden alacaklı şirketin yerleşim yeri olan Mecidiyeköy- Şişli/ İstanbul adresi itibariyle İstanbul Merkez (Çağlayan) Mahkemeleri’de yetkili hale geldiğinden, birden fazla mahkeme yetkilidir. İhtiyati haciz kararına itiraz edenler vekili tarafından, kararı veren mahkemenin yetkili olmadığı bildirilip, müvekkillerinin yerleşim yeri ve çekin keşide yerinin Erzurum olduğu belirtilmiş, açıkça yetkili mahkemenin Erzurum Mahkemeleri olduğu belirtilmediği gibi birden fazla mahkeme yetkili olduğu halde, seçilen mahkeme konusunda beyanda bulunulmamıştır. 6100 Sayılı HMK’nın 19/2. maddesi gereğince yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi, yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiği, aksi taktirde yetki itirazının nazara alınmayacağı düzenlemesi karşısında, itiraz eden borçlu … Şti. ve … vekili tarafından yapılmış usule uygun yetki itirazı olmadığı halde, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmadığından, istinaf eden vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 3- İhtiyati haciz talep eden şirket faktoring şirketi olup, kanun gereğince faktoring işlemlerine esas çeke ilişkin alacağın devralınması için mal veya hizmet alımını gösterir faturanın tevsik edilmesi gerektiğinden, takip konusu çeke ilişkin alacağı, usul ve yasaya uygun bir şekilde … … ile aralarındaki 22/02/2019 tarihli Faktoring Sözleşmesi, alacak bildirim formu, fatura tevsik ederek şirket yetkilisi …’den devraldığı, yasal hamil olduğu, sözleşmenin 25.maddesinde”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. Maddesi ile düzenlenen genel yetki kuralının geçerliliği saklı kalmakla birlikte taraflar, iş bu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda, İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İstanbul (Çağlayan) İcra Müdürlükleri’nin de yetkili olduğunu açıkça kabul etmiştir.” düzenlemesinin bulunduğu, sözleşmenin her iki tarafının tacir olması sebebiyle sözleşme serbestisi ilkesi uyarınca geçerli olup, HMK 17. maddesi çerçevesinde sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri ve İstanbul (Çağlayan) İcra Müdürlükleri’nde takip yapılarak dava açılabileceğinden, ihtiyati haciz talebinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde ikame edilmesinde usule aykırılık olmadığından, istinaf eden vekilinin talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 4- Borçlu tarafından dosya borcunun icra dosyasına ödenerek, dosyanın infaz edildiği ve tüm hacizlerin fek edildiği, davanın konusuz kaldığı iddia edilmiştir. İhtiyati haciz talebine konu çekin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından takibe konulduğu dosya kapsamı ile sabittir. Ödeme hangi aşamada olursa olsun borcu sona erdiren işlemlerdendir. İddia edildiği gibi borç ödenerek dosya kapanmış ise ihtiyati haczin dayanağı kalmayacaktır. Mahkemece İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası getirtilerek borcun icra dosyasına ödendiği iddiasının araştırılması gerekirken bu yönde inceleme yapılmadığından, mahkemece itirazlar hakkında esasa girerek karar vermesi usul ve yasaya aykırı olduğundan İhtiyati haciz talep eden vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin de kabulü gerekmiştir. 5- İtiraz eden borçlular vekili tarafından itiraz dilekçesinde Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/512-512 D.İş dosyasından ödeme yasağı konulduğu, Kayseri 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/49 E. Sayılı menfi tespit davası bulunduğundan ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği beyan edilmiş ise de çekteki ciro silsilesi nazara alındığında ihtiyati haciz talep eden yasal hamil olup değişik iş dosyasının ve menfi tespit davasının tarafı olduğu, menfi tespit davasında verilmiş bir tedbir kararının bulunduğu iddia ve ispat edilmemiştir. “Keşideci tarafından açılan menfi tesbit davasının sadece davanın taraflarını bağladığı ve bu davada verilen tedbirin icra takip yasağı mahiyetinde olmadığı” gerekçesi ile ihtiyati haciz talebini kabil eden ilk derece mahkemesi kararını onayan, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15/05/2013 tarih ve 2012/12115 esas – 2013/9961 karar sayılı kararı ile “ihtiyati haciz talep edenin yasal hamil olduğu, ciro zincirinde kopukluk bulunmadığı, ödeme yasağının ihtiyati haciz kararı verilmesine engel teşkil etmediği gerekçesiyle, itirazın reddine dair verilen kararı onayladığı 07.12.2009 tarih ve 2009/13591 -12480 esas ve karar sayılı kararları dikkate alındığında, dava konusu çekte ödeme yasağı olmasının iyi niyetli hamilin ihtiyati haciz kararı almasına ve icra takibi başlatmasına engel olmadığına ilişkin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla kabulüne karar vermek gerekmiştir. 6- İtiraz eden borçlular vekili tarafından itiraz dilekçesinde Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/512-512 D.İş dosyasından ödeme yasağı konulduğu, Kayseri 2 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/49 E. Sayılı menfi tespit davası bulunduğundan ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği beyan edildiğinden, itirazlar mevcut hali ile ihtiyati haczin dayandığı sebeplere ilişkin olduğundan, istinaf eden vekilinin itiraz dilekçesi incelendiğinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere ilişkin bir beyan yada itiraz bulunmadığına yönelik istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekilinin 6. bentteki istinaf sebebinin reddine, 1-2-3-4. ve 5. maddedeki istinaf sebeplerinin kabulü ile İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2021 tarihli 2021/91 D. İş – 2021/88 Karar sayılı Ek Kararı’nın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince Kaldırılmasına, İhtiyati Haciz Kararının Devamına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2021 tarih ve 2021/91 Esas 2021/88 Karar Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Dosyada mevcut 10/02/2021 tarihinde verilen İHTİYATİ HACİZ KARARININ DEVAMINA, dosyanın takip eden işlemleri yapılmak üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İhtiyati haciz talep eden tarafından peşin olarak yatırılan 157,00 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6- İhtiyati haciz talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3-6. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27/05/2021