Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2021/522 E. 2021/584 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2021/522
KARAR NO: 2021/584
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 24/02/2021
NUMARASI: 2021/348 E. 2021/34 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 27/05/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin dava dışı … Ltd. ile …. Ltd’nin Türkiye Distribütörü olarak üreticisi dava dışı … firması olan … markasının tek resmi dağıtıcısı olduğunu, müvekkilinin distribütör olarak www…..com.tr internet adresinin isim hakkını da aldığını, markanın bu kadar tanınmış olmasına rağmen Türkiye’de tescilsiz marka statüsünde olmasını fırsat gören davalının kötüniyetli olarak, TPMK nezdinde … tescil numarası ile … markasını adına tescil ettiğini, davalının markası ile tescilsiz olarak Türkiye’de satışı yapılan … markası ile benzerlik gösterdiğini, davalının bu benzerliği kullanarak üretmediği, arge çalışması yapmadığı, herhangi bir yatırımının bulunmadığı markayı ve markanın ürünlerini www…..com sitesinde dükkan açarak satışını yaptığını, davalının markası ile müvekkilinin tek satıcısı olduğu marka arasındaki benzerlik kullanılarak marka hakkına tecavüz edildiğini, müvekkili firmanın ürün ithal etmesi engellenerek satış yapmasının imkansız hale geldiğini, davalının Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/293 esas sayılı dosyası ile müvekkili şirketin markaya yaptığını iddia ettiği tecavüzün durdurulması ve maddi-manevi tazminat talebinde bulunduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı adına kayıtlı 2020/36138 tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, müvekkili şirketin maddi zararı, dava dışı firmanın markanın gerçek sahibi olduğu hususu, yurt dışında yapılan tesciller, ithalat yapmanın imkansız hale gelmesi Paris Sözleşmesi, Sınai Mülkiyet Kanunu, 556 Sayılı KHK ilgili maddeleri bir bütün halinde gözetilerek, davalının marka tescili nedeniyle kazanmış olduğu hakların tedbiren karar kesinleşinceye kadar durdurulmasına, markanın 3. Kişilere devrinin dava süresince yasaklanmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacı tarafın müvekkili adına tescili yapılmış … markasını müvekkilinden izin almaksızın hukuka aykırı şekilde kullandığından müvekkilinin tescilli markasına vaki tecavüzünün tespiti ve meni ile tazminat talepli olarak Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2020/293 esas sayılı dava ikame edildiğini, davalı tarafın kötüniyetle hareket ederek işbu davayı açtığını, marka tescillerinin ülkemizde kullanımı olmaması sebebiyle, işbu davaya dayanak teşkil edilemeyeceğini, dava dışı şirketlerin ve davalının Türkiye’de tescili haiz faaliyetinin ve tescil belgesinin olmamasının taleplerinin haklı olduğunu ispatladığını, açılan davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece 27/11/2020 tarihinde; dava dilekçesi ve ekli belgelere göre, taraf teşkilinde güçlük çekilmemesi için HMK’nın 389 ve devamı maddeleri ile SMK’nın 159. Maddesi uyarınca, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davalı adına kayıtlı 2020/36138 tescil nolu markanın üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesine, kararın uygulanabilmesi için bir örneğinin TPMK’ya gönderilmesine, 07/12/2020 tarihinde ise; deliller, ibraz edilen münhasır Lisans Sözleşmesi, markanın tescil tarihi ve davanın niteliği (hükümsüzlük) dikkate alındığında, HMK 159 ve HMK 389 v.d. maddelerinde düzenlenen koşullar oluştuğundan davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren 30.000,00 TL teminat karşılığı kabulüne, davalının … tescil nolu markadan doğan haklarının davacıya karşı ileri sürmesinin tedbiren durdurulmasına, karar verildiği tespit edilmiştir.İlk Derece Mahkemesince, 24/02/2021 tarihli oturumda 2 numaralı ara kararı ile gerekçe belirtilmeksizin, davalı vekilinin tedbire ve teminata ilişkin itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Müvekkilinin marka haklarını ihlal eden davacı tarafın kötü niyetle hareket ederek huzurdaki davayı açtığını ve davacı tarafın talepleri üzerine 27.11.2020 tarihinde ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararı verildiğini, tedbir kararı müvekkilinin yokluğunda verildiğinden HMK m. 394 uyarınca itirazettiklerini ve itirazlarının 24/02/2021 tarihli duruşmada reddedildiğini,Müvekkili …’ın 2020/36138 başvuru numaralı, 26.03.2020 başvuru tarihli, 2020 / 36138 tescil numaralı, 02.10.2020 tescil tarihli, 349 bülten numaralı, 27.05.2020 bülten tarihli ”…” markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin markası hükümsüz kılınmadıkça buna dayanan kullanımların engellenmesini talep etme hakları olduğunu, huzurdaki dava ile müvekkili marka hakkı sahibinin satışlarının durdurulduğunu,Davacının ihtiyati tedbir talebinin haksız ve kapsamı itibarı ile yargılamayı gerektirdiğini, işin esasına girilmeden, savunmaları ve müdahalenin men’i talepli davaları dinlenmeden, davacı lehine dava sonucunu sağlayacak şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,Davacı şirketin, müvekkilinin tescilli markası kapsamındaki mal ve hizmetlerle ilgili alanda faaliyet gösterdiğini, tescilli marka ile aynı ibareyi müvekkilinin izni olmaksızın kendi mal ve hizmetlerinde kullandığını, dava dışı şirketlerin ve davacı şirketin Türkiye’de tescili haiz bir faaliyeti ve tescil belgesi olmamasına karşın kötü niyetle hareket ettiklerini,Davacı şirketin, dava dışı şirketlerin markasının tüm haklarına Türkiye’de sahip olduğunu ifade ettiğini ve dayanak olarak dava dışı şirketler ile arasındaki distribütörlük sözleşmesini gösterdiğini, müvekkilinin tescil belgesi karşısında davalı tarafından sunulan sözleşmenin hiçbir hükmü bulunmadığını,Müvekkilinin “…” marka tabletlerin Türkiye’de tanınmasını sağlayarak markaya ayırt edici nitelik kazandırdığını, … Anonim Şirketi ile … Taksitli Kobi Satış Taahhütnamesi imzalandığını ve müvekkilinin ” …” markasının tanınması için reklam verdiğini,Distribütör davacı şirketin, dava dışı şirketlerin satışını engellemekte olup, distribütörlükten doğan haklarını dava dışı şirket ve müvekkili aleyhine kullandığını, itiraza konu tedbirin icrasına devam edildiği takdirde, müvekkilinin marka haklarını kullanılmasının imkansız hale geleceğini ve ciddi maddi zarara uğrayacağını, ödemelerini yaptığı ve marka hakkına sahip olduğu ürünleri satamamasının hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmadığını, müvekkilinin markasına tedbir konulması ve 3. kişilere temlikinin yasaklanmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, inceleme yapılarak Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati tedbir itiraz ve teminat taleplerinin reddine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır…. vekili müvekkilinin dava dışı …. Ltd. ile … Ltd’nin Türkiye Distribütörü olarak üreticisi dava dışı … firması olan … markasının tek resmi dağıtıcısı olduğunu, müvekkilinin distribütör olarak www….com.tr internet adresinin isim hakkını aldığını, davalının kötüniyetli olarak, TPMK nezdinde … tescil numarası ile veikk markasını adına tescil ettiğini, davalının markasının tescilsiz olarak Türkiye’de satışı yapılan … markası ile benzerlik gösterdiğini, davalının bu benzerliği kullanarak markayı ve markanın ürünlerini www…..com sitesinde dükkan açarak satışını yaptığını, marka hakkına tecavüz edildiğini, müvekkili firmanın ürün ithal etmesi engellenerek satış yapmasının imkansız hale geldiğini, davalı adına kayıtlı … tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, davalının marka tescili nedeniyle kazanmış olduğu hakların tedbiren karar kesinleşinceye kadar durdurulmasına, markanın 3. Kişilere devrinin dava süresince yasaklanmasına karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece 27/11/2020 tarihinde; dava dilekçesi ve ekli belgelere göre, taraf teşkilinde güçlük çekilmemesi için HMK’nın 389 ve devamı maddeleri ile SMK’nın 159. Maddesi uyarınca, davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davalı adına kayıtlı … tescil nolu markanın üçüncü kişilere devrinin tedbiren önlenmesine, kararın uygulanabilmesi için bir örneğinin TPMK’ya gönderilmesine, 07/12/2020 tarihinde ise deliller, ibraz edilen münhasır Lisans Sözleşmesi, markanın tescil tarihi ve davanın niteliği (hükümsüzlük) dikkate alındığında, HMK 159 ve HMK 389 v.d. maddelerinde düzenlenen koşullar oluştuğundan davacının ihtiyati tedbir talebinin takdiren 30.000,00 TL teminat karşılığı kabulüne, davalının 2020/36138 tescil nolu markadan doğan haklarının davacıya karşı ileri sürmesinin tedbiren durdurulmasına, karar verildiği tespit edilmiştir.Davalı vekili tedbire itiraz dilekçesi ile; müvekkilinin … tescil numaralı, 02.10.2020 tescil tarihli, 349 bülten numaralı, 27.05.2020 bülten tarihli ”VEIKK” markasının sahibi olduğunu,”…” marka grafik tablet ve kalem ürününün satışını yaptığını, davacı şirketin, müvekkilinin tescilli markası kapsamındaki mal ve hizmetlerle ilgili alanda faaliyet gösterdiğini, dava dışı …. Ltd. Şirketi’nin Türkiye’de tescilli bir markasının bulunmadığını, Türkiye’de marka hakkına sahip olmayan dava dışı şirketin, davacı şirket ile arasında distribütörlük sözleşmesi bulunmasının hiçbir anlam ifade etmediğini, tedbirin icrasına devam edildiği takdirde müvekkilin marka haklarını kullanılmasının imkansız hale geleceğinden, ciddi maddi zarara uğraması tehlikesi bulunduğunu, davacı şirketin, müvekkilinin markasını izinsiz ve hukuka aykırı kullandığı için Bakırköy 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin, 2020/293 Esas numaralı dosyası ile satışlarının durdurulduğunu, müvekkilinin ödemelerini yaptığı ve marka hakkına sahip olduğu ürünleri satamamasının hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmadığını, davacı şirketin talebi üzerine verilen “satışların durdurulması”na yönelik ara karardan rücu edilmesini talep etmiştir.Mahkemece; 24/02/2021 tarihli oturumda, 2 numaralı ara kararı ile gerekçe belirtilmeksizin, davalı vekilinin tedbire ve teminata ilişkin itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 394/4.maddesinde, ihtiyati tedbire itiraz üzerine mahkemece; ilgilerin dinlenmek üzere davet edileceği, taraflar gelmediği taktirde dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verileceği, 394/5.maddesinde itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar aleyhine kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 391/2. maddesinde ihtiyati tedbir kararında bulunması gereken hususlar sayılmakla birlikte, ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilecek kararda bulunması gereken hususlar sayılmamıştır. İhtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar, davayı sonuçlandıran karar olmadığı için, ara kararı vasfında, ancak tedbire itirazı sonuçlandırdığı için aynı zamanda nihai karar vasfını taşıdığından, nev-i şahsına münhasır karar niteliğindedir. 6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesi ile; ihtiyati tedbir kararı da bir ara karar olmasına rağmen 391/2 maddesinde kararda bulunması gereken unsurlar açıkça düzenlenmek suretiyle ihtiyati tedbir ve tedbire itiraz üzerine verilecek kararların özel nitelikli kararlar olduğu kabul edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın294/6. maddesinde, hükme ilişkin hususlar niteliğine aykırı düşmedikçe usule ilişkin nihai kararlara da uygulanır düzenlemesi mevcuttur. HMK 297. maddesinde hükümde bulunması gereken hususlar açıkça belirtilmiştir. İhtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar, davayı sonuçlandıran karar olmadığı için bu niteliği itibariyle ara kararı vasfınında ise de, tedbire itirazı sonuçlandırdığı için aynı zamanda bu talep yönünden nihai karar vasfında olduğundan, kararın HMK 391/2. maddesinde belirtilen unsurlar ile HMK 297. maddesinde hükümde bulunması gereken unsurları taşıması gerekip, mahkemenin 24/02/2021 tarihli oturumda verdiği 2 numaralı ara kararı bu unsurları taşımadığından, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/348 esas sayılı dosyasında verilen tedbire itirazın reddine dair gerekçesiz ara kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24/02/2021 tarih ve 2021/348 E. 2021/34 K. Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve HMK 394/5. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. ve HMK 394/5. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 27/05/2021